Bugün evde olduğumdan maçları rahat rahat seyredebildim ve futbolu biraz daha fazla sevdim. Öncelikle Tottenham - Chelsea maçıyla başladım. Çatır çatır bir maç oldu ama pozisyon zenginliği açısından beklentimin altında kaldı. Beşiktaş'ın Akhisar'a.

İki keyifli, bir hareketli, bir de lüzumsuz filmle devam edelim. Dördü de birbiriyle çok alakasız tarzda film. Man Up ile komedi ve romantizm, The Vow ile romantizm, Son of a Gun ile aksiyon, About Cherry ile de meme ihtiyacı giderilebilir. Zira Ashley.

Milan maçından beri Lazio'yu izleyemedim. Palermo maçında da takip edemedim. Son Uefa finalisti Dnipro'ya karşı dün rahat bir oyun oynamışlar ve 3-1'lik net skor kaçınılmaz olmuş. Marco Parolo istatistiklere baktığım kadarıyla maçın adamı olmuş. İlk.

2012'nin Eylül ayında Tofiq Behramov stadında izlediğim Azerbaycan - İsrail maçıyla ilgili yazmıştım. Dün akşam Tofiq Behramov'un konuğu Tottenham Hotspur'du. Qarabağ takımını seviyorum. Azerbaycan futboluna renk getirdiler. Birkaç yıl ön elemelerde.

Net iyi futbol oynadık ya! Rakip çok güçlü olmasa da grubun sürpriz takımıydı. Grupta iddialı duruma gelmek kazanmaktan geçiyordu. Deplasmanda oynamamız gerektiği gibi bir oyun oynadık. Üstelik rakibin alışık olduğu bir zemin ve hava şartlarına rağmen..

Şaka maka beğenmeyip eleştirdiğim Pochettinno 13 maçta sadece ligin ilk haftası mağlubiyet yaşadı. Takdir edilesi. Ben West Ham karşısındaki performansı merak ediyordum. Malumunuz Slaven Bilic'in West Ham'ı büyük takımlara karşı kaybetmiyor. Tottenham.

Şöyle rahat rahat maç izlemeyi özlemiştik. Aklıma bu sezon sadece 2 maç geliyor. Biri Atromitos, diğeri Eskişehirspor maçları. Her ikisinde de çok iyi oynamamıştık ama rahat kazanmıştık. Güzel tarafı; sezon başı diye kredimiz vardı. Zamanla bu kredi.

Tribünlerin boşluğuna rağmen iyi maç, imkanı olup da gitmeyen kaybetmiş. 35 bin biletli taraftar tribündeymiş ama izlerken göze batan boşluklar rahatsız ediciydi. Kırmızı kart beklentisi boşa çıktı, ufak tefek itişmeler harici olay yok. Dzeko'ya çalınan.

Sabaha karşı izledim maçı geniş geniş. Arsenal formdaydı, Bayern Münih maçının yaralarını saracağını ama Tottenham'ın da kolay lokma olmayacağını tahmin ediyordum. Oysa Tottenham Emirates'te galibiyeti kaçıran taraf oldu. Aynı dizilişle oynayan iki.

Fenerbahçe'nin son 2 maçının skorlarını bildiğim için mutsuzum. İkisinin de skorları beni memnun etmedi çünkü. Herkes ister 3 atalım 5 atalım; bu çok mümkün olmaz. Ama öyle bir oyun oynarsınız ki; 2-1'lik bir galibiyet bile tatmin eder. Ya da öyle.

Roma'daki maç çok keyifliydi. Rosenborg savunma hattı ve kalecisiyle çok kazma izlenimi veriyor. Lazio için kolay bir deplasman oldu. Filip Djordjevic geçen sezona iyi başlamış, sakatlıktan sonra toplayamamıştı. 2 gol birden atmasına sevindim. Erken.

Harry Kane nihayet açıldı, aldı başını gidiyor. 3 maçtır gol atan Moussa Dembele'nin skora olan katkısı ise Spurs için beklenmedik bir bonus oldu. Aston Villa maçında yazamadım ama o maçta attığı golü atabilmek için de Moussa Dembele olmak gerekirdi..

Yine skor tahminimin tuttuğu bir maç oldu. 80 dakika resmen hayatımızdan çalınmış gibiydi. Ama son 10 dakikanın hakkını vermek lazım. Maçlarımız böyle olsa gerçekten herkes memnun olur, kötü sonuçlar bile daha az umursanır. Çok keyifli bir son 10.

Kalede Donnarumma'yı görünce Felipe Anderson aklını alır dedim Lazio kaleye doğru düzgün şut bile atmaya acizdi akşam. Donnarumma kaleci gibi durmadığından değil. Aksine fiziği 16 yaşa göre çok çok iyi. Ama 16 yaş da çok küçük be, insan olanda heyecan.