Archive for Haziran 2010

Almanya 4 - 1 İngiltere

20' Miroslav Klose
32' Lukas Podolski
37' Matthew Upson
67' Thomas Müller
70' Thomas Müller

Capello faktörü İngiltere'yi bir adım öne çıkarıyordu kupada. Düşüncem bu şekildeydi. Fakat İngiliz grup elemelerindeki performanslarını hiç bir maçlarına yansıtamadılar. En zayıf rakipleri Cezayir'e karşı bile berbat bir futbol oynadılar. Fakat rakiplerinin de aman aman oynamadığı,iyi futbol oynayanın değil iyi defans yapanın maç kazandığı bu kupada hâla şansının yüksek olduğunu düşünüyordum. Gruptan zoraki bir şekilde çıkıp, iyi oynayan genç Almanya'nın karşısına çıktılar.

Almanya'nın genç hocası, genç ve dinamik oyuncuları Almanların farklı bir oyun stiline bürünmesini sağlamış. Bu kısa ve çok pas yapan stil Alman disipliniyle harmanlanınca ortaya yenilmesi güç bir takım çıkmış. Fakat İngiltere'nin kadrosu da Dünyanın en iyi liginde oynayan birbirinden tecrübeli isimlerden kurulan bir kadro. İki takımın da zayıf noktaları var. Almanya'nın en zayıf noktası formsuz forvetleriydi bence. Fakat ne hikmetse hem Podolski, hem Klose Alman milli takımında çok farklı ve olumlu futbol ortaya koyuyorlar her zaman. İngilizlerin kaleci sıkıntısının yanı sıra, Glen Johnson sıkıntısı var. Bence İngiltere gibi üst düzey oyuncuların olduğu bir takımın as sağ beki Glen Johnson, takım arkadaşlarına uyum sağlayacak kadar kaliteli bir oyuncu değil. Zaten bugün berbat bir oyun ortaya koydu yine. Arkadaşları da çok iyi diyemeyiz. Fakat İngiltere'nin tam baskı kurduğu, ilk golü attığı ve hemen ardından sayılmayan 2.golü maçın kaderini çok fazla etkiledi. O gol sayılmasa da; İngiltere oradan maçı alabilecek düzeyde bir takım. Fakat bu kadar tecrübeli adamları, sayılmayan bir golün bu kadar demoralize etmesi İngilizler için ağır handikap oldu. Bu handikapın ağırlığını da kaldıramadılar. Hakem kupanın en rezil hakemiydi şimdiye kadar,onu da belirtelim. Daha önce de kötü hakemler oldu fakat hiç bir hakem bir maçın kaderiyle bu kadar oynamamıştı. Almanya'nın devşirme ve genç kadrosu kupanın en büyük favorisi konumunda şu an. Oynadıkları futbol göze hitap ediyor. Kalecileri iyi, defans hattı sağlam. Ballack gibi bir gücün olmamasına rağmen Mesut Özil gibi yaratıcı bir oyuncunun olması bu eksiği de yeterince kapatıyor. Yazık oldu İngiltere'ye...Yazık oldu İngiliz basının kellesini asacağı Capello'ya...
27 Haziran 2010 Pazar
Yazan: steven_stiffler

Gördüğüm En Kötü İtalya Milli Takımı

Yıllardan beri her uluslararası turnuvada İtalya'yı desteklerim. En çalkantılı zamanlarında şampiyon olan İtalya'nın pek çok çalkantılı zamanını da gördüm. Fakat hiç bu kadar aciz, bu kadar isteksiz, bu kadar pasif bir İtalya milli takımı daha önce görmemiştim. Lippi şampiyonluktan unvanından sonra tekrar takıma gelerek hata yapmıştı bence. Ancak Lippi'nin 2010 Dünya Kupası'na bu kadar işi bitik oyuncuyu getireceğini yine de tahmin etmezdim. Camoranesi işi bitik. Zambrotta işi bitik. Cannavaro işi bitik. Buffon'ın da ilk maçta işi bitince İtalya çok büyük bir sıkıntının içinde buldu kendini. Ne kadar iyi sezon geçirmiş olsa da Marchetti İtalya'nın yükünü çekecek tecrübede bir kaleci değil henüz. Iaquinta tecrübeli ve kaliteli bir golcü. Şampiyon kadronun da önemli isimlerindendi. Fakat yedekti o zamanlar, rotasyondaydı. Şimdi Iaquinta takımın bankosu konumunda. Fakat Iaquinta İtalya'da banko oynayacak oyuncu mudur? Bence değildir. Hiç bir zaman da olmadı. Bir de İtalyanların isteksiz halleri vardı tabi. Takımda ruh yoktu. 2006'daki ruhun onda biri yoktu takımda. Sanki seyahata gelmiş gibiydiler İtalyanlar... Yeni Zelanda'ya penaltıdan gol atıp abartı sevinecek kadar aciz durumda bir İtalya milli takımı hakkında ne söylenebilir ki ? Dün Slovakya iyi oynadı. Turnuvadaki en iyi maçını oynadı. Stoch'u da fena bulmadım. Fakat İtalya'nın golünün verilmemesi tartışılır. Hem ofsayt olan tartışılır, hem de Skrtel'in çıkardığı tartışılır. Hatta ben derim ki ; İtalya'nın hakkı yendi. Kazanmayı hak etmeyen İtalya'nın kazanma şansı yendi desem daha doğru olur herhalde.

İtalya Milli Takımı acil yeni yapılanmaya gitmelidir. Marchetti,Criscito,Montolivo gibi başarıya aç oyuncular sürekli oynatılmalı; zamanı geldiğinde takımın kemik yapısını oluşturmalıdır.
25 Haziran 2010 Cuma
Yazan: steven_stiffler

H# İspanya 2 - 0 Honduras

17' David Villa
51' David Villa

Birbirine benzer futbol oynayan 20nin üzerinde takım var Afrika'da. Alın birini, vurun diğerlerine. Herkes önceliği gol yememeye veriyor. İspanya kupada farklı bir yere sahip bu yüzden. Adamlar oynuyor, oynatıyor ve izletiyor. Sabaha kadar pas yapsalar, sıkılmadan izler insan. Akşam İspanya'yı farklı kılan paslarının yanı sıra İspanya'yı farklı kılan bir David Villa vardı sahada. İlk maçta aldığı haketmediği mağlubiyetten sonra 3 puanla tanıştı boğalar. 2.olsalar da güzel bir eşleşme seyrettirseler bize... Dikkat ettim , her postu bir temenniyle bitiriyorum. Seyirci güzel maç görmek istiyor hocam...
22 Haziran 2010 Salı
Yazan: steven_stiffler

H# Şili 1 - 0 İsviçre

75' Mark Gonzalez

Maçtan aklımda kalanlar ;

  • Her maçta Şilili futbolcuların suratında yamulan Jabulani. Bir önceki için Bkz. Medel
  • Hakemin ota boka düdük çalıp maçın temposunu düşürmesi. Her şeye kart göstermesi. Behrami'yi ağır bir kararla atması.
  • İsviçre'nin yeni gol yememe rekoruna sahip olması.
  • İlk maçın yıldızlarından Valdivia'nın yedek soyunması.
  • Alexander Frei'ın kısmetsizliği. Avrupa Şampiyonası'nda da sakatlanıp oynayamamıştı. Bu sefer de tam oynuyor derken, taktik gereği oyundan alınmak zorunda kaldı.
  • En önemlisi de Şili'nin İspanya'nın üstünde 6 puanla lider olması ve son maçını İspanyollara karşı oynayacak olması...
Yazan: steven_stiffler

G# Portekiz 7 - 0 Kuzey Kore

29' Raul Meireles
53' Simao
55' Hugo Almeida
60' Tiago
81' Liedson
88' Cristiano Ronaldo
89' Tiago

Portekiz'den soğuduğum maçtır. Futbol içinde tabi ki her türlü fark var. Ama böyle bir turnuvada, böyle bir rakibe karşı bu kadar saygısız ve acımasızca gol atmak hoş gelmedi bana. Birkaç sene önce Almanya grup elemelerinde San Marino'ya 12 gol atmıştı yanılmıyorsam. Maçın sonlarına doğru bir penaltı oldu. Lehmann penaltıyı kullanmaya geldiğinde etrafında kaleci hariç 10 San Marinolu vardı ve adeta yalvardılar vurmaması için. Ve Lehmann o penaltıyı kullanmaktan vazgeçti. Rakibe saygısını gösterdi. Kupa Dünya Kupası, tabi ki rakibi farklı yenmek isteyeceksin. Fakat 1950-1960larda değiliz. Haa son haftada olası bir averaj hesabı olma ihtimali yüksek. Yine de pek hoş bulmadım Portekiz'in bunca fark atmasını... Kuzey Kore de Brezilya'ya direndiği kadar direnemedi. İlk yarım saat gayet iyi oynadılar, üstelik kaleye bile gitmeyi düşündüler. Portekiz umarım ters bir rakibe denk gelir, fark yiyip elenirsin.
Yazan: steven_stiffler

G# Brezilya 3 - 1 Fildişi Sahili

25' Luis Fabiano
51' Luis Fabiano
62' Elano Blumer
79' Didier Drogba

Bu maçla birlikte kupanın en gerilimli maçını da geride bıraktık. Brezilya favori olduğu grupta Fildişi'ni yenerek rakibinin şansını azalttı. Fildişi Sahili'nde gözlerim hep Artur Boka'yı arıyor. İki maçtır düşünmüyor Eriksson Boka'yı. Brezilya akşam galibiyeti hak etti. İyi oynadılar. Tabi Brezilya'nın artık o eski Brezilya olmadığının bilincinde konuşuyorum. Yoksa eski Brezilya ile arasında çok büyük farklar var. Fakat akşam ayağa pas yaparak, basit ve hoş bir futbol sergiledir. Bireysel yeteneklerin ön plana çıkmasıyla Fildişi gibi güçlü bir takıma 3 gol attılar. O bireysel yeteneklerden en önemlisi şüphesiz Kaka. Real Madrid'de beklentilerin altında bir sezon geçiren Kaka dün akşam çok etkili bir futbol oynarak 2 güzel asist yaptı. Yine sezon içinde bekleneni veremeyen Galatasaraylı Elano, 2.maçında da iyi oynarak gol attı. Bu formu Elano'nun ederini arttıracak. Galatasaray satmak isterse iyi bir fiyata satabilir. Tabi biraz yönetim becerisi gerekiyor bunun için. Luis Fabiano 2.golde adeta ders verdi. "Adam golcü beyler" demek istiyorum. Maç gereksiz yere gergin geçti bence. Abdulkader Keita tam bir çirkef, tam bir pislik. Ligde defalarca çirkefliğini yapmıştı. Dün akşam önce rakibine taban girip kırmızı kart görmeden yırttı. Sonra da Kaka'yı attırmak için ölü numarası çekti yine... Böyle futbolcular midemi bulandırıyor. Afrika'nın en önemli takımı Fildişi Sahili de gruptan çıkma şansını zora soktu. Gana Afrika'nın tek temsilcisi olarak bir üst turda devam edecek galiba...


21 Haziran 2010 Pazartesi
Yazan: steven_stiffler

F# İtalya 1 - 1 Yeni Zelanda

7' Shane Smeltz
29' Vincenzo Iaquinta (pen)

İşte son şampiyon, işte 11 ruhsuz İtalyan... 3 numara yerine 8 numara, 6 numara yerine 23 numara, 7 numara yerine 13 numara olsa da hiç farketmeyecekti. Sahada yine 11 ruhsuz İtalyan olacaktı. İlk maçta da öyleydi, bu maçta da öyle olacaktı. İtalyanlar 2006'yı inanarak kazandılar. Aradan geçen 4 yılda kadro olarak daha güçsüz gözüküyorlar. Fakat İngiltere için yazdıklarım, İtalya için de geçerli. İtalya'nın kadrosu ne kadar güçsüz olabilir ki ? Yeni Zelanda'ya 4-5 gol atacak düzeyde bir kadrosu var yine İtalya'nın. Fakat bu ruhsuzluk yok mu bu ruhsuzluk ? İtalya'nın yerinde yeller esiyor resmen... Yeni Zelanda'ya penaltıdan gol atıp Arjantin'e atmışcasına seviniyor İtalyanlar. Penaltı İtalya'yı diriltiyor mu ? Ona da kocaman bir hayır. İngiltere ne kadar rezil bir futbol oynuyorsa, İtalya ondan daha rezil bir futbol oynuyor şu an.

Paraguay 4
İtalya 2
Yeni Zelanda 2
Slovakya 1

şeklinde bir puanlama var şu an. Ve şöyle de bir acı gerçek var. Paraguay Yeni Zelanda'yı yense, İtalya Slovakya'yla berabere kalsa bile 3 puanla gruptan çıkacak. Uyan Azzurri uyan!
Yazan: steven_stiffler

F# Slovakya 0 - 2 Paraguay

27' Enrique Vera
86' Christian Riveros

Paraguay iştahlı takım. Slovakya ise bekleneni veremeyen bir takım. Bu grupta üçüncü yada sonuncu olma ihtimali tabi ki daha yüksekti. Fakat futbol olarak kadrosunun kalitesini yansıtamıyor Slovakya. Stoch hazırdır,değildir onu bilemem. Ama hocanın körpe oğlunu torpille oynattığı bir gerçek. Weiss ileride dünyanın en iyilerinden bile olsa, bu kupada torpille oynayan bir oyuncu olarak hafızamda yer alacak. Paraguay'ın ilk golünü atan Vera İtalya maçında da müthiş mücadele göstermişti. Paraguay elindeki golcüleri daha iyi kullanabilse çok daha kaliteli bir takım olur. Gruptan lider çıkacağını tahminlerime yazmıştım. Bunun için de önünde tek Yeni Zelanda engeli kaldı. Yeni Zelanda da gösterdi ki ; Paraguay'a çabuk pes etmeyecek. Zira onların da gruptan çıkıp büyük bir sürpriz yapma şansları var. Ama Paraguay bu iştahla Yeni Zelanda'yı yenecektir. Kiliti açamadığı anlarda bu kez Cardozo'nun, Barrios'un, Santa Cruz'un, Valdez'in devreye gireceğini düşünüyorum.
Yazan: steven_stiffler

E# Kamerun 1 - 2 Danimarka

10' Samuel Eto'o
33' Nicklas Bendtner
61' Dennis Rommedahl

Günün programında gördüğümde ; "Ulan 21.30'da genelde kodaman takımların maçları olurdu, bu akşam güzel maç yok" diye geçirdim içimden. Aslında Slovenya-Abd gibi, Şili-Honduras gibi umulmadık maçlar keyif vermişti. Fakat Kamerun ve Danimarka'nın ilk maçlarındaki futbolları umutsuz vâkaydı benim gözümde. Mesela Paul Le Guen çok mal adam. Hangi akla hizmet ediyor da Souleymanou'yu oynatabiliyor ? Ders almamış değil. İlk maçtan ders de almış. Mesela Achille Emana gibi modern futbolda yeri çok önemli olan türden bir orta saha oyuncusu olduğunu hatırlamış. Alexandre Song gibi üst düzey futbolcusu olduğunu hatırlamış. Ama Kameni'yi hatırlamamış işte... Danimarka hocası da ilk maçta yedek soyundurduğu Tomasson'a şans verdi bu maç. Kamerun Emana ve Eto'o önderliğinde çok sayıda atak geliştirdi Danimarka kalesine. Şanssız günündeydi Kamerun aslanları. Bu arada Danimarkalı C.Poulsen götü göbeği büyütmüş gibi geldi bana... Danimarka'nın kazma statüsünde rahatlıkla konabilecek oyuncusu Bendtner en azından boş kaleye gol atabiliyor. Dennis Rommedahl ise eski günlerini anımsattı, bambaşka bir keyif verdi. Galibiyeti hak etmeyen takımına galibiyet getirdi. Aynı zamanda Kamerun'un kupadaki ipini çeken adam oldu. Turnuvada herhangi bir maça damga vuran oyuncu say deseniz, çok isim veremem. G.Afrika - Uruguay maçında Forlan, Hollanda - Danimarka maçında Elia, Arjantin - Güney Kore maçında Higuain, Kamerun - Danimarka maçında da Rommedahl isimlerini damga vuran isimlerden sayabilirim.
Yazan: steven_stiffler

D# Avustralya 1 - 1 Gana

11' Brett Holman
26' Asamoah Gyan (pen)

Kısır geçen kupada ilk fark yiyen takım olmuştu Avustralya. Bu Avustralya'nın çok kötü bir takım olduğu anlamına gelmesin. Avustralya'nın kadrosu Gana'nın kadrosundan çok daha iyi. Üstelik Essien'siz bir Gana kadrosundan söz ediyoruz. Bir önceki gün Sırbistan'ın Almanya'yı yenip ekstradan bir 3 puan almasının sonucu; Avustralya'nın da ilk 3 puanıyla tanışıp 4 takımın puanlarının eşitlenmesi ilginç bir tablo oluşturacaktı. Fakat hakem Harry Kewell'a gösterdiği hatalı kırmızı kartla Avustralya'nın hakkını gasp etti. Pozisyona penaltı verilebilir. Fakat kırmızı kart çok ağır bir karar. Gana 2 maçta attığı 2 penaltı golüyle grupta lider durumda bulunuyor. Uzun bir sakatlıktan çıkan Kewell için de Dünya Kupası'nda bu kadar kısa şans bulabilme ihtimali de oldukça dramatik.
Yazan: steven_stiffler

E# Hollanda 1 - 0 Japonya

53' Wesley Sneijder

Hollanda ikinci maçını da kazanarak gruptan çıkmayı garantilese de; futbol olarak bekleneni sahaya yansıtamadı. Yansıtması da şüpheli gözüküyor. Zira bu maçtaki galibiyet faktörünü Jabulaniye bağlayabiliriz. Japon kaleci de Jabulani topun azizliğine uğrayanlardan oldu. Aslında iyi bahane oldu he. Hatalı gol yiyen her kaleciyi Jabulani'yi bahane ederek savunabiliriz.
20 Haziran 2010 Pazar
Yazan: steven_stiffler

C# İngiltere 0 - 0 Cezayir

İngiltere Capello faktörüyle mantığımda yatan favoriydi. Şu Cezayir maçındaki halini gördükten sonra bundan sonra herkese 3er gol atıp kupayı alsalar bile hoşnut kalmayacağım bu durumdan. İngiltere'sin sen. Futbolun beşiğisin. Elindeki isimlerin her biri birer yıldız. Karşında yarım asır sonra Dünya Kupası'nda boy gösteren Cezayir var. Adamlar kupaya özel imaj yapmış hatta. Kalecilerinin ne olduğu,kim olduğu belli değil. Bu takımı yenemiyorsan, kupayı hak edemezsin.

Cezayir'i çok küçümsemiyorum, yanlış anlaşılmasın. Bizim senelerce gol atamadığımız İngiltere'den, hem de Dünya Kupası'nda 1 puan almayı başardılar. Yolları açık olsun...
Yazan: steven_stiffler

C# Abd 2 - 2 Slovenya

13' Birsa
42' Ljubijankic
48' Donovan
82' Bradley

Her ânıyla turnuvanın en renkli maçlarından birisi... Slovenya , ilk maçı kazanmış; sürpriz yapması beklenen, turnuvaya renk katan bir oyun ortaya koyan bir takım. Abd ise İngiltere'den aldığı beraberlikle avantajlı durumda gözüken; yine kupa başlamadan önce futbolseverlerce sürpriz adayı olarak gösterilen bir takım. Slovenya'nın maça hızlı başlaması; çok şık bir golle öne geçmesi ve skoru daha sonra 2-0 getirmesi sürpriz oldu benim için. Abd'nin bu kadar kolay geriye düşeceğini zannetmiyordum. İngilizlere karşı bile direnç göstermeyi başarmışlardı. Slovenya'nın ikinci golünden sonra kameralar tribündeki Abd vatandaşlarını gösterdi, hepsi umutsuz gibiydi. Fakat ikinci yarıda devreye giren Abd'nin en büyük yıldızı London Donovan'ın müthiş golüyle rüzgar tersine döndü. Hem Birsa'nın golü, hem de Donovan'ın golü kupanın en güzel gollerindendi. Bu rüzgarı arkasına alan Abd önce beraberliği yakaladı, ardından faul ile sayılmayan bir golü attı. Maç bir 5-6 dakika daha oynansaydı Abd bu maçı çevirebilir, futbol tarihinde mühim bir başarıya imza atabilirdi.

Hiç umulmadık maçlar zevkli geçiyor bu kupada...
Yazan: steven_stiffler

D# Almanya 0 - 1 Sırbistan

38' Milan Jovanovic

İlk maçlarından farklı kimlikte oynayan iki takım vardı sahada. Almanya ilk maç oldukça etkili oynamış, oyununu rakip yarı alanda kabullendirmişti. Sırbistan ise sıkıcı bir futbolla Gana'ya boyun eğmişti. Gana'ya boyun eğmesi büyük handikap. Almanya'dan 3 puan olması ise çok büyük bir ekstra. Almanlar biraz da şanssızdı bugün. Podolski'nin uğursuzluğu Alman milli takımını çok etkiledi. Adama da üzüldüm. Çok kötü oynadı ama gol atabilecek pozisyonlar buldu. En önemlisi penaltıyı kaçırdı. Klose atılır atılmaz, Löw kafasında ne yapacağını planlarken gelen Sırbistan golü ipini çekti Almanların. Khedira çok iyi oynuyor Almanya'da. Sırbistan'da ise Krasic deyim yerindeyse yardırdı bugün. Penaltı kurtaran kalecinin de hakkını vermek gerekir. 1 gole rağmen zevk aldığım bir maç oldu. Avustralya Gana'yı yenerse grupta 4 takımın da puanı eşitleniyor ve grup başladığı noktaya geliyor. O durumda da son maçlarda Almanya ve Sırbistan isimleri ön plana çıkacaktır.
19 Haziran 2010 Cumartesi
Yazan: steven_stiffler

A# Fransa 0 - 2 Meksika

64' Hernandez
77' Blanco (pen)

Son dönemlerde gördüğüm en zevkli Fransa maçıydı. Tabi bunda pay Meksika'nın. Maçın elle tutulur bütün ataklarını Meksika yaptı. Özellikle ilk yarı çok etkiliydiler. Fransa ilk yarı Anelka'nın cılız şutu dışında hücumda yoktu. Meksika'nın sağ kanat oyuncusu Barrera da çok iyi oyuncuymuş. Böyle oyuncuları niye keşfedemiyoruz diye kendimize kızarız ya; işte o tip bir oyuncu Barrera. Uruguay-Meksika gruptan çıkar demiştim, şimdi ikisine de birer beraberlik yetecek. İrlanda'nın, Robbie Keane'in Dünya Kupası'na gelmesine elle kolla engel olan Fransa da beter olsun diyorum.
18 Haziran 2010 Cuma
Yazan: steven_stiffler

B# Yunanistan 2 - 1 Nijerya

16' Uche Kalu
44' Salpingidis
71' Torosidis

Afrika kıtasının kupada bel bağladığı takımlardan birisiydi Nijerya. Dün veda etti turnuvaya. Pek birşey oynamadan, duran toptan erken gol buldular. Yunanistan gibi hücum etme özürlü bir takıma karşı çok büyük avantaj yakaladılar. 33. dakikada Kaita'nın kırmızı kart görmesiyle oyundan atılması, maçın kırılma anı oldu. Kaita takımı için önemli birisi. İnanılmaz mücadale ediyor. Yetenekleri kısıtlı bence, lakin çok savaşçı oyunu. Zaten Yunanistan gibi sümsük takımlara karşı 1-0 öndeysen, sadece savaşarak bile 3 puanı kurtarabiliyorsun. Kaita'nın atılmasıyla gücü çok azaldı Nijerya'nın. İlk yarının sonuna doğru, Yunan balıyla gelen gol Nijerya'nın direnç gücünün yanında motivasyonunu da aldı götürdü. Nijerya'nın en sağlam adamlarından kalecisinin yaptığı hatayla maç Yunanistan'a gitti. Sümsük Yunanistan, Arjantin'e yenilir. Güney Kore de Nijerya'dan en az 1 puan alıp gruptan çıkar diye güncel tahminimi de yazayım.
Yazan: steven_stiffler

B# Arjantin 4 - 1 Güney Kore

İlk olarak fikstür saçmalığına değineceğim. Madem A Grubu ilk maçı bir önceki gün akşam oynandı, ertesi günün ilk maçı neden B Grubu oluyor anlamadım. Gece maçları futbolcuların daha çok sevdiği maçlardır. Bugün gece oynamak Arjantin ve Güney Kore'nin hakkıydı.

Arjantin ilk maça oranla derli toplu bir görüntü çizdi. Maradona'dan hoca olmaz, her zaman arkasındayım bu fikrimin. Şampiyon bile olsalar fikrim değişmez. Pas yapan, ayağa oynayan bir takım görüntüsü vermekle kalmadı sadece Arjantin. Aynı zamanda ofansif düşünerek pas trafiği oluşturdular. Tıpkı İspanya gibi. Öyle yana veeer, sağa ver, arkaya dön, önündekine ver şeklinde uyuşuk futbol oynamadılar. Güney Kore'nin kadrosu kaliteli değil pek. Ama çok koşan bir takım, 90 dakika koşuyor adamlar. Arjantin'in erken gelen 2 duran top golü Kore'yi epey bozdu. Özellikle adamım Park Chu Young'ın kendi kalesine gol atmasına çok üzüldüm. Her biri ikişer gol atsaydı da, Park Chu Young atmasaydı o golü. Higuain golü koklayarak hat-trick yaptı bugün. Kısır geçen gol yarışında büyük bir artı sağlamış gibi gözükse de ; yeni hat-trickler de çıkabilir, belli olmaz diyorum.

Güzel maç oldu. En azından gol vardı hocam. İkinci maçlardan gördük ki ; turnuvanın devamı daha atraksiyonlu olacak gibi.
Yazan: steven_stiffler

İngiltere Premier Ligi 2010-2011 Fikstür

Dünyanın en seksi ligi İngiltere Premier Ligi'nin yeni sezon fikstürü belli oldu. İlk hafta Tottenham, Manchester City'yi ağırlayacak. Ligin ilk haftasında Arsenal da Liverpool deplasmanına çıkacak. İlk dev maç olacak diyebiliriz.

14 Ağustos 2010
Aston Villa - West Ham
Blackburn Rovers - Everton
Blackpool - Wigan
Bolton - Fulham
Chelsea - West Brom
Liverpool - Arsenal
Man. United - Newcastle
Sunderland - Birmingham
Tottenham - Man. City
Wolverhampton - Stoke City

Tottenham Fikstürü ise ;

1- Man. City
2- Stoke City (D)
3 - Wigan
4 - West Brom (D)
5 - Wolverhampton
6 - West Ham (D)
7 - Aston Villa
8 - Fulham (D)
9 - Everton
10 - Manchester United (D)
11 - Bolton (D)
12 - Sunderland
13 - Blackburn
14 - Arsenal (D)
15 - Liverpool
16 - Birmingham (D)
17 - Chelsea
18 - Blackpool (D)
19 - Newcastle

şeklinde.

Fikstürün tamamı tabi ki burada.

Düzeltme : Başlığa 2009-2010 yazmışım, çok dalgınım kusura bakmayın...
17 Haziran 2010 Perşembe
Yazan: steven_stiffler
Kategori : ,

A# Güney Afrika 0 - 3 Uruguay

24' Diego Forlan
80' Diego Forlan (pen)
90' Alvaro Pereira

Maçtan önce Uruguay ev sahibine fark atacak deseler inanmazdım. Uruguay benim gruptaki favorim ama bu grup çok kısır geçmesini beklediğim bir gruptu. 3-0lık sonuç bir hayli şaşırtıcı oldu. TAbi Afrika'nın 10 kişi kalmasının payı tartışılmaz. Afrika zaten sıradan takım. Uruguay ise ortalamanın biraz üstünde bir takım. Uruguay'ı öne çıkaran faktör daha tecrübeli oyuncularının olması. Bunun da en somut örneği Diego Forlan. O Diego Forlan'ın attığı gol de maçın kırılma anı oldu. Golde topun kaleye girişi çok entresan geldi bana. Savunmaya çarpıyor falan tamam da, çok ilginç bir şekilde yön değiştiriyor. Defalarca izledim, hepsinde ayrı bir ilginç geldi gözüme. Gol çok şık. Uruguay büyük avantaj yakaladığı gibi, 2 maçta da gol yememeyi başardı. Ayrıca Forlan 2 gol atan, bir maçta 2 gol atan ilk oyuncu oldu ve her golde farklı bir isim olması serisini yıktı. Benim izlediğim Dünya Kupaları'nda hiç ev sahibi takımın gruplardan çıkamadığını görmemiştim. Bunda göreceğim gibi...
Yazan: steven_stiffler

H# İspanya 0 - 1 İsviçre

52' Gelson Fernandes

Maçı yarım yamalak takip edebildim. Jabulani topla İspanya'nın nasıl bir pas trafiği oluşturacağını merak ediyordum. İspanyollora top farketmiyor, adamların bahanesi yok. Çok iyi bir pas trafiği oluşturdular yine ilk yarı. Sadece son vuruşları istedikleri düzeyde yapamadıklarından ve Benaglio da gününde olduğundan golü bulamadılar. Benaglio her zaman iyi kalecidir gerçi... İsviçre deyince aklıma savunma futbolu geliyor hep. Yine duvar savunma yapıp 0-0 a bağlamak isteyeceklerdir diye düşünüyordum. İlk yarı hemen hemen öyleydi. Atakları İspanyollar geliştirirken , İsviçreliler karşılama yaptılar sadece. İkinci yarıya biraz hareketli başlayacak gibi oldular, o hareketlenmede de savunma hatasından attıkları gol geldi. Gelson'u ilk kez sol kanat gibi oynarken gördüm. Cılız gözüken fakat kuvvetli bir ön libero Gelson Fernandes. Del Bosque'nin Pedro'lu Navas'lı hamleleri İspanya'ya gol getirmeye yetmedi. İspanya'nın müthiş pas trafiğine rağmen golü bulamaması futbol açısından kötüydü kabul etmek gerekir. Sonuç olarak da ; şimdilik en güzel futbol H Grubu'nda oynandı diyebilirim. İsviçre ile Şili 2.lik için kapışacak diye beklerken ; ikisi de gruptan çıkar ve İspanya veda ederse hakikaten çok ilginç olur.
Yazan: steven_stiffler

H# Honduras 0 - 1 Şili

34' Jean Beaseujour

Fotoğraf tam "O An" karesi olmuş. İki takım arasında bariz bir kalite farkı var. Fakat çok büyük bir uçurum değil bu bariz fark. Hele ki Kuzey Kore Brezilya'yı zorluyorsa; Gana Sırbistan'ı yeniyorsa, Honduras'ın da Şili'yi mağlup etme şansı tabi ki bulunuyor futbolda. Şili'nin çok iyi bir jenerasyonu var. Zaten zaman zaman çok iyi futbolcular çıkarıyorlar. Fakat hiç bu kadar kaliteli oyuncuların bir arada bulunduğunu hatırlamıyorum Şili'de. Genç ve arzulu futbolcuların oluşu takıma olumlu bir hava katmış. Oynadıkları futbol kupanın en iyi futbollarından biriydi. Hatta ilk maç sonuçlarında alıp kupayı Şili'ye verseler ; turnuva bitti deseler hiç şikayet etmem. Zira izlediğim en dandik üst düzey turnuva. Honduras'ın kalecisi de tam cengavermiş bu arada. Çok iyi kurtarışlar yaptı. Şili'de Medel, Vidal, Valdivia, Sanchez çok iyi maç çıkardılar. Valdivia'yı FMciler iyi bilir. Tam bir 10 numaradır. 1 sezon oynatıp Milan'a falan satarsınız yüksek bonservisle... Oyundakinden farklı değildi dün. Şili'nin galibiyetine, İspanya'nın mağlubiyeti de eklenince bu grup çok çetin bir hale geldi. Şili çıkar umarım...
Yazan: steven_stiffler

G# Brezilya 2 - 1 Kuzey Kore

55' Maicon
72' Elano
89' Ji Y. N.

Brezilya bile uyutuyorsa, futbolun bokunun çıktığı noktaya gelmişiz demektir. Hiç bir zaman Brezilya sempatizanı olmadım, lakin her zaman güzel futbol oynayan bu milli takımı tabi ki zevkle izlemişimdir. Şimdi bakıyorsun rakip Kuzey Kore. Averaj takımı olur gözüyle bakılan bir takım... Oyuncularının hiç biri hakkında bilgimiz yok. Diğer yanda yıldızların olduğu, defansif oynatan hocasına rağmen fark bekleyebileceğin bir Brezilya takımı var. Lakin Dunga Brezilya'nın oyun karakterinin içine o kadar etmiş ki ; Kuzey Kore'yi 2-1 yenip sevinecek hale gelmiş Brezilya. Gruptan çıkamazlarsa şaşırmam. Zira Portekiz'den ya da Fildişi Sahili'nden çok üstün bir takım değil Brezilya.
16 Haziran 2010 Çarşamba
Yazan: steven_stiffler

G# Portekiz 0 - 0 Fildişi Sahili

Fildişi Sahili ile Portekiz , ölüm grubu denilen grupta golsüz berabere kaldılar. Dünkü hiç bir maçı izleyemedim. Lakin çok da birşey kaybetmemişim gibi... Drogba'yı sahada görmek beni sevindirdi. Fildişi de, Portekiz de Brezilya'dan puan alabilir. İşte o zaman bu grup zevkli hal alabilir. Ama şu isimlerle ve isimlerine yakışmayan futbollarıyla bu grup da sıkıcı gruplardan birisi olacak gibi görünüyor.
Yazan: steven_stiffler

F# Slovakya 1 - 1 Yeni Zelanda

50' Robert Vittek
90+3' Winston Reid

Yeni Zelanda gibi futbolla alakası olmayan bir ülkeyi yenmesini beklerdim Slovakya'nın. Gerçi hocası oğluna torpil geçip 11e koymuş. İzleyemedim. Fırsatım olsa da Stoch'u sahada göremeyince izlemezdim zaten bu maçı. Sıkıcı geçeceği belli bir maçtı. Son dakika golüyle kuponumu da yaktı Yeni Zelanda. İngiltere 1., Abd 2. çıkar , Almanya ve Hollanda lider bitirir, Yeni Zelanda 0 çeker diye sempatik bir kuponum vardı. Slovakya'nın şansı kalmadı diyebilirim. Paraguay ve İtalya rahat çıkacak gibi.
Yazan: steven_stiffler

F# İtalya 1 - 1 Paraguay

39' Alcaraz
63' Daniele De Rossi

Favori takımım İtalya , şu kıytırık dünya kupasında bizi futbola doyuracak diye ümitliydim. Aslında değildim; ümitli olmak istiyordum desek daha doğru olur. Sonuçta İtalyanlar savunmalarıyla ünlü...Ee Paraguay da defansif oynayan bir takım. Bu maçtan bol gol ve seyir zevki beklemek hayalcilikten öteye geçmezdi.

İtalyan oyuncuların suratları asık. Tıpkı Iaquinta'nın yukarıdaki fotoğraftaki hali gibi... Bir çoğu asık suratla oynuyor. Ayrıca Lippi epey sürpriz yaptı kadroda. Örneğin ben Pepe'nin yedek olarak düşünüldüğünü tahmin ediyordum. Maçın en iyisiydi Pepe. Orta sahada Gattuso kesilmiş. Savunmada ise hala Cannavaro ve Zambrotta'nın oynuyor olması 2014 Dünya Kupası'nda da oynayacaklarmış hissi verdi bana. Goller iki kıytırık pozisyondan geldi. Başlı başına sıkıcı bir maçtı yani... 2006 Dünya Kupası'nda İtalya ilk maçtan itibaren jest ve mimikleriyle bile istekli ve arzulu olduğunu belli ediyordu. Şimdiki İtalyan mimikleri ise Aragones'in Fenerbahçe'si gibi...
Bu fotoğraf çok hoşuma gitti. Barrios'un etrafında 5 İtalyan... Yağmur efekti de ayrı bir seksilik katmış.

Maçın en çok alkışı hakeden ismi şüphesiz Juventus'un yeni transferi Pepe.
Yazan: steven_stiffler

E# Japonya 1 - 0 Kamerun

39' Keisuke Honda

Japonya hocam, sempatik takım... Zaten geçmiş yıllara oranla da iyi bir kadroya sahipler. Önceden Nakamura, Nakata, Takahara üçlüsü vardı elle tutulur. Fakat bu kez Honda gibi bir yeteneğe sahipler. Savunmacıları geçmiş yıllara oranla daha sert oynuyor. Tanaka özellikle... Orta sahada Matsui ve Hasebe gibi Avrupa'da oynayan oyuncuları var. Ve bu isimler iyi oynadıkları zaman Japonya'ya öncülük edebileceklerini gösterdiler. Honda yarış modeli olmalı. O ne sürattir ? Kamerun'un savunmacılarını çok zorladı. Kamerun da elindeki değerleri kullanamayan bir takım. Kameni hangi akla hizmet yedek kalabilir ? Emana nasıl yedek kalır ? A.Song nasıl oynamaz ? Nereden bakarsak bakalım, Kamerun'un kadro seçimi ve oyun biçimi yanlış. Heeey gidi Le Guen heey... Japonya aldığı puanla iddialı olduğunu gösterdi. Ne yalan söyleyeyim, hiç şans vermiyordum.
14 Haziran 2010 Pazartesi
Yazan: steven_stiffler

E# Hollanda 2-0 Danimarka

46' Daniel Agger (own)
85' Dirk Kuyt

3 gündür futbola doyamayan biz futbolseverlerin merakla beklediği bir maçtı. Çünkü Hollanda elense bile, güzel futbol izletip de elenen bir takım olmuştur hep. Hiç bir zaman favori değildir. Ama genelde herkes tarafından da sevilir. Bugün tatsız-tuzsuz bir maç oynamışlar. Elia'nın oyuna girmesi takıma farklı bir hava katmış ve galibiyet gelmiş. Danimarka çok iyi takım değil, özellikle gol bölgelerinde sıkıntıları var. Eee Bendtner gibi kazmayla nasıl olmasın ?
Yazan: steven_stiffler

D# Almanya 4 - 0 Avustralya

8' Lukas Podolski
26' Miroslav Klose
68' Thomas Müller
70' Cacau

Şu maçı izleyemediğim ve yazacak çok şeyim olmadığından dolayı üzüldüm. Almanya genç kadrosuyla da turnuva takımı olduğunu kanıtlarcasına oynamış. Podolski özellikle ligde hiç birşey oynamasa bile milli takımda iyi oynayıp, gol atabiliyor. Mesut Özil isminden epey söz ettirmiş. Sami Khedira hakettiği formaya kavuşmuş. Klose'nin golü 2008'de bize attığı golü hatırlatıyor. Kupanın seyir zevki en yüksek maçı olmuş Almanya-Avustralya maçı... Zaten diğer maçları izlemeyip özetlerini seyretsen de az çok fikir sahibi olabiliyorsun. Ama bu maç kaçıranların hakikaten üzüleceği bir maç olmuş. Almanya'nın en azından yarı final göreceğini düşünüyorum. Zaten yarı finale gider dediğim takımlar ; İngiltere,İtalya,Almanya ve İspanya.
Yazan: steven_stiffler

D# Sırbistan 0 - 1 Gana

84' Asamoah Gyan (pen.)

Gana Afrika'da en sevdiğim takımlardan biridir. İyi bir kadroları , fakat bu kadro vasatın biraz üstünde forvetleri olduğundan genelde başarılı olamazlar. Maçı izleyemedim; fakat yorumlara baktığımda adamım Tagoe'nin beğenildiğini gördüm. Tagoe iyidir. Sırbistan'ın kağıt üzerinde çok iyi bir kadrosu var,o yüzden sürpriz adayı olarak gösteriliyorlar zaten. Lakin dün oldukça etkisiz olmuşlar ki ; Kingson gibi kazma kaleciye gol atamamışlar. Ayrıca Krasic de hayal kırıklığı yaratmış. Hayal kırıklığı yaratması Fenerbahçe'ye gelmesini sağlayabilir. Ama zannetmiyorum Manchester istiyorsa ; turnuvada kötü olsa da alır. Bol kırmızı kartlı bir kupa oluyor bakalım böyle mi devam edecek ?

Gana bir kaza bela yaşamazsa çıkar artık bu gruptan... Ama Avustralya da Gana için kolay bir rakip değil tabi ki.
Yazan: steven_stiffler

C# Cezayir 0 - 1 Slovenya

79' Robert Koren

Cezayir'in bu kadar dandik bir takım olduğunu düşünmüyordum. Sarışınlaşarak turnuvanın en itici takımlarından birisi olmuşlar ayrıca. Jobulani balonu, TRT Spikerleri, mesai saatinde maçların oynanması ve tabi ki vuvuzela sesleri turnuvanın tadını çıkartmamıza izin vermiyor maalesef. Slovenya grupta alabileceği tek 3 puanı aldı. ABD maçında belki bir beraberlik koparabilirler; lakin İngiltere'ye direnebileceklerini sanmıyorum. Cezayir 0 çeker herhalde artık...
Yazan: steven_stiffler

C# İngiltere 1 - 1 Abd

4' Gerrard
40' Dempsey

2 günün en zevkli maçını bekliyordum. Nitekim öyle de oldu diyebilirim. Hop oturup hop kalktığımız, seyir zevkinin üst düzey olduğu bir maç değildi ; fakat diğerlerine nazaran seyir kalitesi daha yüksek bir maçtı. Capello'nun Heskey'i forvetteki son alternatif olarak düşündüğünü zannediyordum. Fakat bugün Heskey'e 11de şans verdi; o da fena oynamadı. Rooney'in üzerinde çok fazla beklenti olması baskı yaratıyor olabilir. Kaleci sıkıntısı var diye diye, kaleci kompleksine soktular İngiltere'yi. Zannedersin ki kalede Süleymanou Hamidou var. İngiltere'nin üst düzey 2 kalecisi Robert Green ve Joe Hart'ın yanı sıra ; yılların tecrübesi David James var. Önlerinde süper savunmacılar var. Bu kaleciler İngiltere'nin kalitesine yakışmıyor diye tartışılıyor. Ama ben öyle düşünmüyorum. Bugün Green'in yediği gol saçma ötesi. Fakat her kaleci böyle goller yiyebiliyor. Cech'in Nihat'a armağan ettiği gol daha dün ikram edilmiş gibi... Green'in hatası pahalıya mal olacak muhtemelen. Bir dahaki maç David James'i bekliyorum. Umarım Capello beni yanıltır ve Robert Green'i agresif tavırlı İngiliz medyasına yem etmez.

İngiltere fena oynamadı. Sadece bizim Premier Lig temposunu beklememizden ötürü, izleyenlerde biraz hayal kırıklığı oldu. Fakat İngiltere sağlı sollu gelen, üretken bir takım görüntüsündeydi. Özellikle sağ kanatta Lennon ve Johnson çok çalıştı. Abd'de Donovan 2002'de patlama yapması beklenen genç yeteneklerdendi. Şimdi takımın beyni rolünde... Olgunlaşınca gerçekten kaliteli bir futbolcu oldu. Bugün ilk yarıda özellikle çok iyiydi, fakat ikinci yarı yokları oynayacak kadar oyundan düştü. Abd için en büyük şanslardan birisi Oguchi Onyewu. Çok özel bir oyuncu. Geçen yıl Konfederasyon Kupası'nda Brezilya maçında tek başına savaşmıştı adeta. Bugün de hem savunmada, hem de duran top ataklarında oldukça başarılıydı. Geçen sene Fenerbahçe alabilseydi ; 1.sınıf bir savunmamız olacaktı. Altidore'un Carragher'a yaşlılık sinyali verdirdiği pozisyon gol olsa kalan dakikalarda müthiş bir maç izleyecektik. İngiltere'nin en büyük zaafı orta sahada defansif oyuncu olmaması.

Bu ikili bu gruptan rahat çıkar.
13 Haziran 2010 Pazar
Yazan: steven_stiffler

B# Arjantin 1 - 0 Nijerya

6' Heinze

İkinci yarısından itibaren yetiştim maça...Turnuvanın en sünepe favorisi şüphesiz Arjantin. Ne bir taktiği var, ne belli başlı bir onbiri var, ne bir oyun karakteri, ne de doğru düzgün bir hocası var. İşte Messi'si var diye favori zaten... Messi tek başına didindi, yırtındı. Ama götürebilecek mi ? Götürecekse nereye kadar götürecek muamma. Maçın başında kurulmuş bir baskı ve erken atılmış bir golü var Arjantin'in... Nijerya'nın ise kaliteli, fakat bir o kadar da beceriksiz forvetleri var. İleriye ne kadar top götürürsen götür, gol yapma şansları düşük. Haa elbet olur ama bu maçtaki şekilde değil... Hele Odemwingie yüzde yüzlük pozisyonda pas vermeyerek takımın emeğini hiç etti. Messi'nin özverisine karşı Enyeama'nın özverisi vardı sahada. Enyeama iyi kaleci, daha önceden takip etmişliğim var. Zaten Afrikalı kalecilerin genel özelliklerinden birisi estetik olmalarıdır. Enyeama da yeteri kadar estetiğe sahip bir kaleci. Maradona'nın en büyük fiyaskosu sağ beke Jonas Gutierrez'i koyması. Zanetti'yi almadığına çok pişman olacak Maradona...

Arjantin forması bir başka yakışıyor Veron'a. Arjantin bir yerlere giderse iyi oyuncularının faktörüyle gider. Maradona'nın hiç katkısı olmaz. Zaten maç bitiminde finale çıkmış sevindiler, ayar oldum. Ama bana sorarsanız en fazla çeyrek final diyorum Arjantin için... Nijerya'da Enyeama günü kurtaran isimdi. Odiah ise fena oynamadı. Kaita da çok mücadele etti. Taiwo'nun sakatlığı devam ederse adamım Echeijile oynayabilir kalan maçlarda. Arjantin'de Veron orta saha tek başına mücadele ederken ; Messi'nin istekli ve arzulu oyununa rağmen şanssız olması, Tevez'in bir türlü aradığı pozisyonları bulamaması skoru 1-0 da tuttu. Yoksa bu sünepe Arjantin bile beceriksiz Nijerya'ya en az 3 fark atabilirdi.
12 Haziran 2010 Cumartesi
Yazan: steven_stiffler

B# Güney Kore 2 - 0 Yunanistan

7' Lee Jung-Soo
51' Park Ji-Sung

Maçı izleyemedim. Az önce özetine baktım. İstatistiklere de baktığımda Güney Kore'nin hakettiğini gördüm. Zaten sümsük futbol oynayan hiç bir takımı sevmediğim gibi Yunanistan'dan da nefret ederim. Bu takoz kadrolarıyla 0 çekerlerse şaşırtıcı olmaz. 2004'ten bugüne iyi bir jenerasyonları vardı, fakat o oyuncular artık yaşlandı. Yunanistan'ın çirkin futboluna yeni bir soluk şart. Güney Kore gruptan çıkar diye düşündüğüm 2.takımdı. Öyle de olacak gibi başladı, bakalım....
Yazan: steven_stiffler

A# Uruguay 0 - 0 Fransa

Her maçı tek tek yorumlayacak kadar enerjim ve hevesim olacağını zannetmiyorum. Fakat kendimce bir iki fotoğraf, birkaç cümle ile geçiştirip arşiv yapmak istiyorum. Zaten Uruguay - Fransa maçıyla ilgili kaç cümle yazılabilir ki ? Uyuttular resmen. Fransızların çirkin futbolu devam ediyor. Bu kadar yıldız oyuncuya bu kadar sevimsiz futbol oynatmak Domenech'in başarısı. Oldum olası sevmem şu Fransa'yı. Çok ballı takımdır. Futbolu kalitesizdir. Misal bu Govou yıllardır bu takımda nasıl banko oynar ?

Uruguay'da da kadroda görmeyi umup göremediğim isimler vardı. Orta saha göbekte mutlaka Eguren yada Gargano'dan birini görmeliydik. İkisi de belli başlı tecrübesi olan isimler. Fakat Tabarez Perez'in yanında Arevalo'yu tercih etti. Lugano'nun partneri, bonservisi elinde olan Diego Godin fena oyuncu değil. Bugün ilk kez alıcı gözle izledim. Biraz Hakan Şükür'ü andırıyor yüzü ; iyi savunmacı. Forlan kısmetsiz günündeydi. Yoksa o net pozisyonu kaçırmazdı. Ayrıca Forlan sahada kalitesini belli eden yegane Uruguaylı oyuncuydu. Lodeiro ismine özellikle dikkat ettim. Adam oyunda kaldığı sürede 2 tane olumlu pas yapamadığı gibi, ilk kırmızı kartı da gören oyuncu oldu.Fransa'da günün en verimli ismi ise ak saçlı genç yetenek,kıllı bacaklı nadir futbolculardan olan Toulalan'dı. Sıkıcı, bunaltıcı, uyutan bir maçtı. A Grubu hep böyle geçebilir. Hatta son maçlar sonunda her takımın 3er puanı olursa şaşırmayın derim.
11 Haziran 2010 Cuma
Yazan: steven_stiffler

A# Güney Afrika 1 - 1 Meksika

55' Siphiwe Tshabalala

79' Rafael Marquez


Ulan onca bekledik,ettik; yine tatsız tuzsuz başladı turnuva. 2006'daki turnuva çok zevkli başlamış, öyle de devam etmişti. Umarım bunda da yakın bir tat alırız. Açılış gösterileri çok gubidikti. Tamam sonuçta farklı bir yer, farklı bir kültür yansıtılıyor. Ama beklediğimden sönük olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Maç içerisinde duymaktan usandığımız vuvuzelaların allah belasını versin. Tamam çalsınlar, hatta 90 dakika çalsınlar. Lakin insan tezahürat duymak istiyor. "Ahhh uhhhh" seslerini duymak istiyor. Sorun vuvuzeladan çok bu sesleri duyamamak bence.

Güney Afrika iyi oyuncuları olan, mücadeleci bir takım. Ev sahibi gazı var bir de... Ayin mayin yaptılar maçtan önce Pienaar'ın üzerinde; adamlar motive olmuş bir şekilde. Bundaki pay tabi ki Parreira'nın. Güney Afrika'da Booth,Sibaya ; Meksika'da Ochoa, Guardado isimlerinin neden oynatılmadığını anlayamadım. Nitekim Guardado'nun oyuna girdikten sonra atılan golde önemli bir payı var. Ayrıca kaleci yılların tıfılı Oscar Perez'in yerine atletik bir yapıya sahip olan Ochoa defalarca kez tercih edilir. Meksika ilk yarıda daha istekli gözükse de ikinci yarı maçın dengelenmesine mani olamadı. Tshabalala'nın şık golüyle Afrikalılar iyice gaza geldi. Fakat Marquez gibi büyük bir tecrübe, hücuma çıkışında yaptığı usta bitiricikle takımına puanı getirmeye yetti. Tabi son dakikada G.Afrika'nın direkten dönen topu da maçın kader anıydı. Oscar Perez dayım seyretmekle kaldı. İlk gün Meksika'nın sağ beki dikkatimi çeken isimlerdendi. Onun dışında Giovani Dos Santos Meksika'da epey istekli ve etkili bir oyun ortaya koydu. Güney Afrika'da aman aman bir isim yoktu. Sadece golü atan Tshabalala attığı golle dikkatleri biraz üzerine çekmiş oldu. Mokoena da savunma gayet olumluydu.
Yazan: steven_stiffler

Aydın Örs

Gidişi bir çoğumuzu üzmüştü, gelişi bir çoğumuzu sevindirecek şekilde oldu. Ertuğrul Hoca yardımcı olarak devam ediyor, Aydın hocamız tekrar takımın başında. Geçen sezon Oktay Mahmudi ile ikisi gelecek deniyordu, o zaman bile çok heyecanlanmıştım. Şimdi Aydın Örs hocamız genel menajer olarak takımımızın başında olacak. Aydın Örs ismi bile bizi mutlu etmeye yeter.

Yönetim ders alıyor demiştik, hakikaten alıyor gibi. Eskisi gibi lafta değil, icraatta da bunu görebiliyoruz. Hoşgeldin Aydın Hoca...
Yazan: steven_stiffler

Azzurri




Forza Azzurri ... !
10 Haziran 2010 Perşembe
Yazan: steven_stiffler

Miroslav Stoch

Transfere çok şaşırdığımı belirterek başlayayım. Gazetelerde yazan transfer haberlerinin hiç birine inanmıyorum. Özellikle Fenerbahçe ile ilgili olanlara... Adnan Polat'ın Stoch'u istediklerine dair açıklaması olduğu için Galatasaray'ın Stoch'u almaya çalıştığına inanıyordum. Hatta Twitter'da "İnşallah alamazlar" bile yazdım. Hiç huyum değildir. Galatasaray kimi alırsa alsın, hiç umrumda olmaz. Ama Stoch'u alsalardı cidden üzülürdüm. Miroslav Stoch ismi tabi ki Twente maçlarımızda dikkatimi çekti. Gökhan Gönül'ün Fenerbahçe'de çok üst düzey isimlere karşı oynadığını ; Malouda, Capel gibi isimlere karşı ayakta kalabildiğini görmüştük. Fakat Stoch Gökhan'ı oldukça zorlamış, zaman zaman mahvetmişti. O maçtan sonra ister istemez insan Twente maç özetlerinde Stoch'u arıyor. Stoch da hemen hemen her maçta kendini gösterdiği için arayan bulmakta zorlanmıyor da...

Yıllardır Fenerbahçe'nin ilk kez böyle bir genç yabancıya yatırım yaptığını görüyorum. Miroslav Stoch Chelsea'da şans bulamasa da geçen sezonki Twente performansıyla en kötü ihtimal Bundesliga'ya transfer olur diye düşünüyordum. Fenerbahçe yönetimi ders almayı öğreniyor sanırım nihayet. Yıllardır Fenerbahçe'de izleyemediğimiz türden bir oyuncu olan Stoch inşallah bir milad olur. İnşallah bundan sonraki transferler de çok büyük isim olmaktansa Stoch gibi potansiyelli, takıma faydası dokunacak, kendini kanıtlamaya çalışacak isimler olur. Soldan içe kat edişlerini, sıfıra inişlerini, 90 dakika bitmek tükenmeyen bilmeyen enerjisini, gollerini, driplinglerini izlemek için şimdiden sabırsızlanıyorum. Artık Dünya Kupası'nda Slovakya'yı da ayrı bir dikkatle takip edeceğiz. Slovakya demişken ; Stoch mutlaka Holosko'ya sormuştur,mutlaka fikrini almıştır diye düşünüyorum. Holosko'nun da olumlu bir düşünce belirttiğine de eminim.

Stoch Fenerbahçemiz'e hayırlı uğurlu olsun...Dilerim çocukken forma numaram olan 15'i bu sezon Fenerbahçe'de Miroslav Stoch giyer. Transferde Galatasaray'a atılan çalım da ayrı bir güzel. Forumlarındaki komik yorumlar görülmeye değer...
Yazan: steven_stiffler

Dünya Kupası Öncesi #E-F-G-H


Dün yarım bıraktığımız kupa tahminlerimizi, varsayımlarımızı bugün kalan 4 grupla tamamlayalım.

E Grubu
Hollanda bugüne kadar katıldığı her turnuvada göze hoş gelen futbol oynamış, belli bir ekolü olan ülkelerdendir. Hiç sıkıcı bir Hollanda müsabakası izlediğimi hatırlamıyorum. Beklentim bu kupada da izlemeyeceğimiz yönünde. Robben izlemekten büyük keyif aldığım oyunculardan birisidir. Dilerim Hollanda elenmeden, Robben'i de izleme fırsatım olur. Hollanda elenmeden derken, eleneceğini kastetmiyorum. Şampiyonluğa gidebilir. İyi bir Hollanda takımı, şanssız gününde olmadıkça modern futbolun savunma duvarlarını mutlaka geçebilir. İsimler tanıdık olunca kadroda dikkat çeken isim sayısı da az oluyor. Bunlardan birisi de Gregory Van der Wiel. Twitter'da profil fotoğrafı tam bir apaçi stayla olsa da ; Van der Wiel Hollanda futbolunun gelecekteki yıldızlarından olacaktır. Bu turnuva patlama yapması için büyük bir fırsat. Twente'nin kalecisi Boschker ( İlker Yasin'in deyimiyle Bozkır) de 40 yaşında Dünya Kupası'nda 3.kaleci olarak emeklilik ikramiyesi gibi birşey almış ayrıca. Grubun diğer Avrupa ülkesi Danimarka son yıllarda uluslararası alanda ortalıkta gözüken bir ekip değil. Simon Kjaer turnuvada mutlaka dikkat çekecektir. Tam bir İskandinav savunmacısı. Onun haricinde aklıma gelen isim 27 yaşındaki Jakob Poulsen. İyi bir transfer yapabilir o da turnuva sonrası... Hatta Fenerbahçe'ye gelsin, buyursun oynasın sağ kanatta. Japonya turnuvanın umutsuz vakalarından. Öyle çok ezilip büzülecek bir takım değiller. Fakat 2002'de ev sahipliğinin etkisiyle çıkabildikleri gruptan bu sefer de çıkamazlar. Avrupa'da oynayan Takayuki Morimoto, Keisuke Honda gibi isimler şüphesiz ön plana çıkma ihtimali kuvvetli oyuncular. 28 yaşındaki orta saha oyuncusu Yashuito Endo da beğendiğim bir oyuncudur. Gelelim Kamerun aslanlarına... Sıfır kollu formalarını özledim bu tiplerin. Özellikle Patrick M'boma'ya çok yakışıyordu o dandik forma. Song, Geremi gibi simge isimlerin son Dünya Kupası olacak 2010. Kamerun'un etkili isimleri mevcut. Grupta Danimarka ile ikincilik için kıyasıya çekişirler. Achille Emana takımı sırtlayan isim olur. Nicolas NKoulou patlama yapabilecek oyuncu adayım. Landry NGuemo'nun da iyi bir performans göstereceğini düşünüyorum.

Grup Tahminim;
Hollanda
Kıl payı Danimarka
Kamerun
Japonya

F Grubu
Son şampiyon İtalya'nın grubundayız. İtalya'nın kadrosunda o eski kaliteyi göremesem de ; İtalya her zaman favorimdir. Tek olumsuz düşüncem ; İtalyanların bu gruptan kolay çıkamayacaklarıdır. Paraguay'a geçilebilirler diye bile düşünüyorum aslında. Fakat turnuvadaki fikstüre baktığımda İtalya yarı finale kadar diye de ekleyeyim. Antonio Di Natale, Christian Maggio bugüne kadar neredeydiniz? dedirtir bu turnuvada. Forza Italia!

Paraguay grup maçlarında inişli çıkışlı performansına rağmen kritik maçları kazanmasıyla turnuvaya gitmeye hak kazandı. Ellerindeki kadro çok çok iyi. Özellikle forvette nasıl bir seçim yapacak hocaları merakla beklemekteyim. Oscar Cardozo ve Lucas Barrios müthiş bir sezon geçirdiler. Santa Cruz ve Nelson Valdez ise takımın diğer yıldızları. Valdez'e uyuz olurum ben o ayrı. İyi bir takım olan Paraguay'a grupta güveniyorum. Yeni Zelanda hakkında hiç birşey yazasım yok. "Kimsiniz siz?" diyesim geliyor Nelsen dışındaki oyuncularına... Rory Fallon'ı da FM'den biliyorum. İsmi güzel... Sıfır çekerler diyerek bitireyim. Slovakya'nın oyuncuları Avrupa'da oynuyor olsa da ; bir çoğu cacık takımlarda oynuyor. Miroslav Stoch'u özellikle izleyeceğim. Twente performansı müthişti. Dünya Kupası'nda da dikkat çekip değerini arttırabilir. Sağ bek Peter Pekarik de fena oyuncu değil. Kornel Salata isimli talihsiz oyuncuyu da sima olarak merak ettim.

Grup Tahminim;
Paraguay
İtalya
Slovakya
Yeni Zelanda
G Grubu
Bu gruba ölüm grubu diyorlar. Ben öyle düşünmüyorum artık. Sonuçta Brezilya lider çıkar bir şekilde. Kuzey Kore averaj takımı olur. Çekişecek iki takım Fildişi Sahili ve Portekiz. Bir çok grupta olduğu gibi iki takım çekişecek. Bu grubun en güzel yanı ; izleyeceğimiz yıldız isim saysının diğerlerine oranla fazla olması olacak. Dunga'nın farklı bir kimliğe büründürdüğü Brezilya takımı; her ne kadar o ofansif , bol gollü galibiyetlerini alamasa da sihirli ayakları ile bu gruptan lider olarak çıkarken zorlanmayacaktır diye düşünüyorum. Gönlümden geçen takım ise Fildişi Sahili. Her ne kadar Drogba olmayacak olsa da ; Fildişi'nin önemli silah sayısı azımsanacak gibi değil. Bakary Kone de olsaydı keşke kadroda... Gervinho , Seydou Doumbia yıldız mertebesine yükselebilecek isimler. Adamım Arthur Boka da 2006'daki performansını gösterip, sol kanattan yardırsa yeter. Portekiz yıldızlarına rağmen benim sıkıcı bulduğum bir takım. Cristino Ronaldo yıl oldu, gol atamıyor. Miguel Veloso nihayet transfer yapabilecek diye düşünüyorum kupadan sonra. Şu adamı Premier Lig'de izlemek gerek. Kadroya bakıyorum hep eski yıldızlar. Deco, Tiago, Miguel, Carvalho falan hala...Nuno Gomes yok mu Nuno Gomes ? Grubun çerezi Kuzey Kore de şöyle 1-2 oyuncuyu parlatıp,cilalayıp Avrupa'ya sürse fena olmaz. En büyük adayım ; 9 numaralı Jong Tae-Se.

Grup tahminim;
Brezilya
Fildişi Sahili
Portekiz
Kuzey Kore

H Grubu
İspanya, hatırladığım bir turnuvaya ilk defa en büyük favori olarak geliyor. İspanya futbolu hep yüksekteydi, fakat milli takım olarak aradıkları ivmeyi 2008'de yaşadılar. O ivme hala devam ediyor İspanyollarda. Oturmuş bir sistemi devam ettiren tecrübeli bir hoca, birinci sınıf futbolcularla grupta zorlanmayacaktır. Yedek kulübesi en iyi olan takım da İspanya olacak ayrıca. Direkt 9 puan yazalım karşısına... Honduras milli takımını ilk kez uluslararası bir arenada izleyeceğim. Wilson Palacios gibi bir boğaya sahipler. Palacios Honduras'ın rakiplerine karşı orta sahadaki direncini arttıracaktır. Ama o kadar işte... Honduras sürpriz yapabilir mi ? Büyük soru işareti. Yaparsa hakikaten sürpriz olur ama...İsviçre'nin misyonunu tamamlamak üzere olan yıldızlarının yanı sıra; yeni yetenekleri de bulunuyor kadroda. Bunlardan biri Xherdan Shaqiri. Arnavut asıllı oyuncu geleceğin yıldızlarından gösteriliyor. İsviçre kalecisi Diego Benaglio da iyi performans gösterirse iyi bir yere gider artık diye düşünüyorum. Bundesliga'da iyi bir sezon geçiren Albert Bunjaku iyi bir alternatif olacak forvete. Şili İsviçre ile çekişecek takım. Gözlerim Alexis Sanchez'de olacak. Bir de FM efsanelerimden Jorge Valdivia'yı merakla izleyeceğim.

Grup Tahminim;
İspanya
Şili
İsviçre
Honduras

Dünya Kupası futbola doyursun...
9 Haziran 2010 Çarşamba
Yazan: steven_stiffler

Duyan - Gören - Bilen ?


Adidas'ın sitesinde gördüğüm Uefa Champions League tişörtünü mükemmel buldum. Daha önce hiç bir yerde görmedim. Bu tişörtü gören,duyan,nerede satıldığını bilen varsa ; yardımcı olursa sevinirim.
Yazan: steven_stiffler
Kategori :

Dünya Kupası Öncesi #A-B-C-D




Dünya Kupası başlamadan, tüm futbolseverlerce geleneksel olan kupa öncesi yorumlarımı yapayım kendimce. Afrika'nın sevimli mi sevimsiz mi karar veremediğim kupa maskotunu da yazıya ekledim ; tamamdır.

Bu Dünya Kupası'nın eski tadı yok gibi sanki. En azından içimdeki heyecan eskisi gibi değil. Belki de kodaman topçuların birer birer sakatlanmasından dolayıdır. Daha öncekilerde farklı bir heyecan vardı. 1994 Dünya Kupası finalini izledim ilk. 1998, 2002 ve 2006 ile toplam 3 kupayı takip edebildim. (Genç olmak zor hacı.) 1998'te güzel futbolu, diğerlerinde İtalya'yı destekledim. Bu kupada da gönlüm tabi ki İtalyanlardan yana.Grup grup kısa kısa değerlendirme yapayım. Çok ince detay incelemeye vaktim yok açıkçası. Zaten Dünya Kupası'nın başladığı gün, iş gereği yoğun 1 hafta yaşayacağım. Maçları yarım yamalak takip edebileceğim. Blogger dostları daha sık takip edeceğim bundan dolayı.

A Grubu
A Grubu çekişmeli geçecek gruplardan birisi. Domenech'in piç ettiği Fransa ile Uruguay ve Meksika arasında büyük çekişme olacak. Bu grup tahminimce en defansif futbol oynanan , en az gol çıkan grup olacak. Güney Afrika ev sahibi olmanın verdiği avantajla bu üçlü arasından sıyrılmaya çalışacak. Fakat şansı en az olan Güney Afrika gibi gözüküyor. Fransa'nın yine hayal kırıklığı yaratacağını düşünüyorum. Domenech gider ayak güzelce bir küfür yiyecektir ultra-kibar,genel kültür sıçan Fransız insanından. Lugano'dan ve forma renginden dolayı Uruguay'ın gruptan lider çıkmasını diliyorum.

Grupta kimler dikkat çeker ? Bir de ona bakalım...Güney Afrika'nın sol bek oyuncusu Tsepo Masilela mutlaka dikkat çekecektir. Onun önünde oynayan Siphiwe Tshabalala da Konfederasyon Kupası'ndaki oyunuyla 2010 için olumlu sinyaller vermişti. Deportivo'da forma giyen Meksikalı Andres Guardado bu kupadan sonra nihayet büyük bir takıma transfer olur diye düşünüyorum. Tahminimce Man.City hemen oltayı atacaktır. Meksika forvet hattındaki Adolfo Bofo Bautista da eğer şans bulursa tipiyle dikkat çekecektir. Şu an imajı nasıl bilmiyorum. Lakin kendisi tam bir şov adamıdır. Farklı renklerde krampon giymek, farklı saç şekilleri yapmak, 100 numaralı formayla maça çıkmak gibi şovları olmuştur. Forvet ve arkasında oynayabilen, fena da oynamayan bir oyuncudur aslında. Lakin transfer yapamaz, yaşı 30 var. Fransa ile ilk kez Dünya Kupası heyecanı yaşayacak oyunculardan olan Bakari Sagna Fransa'nın en iyi isimlerinden birisi olacaktır. Uruguay'ın formda isimlerinden Luis Suarez ise gollerine kupa da devam edebilitesi yüksek bir oyuncu.

Grup Tahminim;
1- Uruguay
2- Meksika
3- Fransa
4- Güney Afrika

B Grubu
Arjantin sempatizanlarının en büyük korkusu şüphesiz Diego Maradona. Cambiasso, Zanetti, Lavezzi gibi oyuncuları Afrika'ya götürmeyen Maradona'nın oynattığı futbolda da bir cacık yok ayrıca. Özellikle kalede de büyük sıkıntı yaşıyorlar. Tevez, Messi, Higuain takımı sırtlarsa Arjantin bir yerlere gelebilir. Agüero 11 oynarsa torpille oynar. Javier Pastore şans bulursa dikkat çeken oyuncu statüsüne girebilir. Ayrıca FM Efsanesi Otamendi'nin de performansı merak edilmeye değer umarım. Nijerya diğer ikiliye oranla şansını daha yüksek gördüğüm, fakat ne zaman ne yapacağı belli olmayan bir takım. As sol beki Taiwo'nun arkasında şans bulduğu takdirde Uwa Echeijile ismi dikkatlerimizi çekebilir. Lukman Haruna, Victor Obinna isimleri de beğenimizi kazanabilir. Chinedu Obasi ise kesin olarak kupa sonrası transfer yapar.
Güney Kore 2002'de ev sahibiyken yakaladığı başarıyı yakalayamaz. Lakin gruptan çıkmak için ciddi bir şansları var gibi gözüküyor. Park Ji-Sung yine takımın lideri. Fakat kupada dikkatimizi çekecek isim Park Chu-Young. Monaco'lu oyuncuyu 3-4 yıldır takip ediyorum. Mükemmel bir forvet. Hem ileri üçlünün solunda, hem forvet arkasında, hem de forvette oynayabilir. Diğer oyuncular kapalı kutu. Kalede Kim Young-Kwan forma giyerse şaşırmam. Grubun en defansif takımı Yunanistan tabi ki. Yunanistan balonunun bu turnuvada patlamasını umuyorum. Bu kadar sıkıcı futbol izlemek bizim hakkımız değil. Samaras Yunanların en iyi oyuncusu olur turnuvada.

Grup Tahminim;
Arjantin
Güney Kore
Nijerya
Yunanistan

C Grubu
C Grubu'nun tartışmasız favorisi Capello'nun İngiltere'si. Capello'nun diyorum ; çünkü Capello İngizlere başarılı olma duygusunu yeniden aşılayan hoca oldu. Beckham'ın olmayışı İngilizlere hiç birşey kaybettirmez. Bu adamlar zaten en iyi ligde forma giyen, her yıl üst düzey maçlara çıkan adamlar. Kale sıkıntılar var, lakin o savunmanın arkasında çok da iyi bir kaleciye ihtiyaç duyacaklarını sanmıyor. İngiltere aynı zamanda kupanın da en büyük favorisi bence. Sadece şu Heskey'in yıllardır milli takımda ne işi var, anlayamıyorum. Cezayir yıllar sonra kupaya katılma şansı bulan bir ülke. İyi bir jenerasyonları var. Meghni kadrodan çıkartılmış, sebebini bilmiyorum. Lazio'da cacıktır Meghni ama Cezayir Milli Takımı'ndaki 23 kişiden biri olamayacak kadar kötü değildir. Habib Bellaid savunmada dikkatlerimizi çekebilir. Karim Matmour ise kupadaki performansıyla birlikte tekrar gazetelerimizin Fenerbahçe'ye getireceği isimlerden birisi olacaktır. Slovenya zayıf takım. Brecko, Novakovic, Koren, Birsa, Ilic, Handanovic gibi tecrübeli isimlerinden beklentileri büyük. Şansı yok gibi birşey. Amerika Birleşik Devletleri ise turnuvanın şanslı takımlarından. Fena bir jenerasyonları olmadığı gibi, fena da futbol oynamıyorlar. İngiltere'nin ardından gruptan çıkacaklarına eminim.

Grup Tahminim;
İngiltere
ABD
Cezayir
Slovenya

D Grubu
Löw'ün açıklamalarından belli ki ; Mesut Özil bu turnuvada yeteneklerini sergileme şansını fazlasıyla bulacak. Almanlar her zaman iyi takımdır. Fakat sanki geçen yıllara oranla hücum hattı daha bir formsuz gibi gözüküyor. Kiessling eldeki en kıymetli oyuncu gibi gözükse de Klose'nin milli performansına güveniyorum ben. Piotr Trochowski ve Sami Khedira da kupada patlama yapabilir. Tim Cahill ne kadar oynarsa Avustralya da o kadar oynar turnuvada. Geçen sefer gruptan çıkmışlardı ama bu sefer işleri daha zor. Gana'nın en önemli futbolcusu Essien'in olmayışı çok büyük talihsizlik. Appiah'ın da eski formunda olmaması Gana orta sahasının gardını epey düşürüyor. Derek Boateng ve Sulley Muntari'ye önemli işler düşüyor Gana'da. Almanya'ya seçilmeyince Gana'yı seçen Kevin-Prince Boateng çok bencil oynamazsa takımına faydalı olur. Andre Ayew ve Prince Tagoe de patlama yapmasını beklediğim oyunculardan. Turnuvanın sürpriz adaylarından biri olarak gösterilen Sırbistan'ın, sürpriz gösterilmesindeki nedenlerden birisi de iyi bir gruba düşmesidir. Milos Krasic'in turnuva sonrası büyük bir takıma transfer olması kesin gibi birşey. Lazio'nun 15 Milyon € bonservis bedeli ile satmayı düşündüğü Aleksandar Kolarov da fiyatını 20'ye tamamlayabilir. Küme düşen Hertha Berlin'in yıldızı Gojko Kacar ise iyi bir futbol oynayıp iyi bir takıma transfer olma derdinde olacaktır.

Grup Tahminim;
Almanya
Sırbistan
Gana
Avustralya
8 Haziran 2010 Salı
Yazan: steven_stiffler

Tozlu Sayfalar

Öne Çıkan Yayın

Verona ile Kasıp Kavurduk - FM 2017

Çoluk çocuk sahibi olacak yaşa geldim ama hala Football Manager geleneğini sürdürmekten büyük keyif alıyorum. Benim için bu geleneklerden...

Takip Ettiklerim

Kategoriler

Yazar Kafe

Translator

- Copyright © Serkan Özerik -