Archive for Şubat 2010

Lazio 1 - 1 Fiorentina

İki takım da uzun süredir istediği sonuçları alamıyor.Çok moralli oldukları söylenemez.İkisinin de kadroları iyi ama icraatları beklenen düzeyde değil.Fiorentina'nın kadro kalitesinin 1 gömlek üstün olduğu da gerçek tabi ki.Zarate'nin eksikliğini Lazio'da önemli bir handikap olarak görüyordum.Lakin Fiorentina'da da Gilardino'nun olmayışını öğrendiğimde maçı ortada görmeye başladım.Hatta iki takımın gidişatından dolayı beraberlik kokan bir maç olduğunu düşündüm.

Siviglia'nın maçın erken dakikalarında ön direkte yaptığı estetik vuruş ile Lazio 1-0 öne geçti.Durgun,düşük tempoda geçiyor genelde Lazio ile Fio arasındaki maçlar.Bu da o şekilde tanımlayabileceğimiz bir maçtı.İlk yarının son bölümlerinde Mauri'nin karşı karşıya kaçırdığı top maçın kader anı olarak gösterilebilir.Atsa 2-0 olacak,Fiorentina risk alacak.Belki seyir zevki de artacaktı.Lazio'ya galibiyet getirebileceğini de söylemeliyiz.Ama Mauri geçen hafta olduğu gibi yine kolay pozisyonda kaleciyi geçemedi.

Fiorentina'da ikinci yarı Keirrison oyuna dahil oldu.Maçın son dakikalarında da attığı golle 1-1lik beraberliği getirdi takımına.Eduardo Reja'nın maçın sonlarında hakeme itirazlarından dolayı tribüne gönderildiğini de not düşelim.

Maçla ilgili bir başka detay da Lazio'nun tekrar 4lü savunmaya dönmüş olması...

Kümede kalmak gibi küçük bir hedefi olan Lazio,bu hedefi gerçekleştirebilmek için kritik 1 puan aldığı gibi ; son dakikada yediği golle de kritik 2 puanı bırakmış oldu.
28 Şubat 2010 Pazar
Yazan: steven_stiffler
Kategori : ,

Fenerbahçe 81-77 Galatasaray

Maç centilmenlik sınırları içerisinde oynandığı için oyuncuları ve taraftarı kutlamak lazım.Ev sahipliği nasıl yapılır gösterdik yine rakibimize.Bir dahaki deplasman maçımızda karşılığını ters yönde alabiliriz yine.

Galatasaray'ın kadrosu fena değil...Zaten ilk maçta özellikle yabancılarının formuyla yenmişlerdi bizi.Bu maça da Mike Wilkinson'ın etkili oyunuyla başladılar.Wilkinson'a Ukic ile yanıt verdik.Ukic ve Wilkinson ilk çeyreğin sayı yükünü çeken oyuncular oldular.Ukic gerçekten çok faydalı oyuncu.İnşallah sezon sonu ayrılmaz,elimizde tutmasını başarırız.Ne attıysa girdi ilk çeyrekte.Bir de takımdan yeterli desteği görünce 22-13 önde kapattık ilk periyodu.

İkinci çeyrekte emin oldum ki; Galatasaray hiç sevmediğim her hücumda üçlük deneme stratejisini uyguladı.Olur olmadık üçlükler denediler.Sadece Washington ile isabet yakaladılar.Bizim işimize gelen bu oyun şekli skorda farkı arttırmamızı ve korumamızı sağladı.Rancik biraz devreye girmeye çalıştıysa da skor bizim lehimize sonuçlandı ilk yarı.Giricek'in Fatih Solak'ın üzerinden smaç basması maçın,belki de haftanın en güzel hareketi şüphesiz.Fatih Solak'a ayrı bir uyuzum vardır.

40-31 önde kapadığımız ikinci yarının ardından Galatasaray'ın en azından daha mantıklı hücumlar deneyeceğini,olur olmadık yerden üçlük sallamayacağını düşündüm.Rancik Galatasaray'da epey faydalı oyun ortaya koydu.Jasaitis fazla etkili olamazken,Ömer Onan'ın ikinci yarıda etkinliğini arttırmasıyla maçtaki üstünlüğümüzü korumasını bildik.Ömer Onan gerçekten büyük oyuncu.Büyük maçlarda da bir başka oynuyor.3.çeyreği 60-54 önde kapattık,güzel bir fark yakaladık.

Lakin dördüncü çeyrek pek istediğimiz gibi gitmedi.Galatasaray biraz daha istekli,biraz daha derli toplu ve sert oynamaya başladı.Birkaç hücumdan boş dönünce Galatasaray'ı maça ortak ettik.Son dakikalarda fark 3 sayıya kadar indi.En kritik anlarda yine Ukic çıktı sahneye.Maçı 81-77 kazanarak ,beklediğimiz galibiyete ulaştık.Yine de son çeyrekteki oyundan memnun kalmadığımı belirteyim.Fark beklediğim bir maçtı,son bölümde bu kadar zorlanmamalıydık.Biraz da konsantrasyon eksikliği sezdim ben.Türkiye Kupası'yla sahada turlanması da taraftara güzel bir jest oldu.

Roko Ukic 19,Ömer Onan 17,Mirsad Türkcan 10 sayıyla en skorer oyuncularımız oldu.Roko Ukic özellikle ilk çeyrekte sazı eline almışken,Tanjevic'in oyundan çıkarıp soğutmasına bir anlam veremedim.

Galatasaray'da Wilkinson 18,Rancik ve Washington 17şer sayıyla sayı yükünü sırtladılar.
27 Şubat 2010 Cumartesi
Yazan: steven_stiffler

Daum'u Daum yapan...

Daum'u hiç bir zaman olmazsa olmaz bir hoca olarak görmedim.Hiç bir zaman dahi olarak görmedim.Hatta neden dahi denildiğini de anlamayadım.Fenerbahçe ile kimyası yüksek oranda tuttuğu için (tam olarak diyemiyorum yine) ve lig için yeterli meziyetleri olan bir hoca olarak göründüğü için Fenerbahçe'de geçirdiği 3 sezonda 2 şampiyonluk alabildi.Daha sonra araya giren 2 yıllık Köln kariyeri Daum'u Aragones'leştirdi.Eski Daum,yine garanticiydi.Yine ezberciydi.Ama özellikle Kadıköy'de takımı durmaksızın hücum yapardı.Şimdiki Daum 1-0'ı nerede yakalarsa yakalasın üzerine yatıyor.Aragones'le tek ortak noktası olan bu özellik,bizim hiç istemediğimiz bir özellik aynı zamanda.

Daum'un ilk dönemindeki kadro şu anki mevcut kadromuza göre gerçekten kaliteliydi.Ama özellikle bir kaç oyuncu Daum'un götünü bir çok defa kurtaran isimler oldu.
Tuncay Şanlı bunların başını çeken isim şüphesiz.Takımın en ruhsuz oynadığı zamanlarda,takımı ateşleme görevini üstlendi.En pozisyona girmekte zorlandığı zamanlarda gol atma görevini üstlendi.En yorgun zamanlarında koşma görevini üstlendi.Mevki ayırt etmeksizin oynadı.Daum'u birçok defa kurtardı.Şu an takımda Tuncay'la benzer özelliklerde futbolcu yok.Ama olsa da şu anki Daum'u kurtaracağını düşünmüyorum.Tuncay'ın yeri bu yüzden ayrı...
Serhat'tı.Yedek kulübesinden yapılacak bir müdahelesiydi Daum'un her zaman.Yenik misin ? Sok oyuna Serhat'ı gol kovalasın.Önde misin ? Arkanı kolla,hafiften geriye yaslan,Serhat'ı oyuna al,kontra atak oyna.Serhat yine gol kovalasın.Eksik adam mı var ? Serhat'ı onbire al,sırıtmasın.Daum'un forvetten devşirmesine rağmen gösterdiği performans her zaman üst düzeyde olmasa da takıma her zaman faydası dokunan bir isimdi Serhat.Belki Daum onu sağ açık olarak devşirmeseydi,şu an milli takımın kaliteli bir forvetiydi.Az maç almadı Serhat...
Aşmış çubuklu ruhuyla Luciano'ydu Daum'u 'Fenerbahçeli Daum' yapan.Devler Ligi için yeterli bir stoper değildi belki.Ama Tuncay gibi takımı ateşlerdi,Tuncay gibi sıkışık anlarda gol atardı.Stoper görünümlü joker adamdı Luciano.Gerektiğinde forvet bile oynayacak adamdı.Bilica gibi risk unsuru değildi.
Gol vuruşu yapmayı beceren forvetlere öldürücü paslar atan Alex'ti Daum'u Daum yapan.İki yıldır doğru düzgün gol atamadığımız duran toplar Alex sayesinde,Luciano sayesinde,Nobre sayesinde en büyük silahımızdı.Alex her zaman Alex...Ama Daum her zaman Daum değil,diğer futbolcular aynı futbolcular değil.
The Damned United filminde izleyenler olmuştur Brian Clough'ın kariyerinin başlangıcını.Her teknik adamın yanına kaliteli bir ikinci adam lazım.Daum'un kalitesini arttıran adam Roland Koch'tur.Daum yeniden getirildiği zaman,duruma karşı çıkan Fenerbahçeli taraftara "Ulan neyse ki Koch da geldi" dedirten bir adamdır Koch.Günümüzde ise hâla Daum'un götünü kurtarmaya çalışmaktadır.

Ümit Özat'ın ters ayak ortaları,Appiah'ın çift ciğeri,Aurelio'nun çapalığının da payı vardı tabi ki o dönemki başarıda.Üstte saydıklarım bence Daum'un başarılı döneminin kilit elemanlarıydı.Daum dahi olsaydı,zaten Aurelio'yu kontenjandan dolayı göndermek istemezdi.

Fenerbahçe'nin başında olduğu sürece tabi ki en büyük destekçilerinden olacağım.Demek istediğim, vizyonu ilerletmek yerine geriye götüren Daum'un kimyasının artık bizim takımla uyuşmadığı.Kadromuzdaki yerli isimlerin de eski kalitelerinde olmadığı bir gerçek.
Yazan: steven_stiffler
Kategori :

Paha Biçilemez!

Ligde ofsayttan gol atmayı sorun etmeyen,bedavadan aldığı penaltıların haddi hesabı olmayan Galatasaray'ın; Avrupa maçlarında Bükreş'e ofsayttan gol yeyip elenmesi,Atletico maçında penaltısının verilmemesi : PAHA BİÇİLEMEZ!

Evet,aynen öyle...

Ligde çalınacak bedavadan penaltılarla telafi edilir artık bu da...
Yazan: steven_stiffler
Kategori :

İddaa#46

Dün akşamki 2,65lik Atletico Madrid oranıma hala yanıyorum.5 maçta 4 doğru tahminle 15 oranı kaçırdım.Juventus ile Ajax sağolsun,2-3 gol yapamadılar.

Geçen hafta sonu fena sallamadım.Bu haftaki sallamasyonlarım aşağıdaki,son zamanlardaki halim ise yukarıdaki şekilde...İncir ağacı elimde,kapınızda sırılsıklam görürseniz bir gün; şaşırmayın.

102 Helsinki - Inter Turku 1 1,45 (-)
105 Duisburg - Oberhausen 1 1,35 (-)
145 G.Fürth - Hansa Rostock 1 1,75 ()
146 Koblenz - Augsburg 2 1,60 ()
105 Huddersfield - Leeds Üst 1,65 ()
158 M.Gladbach - Freiburg 1 1,50 (-)
170 Leicester - Nottingham Forest X2 Çifte 1,28 (-)
199 Torquay - Accrington 2 2,20 (-)
236 Young Boys - Zürih Üst 1,35 ()
274 Barcelona - Malaga Handikaplı 1 1,40 (-)
280 Queretaro - Santos Laguna Üst 1,65 (-)
284 Pachuca - Pumas Üst 1,60 ()
327 Manisaspor - Diyarbakırspor 1 1,80 ()
330 St.Pauli - Bielefeld 1 1,80 (-)
336 PSV Eindhoven - Waalwijk Handikaplı 1 1,40 ()
355 Bellinzona - Basel 2 1,30 ()

Doğru Tahmin Oranı : %50
26 Şubat 2010 Cuma
Yazan: steven_stiffler
Kategori :

Taraftarız biz,ÇEKERİZ CEFA

Bu kadar moral bozukluğundan sonra maç falan yazılmaz.Yine uyku haram Fenerbahçeli'ye.Yine aldığımız derslerle,edindiğimiz tecrübelerle yetineceğiz kendimizce.Daum yine bizi uyutacak.Sezon sonu belki şampiyon olacağız,Daum belki tekrar dahi olacak.Ama seneye olası bir Avrupa macerası yine böyle sonlanacak.Seneye olmazsa,ondan sonraki sene.Sonra soracağız kendimize ; "Türk futbolu neden ilerleyemiyor?" diye.Cevapları tartışacağız,yıllarca tartışacağız.Belki biz tartışırken ufak da olsa kıpırdama gösterir diye ümit edeceğiz.

  • Geçen sene Aragones'in uyguladığı; 1-0ı bul,defansa kapan stratejisine çok kızıyorduk.Aragones kendini İspanya orta sıra takımında mı zannediyor diyorduk.Aynısını Daum yapıyor bu sene.Tek farkı takımın daha iyi mücadele etmesi.Eee ne değişti geçen seneden ? Kadro bir gömlek iyi,strateji aynı,kondisyon daha iyi.Sonuçlar ite kaka geliyor,eee Fenerbahçe taraftarının mutluluğu ne olacak ? Ruh hali ne olacak ?
  • Uzun zaman sonra taraftar-takım-yönetim bu kadar sıkı sıkıya kenetlenmiş.Takımda eksik çok ama her oynayan canla başla mücadele ediyor.Neden koskoca 2.yarı kapanır bir takım ? 65-70'e kadar bulunan 2.golden sonra kapanmak daha mantıklı olmaz mı ? Haa oldu da 2yi ararken gol yedin,85te yemekten daha mantıklı değil mi o bile ? İlla yumurtanın göte dayanması mı gerekir ?
  • Taraftar Güiza'ya razı değil.İstemiyor,sevemiyor.Ağladığı için üzülüyor.Kötü bile oynasa destek veriyor.Ayrıyetten takıma 90 dakika boyunca verdiği destek de tartışılmaz düzeyde.Takıma olan aşk engel tanımıyor.Bu uygulanan defansa kapanma stratejisi taraftara ihanet değil midir ? Her maç 85-90'da gol yemek taraftara ihanet değil midir ? Lan sokayım profesyonel futbola.Ben küçüktüm,çok iyi hatırlamıyorum.Ama o zamanlar böyle şeyler yoktu.Her takım,her zaman gol kovalardı.Futbolcular vakit geçirmek için sakatlanma ayağı yapmazlardı.
  • Bir şekilde kapanmışız,çok güzel.İtiyoruz,kakıyoruz,şişiriyoruz,uzaklaştırıyoruz bir şekilde.Hocaya oyuncu değiştir desek,yedekte oyuncun yok denecek kadar.Onbirde görünce çekindiğimiz Bekir İrtegün bile sahanın en iyilerinden.Dakika 84-85. Hücumdasın.Cristian ve Semih ileride faul yapmaya müsait,ikisi de faul yapmıyor.İleriye gönderilen topa Bay Risk Bilica balıklama dalıyor,faul sonucunda 3 Lille'li oyuncu kafaya çıkarken 3-4 Fenerbahçeli izliyor.Bir hoca hiç mi demez 1-0'a yatan oyuncularına,ileride faul yapın diye ? Anlayamıyorum dahi Daum'u.Bu kadar vizyon darlığını anlamıyorum yıllardır.
  • Ayrıca Gökhan Gönül'ün son maçlarda oynadığı futbol takım arkadaşlarına ve taraftara büyük ayıptır.Kendini geliştirememesi bir yana,geriye doğru gidiyor Gökhan...
  • Selçuk 6-7 senedir hala pas yapmayı öğrenemedi.Hala önünden salına salına geçiyor rakip.Daha ne kadar Selçuk'la devam edeceğiz,onu da anlamıyorum.
  • Paramız çok.Ülkede en zengin kulübüz.Neden daha disiplinli,Avrupa tecrübesi ön planda oyuncular almıyoruz ? Bunu hiç anlamıyorum.
  • Bilica gibi iyi niyetle mücadele eden,fakat kapasitesi kısıtlı bir oyuncuyu da bir daha mecbur kalmadıkça 11de görmek istemiyorum.Sezon sonuna kadar Bekir & Lugano.
  • Sahi bir de Deivid vardı kadroda!
Söz konusu Fenerbahçe olduğunda tabi ki umudun tükenmesi mümkün değil.Ancak yıllardır aynı tecrübeleri edinmek istemediğimiz,ders çıkaramadığımızı görmek istemediğimiz kötü birer gerçek.Takıma kızmıyoruz,formaya kızmıyoruz.Yıllardır değişen birşey olmamasına kızıyoruz.1-1'i koruyamadığımız Milan maçından beri,son dakikada 4-2 kaybettiğimiz Lyon maçından beri hiç birşeyin değişmemesine kızıyoruz.

Merak ediyorum...Sezon sonu taraftar ağlarken Bilica teselli verecek mi ? Güiza teselli verecek mi ? Savunma kafa topuna çıkacak mı ? Buldunuz bu kadar yüce taraftarı,çektirin cefayı bakalım...
Yazan: steven_stiffler
Kategori : ,

Rugby Lazio

Rugby Lazio; 1927 yılında İngiliz öğrenciler Eugene Vinci,Paul Francis Vinci,Peter Vinci'nin yanı sıra Romence Balsch ve Milan Squadrilli tarafından kurulmuş.Maçlarını da 20 bin kapasiteli Flaminio stadında oynuyor.Stadın eski ismi Stadio Nazionale.1993-1994 yılında sahalardan çekilen Rugby Lazio,Ekim 1998'de tekrar sahalara dönme kararı almış.Şu an aktif olarak rugby branşında mücadele etmeye devam ediyorlar.Fotoğraf epey eski.Lazio ile Catania arasında oynanan bir maça ait...
24 Şubat 2010 Çarşamba
Yazan: steven_stiffler
Kategori :

Blogdan aşkını ilan eden insanlar tanıdım

Yalan lan yalan tanımadım henüz.Ama blog kişisel birşey ya,bazen içimde uyanan saçmalama isteğini burada gidermek istiyorum.Katılmış olduğum futbol blog ağlarından küfür yiyeceğim belki de,fark etmez.Bu akşam Fener'in maçıyla ilgili birşey yazasım yok.

Aşk diyeceğim biraz.Ben aşık oldum desem,annem bile inanmaz gerçi.Eee Stifler kullanıcını adını boşuna taşımıyoruz.Aşk hakkında çok şey bilmiyorum ben.Filmlerden biliyorum.Serendipity mesela.İzlerken bana vay aq dedirten bir yapımdır.Böyle saçma birşey mi lan aşk dedim hatta ? Hakikaten öyleymiş ama...Misal şarkılar yazılıyor aşk ile ilgili...Böyle süslü sözler,janjanlı hitap şekilleri falan.Millet dinliyor,aşka geliyor.Bu yaş gruplarına göre değişiyor.Örneğin lise dönemindeki bir aşık Cengiz Kurtoğlu dinleyerek aşka geliyor.Efkarlanıyor adam.Sonra Üniversiteye geçiyor.Daha modern,popüler kültüre yakın aşk şarkıları buluyor.Biraz bunları keşfediyor.Sonra yabancı şarkılarla gaza geldiği zamanlar oluyor."Vay anasını satayım,aşık olunca bunlar da dinleniyormuş lan" psikolojisine giriyor.Yardıııııııır koçum,sev koçuuuum,sevil koçum diyorum blog aracılığıyla bu kardeşlerimize...

Bu olguları ele aldığımda aşkın saçmalığını savunmam mantıksız olmaz herhalde.Gerçi ben hayata hep saçma yanlarından bakmayı seviyorum.Kişisel olarak zottirik bir yapıya sahibim.Ama bana kalırsa hayattaki en saçma duygu bu aşk dedikleri.

Kendimce saçma aşk tanımlamaları yaparım.En son ; "Aşk, sevgilinin ısırdığı çikolatayı ısırabilmektir bazen..." diye bir laf attım ortaya.Düşündüm de neden olmasın ? Yarın eve bir çikolata alacağım.Bir gün kapım çalınacak."Lan kim yine bu çemçük ağızlı,5 dk rahat yok" diye söylene söylene kapıyı açacağım.Onu göreceğim karşımda..."Çikolatanı yemeye geldim" diyecek bana.

Neden olmasın yani ? Bana umut verici konuşmalar yapın.O çikolata erimez,nesilden nesile aktarılmaz deyin.Ama umut verin abi...Çalsın şu kapı.

(Not : Yazıyı bitirip tekrar okuduğumda,inşallah az kişi okur demedim desem yalan olur.)
23 Şubat 2010 Salı
Yazan: steven_stiffler
Kategori :

9-1'in Rövanşı | Wigan 0 - 3 Tottenham

9-1lik tarihi hezimetin rövanş maçı dün Wigan'ın balçık tarlasında yapıldı.Hep deriz ya İngiltere'de sahalar şöyle,zeminler böyle diye ; bu maçta aksine inanılmaz kötü bir zemin vardı.Tottenham potada kalma çabasında,Wigan ise düşme korkusundan kurtulma çabasında bir takım.Tottenham'ın kaybettiği saçma sapan maçlar var.Tıpkı geçen haftaki Wolves gibi.Bu açıdan Wigan deplasmanı çekindiğim bir deplasmandı.Ee 9-1in intikamını almak istemiştim muhakkak Wiganlılar.Ama güçleri yetmedi tabi.Maçta gözle görülür bir Tottenham üstünlüğü vardı.Defoe'nin alışılagelmiş fırsatçı gollerinden biriyle ilk yarı önde kapatıldı.Ligde son maçını aylar önce oynayan Pavlyuchenko 73'te Defoe'nin yerine oyuna girdi ve forma özlemini 2 golle giderdi.Şu adam Fenerbahçe'nin forvetinde görmek istediğim pivot isimdir.Rusya'ya dönmesi söz konusuydu,biraz fazla para verilip Fenerbahçe'ye getirilmesi zor değil.Wigan 15.sırada kaldı.Düşme potasındaki Bolton'ın sadece 2 puan üstünde.Benim pek Premier Lig'e yakıştırdığım bir takım değil,düşmesi büyük kayıp olmaz o yüzden.Rodallega Wigan'da çok beğendiğim bir isim,o daha iyi yerlere gelebilir.Victor Moses'i de EPL'de görmek istiyordum.Ama Wigan yanlış tercih bana göre...

Wigan : Kirkland - Melchiot,Figueroa,Caldwell,Scharner - NZogbia,McCarthy,Diame,Thomas (56'Moses) - Moreno(76'Sinclair),Rodallega

Tottenham : Gomes - Corluka,King (52'Bassong),Dawson,Bale - Palacios,Huddlestone,Bentley,Kranjcar (69'Modric) - Crouch,Defoe (73'Pavlyuchenko)

Sarı Kartlar : Bentley,Defoe,Dawson,Diame,Huddlestone,McCarthy,Figueroa

Goller : 27'Defoe , 84' ve 90' Pavlyuchenko
22 Şubat 2010 Pazartesi
Yazan: steven_stiffler
Kategori : ,

Palermo 3 - 1 Lazio

Palermo ve Lazio karşılaşmasının bir başka önemi Palermo'nun başında Delio Rossi'nin olmasıydı bugün.Lazio'nun eski hocası Ballardini'ye az giydirmedim burada.Şimdi Reja'ya henüz alışma aşamasındayım,lakin üzerinde ısrar ettiği bir tercihi eleştirmek istiyorum.Hitzlsperger'i nasıl yedek oturttuğunu merak ediyorum.Neye göre yedek ? Brocchi'nin zaten ahı gitmiş,vahı kalmış.Ledesma affedilmiş,yanına Hitzlsperger yakışır.Reja ısrarla yedek bırakıyor.Palermo santrayla birlikte golü atınca maça ekstra moralli başladı.Miccoli'nin kendini yere atışına çalınan penaltı ile rahatladılar.Miccoli kendini öyle ustaca yere atıyor ki,hakemi eleştirmek çok acımasızca olur gerçekten.Üstüne bir de Muslera'ya çıkan sarı kart cabası...Palermo'nun 3.golü de çok entresan.Ofsayt pozisyonundaki Budan topa hareketlenmiyor,Nocerino koşup topu alıyor ve golünü atıyor.Budan hareketlenmiyor tamam ama pozisyonun en net içinde olan oyuncu.Nadir görülebilecek bir gol pozisyonu bu da bence...Hakemlerin tereddüt edeceği anlardan birisi.

Kolarov'un şık golü puanı getirmeye yetmedi.Mauri'nin maç 2-0 ken Güizavâri kaçırdığı bir gol var.Ceza sahası içinde topa vurmaya çalışırken düştü Mauri.

Palermo'nun forveti Hernandez bu sene ismini duyurdu.Gerçekten de fena futbolcu olmadığını gördüm bugün.

27 Şubat'ta Lazio - Fiorentina maçı var.Çok kritik maçlar bunlar Lazio için...Tekrar ederek bitireyim ; "Hocaaaa; Hitzlsperger!"
21 Şubat 2010 Pazar
Yazan: steven_stiffler
Kategori : ,

Darısı futbola...

Maçları izleyemedim D-Zmart'ta olduğu için.1967 yılından beri alamadığımız Türkiye Kupası'nı nihayet müzemize getirdik.Roko Ukic'in takıma katılmasından sonra takımda gözle görülür bir performans artışı da oldu.Bir transfer,bir takıma bu kadar kısa sürede bu kadar olumlu etki sağlayabilir.İyi ki geldin Ukic...Tanjevic'i istemiyoruz,lakin dün Efes maçında çok yerinde hamleler yapmış.Bütün teknik heyete ve takıma tebrikler.

Darısı futbola diyelim...
Yazan: steven_stiffler

Küçük Kimberly

Hep futbolcuların küçüklük fotoğraflarını görüyoruz internette.Bir değişiklik yapıp voleybolculardan ekleyeyim dedim.Daha önce de Ekaterina Gamova'nın eklemiştim.

Fenerbahçe'mizde de kısa bir süre oynayan,ABD'li oyuncu Kimberly Glass'a ait fotoğraf.Severim kendisini,siyahi hatunların en güzellerindendir bence.Rihanna falan bok yemiş yanında.
20 Şubat 2010 Cumartesi
Yazan: steven_stiffler
Kategori :

İddaa#45

Bültenimi geniş tuttum.Seçmece yapacağım.Umarım tahmin yüzdemi arttırırım bu hafta.

112 Strasbourg - Clermont 1 1,80 (-)
118 Go Ahead Eagles - Telstar 1 1,30 ()
144 Hansa Rostock - Augsburg X2 Çifte 1,16 ()
157 Hamburg - E.Frankfurt Üst 1,60 (-)
161 Kavala - Xanthi 1 1,90 ()
176 Charlton - Yeovil Üst 1,65 (-)
177 Colchester - Oldham 1 1,40 ()
181 Leeds - Brighton TGS 2-3 1,75 ()
188 Accrington - Bradford 1 1,85 ()
197 Rochdale - Dag Red Üst 1,60 ()
205 Celtic - Dundee United 1 1,20 ()
258 Inter - Sampdoria 1 1,30 (-)
260 Paris SG - Toulouse TGS 2-3 1,70 (-)
261 Mallorca - Sevilla TGS 2-3 1,70 (-)
267 Monterrey - Queretaro Üst 1,60 ()
357 Man City - Liverpool 1 2,20 (-)
366 Athletic Bilbao - Tenerife 1 1,60 ()
370 Celta Vigo - Cordoba Alt 1,45 ()
381 Beşiktaş - Galatasaray TGS 2-3 1,70 ()
393 Porto - Braga 1 1,65 ()

13 Doğru,7 yanlış tahmin.Maalesef güzel oranlarımı kuponlara yansıtamadım.

Doğru tahmin oranı : %65
19 Şubat 2010 Cuma
Yazan: steven_stiffler
Kategori :

Adamsın Vagner Love!

Vagner Love'u severim.CSKA'dan önce de severdim.Şu an Fenerbahçe'nin tek forvetli sisteminde rahatlıkla iş yapabilecek bir oyuncu.Geçenlerde Lambuja'da gördüm Alex ile çektirdiği fotoğrafını.Çok güzel bir fotoğraf.Bu sabah SporMax'te FootBrazil programını izledim kahvaltı yaparken.Vagner Love'ın Brezilya'ya yeniden dönüşü,kısa Palmeiras macerası ve şu anda Adriano ile oluşturduğu Flamengo forvet hattı ile ilgili bir takım bilgiler aktardılar.Severek izlediğim bir programdır.Vagner Love ile odasında gerçekleştirilen kısa bir röportaj da aktardılar.Duvarda çerçeve içerisinde Vagner Love formaları dikkatimi çekti.Brezilya,CSKA,Palmeiras formaları gözüküyordu.Kamera biraz sağa kayınca gözüme tanıdık bir forma ilişti.CSKA ile deplasmanda 2-2 berabere kaldığımız maçta Alex'in giydiği 20 numaralı,sarı beyaz çubuklu formamız...Love formalarının yanında Alex'in formasını görmek çok hoşuma gitti.Harbi adamsın Vagner Love!
Yazan: steven_stiffler
Kategori :

Lille 2 - 1 Fenerbahçe | 2-1e razı olmak

Eleştirmeyi sevmiyorum.En kötü maçımızda bile bardağın dolu taraflarını arıyorum ama olmuyor! Daum 4.yılında bile Fenerbahçe'nin büyüklüğünün farkına varamamış bir vaziyette.Hâla araya 1 gol sıkıştırayım,skoru koruyayım mantığıyla hareket ediyor.Erken yenilen gol bu planı bozacak gibi olsa da,hemen verilen yanıt Daum'u yıldırmıyor.1-1 iyi sonuç,araya 1 gol sıkıştırırsak 1-2 alırız ki bu süper sonuç,haa olur da 2-1 yeniliriz bu da işimize gelir.Daum'un kafasındaki düşünce ne yazık ki bu.

Ligi getirir,lig için yeterli bir hoca.Aragones faciasından sonra bize ilaç olacak nitelikte bir hocaydı ona da tamam.Ama takımı Avrupa'da nasıl oynatacağını bir türlü öğrenemeyen bir hoca aynı zamanda.Ligde peşpeşe şampiyonluklar da kazandırsa,Avrupa'da vizyonu genişletemedikten sonra takıma seviye atlatamaz maalesef.Bir hafta hata yapıyor,sonra bir şekilde telafi ediyor.Bir kaç maç sonra bakıyoruz yine hatasına dönüyor.Yıllardır bu böyle...Böyle de sürüp gidecek,bu saatten sonra kimsenin Daum'u değiştirebileceğini sanmıyorum.

Lugano ve Emre'nin sakat sakat oynayacak olmasından çekiniyordum.Sakatlık nüksetme riski var sonuçta.Bir maç,sezonun geri kalanından daha önemli değil.Ama bu sene sağlık ekibimiz gerçekten çok iyi çalışıyor.Piyer Arzuman faciasını unutturdu en azından.Aragones-Piyer Arzuman ; Daum-Yeni sağlık ekibi.Bu açıdan bakıldığında da bir sınıf atlama mevzusu var.Bir iyi bir kötü değil de, iki kötüye katlanmışız geçen sezon.Neyse bu sezona,mümkünse bu akşama dönelim.

Lille formda diyorlar,doğrudur.Gol yollarında çok etkililer.Tıpkı 2 sezon öncesinin Sevilla'sı gibi savunmalarında açık veriyorlar.Ya da savunmaları çok üst düzey oyunculardan kurulu değil diyelim.Yani sakin düşünüldüğünde Lille'den korkmak,çekinmek için bir neden yok.Aksine gözümüzde fazla büyüttüğümüzü düşünüyorum.Bu yüzden maça iyi başlamadık.Volkan'ın alışılagelmiş saçma sapan bir gol yemesi planlarımızı bozacaktı ki Vederson buna izin vermedi.Faydalı bulurum Vederson'u.Bizim Antucular kızarlar uzak mesafe şutlarına.Ankaraspor'dayken çok gol atıyordu.Kale aynı kale,7 küsür metre hala.Bırakın vursun adam vurması gerektiği zaman...2 ayaklı maçlarda deplasmanda atılan golün önemi çok büyükken,bu golü erken atmamız oyundaki avantajı bize geçirecekti.Fakat olmadı.En azından ilk yarı bitene kadar gerçekleştiremedik bunu.Gereksiz yere heyecan yaptık.Özer mesela...Sanki Fransa'da Lyon'la oynuyormuşuz gibi heyecanlıydı.Cristian geldiği günden beri en verimsiz maçını oynadı.Emre,Alex ve Gökhan Gönül Fenerbahçe'de oynadıklarının bilincinde gözüken isimlerdi.

Fenerbahçe son haftalarda kazanamıyor tamam da en azından oyunu ışık veriyordu.Hatta pas trafiğini o kadar iyi kuruyorduk ki, Lille takımı bu pas trafiğiyle yıldırıp yenebileceğimizi düşünüyordum.Pas yapmak ikinci yarıda aklımıza geldi.Yine de pas istatistiğinde Lille'i geçmişiz.İlk yarı dan-dun misali oynayan iki takım vardı sahada.İkinci yarı biraz daha kontrollü ve sağlıklı oynadık.Fakat yine bireysel bir hatadan yediğimiz golle mağlubiyeti engelleyemedik.Deniz maçın genelinde iyiydi ama yaptığı hata affedilecek gibi değil.Yıllardır yapıyor bunu üstelik...Daum gibi.Güiza bırak şut atmayı,pas atmaktan bihaber.Semih'i savunmaktan da bıktı millet...Zaten bu aralar Semih'e sallamak da moda olmuş.Yahu şu maçta belki Güiza gibi savunma arkasına kaçamazdı ama pozisyon buldu mu da kolay affetmezdi Semih.Ne yazık ki hocamız oyuncu değişikliği konusunda çok sığ.Zaten fakir gözüken bir yedek kulübemiz var.Hücumcu orta sahamız yok mesela.Deivid ne diye takımda hala belli değil...

Bu akşam gördük ki, Lille sıradan bir takım aslında.Doğru düzgün pas yapamayan,kurulacak yoğun pas trafiğiyle kolayca yıldırılabilecek bir takım.Kadıköy'de bu pas trafiğini sağlarız ona şüphem yok.Fakat asıl mesele golü erken bulmak.1-0 yetiyor yetmesine de ben gol yemeyeceğimiz konusunda şüpheliyim.Bir de 1-0'a odaklanıp golü erken atamazsak panik olacağımız kesin.Ki benim tanıdığım Daum 1-0 a çıkacaktır o maça.Bugün 90+ da oyuna Selçuk'u oyuna alması çok manidardı. Şu maçta 2-1'e razı olan hoca,evinde 1-0'a oynar.

Lugano'nun erken sakatlanması da çok gereksiz oldu.Sağlık ekibimiz iyi iş çıkardı,Lugano da iyi cesaret etti ama keşke riske edilmeseydi.Önümüzde çok önemli maçlar var,inşallah sakatlığını uzatmaz bu durum.

Taraftarımız da oldukça iyiydi,gidenlerin ayaklarına sağlık...
18 Şubat 2010 Perşembe
Yazan: steven_stiffler
Kategori : ,

Bir rüya gerçek oldu - Hiddink

Hakikaten rüya gibi bir hoca bizim için.Tamam Avustralya'dan,Güney Kore'den,belki Rusya'dan daha iyi bir milli takıma sahibiz ama bizler Fatih Terim'e,Mustafa Denizli'ye alıştırılmış insanlarız.Yıllarca yerli hocalara güvendik,gazla çalıştık.Fatih Terim verdi gazı,takımı Euro 2008'de coşturdu.Şenol Güneş başarılıydı,ona sözüm yok.Keşke o günden beri hâla takımın başında olsaydı...

Guus Hiddink gittiği her ülkede belli bir jenerasyon yarattı.Güney Koreli futbolcular Avrupa'nın büyük liglerine,büyük takımlarına gitti yahu daha ne olsun ? Ruslar en kaliteli liglere gitti aynı şekilde.Yarın Sercan Yıldırım gerçekten Avrupa'ya giderse bunda Hiddink'in çok büyük bir rol oynayacağını düşünüyorum.Artık milli takımda torpil yok! İbrahim Toraman gibi bir oyuncu görmezden gelinmeyecek.Kendi takımında 11 oynamayanlar milli takıma çağrılmayacak.Bundan böyle teknik-taktik bilgisi 1.sınıf , kariyeri başarıyla dolu, adil bir hocamız var.Geçen sene hakem el uzatmasa Chelsea'yi finale çıkarmış,belki de kupayı aldırmıştı.Bundan böyle ne yaptığını bilen,sırf gazla çalışmayan bir milli takımımız olacak.

Fotoğrafı çeken bile heyecanlanıp doğru düzgün çekememiş.Emeği geçenlere teşekkürler,hayırlı uğurlu olsun...
17 Şubat 2010 Çarşamba
Yazan: steven_stiffler
Kategori :

TSL Kovası - Hamidou

Yıllardır ülkemizde ekmek yiyen en karaktersiz yabancılardan birisidir Souleymanou Hamidou.Kalecilik yetenekleri kısıtlı olduğu gibi rakiplere çok maç hediye etmişliği vardır.Bu sezon bizden de çok malca bir gol yemişti.Ama özellikle bazı maçlarda,bazı rakiplere karşı belirgin bir kovalığı mevcut.Galatasaray'ın son şampiyonluğunda tuttuğu topu resmen Servet'e vermişti 90+larda.O gol şampiyonluk yolunda önemli bir viraj olmuştu.Dün de eski takımı Denizli'ye bir kıyak yaptı ve Denizli'nin ilk galibiyetini almasına yardımcı oldu.Arkadaşlarının emeklerini hiçe sayan,yıllardır ülkemizde ekmek yiyen,36 yaşındaki bu kovaya ne zaman dur diyecek kulüp yöneticileri ? Türkiye'de kaleci yetişmiyor diye dert yakınırız,hâla bu ve benzeri kovalara müsamaha gösteriyoruz.Yazık...
15 Şubat 2010 Pazartesi
Yazan: steven_stiffler
Kategori :

Manisaspor 2 - 2 Fenerbahçe

Kötü futbol oynayıp kazandığımızda futbolu eleştirip,bu futbolla bir yere varamamaktan bahsederiz.İyi futbol oynayıp kazanamamak ise tam anlamıyla sinir bozucu.

Gençlerbirliği maçında çok iyi oynamıştık bu sezon.O maçtan sonra Diyarbakırspor karşısındaki istekli oyunumuzu gösterebilirdim bu akşama kadar.Bu akşam öyle istekli ve hırslı başladık ki maça; çok büyük keyif aldım tv karşısında.Daum'un tercihleri gerçekten ilginç.Önder ve Bekir varken Deniz'i stoper oynatıyor.Beni rahatsız eden bir durum değil.Lakin bizim taraftarımız çok müsait bu seçimleri eleştirmeye.Deniz de pek sevilen bir adam değil malum...Eleştirilecek şimdi.Isaac'in 2.golünü engelleyemedi ya...

İlk yarıdaki istekli oyunun getirmesi gereken skor 1-1 değildi.Futbolu az çok bilen,seven herkes bunda hemfikirdir sanırım.Biz futbolu seviyoruz sevmesine de,futbol bizi ne kadar seviyor ? Bence sevmiyor.Aslında şanssız olan takım biz olmamıza rağmen,90+larda gol atıyoruz ya,bizi şanslıymış gibi gösteriyor.Aslen öyle değil olay.Biz tek kale oynuyoruz,rakip tek atak yapıp gol atıyor.Geri kalan sürede zaten vasıfsız rakip.Geriye çekiliyor,ileride hızlı forvetleri var.Onlara top şişiriyor.Diyarbakır gibi,Manisa gibi...Bir kez geliyorlar,geliş o geliş.Gol oluyor.Ondan sonra dirençleri bir nebze olsun artıyor.Bunun üzerine gol atamadıkça üzerimize binen bir stres de oluyor.Son dakikada gol atıyoruz ya sezon başından beri...İşte sezon sonu şampiyon olduğumuzda "Bala" olacağız."Şansla" olacağız.Böyle düşünecekler.Ama öyle değil...Göründüğü gibi değil.İsteyen,atamayan,beceremeyen tarafız biz.Futbolda biraz şans da olacak.O şans bizde olması gerektiği kadar yok maalesef.

Takımdaki istek güzel...Sonuçlar kötü.Galatasaray'ın 1 puan farklı liderliği önemsiz.Ankaraspor'dan alacağımız 3 puan var.Dolayısıyla bu bizi lider yapıyor.

Hakemi çok beğendim.Emre'nin kendini yere atmasına sarı kart vermedi.Yiğit'in faullerine çok sabır gösterdi,kartta geç kaldı.Bunlar küçük hatalar,skora etki etmeyecek hatalar.Böyle devam eder inşallah Mustafa Kamil Abitoğlu...

Cristian'ın gol attığı 2.maçta da kazanamadık.Cristian bize 3 puan getirecek bir gol borçlusun...Gökhan Ünal ise saç ektirdiği için kafa topuna çıkmıyordu(!) Ne gariptir ki,ilk golünü kafayla attı.
14 Şubat 2010 Pazar
Yazan: steven_stiffler
Kategori : ,

Parma 0 - 2 Lazio | Ledesma'nın dönüşü

Geçtiğimiz 1 hafta Lazio için çok hareketli bir haftaydı.Takım kırmızı çizginin altında gördü kendisini.Bunun üzerine taraftarın idman basması,gelişen ani hoca değişikliği,Ledesma'nın affedilmesi hareketli bir hafta geçirmesine neden oldu Roma'nın mavilerinin.

Yeni bir hoca geldiğinde geçmiş maçları unutun.O hocanın sistemi neyse onu kullanmalı.Eskiye devam edilmesi pek bir değişiklik havası yaratmıyor benim gözümde.Zamanında Zico geldi Daum'un sistemi değiştirmeye çalıştı,olmadı.Aragones geldi birşeyler değiştirmeye çalıştı yine olmadı.Ama Lazio'dan,Reja'dan ben bu değişikliği bekledim.Sonuçta bu Lazio Ballardini'nin kurguladığı bir takım değil.Kemik oyuncuları Delio Rossi dönemine dayanan oyuncular.Ballardini'nin saha dizilişiyle çıkmasını garipsedim o yüzden.

Biava kadroya direkt olarak girdi.Yaşı ilerlemiş stoper iyidir.Lakin Biava hakkında pek bilgim olmadığını söylemiştim.2 haftadır oynuyor.Diakite artık yedek kulübesinden çıkamaz herhalde.Stendardo ve Radu; Biava'nın yanındaki diğer iki isim.Kanatlarda yine Wing Back şeklinde oynayan Kolarov ve Lichsteiner.Brocchi ve Ledesma takımın ameleleri.Mauri biraz daha ofansif oynayan orta sahaları.Forvette Pivot özellikli iki isim; Rocchi ve Floccari.Rocchi'nin pivot özellikleri dışında pek çok özelliğinden de yararlanma isteği var tabi hocada.Ledesma A kalite futbolcu.Serie A'da her takımda kadroda yer bulabilecek düzeyde bir oyuncu.Takıma dönmesi Lazio orta sahasının direncini bir kat daha arttırır.Takımın kalitesini yükseltir.Lakin Hitzlsperger gibi adamı Brocchi için yedek bırakmaya değmez! Şu Brocchi'de ne buluyorlar anlamıyorum.Ledesma ile arttırdığın kaliteyi Brocchi ile düşürüyorsun resmen.

Parma savunmasında da iki sağ bek özellikli oyuncu Zaccardo ve Panucci'nin stoper oynaması dikkatimi çekti.Ayrıca Mariga'nın gidişi Parma'nın orta saha kalitesini düşürdü tabi ki.Birkaç ay önce Şampiyonlar Ligi potasında olan Parma; şu an 30 puanla 12.sırada yer alıyor.Lazio ise puanını 25e yükseltip 3 sıra birden yükseldi.

Goller Stendardo ve Zarate'den.Futbolun meyvesini verenleri de belirtelim yazıyı bitirmeden.

Tekrar hoşgeldin Reja.Hakikaten hoşgeldin ama!
Yazan: steven_stiffler
Kategori : ,

Claudine Palmer

Sevgililer Gününde yenge eklemeden olmaz.Ara sıra yenge eklerim,epeydir unuttum.Yeni yüzler keşfetmeye çalışıyorum.

Bu seferki yengemiz sıfatına uygun.Robbie Keane'nin yavuklusu Claudine Palmer.

Yakın zamanda Defoe'nin yavuklusunu bilmeyenler Defoe'nin de yavuklusuyla tanışmış olacak.



13 Şubat 2010 Cumartesi
Yazan: steven_stiffler
Kategori :

İddaa#44

Bu hafta voliyi vuruyorum.Seçtiğim maçların tamamını yazıp,içlerinden eleme yapacağım.Bir de böyle deneyelim...

102 Ahlen - Bielefeld ; X2 - 1,14 ()
103 Paderborn - Union Berlin ; TGS 2-3 - 1,65 ()
104 St.Pauli - Fsv Frankfurt ; Üst - 1,40 (-)
122 M'Gladbach - Nürnberg ; 1 - 1,70 ()
125 Nijmegen - Nac Breda ; TGS 2-3 - 1,70 (-)
154 Sassuolo - Gallipoli ; 1 - 1,30 (-)
158 Leverkusen - Wolfsburg ; 1 - 1,45 ()
166 Doncaster - Nottingham Forest ; 2 - 2,00 (-)
168 Middlesbrough - Peterbrough ; 1 - 1,40 ()
178 Stockport - Colchester ; 2 - 1,60 (-)
185 Macclesfield - Accrington ; Üst - 1,65 (-)
186 Morecambe - Darlington ; 1 - 1,40 ()
225 Grasshoppers - Aarau ; Üst - 1,40 (Ertelendi)
237 Cartagena - Union ; 1 - 1,40 ()
314 Gebzespor - Sakaryaspor ; 1 - 1,90 (-)
331 Denizlispor - Kayserispor ; X - 3,30 (-)
332 Gençlerbirliği - Kasımpaşa ; 1 - 1,55 (-)
334 G.Fürth - 1860 Münih ; Üst - 1,65 ()
340 Heracles - PSV ; Üst 1,45 (-)
348 Parma - Lazio ; Alt 1,45 ()
351 Schalke - Köln ; 1 - 1,30 ()
355 N.Xamax - Basel ; 2 - 1,75 ()
364 Getafe - Almeria ; 1 - 1,55 (-)

Doğru Tahmin Oranı : %50
12 Şubat 2010 Cuma
Yazan: steven_stiffler
Kategori :

Biz macerayı çok severiz

Her maç öncesi dua ederim.Dua ettiğimde yenilsek bile vicdanım rahat olur.Bu tip rahat maçlarda unutuyorum dua etmeyi...Yarım saat g*t kaldırmaya gelmiyor vallahi! Fenerbahçeli olmanın en zor tarafı da bu zaten.Tatlı bir zorluk ama bu...Tarifi zor,duygusu karmaşık fakat anlamlı.

Fenerbahçe'nin rahat çıkıp da kazandığı maç sayısı iki elin parmaklarını geçmez.Özellikle son yılları göz önüne aldığımızda böyle bir gerçek inkar edilemez.Şampiyonluğu garantiledikten sonra bile mutlaka yeniliriz.100.yılda Ankaragücü'nü yenmiştik son hafta.Bir de bu sene S.Bükreş'i yendik.Ulan rahat çıktığımız maçta Honved'le bile berabere kaldık be! Dolayısıyla bu akşam mağlubiyeti bekliyordum desem yalan olmaz.Daum garantici hoca diyoruz,kadroda revizyon yapmıyor diye eleştiriyoruz.Ama yapmak istediğinde de beceremiyor be abi.Andre Santos sol bekte kendini bulmuşken,bir bakmışız yine sol açık oynuyor.Stoper Bekir sağ bekte oynamaya devam ediyor.Ali Bilgin oynasa razıyım,belki 3-5 güzel hareket yapar da YouTube'a videosunu koyup satarız.Ali Bilgin'in sağ bekte iyi oynadığını düşünüyorum sahiden.Çift forvet istiyoruz,onu bile beceremiyoruz.Felix Magath gibi,Trapattoni gibi eli maşalı hocalar bile kurtaramaz bizi bu sıkıntıdan kolay kolay.Bu tip maçlara yıllardır motive olamıyoruz,ne hikmettir bilmem.

3-0 kazanıp da rövanşta 3-0 mağlup duruma düşmek modern futbol anlayışını pek uymuyor.3-0 kazanan takım rövanşta defansif oynar.Pas yapar.İlk yarı peşpeşe 5-6 pas yapamadık.0-0'a yatılır günümüz futbolunda.Ben Fenerbahçe isminin 0-0'a yatamayacak kadar büyük olduğunu düşünüyorum.Ama realist olmak da gerekir.Gökhan Gönül maçın başındaki pozisyonu gol yapsa maçta 6-7 gol olurdu tahminim.1-0'ı yeyince de oyundan gereğinden fazla düştük.

Cüneyt Çakır ota boka düdük çalıp kart gösteren bir hakem.Maçı çok kesiyor.Malum maçtan sonra hiç Saracoğlu'na geldi mi hatırlamıyorum ? Federasyon ve MHK ; Selçuk Dereli ve Cüneyt Çakır'ı ancak bu tip maçlara verip kendini avutur zaten.Bilica'nın atılması gerekirdi diye ekleyelim,sonra "Fener yenilince hakeme sallıyorsun,yenince ses çıkarmıyorsun" hedesini içeren mailler alıyorum.

Bir tarafımızdan ter akıta akıta tur atladık yine.Alex'i dinlendirmeyi bile beceremiyoruz yahu.Ben çok kaderciyimdir.Bence bu gol bize kupayı getirecek kadar değerli bir gol.Kupayı aldığımız zaman ; "Vaaay anasını Güiza'nın o golü olmasa şimdi kupayı alamamıştık" muhabbetini yapacağız.Bu bir totemdir!

Güiza sahanın en pasif elemanıyken gol attı yine.Bu kadar kötü oynayıp da takıma faydalı olan başka bir oyuncu daha tanımıyorum.Semih'i 90+4'te oyuna almak hakikaten ayıptır.Zaman geçirmek için oyuncu alıyorsan al gençlerden birisini madem be hoca!

Fenerbahçe taraftarı alışıktır bu tip maceralara...Son dakika gollerine sevinmeyi severiz.Hobimizdir.Biz macerayı çok severiz...
11 Şubat 2010 Perşembe
Yazan: steven_stiffler
Kategori : ,

Edoardo Reja

Haftalardır gaz veriyorum."Lazio taraftarı idmanı bassın","Hoca adam gibi bıraksın", "Bırakmıyorsa kovulsun" şeklinde bir çok temennim oldu.Geçen haftasonu Lazio'nun Catania maçıyla ilgili yazmayı bırak,özeti bile izleme fırsatı yaratamadım kendime.Beklenen geç de olsa oldu.Lazio taraftarı yaklaşık 1000 kişi ile antrenmanı bastı.Ballardini şutlandı.Yerine Serie A'da en son Napoli'yi çalıştıran Edoardo Reja geldi.Hajduk Split'te görev yapıyormuş tecrübeli hoca.64 yaş ve uzun yıllar İtalya Liglerinde hocalık yapmış olması yeterince tecrübeli olduğunu gösterir.Lakin beni pek tatmin eden bir kariyeri yok.Ballardini oynatmaya çalışan ama oynatamayan bir hocaydı.Gitsin diye yırtındım,bir hafta yazmadım adam gitti.Böyle şeylerden kendimi sorumlu tutacağım bu gidişle...

Edoardo Reja'dan çok büyük beklentim yok.Lazio'nun küme düşeceği gibi bir beklentim de yok.Mutlaka çıkışa geçilecek.

Herşey iyi güzel de,o bereyi takma be hocam.Ballardini'yi bereli ve asık suratlı görmeye o kadar çok alışmışım ki...
10 Şubat 2010 Çarşamba
Yazan: steven_stiffler
Kategori : ,

The Graduate seviyorum,çünkü...

Bu bir film analiz yazısı değildir öncelikle.Zaten hiç bir filmi normal yollardan değerlendiremem.Mutlaka bir kulp takarım.Ya da kendi deyimlerimle,argolaştırarak değerlendiririm.Özellikle PS I love You,Sweet November gibi aşk filmlerinin anasını ağlatmışımdır.Film analiz ve yorumlama işi csyasoo'ya yakışıyor.Sigara Yanıklarına yakışıyor.Ben ancak filmlere bok atarım.

Siyah beyaz filmleri sevmem.Kovboy filmlerini de sevmem.Clint Eastwood gitsin kumda oynasın hatta.Bir filmi almadan -indirmeden- önce yılına bakardım.TRT'de eski filmleri,70li yılların saç modellerini gördüğümde "Bu ne alla'sen?" gibi tepkiler vererek kanalı çevirirdim.Ön yargıları olan bir insanım kabul.Ön yargılarım sayesinde bazı şeyleri tabulaştırıyorum.Taa ki her tabu bir gün yıkılabilir.

İşte o tabu yıkımını,eski filmlere bakış açımı değiştirmemi sağlayan filmdir The Graduate.Bir yerde hakkında güzel yorumlar okuyup indirmiştim.5 ay yattı harddiskimde.İzlemedim.Afişteki ; çoraplı kartoloş bacağa aldanacak değildim.Dustin Hoffman'ı severim.Zaten ismi de futbolcu ismi gibi.İlker Yasin'in "Dastin Hofman" deyişini bile duymak isterdim.Çok iyi bir oyuncu olduğundan,yıllardır bu piyasada olduğundan dolayı hiç de merak etmedim nasıl parladığını.Kimsenin merak etmem.Doğuştan taşaklı sanıyordum adamı.Meğer onun dönüm noktası da The Graduate'miş.

İçimde gizliden gizliye barındırdığım romantik bir herif vardır.O yüzden aşk filmlerini severim.Ama böylesi şehvetli olanları değil.Buradan gerisi spoilera girecek ister istemez.Bir tane Mature,bilemedin Milf kıvamında bir hatunun tüysüz,20li yaşların başında,abazanlığını içinde yaşayan bir erkeği baştan çıkarma çabasıyla başlıyor film.Bu erkek yani Benjamin,aklında binbir paradoks olan bir kardeşimiz ayrıca.Filmle ilgili Ekşi'de şöyle bir yorum var.Her okuduğumda güldüğüm bir yorumdur,bombadır,gerçekçidir.

Saçma sapan sahnelerle dolu bir filmdir aynı zamanda.Benjamin Elaine'i ilk buluşmada striptiz bara götürür.Elaine o kadar salakça ağlar ki,Türk sinemasında öyle bir ağlama sahnesi çekilse oyuncu yerden yere vurulur.Deyim yerindeyse oynayanın da filmi çekenin de ağzına sıçılır.Sinema ile barışık bir ülkeyiz malum.Sanat insanlarıyız.Ama burada Elaine'i; yani gerçek ismiyle Katharine Ross'u yerden yere vuramazsın.Çünkü The Graduate'tir bu film.Candır.

Çığlık sahneleri bombadır.İzlerken yadırgarsınız ama eğlenirsiniz de...Hayvanat bahçesi sahnesi en sevdiğim ikinci sahnedir.En sevdiğim sahneyi fotoğrafta kullandım.Mantık hataları saymakla bitmez.Elaine 3 dakika ağlar,sonra öpüşür kaynaşır,aşık olur.Bayan Robinson eski kaşardır,ortaya tecavüz iddiası atar.Kimse Benjamin'i iplemez,sormaz,sorgulamaz.Çükü kesilesice olur birden...Yazıktır,günahtır.Mantığa sığmaz.Müzikleri pek bir bombadır,zaten biliyorsunuzdur.Bizim filmlerimizde nikah basıldığı zaman imza atılmamış olur.Burada imza atılıyor,Benjamin imzadan sonra Malkoçoğlu edasıyla elinde haçla ortamda bitiveriyor ve Elaine'i anca kaçırıyor.Olaylar çok hızlı gelişiyor ve nasıl gelişeceği tahmin edilebiliyor.Ama yine de izlemekten kendinizi alıkoyamıyorsunuz.

Sevdiğim bir film hakkında atıp tutmak benim de hakkım diyerekten bu yazıyı da yazmış bulundum.

Yoğun iş tempoma devam şimdi...
9 Şubat 2010 Salı
Yazan: steven_stiffler
Kategori :

Fenerbahçe 1 - 1 Diyarbakırspor

Diyarbakırspor'un "fukara edebiyatı" hakkında birçok şey okumuştum.Bursa deplasmanında tribünlerin gösterdiği tepkilerden sonra Diyarbakırspor yönetimi,Galatasaray'ın 2005-2006 yılında uygulamış olduğu "sempatik görünme" taktiğini uygulayarak futbolun içindeki insanların,yöneticilerin duygularını; belki de daha çok mantıklarını sömürmeye başlamıştı.Uğur Dündar gibi basının önde gelen isimlerinden birisi Diyarbakırspor forması ile haber sunmuş,kendince Diyarbakırspor'un haklarını savunmaya çalışmıştı.Ardından barış mesajları,yine birkaç maçında Diyarbakırspor aleyhine malum tezahüratlar derken hakemler ister istemez etki altında kalmaya başlamıştı.Diyarbakırspor oyuncularının emeklerine sözüm yok.Lakin hakemleri etki altına almaya çalışan bir yönetimleri ve yandaş basınları olduğu için bu sene ligden düşmeyeceklerine eminim artık.

Diyarbakırspor'un kadrosu dikkatimi çekti bugün.Malzemecileri Trabzonspor'da görev yapmış mıdır diye merak ettim.Adnan,Erdinç,Celalettin,Tjikuzu,Ayman,Musa Büyük ve Ziya Doğan Trabzonspor'da görev yapmış olup,şu an Diyarbakırspor'da görev yapan isimler.Ayman gibi bir futbol kasabı yıllardır ülkemizden ekmeğini çıkarırken,nice genç yetenekler harcanıp gidiyor; bu da bir Türk futbolu gerçeği.

Fenerbahçe maç başında bulmakta zorlandığı gol pozisyonlarını ilk devrenin sonlarında bulmaya başladı.Takımda bir istek var.İlk yarıda gol pozisyonu bulmak için uzunca süre beklerdik.Ligin ikinci yarısının ilk maçından itibaren düdük ile birlikte pozisyon aramaya başladık.Dolayısıyla bu durumdan memnunuz.Semih hali hazırda en iyi yerli santrfor şu an...Her futbolcu gibi,her insan gibi gününde olmadığı zamanlar oluyor.Bugün o günlerden birisiydi.İkinci yarı ilk oyuncu değişikliğini Semih-Gökhan Ünal şeklinde bekliyordum.Özer'in sakatlığı planları bozdu tabi.Hem Özer'in hem Lugano'nun sakatlığında zeminin de payı vardır muhakkak.Takımda bir nazardır gidiyor...Özer'in sakatlığından sonra Daum çok yapmadığı birşeyi yaptı.Risk aldı ve forveti çiftledi.4-3-1-2 ye döndü.Ama 4-3-1-2 yi ne kadar doğru uygulattı tartışılır.Çünkü Emre sol kanat gibi,Mehmet sağ kanat gibi oynadı.Bu sistemde beklerin daha fazla ileri çıkması,göbekteki üçlünün ikisinin de hücuma destek vermesi daha uygun gibi.Uzun golcümüz var gibi sürekli ortalarla gol aradık.Diyarbakırspor'a göbekte boş alanlar verdik dolayısıyla...Ama Ziya Doğan'ın elinde,maça girip oyunun seyrini değiştirecek,göbekteki boşluğu değerlendirecek bir oyuncu yoktu.Zaten Daum'un risk almasındaki neden bu olabilir muhtemelen.1-0'ı yakala,sonra Semih-Vederson değişikliği ile skoru koru mantığı güdülüyordu.

Diyarbakırspor da Kadıköy'e gelen bir çok Anadolu takımı gibi; "Çanakkale geçilmez" savunması uygula,hızlı forvetlerine top şişir,kontradan golü bul taktiğiyle oynadı.Tazemeta Volkan'ı geçip golü yapabilse daha erken öne geçecekti.Gerçi daha erken öne geçmesi,bizi de daha erken tetiklemiş olacaktı.Maçın seyri komple değişecekti tabi ki...

Hakem Güiza'nın çekilmesine penaltı veremedi.Kartları doğru kullanamadı.Skora etki edecek hatalar yaptı dolayısıyla...Rezil bir yönetim sergiledi.Carlos'un Cangele'yi üflemesi sonrası verilen penaltıyla kaçan 2 puana hala içim acır.Dün akşam Cangele yine kendini yere attı,maçın hakemi doğru karar verdi.Fanatiklik yapıp o pozisyon için "Kayseri'nin penaltısı yendi" demeyeceğim.Ama aynı deplasmanda bize verilen penaltıdan dolayı kaçan 2 puanı düşündükçe,ligimizin hakemlerinin ne kadar yetersiz olduklarını gördükçe sinirlerim tepeme çıkıyor.Bugün Güiza'nın formasından çekilmesi dünyanın her yerinde penaltıdır.Bilica'nın gördüğü sarı kart da tam komedi.Yine üfürükten bir sarı kart.Fenerbahçe'ye her zaman olduğu gibi kartlar kolay veriliyor.Maçın son saniyelerinde çıkan tartışmada Diyarbakırspor'un çirkef kaptanı,ikinci lig topçusu Barış oyundan atılmazken Mehmet Topuz atılıyor.Duraklamalar en az 2 dakika durmasına rağmen 94:58'i gören hakem hemen maçı bitiriyor.Bakalım ligin kalitesi ne kadar daha düşmeyecek ? Fenerbahçe ne kadar daha ligden koparılmayacak ?

Takımımın mücadelesinden çok memnunum.Şampiyonluktaki rakibimiz Galatasaray'a oranla daha iyi ve daha ışık veren futbol oynuyoruz.Sadece o açıdan içim rahat...
7 Şubat 2010 Pazar
Yazan: steven_stiffler
Kategori : ,

İddaa#43

Epeydir kupon yazmıyordum.Bugün kupon yazasım geldi.Onca totem deniyorum,hala zengin değilim.Linderoth gibi yattığım yerden çuvalla para da kazanamıyorum.İddaaya devam...

Cuma maçlarıyla sallamaya başlayayım.Tutturup egomu tatmin etmem gerek.

Bielefeld - Fürth : Fürth ligde en sevdiğim takımlardan.Bu sevgi sadece bahis sevgisi tabi.St.Pauli,Fürth,Duisburg ve Augsburg en çok kazandıran takımlar bana.Kazandırmasa bile pek yanıltmazlar.Şimdi böyle yazdığım için yatacağım biliyorum.O yüzden gol tahmini gireceğim.Fürth deplasmanda gol atar.Bielefeld de güçlü takım.Almanya Bundesliga 2 alta yönelik sonuçlara sahne oluyor son haftalarda.O yüzden bu maç için 2-3 Gol tahmini garantici bir tahmin gibi geliyor bana.1,75 oranı var.

Oberhausen - Hansa Rostock : Aralarında sadece 2 puan fark var.İki takım da alt sıralardan kurtulma mücadelesi veriyor.Hansa Rostock daha tecrübeli bir takım.Bundesliga'nın da asansör takımlarından birisi.Lakin bu sene zirveyi zorlayamadılar.Oberhausen 9 maçtır kazanamıyor.Cacık takım.Hansa istikrarsız da olsa puan alabilen bir takım.02 Çifte şans oynanır,1,22 oranı var.

St.Pauli - Karlsruher : St.Pauli ligin en iyi takımlarından birisi.Zaten puanlamada da 2.sırada.İçeride,dışarıda kazanabilen bir takım.Deniz Barış gibi bir süpersonik yeteneğin formasını giymiş olması da sevdiriyor St.Pauli'yi.Bravo Deniz barış diyor,St.Pauli'yi günün bankosu ilan ediyorum.1,45 ile banko 1.

Beşiktaş - Gençlerbirliği : Mustafa Denizli evinden izleyecekmiş.Thomas Doll Beşiktaş'ı kendince analiz edecek kalitede bir hoca.İyi kötü bir zaaf yakalamıştır.Gol attıracaktır takımına.Beşiktaş da karşılık verir ve o kısır maçlardan birisi olmaz.Üst diyesim var bu maça.Üst ve 1,75.

Newcastle - Cardiff : Ligin misafir takımı Newcastle'ı sahasında Cardiff'i yener.Cardiff zaman zaman çok iyi maçlar oynuyor.İddaacılar çok yükleniyor bu maça,oradan bir cenabetlik çıkmazsa Newcastle alır.1,70 oranla 1.

Yukarıdaki maçları kaynaştırıp kuponlaştırdığımızda 9,21 oran çıkıyor.

Cuma mübarektir.
5 Şubat 2010 Cuma
Yazan: steven_stiffler
Kategori :

Fenerbahçe 3-0 Bursaspor | Soğuk Hava Sıcak Taraftar

Fenerbahçe taraftarı maç seçiyor derler ya,koca bir yalan işte o.Biletler 22 lira olunca,hava ne kadar soğuk olsa bile tribünde farkedilir bir doluluk da oluyormuş demek.Bilet fiyatları Türkiye standartının çok üstünde.Tamam stat güzel,hatta içinde üşümeyeceğin kadar sıcak bir ortamı da var.Önemli olan bu sıcaklığı taraftara da yansıtabilmek...Taraftara yansıdığında takıma yansıyor çünkü...Fenerbahçe'nin bütünlüğü ortaya çıkıyor.

Fotoğraftaki şu tablo çok şeyi anlatıyor aslında.Fenerbahçe bu seneyi istiyor.Şampiyonluğu da,kupayı da,hatta Avrupa'yı da yürekten istiyor.Andre oynadıkça oynatıyor.Alex gibi...Semih oynadıkça oynatıyor.O da Alex gibi.Özer'e zaten "Yeni Alex" diyorlar.Fenerbahçe'de isteyince herkes birer Alex olabiliyor aslında.Fenerbahçe söylenildiği gibi Alex'e endeksli bir takım değil o yüzden.

Ertuğrul Sağlam'ın Hüseyin,Batalla,Volkan Şen'i kenarda oturtmasını anlayamadım öncelikle.Hadi Hüseyin halı sahaya çağırılacak topçu değildir.Lakin Volkan Şen'in Bursaspor'da 11 oyuncusu olduğunu oyuna girdikten sonra da gördük.Ertuğrul kupayı ikinci plana mı atıyor acaba ? Kim oynarsa oynasın,bu maçı farklı alırdık.Sadece Ertuğrul Sağlam'ın önemli oyuncularını kenarda oturtmasını anlayamadım.Yiyorsa lig maçımızda da oturtsun.

Uğur Boral'ın tam form tutmuş gözükürken sakatlanması çok kötü oldu.İşte şimdi sol açık,çok açık.Vederson ile sezon bitmez.Uğur için de sezonu kapattı diyorlar.Özer sağda iyi oynadı bugün,lakin ilerleyen haftalarda solda oynayacak gibi gözüküyor.İlk yarıdaki keyif veren futbolumuz,ikinci yarını yerini haklı olarak skora dayalı bir oyuna bıraktı.Ama gereğinden çok pozisyon vermemiz hoşuma gitmedi.Güzel skoru korumak ve keyifli bir akşam olması,direkten dönen şanssız toplara rağmen tribündeki taraftarımızı evine mutlu döndürdü.TV karşısında izleyenler de mutluydu.Hem de TRT'nin dandik yayınına rağmen...Hele o ilk goldeki kamera açısı neydi öyle yahu ?

Keyifli futbolumuz sürsün,sıradaki Diyarbakır'a 8 atalım...
4 Şubat 2010 Perşembe
Yazan: steven_stiffler
Kategori : ,

Cranberries geliyor,evde bir bayram havası...

Geliiiiiyoooor.En sevdiğim grup olan The Cranberries Türkiye'ye geliyor.Yeniden birleştikten sonra Türkiye'de görmek büyük onur olacak.Ölmeden önce canlı dinlenmesi gereken gruplardan birisidir zaten.Sırf Dolores için Click filmini izleyen adamlar tanırım.Altı üstü 20 saniye gözüküyor filmde.Seviyoruz abi!

22 Temmuz'da İstanbul'da, 23 Temmuz'da İzmir'delermiş.Mekan belli değil sanırım.Sevinç doluyum,neşe saçarım yarın tüm gün...Cranberries gelirse gitmemek olmaz.

En sevdiğim şarkısının girişi ile bitireyim postu;

You'd better believe I'm coming
You'd better believe what i say...
Yazan: steven_stiffler
Kategori :

The New Guys

DJ Qualls'in başrolde oynadığı,tipik bir Amerikan gençlik-komedi filmi olan The New Guy filmini severim.Eddie Griffin'in oynamasının da payı vardır.Zooey Deschanel ile vallahi pek aram yok :)

Lazio son günde transfer bombalarını patlattı.5 oyuncuyu birden renklerine kattı.Takım 4 yeni çocuktan sonra nasıl olacak merak ediyorum.Hoş Andre Dias ile Biava'ya mecaz olarak bile çocuk demek küfür yeme sebebidir.

Yeni Lazio'lularımızın formayla ilk pozlarını paylaşmak istedim.Floccari daha önceden geldiği ve goller bile attığı,takıma alıştığı için eklemeye gerek duymadım.
Thomas Hitzlsperger
En dikkat çeken transfer.Tecrübesi,oyun stili her türlü katkı sağlar takıma.Dabo'yu sezon sonu göndertsin bir de.Yedeğe de başkasını alalım.Dabo'yu Demirören alsa keşke...
Eyal Golasa
Bunda futbolcu tipi var.FM'deki kadar oynasa yeter.FM'nin yanılmadığı oyunculardan birisi olsun.FM demişken,Lazio ile kariyer yapayım yeni güncelleme gelince.Gerçi Pandev'i satıp gelir kazanma yolumuzu da tıkadı Lotito.
Gonzalo Barreto
Patlama yapsın.20 gol atsın.Genç yaşında Uruguay ile Dünya Kupası kadrosuna alınsın.Her vurduğu gol olsun,yardır koçum.
Giuseppe Biava
Serie A'yı takip ederim.İyi-kötü ilgilenirim her takımla.Bu adamın oyun stili hiç ilgimi çekmedi daha önce.Nasıl bir performans gösterecek çok merak ediyorum.33 yaşında gelip etten duvar olacak değil gerçi.Beklentiyi yüksek tutmamak lazım.Bonservis verdiler mi ki buna ?
Andre Dias
Diğer stoper transferimiz.Değil Brezilyalı tipi,futbolcu tipi yok adamda.Bizim Maldonado da böyleydi.Meksikalı gitarist panço tipi vardı adamda.Hafiften de bir Antonio Banderas vardı.Bunda o da yok.Futbolculuğu için güzel şeyler yazarız umarım."Ufff ulan Lazio'da bir tane Brezilyalı stoper var,nasıl keşfetmedik daha önce" dedirt bize Dias! Coştur bizi,Coştur bizi!
3 Şubat 2010 Çarşamba
Yazan: steven_stiffler
Kategori :

Keane'i satanı...

2008 yazında Liverpool'a geçen,6 ay sonra 7-8 Milyonluk kârla Tottenham'a geri alınan adam Keane.İngiltere'de genç yaşından beri düzenli olarak oynayan bir isim.2002 Dünya Kupası Play-Off'unda milli takımımıza attığı golden sonraki dil çıkarmalı sevincine çok kıl olmuştum.Birkaç yıl sonra Tottenham'a geçince sevmeye başladım,has adamım oldu.Kendini sevdiren ve bir o kadar da gıcık kaptıran futbolcu tipidir çünkü.Ya seversin,ya gıcık kaparsın.Ortası yoktur.Gençliğinde kısa süreli başarısız geçen bir Inter kariyeri var.Liverpool'da 6 ayda çok kendini gösteremese de başarısız olduğuna katılmıyorum ben.

Tottenham'ın ikinci kaptanıydı.Benim için Tottenham demek; Keane demek,King demek,Lennon demek,Jenas demek...Bu isimlerin herhangi biri gönderilse üzülürüm.Lakin Keane bu isimlerde başı çeken adamdır.Satın alma opsiyonlu Celtic'e kiralandı.Celtic bu opsiyonu tabi ki kullanacaktır sezon sonu.FM'de favori kulüplerinde Celtic yazar bu arada,mutlaka gerçeklik payı vardır.

Bundan böyle Celtic'i ayrı bir takip edeceğim kesin.Harry Redknapp iyidir,kurt hocadır,başarılıdır ama bu satıştan dolayı en güzel küfürleri hakeden adamdır gözümde.Üstelik Gudjohnsen'in Keane'e tercih edilmesi de ayrı bir fiyasko...
2 Şubat 2010 Salı
Yazan: steven_stiffler
Kategori : ,

Lazio'dan Transfer Haberleri

Transfer Cümbüşü diye de adlandırabiliriz bu durumu.Birkaç gün önce Eguren Lazio'da diyerek bir transfer haberi vermiştik.Sağlık kontrolüne takılarak transferi gerçekleşmeyen Eguren'in yerine Stuttgart'tan Thomas Hitszlsperger'i renklerine bağladı Lazio.1 milyon diyorlar bonservisi için.Öylesi bir oyuncu için güzel para.İngiltere Premier Lig tecrübesine sahip olması,Alman milli takımıyla önemli turnuvalarda boy göstermiş olması gibi tecrübeleri var.Lazio için iyi bir transfer.Eguren'den iyi en azından...Eguren'e hiç kanım ısınmamıştı,eldekilerden iyiydi sadece.

Diğer transfer haberi ise resimdeki elemandan.Gonzalo Barreto.1992 doğumlu Uruguaylı forvet.Transferi yaz döneminden belliydi lakin ufak pürüzler vardı.Zaten transfer haberini de vermiştim. Videolardan iyi topçu,gerçekte izleyip göreceğiz.

Lazio savunmaya Brezilya'dan Andre Dias'ı aldı.Giden Cribari'den fazlası var mı merak ediyorum.Yaşı da genç değil.1979 doğumlu bir stoper.Kariyeri Brezilya'da geçmiş.İtalya'da çok kalıcı olacağını hissetmiyorum.

FMcilerin yakından tanıdığı isimlerden olan, 1991 doğumlu Eyal Golasa da Lazio'nun yeni transferlerinden.İsrailli oyuncu orta sahada görev yapıyor.Genç oluşu,gözden uzak bir ligde oynayışı hakkında soru işaretleri belirtiyor.

Son transfer haberi de orta sahaya yine.Giuseppe Biava da Lazio'lu olmuş.Yaş : 33.Lazio 2 genç,2 yaşı ilerlemiş oyuncuyu aldı.Hitzlsperger arada kalıyor bir,zaten o da en göze batan transfer gibi gözüküyor.Daha önce alınan Floccari'yi de bu şekilde nitelendirebiliriz.

Lyon'lu Ederson ismi beni epey heyecanlandırmıştı.Transferin olmamasına da şaşırmadım.Bu transfer cümbüşü takıma ne kadar fayda sağlayacak zamanla göreceğiz.
1 Şubat 2010 Pazartesi
Yazan: steven_stiffler
Kategori : ,

Juventus 1 - 1 Lazio

Yazmaya fırsat bulamadım.Bir iki kelam edelim,düzen bozulmasın...Juventus uyduruk bir penaltıyla öne geçtiği maçta Lazio'muza diş geçiremedi dün akşam.Zaccheroni'nin Juventus ile ilk sınavıydı.En uyuz olduğum İtalyan teknik adamlardan biridir.Şu saatten sonra Juventus'u kurtaracak değil zaten.Ancak takımı ilk 4e sokup Şampiyonlar Ligi'ne götürebilir.O bile fazla Zacc'a.

Lazio şu sıralamada,şu tabloda tat vermiyor bana.Geçen sene daha karakterli futbol oynuyordu.Ballardini Aragones gibi.Birşeyler oynatmaya çalışıyor ama pek beceremiyor.Pek sevildiğini de zannetmiyorum.Golü has adamlarımdan Mauri attı.Haftaya yine yedek kalır.Sakatlanmış gerçi,haftaya geçer mi o da belli değil...

Bu arada Lazio'nun Hitzlsperger transferine de değineceğiz.Hele bi gelsin,formayı giysin.Şöyle ismini yazması zor olan adamları alıyorlar,sinir oluyorum.Lazio'nun transfer gündemi yoğun..Lyon'lu Ederson,Sao Paolo'lu Andre Dias,İsrailli Eyal Golasa gündemdeki isimler.Genoa'lı Giuseppe Biava'nın da imza atacağı söyleniyor.1977 doğumlu adamın ne işi varsa ? Ayrıca Manchester'dan tanıdığımız Djemba Djemba'nın ismi de geçiyormuş,hayırlısı...
Yazan: steven_stiffler
Kategori : ,

Tozlu Sayfalar

Öne Çıkan Yayın

Verona ile Kasıp Kavurduk - FM 2017

Çoluk çocuk sahibi olacak yaşa geldim ama hala Football Manager geleneğini sürdürmekten büyük keyif alıyorum. Benim için bu geleneklerden...

Takip Ettiklerim

Kategoriler

Yazar Kafe

Translator

- Copyright © Serkan Özerik -