6 saat önce
- Anasayfaya Dön »
- Sinema »
- Ne İzledim? #29
Yazan : steven_stiffler
17 Mayıs 2013 Cuma
Yine bir geleneksel "Sınavlara çalıştım, film izleyemedim" ayıydı Nisan... Tamam ders çalıştım, eyvallah. Ama diziler de çok zaman yiyor be abi! Bir de; Türk insanının genel sorunlarından olan "Ay ne yapsam sıkılıyorum", "Yapacak hiçbir şey yok" modumdayım. Az film izledim, az gezdim, çok tembellik yaptım, ama ders de çalıştım. Notlara düşecek 4 filmimiz var.
Bir vizyon filmi olan ve ilk filmini izlemediğim G.I. Joe: Retaliation ile başlayalım. Çok kötü bir film olduğunu düşünmüyorum. Sinemada yarıda çıkmam gerekti.
Ama nasıl diyeyim; hani film ne oldu diye merak da etmedim. Standart
bir Dwayne Johnson aksiyonuydu. Kuru kuruya aksiyondu yani... 3D izlemek
de çok fark yaratmıyor. Yarıda bıraktığım için puan vermeyeceğim ama
bitirsem de 6'dan yukarı bir puan verileceğini de düşünmüyorum.
The Lookout (2007) - 7/10
Çok hareketli ve sürükleyici, kaliteli film. Belki "sanatsal" olarak
değerlendiremeyiz, "çerezlik" der geçeriz ama kesinlikle kaliteli
çerezlik. Sürükleyici olmasına rağmen ben parça parça izledim, filmi
mundar ettim ama kesinlikle bunu haketmiyordu, üzgünüm. Isla Fisher'ı ekrana yakıştıramıyorum bir de... Önemsiz not.
Toplum baskısı, çoğunluk psikolojisi, önyargı, iftira, direniş; ne
ararsan var Jagten'de... Mads Mikkelsen ve oğlu rolündeki Lasse
Fogelström'ün oyunculukları muazzam. Etkileyici, zaman zaman sinir
bozucu bir film. Neresinden tutarsan tut elinde kalan bir hayat.
Çocuklar yalan söyler ama kendi çocuklarımıza yalan söylemeyi
yakıştıramadığımızdan ne söyleseler inanırız. Yani henüz baba olmadım
ama herhalde böyledir. Lucas haklı ama diğerleri de haklı... Zor dostum
zor.
Zaman zaman gülümsetse de, zaman zaman bir o kadar sıktı. Başrol
oyuncularını çok sempatik bulmama rağmen yorumum bu yönde maalesef.
"Entel" iki karakterin; kendi çaplarında "entel", duygusal açıdan çok
doyurucu olmayan aşk hikayeleri yalın bir dille aktarılmış. İzlenebilir
ama "çerezlik" kategorisinde.
Yorum Gönder