19 dakika önce
- Anasayfaya Dön »
- Fenerbahçe , Futbol »
- Fenerbahçe 2 - 1 Mersin İY | STSL 4.Hafta
Yazan : steven_stiffler
18 Eylül 2012 Salı
Seviyorum böyle galibiyetleri... Fenerbahçe 3 sezondur kötü futbolla sezona başlıyor. Geçen sezon kötü futbola rağmen galibiyet serisi devam etmişti. Kötü futbol oynanan periyodda galip gelmek çok önemli. Aykut Kocaman da maç sonunda buna değindi ve daha sonra bu puanların ne kadar arandığından bahsetti. Fenerbahçe bu sezon belki Sivasspor deplasmanındaki kaybı değil ama Elazığspor deplasmanındaki kaybı da arayacak. Bunlara bir de içerideki Mersin maçını eklemek dünyanın en lüks işi olurdu. Neyse ki imdada Cristian Baroni yetişti.
Mersin maçının bir başka anlamı da Raul Meireles'in çubukluyu ilk kez giymesiydi. Fenerbahçe'nin oyununu tek bir futbolcu düzeltmez diye düşünenlerin yanlış düşündükleri ilk yarıda ortaya çıktı. Fenerbahçe ilk yarı göze hoş gelen bir futbol oynadı. Spiker Melih Gümüşbıçak çok özlediğim o cümleyi bile söyledi :
-Fenerbahçe dönen her topu alıyor.
İyi başladığımız bir maçta gol yemek de Fenerbahçe'nin makus talihi olmaya başladı. Spartak Moskova maçı da öyleydi. Mersin maçında da adeta piyango bir gol yedik. Kaleci Sehic'in de iyi bir maç çıkarması, beraberlik golünü geciktirdi. Geçen sezon iki Beşiktaş maçında attığımız gollerin bir kopyasını bu kez Mehmet Topal ile attık.
İkinci yarı mecburi bir Mehmet Topal değişikliği geldi. Ardından gelen kötü futbolu bu değişikliğe bağlamak çok da doğru değil. Mehmet Topal sahada da olsaydı, aynı şekilde kötü oynayacaktık. Fenerbahçe'nin problemi maçın temposunu kontrol edememek. Ayrıca futbolcularda çok rahatlık var. Dakika 80 oluyor, sanki daha yarım saat varmış gibi oynamaya devam ediyorlar. Pek fazla sorumluluk alan oyuncumuz yok. Alex de gününde değildi. Kuyt'ı da erken kaybettik. Bienvenü'yü sahada görmek benim için çok sevindirici oldu ama kısa sürede bekleneni veremedi. Ayrıca Stoch sahanın en etkisiz ismiydi. Sorumluluk alma işini ise; pek fazla etliye sütlüye karışmayan Cristian Baroni yaptı ve muazzam bir galibiyet golü attı.
Artık derbilerle birlikte iyi futbol oynama dönemine girmemiz gerekiyor. Kötü futbol süreci artık dolmalı... Böylelikle hem Aykut Kocaman hem de takım, taraftarın kredisini kazanacaktır.
Mersin maçının bir başka anlamı da Raul Meireles'in çubukluyu ilk kez giymesiydi. Fenerbahçe'nin oyununu tek bir futbolcu düzeltmez diye düşünenlerin yanlış düşündükleri ilk yarıda ortaya çıktı. Fenerbahçe ilk yarı göze hoş gelen bir futbol oynadı. Spiker Melih Gümüşbıçak çok özlediğim o cümleyi bile söyledi :
-Fenerbahçe dönen her topu alıyor.
İyi başladığımız bir maçta gol yemek de Fenerbahçe'nin makus talihi olmaya başladı. Spartak Moskova maçı da öyleydi. Mersin maçında da adeta piyango bir gol yedik. Kaleci Sehic'in de iyi bir maç çıkarması, beraberlik golünü geciktirdi. Geçen sezon iki Beşiktaş maçında attığımız gollerin bir kopyasını bu kez Mehmet Topal ile attık.
İkinci yarı mecburi bir Mehmet Topal değişikliği geldi. Ardından gelen kötü futbolu bu değişikliğe bağlamak çok da doğru değil. Mehmet Topal sahada da olsaydı, aynı şekilde kötü oynayacaktık. Fenerbahçe'nin problemi maçın temposunu kontrol edememek. Ayrıca futbolcularda çok rahatlık var. Dakika 80 oluyor, sanki daha yarım saat varmış gibi oynamaya devam ediyorlar. Pek fazla sorumluluk alan oyuncumuz yok. Alex de gününde değildi. Kuyt'ı da erken kaybettik. Bienvenü'yü sahada görmek benim için çok sevindirici oldu ama kısa sürede bekleneni veremedi. Ayrıca Stoch sahanın en etkisiz ismiydi. Sorumluluk alma işini ise; pek fazla etliye sütlüye karışmayan Cristian Baroni yaptı ve muazzam bir galibiyet golü attı.
Artık derbilerle birlikte iyi futbol oynama dönemine girmemiz gerekiyor. Kötü futbol süreci artık dolmalı... Böylelikle hem Aykut Kocaman hem de takım, taraftarın kredisini kazanacaktır.
Yorum Gönder