27 dakika önce
- Anasayfaya Dön »
- Sinema »
- Ne İzledim? #21
Yazan : steven_stiffler
21 Eylül 2012 Cuma
Ağustos'ta neler yapmadım neler ? Olaylar olaylar... Tatile falan da gittim. Bu kadar film izlemeye nasıl vakit bulduğumu düşünüyorum. Geçen ay film izleme açısından 2012'nin en verimli aylarından biri oldu benim için. Adeta takıma uyum sürecini atlatmış yeni forvet transferi gibiydim. Geçen seneki film sayısını belki yakalayamayacağım bu sene ama en azından son zamanlarda açıldım. Sinema canımdır, kardeşimdir, sevgilimdir, dostumdur. Lakin o da bir Alex değildir.
Biraz ağır bir film, her babayiğidin harcı değil. Din, felsefe ve bilim içerse de sıkıcı olmayan, müthiş atmosferi olan bir film. Rachel Weisz inanılmaz karizmatik bir kadın. Son sahne unutulmayacak türden. Hatta vurmayıp öldüreyim dur; son sahne sinemanın en iyilerinden!
Hapishane filmlerini çok seviyorum ve konu olarak tipik bir hapishaneden kaçış öyküsü olduğunu düşünüyorum. Ancak filmi bu kadar iyi kılan; çok eski olması ve pek çok bilindik hapishane filminden daha önce çekilmiş olması. Haa tabi bir de Clint Eastwood faktörünü unutmamak gerek. Tatile giderken otobüste izledim. Otobüsteki filmlerden izlemediklerim arasında en iyisiydi. Türkçe Dublaj falan ama idare ettik, ne yapalım garibanlık ?
-Vale ?
Bu ayki yazımızın başlığında sıradışı bir filmden duygusal bir sahne kullandım. Ancak ilk yazmak istediğim film ilginç bir macera filmi olan In Bruges oldu. Aslında buradaki sıralamayı da hiç bir zaman sallamadığımı da söyleyeyim. Durağan temposuna rağmen oldukça eğlenceli başlayan In Bruges'ün
hikayesi çok sıradışı olmasa da filmin içinde buldum kendimi. İzlerken
bir kaç sefer "Eeee? Yani?" şeklinde düşüncelerim oldu. Ancak sonlara
doğru artan tempo ve aksiyonu, filmdeki ince esprilerle birlikte
hesapladığımızda gerçekten başarılı bir film olduğunu görebiliriz.
Oyunculuklar çok iyi, özellikle Colin Farrell yine müthiş oynamış. İzlerken bölüm bölüm ayırdığınızda değişik bir film değil ama sonunda bıraktığı o tat yok mu ? Helal olsun be!
Tipik bir ölümcül hastalık psikolojisi filmi ama izlerken hem hüznü, hem
mutluluğu aynı anda yaşatabiliyor. Hafiften gözler doluyor, sonra
birden kendini gülümserken buluyorsun. Joseph Gordon-Levitt'in
oyunculuğu yine çok iyi. E Seth Rogen de var, daha ne istiyorsunuz Allah aşkına ? Hayatı sorgulatan, belki de hayata tutunmayı
sağlatan bir film. İzleyin, izlettirin dostlar!
Dustin Hoffman çok özel bir yıldız. Rain Man filmi için "başyapıt" yorumları çok fazla. Ben bu değerlendirmeye yüzde yüz katılamıyorum ama Rain Man gerçekten iyi yapım. Dustin Hoffman'ın oyunculuğu ise filmin çok ötesinde bence. Rain Man'i değerlendiren herkesin filmden daha çok Dustin Hoffman'dan bahsettiğini görebilirsiniz.
Biraz ağır bir film, her babayiğidin harcı değil. Din, felsefe ve bilim içerse de sıkıcı olmayan, müthiş atmosferi olan bir film. Rachel Weisz inanılmaz karizmatik bir kadın. Son sahne unutulmayacak türden. Hatta vurmayıp öldüreyim dur; son sahne sinemanın en iyilerinden!
Hapishane filmlerini çok seviyorum ve konu olarak tipik bir hapishaneden kaçış öyküsü olduğunu düşünüyorum. Ancak filmi bu kadar iyi kılan; çok eski olması ve pek çok bilindik hapishane filminden daha önce çekilmiş olması. Haa tabi bir de Clint Eastwood faktörünü unutmamak gerek. Tatile giderken otobüste izledim. Otobüsteki filmlerden izlemediklerim arasında en iyisiydi. Türkçe Dublaj falan ama idare ettik, ne yapalım garibanlık ?
E hadi biraz tarzı yumuşatayım da; hakkımda "Bu ne suratsız adam lan!" diye düşünmeyin. İzlerken 1 saat 40 dakikalığına da olsa tüm dertlerimi unuttum. Mutluluk
veren, hayat veren bir film. Anlatım tarzı oldukça başarılı. Ayrıca
sahne arası geçişlerde kullanılan efektler de çok güzel. Beğendim ve
7,5/10 puan verdim. Ben de aşık olacaksam, ben de akıl hastanesine düşmek isterim. Güzel hastası olan doktorlar eklesin!
Hadi bombayı patlatayım artık. İşte film, işte yönetmen! Şu saatten sonra benim peri masalım O Homem Que Copiava'dır. Net! Böyle
sıcak oyunculuklara, böyle şiirsel bir anlatım yakışırdı. Sıradışı
olduğunu söylemek yanlış olmaz. İzlerken gülümsetiyor, bittiğinde ise o
gülümseme suratınızda kalabilir. Temposu da çok iyi. İyi ki izlemişim. Brezilyalı yönetmen resmen samba yapmış!
Yolculuk filmlerini severim. Yolu Doğu Avrupa'dan geçen yolculuk
filmlerini daha bir severim. Everything is Illuminated'da her ikisi
mevcut. Bu filmle birlikte Ukraynalılarının İngilizce aksanını da
sevdiğimi farkettim. 2 Broke Girls dizisinde de adamım Oleg var :)
Film yer yer eğlenceli, yer yer hüzünlendiriciydi. Son yarım saatlik
kısmında biraz sıkıldığımı itiraf etmeliyim. Yalnız bu benden mi
kaynaklıydı, filmden mi kestiremedim. Amerikalı ve Ukraynalının kültür
farklarını ve birbirlerine bakış açılarını da çok eğlenceli anlattığını
düşünüyorum.
-Bilirsin işte, arabanı parkeden adam.
-Neden arabanızı kendiniz park etmiyorsunuz ?
Kitabını okumadım ama filmi çok duyduğum için merak ediyordum. Konu
olarak biraz Condemned, az biraz da Boot Camp içeriyor gibi... Filmin 1
saat 45 dakikalık süresi müthiş ilerlerken, son yarım saatlik diliminde
duygusala bağlaması filmin ivmesini bozdu ve düşürdü. Son yarım saatlik
kısma kadar "ooo çok iyi film, en az 8 eder" diye düşünüyordum ama şimdi
7 puan verebildim. İzlerken sıkmıyor, konusu da sürükleyici; yalnız
eksikleri de çok. Mesela; şiddet sahneleri biraz daha fazla olmalıydı
bence. Herkesin öleceği belli, kimin öldüğü belli, ama çoğunun ölümünü
doğru düzgün göstermiyor bile... Orphan'daki sümüklü kızı burada da
görmek insanın sinirlerini yükseltmeye yetiyor ayrıca :) Güzel film ama
abartıldığı kadar değil. Korkarım ikinci filmiyle beraber duygusallığı
tavan yaptıracak ve iyice bozacak.
Platoon izlediğim en iyi savaş filmi diyebilirim. Her ne kadar
Abd-Vietnam savaşı hakkında pek bilgi sahibi olmasam da; savaş savaştır
ve bu psikoloji filmde mükemmel anlatılmış. Charlie Sheen bir komedi
yüzü belki ama bu filmde çok başarılı oynamış. Yine de bence filmin
yıldızı Willem Dafoe. Beğendim, savaş sahneleri çok iyi. Her türlü 8'e
tamamlanır puanı.
Orijinal filmi izlemedim ama bunu oldukça beğendim. Tipik gerilim filmi
mantık hataları elbette ki var; ancak film baştan sona sürükleyici
olduğundan bu açıkları görmezden gelebilirsiniz. Bazı sahnelerde
inanılmaz gerildim. Pek gerilim filmi izlemem, izlediklerimde de
gerildiğim sahneler fazla değildir. Hitcher bu yüzden bu kategoride
izlenebilecek bir film. Hele o sahne neydi arkadaş ya!
1- Sacha Baron Cohen filmi olduğu için, 2-Çok sıkıcı başladığı için
beklentim düşüktü. Ancak birkaç güldüren sahneden sonra filmi akışına
bıraktım. İnanılmaz eleştiriler ve dokundurmalar var. Kahkaha attıran
sahneleri de yok değil, güldürdüğü doğrudur. Ama tipik Sacha Baron Cohen
iğrençliklerini de barındırıyor. Bu sahnelerin çoğu da gereksiz
sahneler. Filme güldüğüm de oldu, tiksindiğim de...
Kadroda tanınmış oyuncular olması ve film hakkındaki genel yorumlar
merak uyandırıyor. Beni çok tatmin etmedi. Farklı bir gençlik filmi
yapılmaya çalışılmış ancak yer yer inanılmaz bayıyor. Son zamanlarda nereye baksam Zach Galfianakis.
2004 yapımı bir film olmasına rağmen çekim kalitesi 80ler tadında... Bir
Stand By Me değil mesela çekim kalitesi olarak... Biraz basit bir film
gibi geldi bana. Fena değil, izlenebilirliği var ama öyle aman aman da
değil. Eksik birşeyler var.
Üçüncü ya da dördüncü kez izledim. Otobüs yolculuğundaydım ve en
izlenebilir bu vardı, ne yapayım? Mustafa Altıoklar'ı yönetmen olarak
da, insan olarak da sevmem. Ama O Şimdi Asker'in izlenebilir bir film
olduğunu düşünüyorum. Filmin yıldızı tartışmasız Mehmet Günsur. En
etkileyici hikaye zaten onun canlandırdığı karakterin hikayesiydi. Öte
yandan Pelin Batu yine çok güzel, Yiğit Özşener yine çok iyi oyuncu.
6/10'luk bir film olduğunu düşünüyorum.
Bu film son zamanlarda o kadar karşıma çıktı ki; yine bir otobüs
yolculuğunda izlemekten başka çarem kalmadı. Aslında eğlenceli başladığı
söylenebilir ama 20-25 dakikadan sonrası klişelerle dolu. Filmden
akılda kalacak tek şey; başroldeki hanım kızımızın gamzeleri olabilir. Kamil Koç otobüslerinde ciddi bir film sıkıntısı var. Her kategoride üçer, dörder film dönüp duruyor. Bu da uzun yolculukları çekilmez kılıyor.
Yorum Gönder