Archive for Nisan 2016

Trabzonspor 0 - 4 Fenerbahçe


Biraz zaman aşımına uğradı ama sezonun en güzel maçlarından birisinin burada yer almasını istedim. Yıllardır Trabzon'da üst düzey oynayıp kazanıyoruz. Malum süreçten beri hiç kaybetmedik, sadece 1 gol yedik. Ersun Yanal ile çıktığımızda şiir gibi bir yarım saatin maç yarım kalmıştı. 2012 Süper Final'de 5 dakikada fişi çektik. Kadıköy'de geçen sezonki Emenike felaketi hariç zaten kasmadan kazanıyoruz. Tüm bunlara rağmen Trabzonspor rekabet yaratma peşinde ve başarılı olamıyor. Üstelik her maç olaylarla bitiyor ya da bitemiyor. Dolayısıyla maç sonunda konuşulan futboldan çok başka şeyler oluyor.

Kabul ediyorum, tüm bu rahat maç etkenlerine rağmen galibiyeti cepte gördüğüm bir deplasman değildi bu sefer. Takımın zor gol atması buna nedendi. Hatta 3.5 altı kupon yapmıştım. Ama kadrolar sayıldığında fark atacağımızı düşünüp bir rahatlama da gelmedi değil. Alper ve Volkan'ın peşpeşe attığı gollerle de bunun sinyalini verdik. İlk yarı boyunca Mehmet Ekici'nin şutu ve verilmeyen penaltı pozisyonu hariç Trabzonspor tehdit olamadı zaten. İkinci yarıda da çok zaman geçmeden önce Nani, sonra Van Persie golleri attı. Nani yeni Cristian, Trabzon'u boş geçmiyor. Gol harici çabası da takdire değerdi, çok keyif aldım. Trabzonspor tribünlerinin tepkiyle karışık alkışları maçın şaşırtıcı şekilde güzel bir havada geçtiğini gösteriyordu. Ancak 27 dakikada idrak edilmiş olsa gerek, 61'de 4-0 olan maçın olayları 88'de çıktı. Volkan'ın söylediği gibi farkı arttırmak istesek çok daha fazlasını atardık ama kasmadık. Trabzon'dan ağlayarak ayrılan Volkan Şen'in Fenerbahçe formasıyla golle dönmesi duygusal olarak gecenin önemli detaylarındandı. Sahaya atlayıp hakem döven, işin tirajik yanı bu denli destek gören eleman ülkeyi uluslararası alanda rezil etti. Son dönemde alışık olduğumuz görüntüler. Vitor Pereira'nın takım içeri girmeden girmeyişi, rakibi teselli edişi, golde aşırı sevinmemeleri için oyuncuları uyarması ve polis korumasında ağlayarak sahadan çıkarılan kız gecenin akılda kalan diğer görüntüleriydi.


Şampiyonluk artık gerçekten zor. Beşiktaş'ın mağlubiyet değil, beraberlik alıp bize avantaj sağlayacağı bir durum olsa umutlu olurdum. Ancak şu aşamada pek umudum yok. Konya'ya kadar puan kaybetmeyeceklerini düşünüyorum. Bu arada Hami Mandıralı iyi adam ama aşırı kötü teknik direktör.
27 Nisan 2016 Çarşamba
Yazan: steven_stiffler
Kategori : ,

Stoke 0 - 4 Tottenham


Leicester City'nin puan kaybından sonra coşkulu bir Tottenham bekliyordum ama bu kadar da değil. Stoke City deplasmanı sezonun en rahat maçlarından biri oldu ve geçen hafta alınan 3-0'lık Manchester United galibiyetinden sonra bu deplasmanda da 4-0 gibi farklı bir skor geldi. Stoke City'de kalede 40 yaşındaki Shay Given oynadı. Oğlu yaşındaki Dele Alli, Given'a baş belası oldu. 9. dakikada Harry Kane'in güzel bir organizasyon sonucu attığı gol Spurs'ü deplasmanda öne geçirdi. Stoke City ise Arnautovic'le etkili olmaya çalıştı. Hem Arnautovic, hem Shaqiri, hem Imbula çok önemli oyuncular. (Arnautovic şu saç stiliyle Ragnar Lothbrok'un oğlu Björn'e benziyor) Afellay ve Bojan biraz gününde olduğunda oynayan oyuncular. Dolayısıyla Stoke City hücum anlamında üretkenlikten çok uzak kaldı. Tottenham ilk yarı boyunca bol bol kaleye geldi. Zaten iyi bir savunması olan takımda Vertonghen de iyileşince savunma çok daha sağlam gözüküyor. Dembele bu takımın en iyi defansif orta sahası. Üstelik dikine oynama özelliği de var. Geçen sezon değerlendirilmemesi Pochettino'nun ayıbıydı. Arjantinli bu sezon Dembele'den verim almaya başladı. Tottenham ikinci yarıda da rahat ve üstün oyununu sürdürdü. 67'de Eriksen'in asistiyle sahneye Alli çıktı. Aynı Alli peşinden Given'ı çalımlayıp boş kaleye golü atamadı. Harry Kane baskılı oyunun hakkını hemen vererek skoru 3-0'a taşıdı. Farkı 4'e taşıyan golü yine Dele Alli attı ve boş kaleye kaçırmasını telafi etti. Eriksen yine 2 asistle farkını ortaya koydu.

Kalan 4 maç, puan farkı 5. Leicester City'nin kolay gibi gözüken bir Swansea maçı var. Zorlu Everton maçı var. Hem Chelsea, hem Manchester United maçları tilkileri çok zorlayacak maçlar olarak gözüküyor. Tottenham'ın ise West Bromwich ve Southampton'ı yeneceğini düşünüyorum. Chelsea fikstürdeki en kritik maç. Son hafta oynanacak Newcastle maçı için ise Newcastle'ın durumunu takip etmek lazım.

Stoke : Given; Cameron, Shawcross, Wollscheid, Muniesa; Imbula, Whelan (76' Adam); Shaqiri (46' Joselu), Afellay, Arnautovic; Bojan.

Tottenham : Lloris; Walker, Alderweireld, Vertonghen, Rose; Dembele (87' Mason), Dier; Lamela (90' Son), Alli (84' Chadli), Eriksen; Kane.

Sarı Kartlar : Imbula, Adam.

Goller : 9' ve 71' Kane, 67' ve 82' Alli.
21 Nisan 2016 Perşembe
Yazan: steven_stiffler
Kategori : ,

Lazio 2 - 0 Empoli


Simone Inzaghi 2'de 2 yaptı. Futbolculuğunda kardeşi Filippo'nun çok gölgesinde kalan Simone teknik direktörlük kariyerinin ilk 2 maçını kazanarak ışık verdi. Bu sezon Lazio'yu çok hevesle izleyememiştim, takımın üzerinde bir ölü toprağı vardı. Pioli'nin gidişi ve Simone'nin gelişiyle her şeyden önce bu ölü toprağını üzerlerinden attılar. İki haftadır da kazanıyorlar. Bunun yanında iştahlı futbolları da göze çarpıyor. Bahsi geçmişken Filippo Inzaghi'nin de tribünde kardeşine destek olduğunu not düşelim. Baskılı başlangıçla birlikte Candreva'nın erken penaltı golü, ilk yarıda bariz değil ama gözle görülür derecedeki üstün oyun devre bitmeden Onazi'nin attığı golle takımı rahatlattı. Pioli'nin çok kullanmadığı isimlerdendi Onazi. Yıllardır ha oldu ha olacak deniyor ama Simone Inzaghi ile en azından sezon bitmeden ışık verme şansını elde etti. Balde Keita'nın da yeni hocasıyla birlikte bir çıkışa geçeceğini düşünüyorum. Çarşamba günü Juventus maçı var, Simone için çok zorlu bir sınav olacak ama Juventus'un puan farkını iyice açmasının rahatlığı olursa puan koparabilir.

Lazio : Marchetti; Patric (84' Basta), Gentiletti, Hoedt, Lulic; Biglia, Onazi, Parolo; Candreva, Keita Balde (63' Felipe Anderson), Klose (71' Djordjevic).

Empoli : Pelagotti; Laurini, Cosic, Costa, Rui; Croce, Paredes (69' Diousse), Büchel; Saponara; Piu (59' Levan), Pucciarelli.

Sarı Kartlar : Cosic, Keita Balde, Biglia, Parolo, Levan.

Goller : 6' Candreva, 44' Onazi.
18 Nisan 2016 Pazartesi
Yazan: steven_stiffler
Kategori : ,

Liverpool 1 - 1 Tottenham


Cumartesi planım akşam oturup keyifle Liverpool - Tottenham maçını izlemekti. Ama planda olmayan bir Hangover ile maçı kaçırdım. Hangover olunca haliyle üzülmedim. Tekrarı yeni izleyebildim, çok zevkli maç olmuş. Tottenham'ın fikstürdeki iki çok zorlu maçından biriydi. İlk yarı Coutinho önderliğinde Liverpool üstünlüğünde geçmiş. Lloris'in çok ön plana çıktığı bir yarı olmuş. Kaleci gerektiğinde maç alır ya, Lloris bunun için çok çabalamış. Özellikle Lallana'nın bir şutunda dengesiz yakalanmasına rağmen parmak ucuyla yaptığı müdahale takdiri hakediyor. İlk yarının 0-0 bitmesi Spurs için hem şans, hem Lloris'in büyük emeğiyle gerçekleşmiş. İkinci yarıda ise biraz daha dengeli bir oyun söz konusu. Takımın en iyilerinden Coutinho'nun erken gelen klas golüyle Liverpool aradığını buldu. Geriye düştükten sonra daha ofansif oynamaya başlayan Tottenham zamanlama olarak çok iyi bir dakikada beraberlik golünü atsa da devamını getirmeye yetmedi. Eriksen'in asisti, Kane'in gol vuruşu çok iyi. Bu yarıda da Liverpool'un kalecisi Mignolet çok ön plandaydı. Spurs'ün oyuna hakim olduğu ve şut denediği bölümde Mignolet kurtarışlarıyla izin vermedi. Leicester City'nin kazanmasıyla Tottenham yarışta ağır yara aldı. Haftasonu diğer çok zorlu maçı var. Hep ters gelen Manchester United ile White Hart Lane'de oynayacaklar. Puan kaybı ligi bitirir. Leicester City'nin maçı daha önce, bence Leicester City takılacak ama kazanırlarsa Tottenham'ın motivasyonunu da olumsuz etkileyecektir.

Liverpool : Mignolet; Clyne, Lovren, Sakho, Moreno; Henderson, Emre Can; Milner (90+2' Ibe), Lallana (82' Allen), Coutinho; Sturridge (72' Origi).

Tottenham : Lloris; Walker, Alderweireld, Wimmer, Rose; Dier, Dembele; Son-Heung Min (66' Chadli), Alli (88' Mason), Eriksen; Kane.

Sarı Kartlar : Coutinho, Emre Can.

Goller : 51' Coutinho, 63' Kane.

7 Nisan 2016 Perşembe
Yazan: steven_stiffler
Kategori : ,

Lazio 1 - 4 Roma


Skora rağmen keyif aldığım bir Derby Della Capitale oldu. Lazio'nun ilk onbiri kötüydü. Spaletti ile ivme yakalayan Roma'nın kazanmasını bekliyordum. Geçen sene o kadar oturmuş kadrosu olan ve Felipe Anderson'u satmayarak güç kaybetmeyen Lazio'nun bu sezon nasıl bu kadar kötü olabildiğini aklım almıyor. Pioli hocamın geçen sezon performansı etkileyiciydi ama bu sezon takıma ağırlığını koyamadı. Lazio'nun kadrosu oturmuş dedim ama aslında çok vasat oyunculardan kurulu. Felipe Anderson, Candreva, Keita Balde, Biglia, De Vrij ve Parolo hariç takımın geri kalanı belli bir standardın altında kalıyor. Bu saydığım isimlerden de sadece Keita Balde, Parolo ve Biglia bu sezon faydalı oldu. Diğerleri formsuz. Özellikle Candreva bu sezon yokları oynuyor. De Vrij zaten yok. Felipe Anderson canı isterse...

Roma'da ise Spaletti takımı çok iyi topladı ve güzel bir seri yakaladı. Bir yanda Totti krizi var. Bizim Alex olayına dönmez ama ona yakın bir hüzünlü veda bekliyorum. Bu maç son derbisi olacak, olmayacak derken maçın gidişatıyla Totti kulübede kalmak zorunda kaldı. Maça Roma baskılı başladı. Özellikle El Shaarawy ve Perotti etkiliydi. Nainggolan orta alanda fark yarattı. Lazio'da ise savunma saatli bombaydı. Patric, Bisevac, Hoedt ve Braafheid ile normal lig maçına çıkılmasını düşünmezdim ama Pioli derbiye çıkmak zorunda kaldı. Bol sarı kart vardı yine, kırmızı kart çok gecikti. Mauricio olsa muhtemelen 3-1'den sonra atılırdı. Roma'nın Dzeko ile bulduğu 2. golünden sonra Lazio oyunu tek kaleye çevirdi. Keita Balde takımı toparladı. İki direkten dönen top ve kalecinin kritik müdahaleleri vardı. Parolo'nun golünden sonra ne yalan söyleyeyim umutlandım. Maça büyük keyif geldi. Baskı devam ederken Roma Florenzi'nin golüyle rakibin gardını düşürdü ve rahatladı. Bu dakikadan sonrası Lazio taraftarı için işkenceye dönüştü ve Perotti işkenceyi pekiştiren 4. golü kaydetti.

Maç sonunda Pioli ile yollar ayrıldı. Lazio'nun bu sezondan beklentisi kalmadı ve sezonun kalanında takımı Simone Inzaghi idare edecek. Umarım skandal maçlar olmaz da Inzaghi kulüpteki asıl görevinden olmaz. Seneye ben Lazio'yu Donadoni ya da Mazzarri çalıştırsın isterim.

Lazio : Marchetti; Patric, Bisevac, Hoedt, Braafheid; Parolo, Biglia, Cataldi (84' Djordjevic); Candreva (56' Keita Balde), Felipe Anderson, Matri (56' Klose).

Roma : Szczesny; Florenzi, Manolas, Rüdiger, Digne; Pjanic, Keita, Nainggolan (71' Iago); Salah (81' Zukanovic), Perotti, El Shaarawy (60' Dzeko).

Sarı Kartlar : Patric, Candreva, Biglia, Nainggolan, Rüdiger, Hoedt, Cataldi.

Kırmızı Kart : 90+3' Hoedt.

Goller : 15' El Shaarawy, 64' Dzeko, 75' Parolo, 83' Florenzi, 87' Perotti.
Yazan: steven_stiffler
Kategori : ,

Tozlu Sayfalar

Öne Çıkan Yayın

Verona ile Kasıp Kavurduk - FM 2017

Çoluk çocuk sahibi olacak yaşa geldim ama hala Football Manager geleneğini sürdürmekten büyük keyif alıyorum. Benim için bu geleneklerden...

Takip Ettiklerim

Kategoriler

Yazar Kafe

Translator

- Copyright © Serkan Özerik -