Yazan : steven_stiffler 1 Eylül 2012 Cumartesi

Aykut Kocaman teknik direktörlüğe geldiğinden beri çok sıkıntılı günler yaşayan bir takımız. İlk sezonda hocanın arkasında büyük bir destek olduğu kadar, büyük bir baskı da vardı. Neticesinde mucizevi bir şampiyonluk geldi. İkinci sezonun ise nasıl geçtiğini hepimiz biliyoruz ve asla unutmayacağız. Bu sezon ise en zorları olacak gibi... Hocanın arkasındaki destek sallantıda ve baskı bu sefer daha büyük. Bu baskının gölgesindeki Fenerbahçe'ye lazım olan en önemli şey moral ve o moral Spartak Moskova ile gelebilirdi. Olmadı.

Taraftarın sosyal medyadaki platformlarda Aykut Hoca/Alex şeklindeki bölünmesini maçta görememek güzeldi. Tabi bunda tribünü yönlendiren taraftar gruplarının payı büyük. Maç öncesi hocayı ve Alex'i el ele tribüne çağırmak ve bana çok samimi gelmese de ikisinin el ele tribünü selamlaması güzel görüntülerdi. İkisinin pek çok samimi davranşını önceki yıllarda gördük, yine göreceğimize inanıyorum. Sahadaki düzen Alex gerektiren bir düzendi. Hocayı bu yüzden eleştiriyorum. Fenerbahçe'de birisi forvet arkası oynayacaksa; o isim sadece Alex olmalı. Mehmet Topuz değil, Cristian değil, Stoch değil, Kuyt değil. Baskıya ve moralsizliğe rağmen maça iştahlı başladık. En kötü senaryolardan birisi yine başımıza geldi ve ilk kontraatakta talihsiz bir gol yedik. Golde başta Hasan Ali ve Mert hatalı ama kademe sıkıntısı yaşayan savunmanın da hatası olduğunu düşünüyorum. Tipik golden sonra sersemleyen Fenerbahçe görüntüsünü bu kez daha erken vermeye başlamış olmamız, oyunun gidişatını çok etkiledi. Selçuk Şahin son maçlardaki iyi oyununun yerini bu maçta acemice hatalara bırakınca taraftardan tepki gördü. Maçın en istekli ismi Krasic gibi gözüküyorken; onun da sakatlanması şanssızlıklar zincirimizin yeni bir halkası oldu. İlk yarıda gol atmak ikinci yarıdaki oyunu çok olumlu etkileyecekti ama maalesef golü bulamadık.

Oyunda en net görülen şey Alex'in eksikliğiydi. Sahada istekli bir Sow ve istekli bir Kuyt varken; Alex'in olması takıma çok büyük kazanç sağlayabilirdi. Aykut Kocaman da bunu farketti ve Alex'i oyuna sürdü. İkinci yarıya maç 0-0'mış gibi iştahla başlayan Fenerbahçe, Alex oyuna girdikten sonra üretkenliğini de arttırdı. Bu sefer hesapta olmayan ise, bugüne kadar hiç ismini duymadığım 35lik kaleci Dikan'dı. Dikan'ın kurtarışları Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'nden etkenlerin başında geliyor bence. Onca sorun bir tarafa, hangi takım bu kadar pozisyon bulursa bulsun; turu getirecek skoru alırdı. Fenerbahçe'nin şanssız tarafı da bu işte... Fenerbahçe herhangi bir takım değil. Mehmet Topal'ın direkten dönen Deivid De Souza şutu gol olsa; benzer bir golle yazılan Şampiyonlar Ligi destanı, bu kez benzer bir golle başlayabilirdi. Olmadı işte, olmadı. Sow'un golü iyi bir dakikada gelse de; son dakikada altıpas içerisine o topa vuramaması yine çok büyük şanssızlıktı. Maçta mükemmel oynayan isimler de vardı. Egemen bir iki hata dışında çok iyiydi. Mehmet Topuz mükemmele yakın oynadı. Oyundan çıkması hocanın yanlış hamlelerinden biriydi. Mehmet Topuz iyi bir orta saha. Emre'nin yeteneksiz olanı ama futbolculuğu iyi. Bence orta sahanın ortasında değerlendirilmesi gereken ilk isim. Mehmet Topal'ın da insiyatif aldığında çok iyi işler yaptığını son maçlarda sık sık görmeye başladık.

Aykut Kocaman eleştiriliyor. Gördüğüm kadarıyla Emery'yi beğenen de çok futbolsever var. Ama mantıklı olmak gerekirse; Unai Emery iki maçta da takımına pek birşey oynatamadı. İlk maç şişirme uzun toplarla oynayan bir Spartak Moskova. İkinci maçta ise kontraatak planını erken tutturan ve maç boyunca bu golün üzerine yatan bir Spartak Moskova vardı. En büyük şansları hızlı oyuncuları ve kalecilerinin hayatının maçını oynamasıydı. Hakemin saçma kararlarını da unutmamak lazım.

Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ne katılmasını çok istiyordum. Kısmet olmadı. Belki de böylesi hayırlısıdır diye düşünüyorum. Uefa Avrupa Ligi'nde çok daha başarılı olma şansımız var. Bizde bu şans varken Şampiyonlar Ligi'nde zaten Barcelonalı gruba düşecektik. Şimdi Fenerbahçe'nin Avrupa'da biraz puan toplama vakti. Maddi kayıp tamamen yönetimin başarıslığı ama zararın neresinden dönülse kâr mantığıyla artık bir transfer yapılmalı ve Avrupa Ligi'nde en azından çeyrek final görülmeli.

Tozlu Sayfalar

Öne Çıkan Yayın

Verona ile Kasıp Kavurduk - FM 2017

Çoluk çocuk sahibi olacak yaşa geldim ama hala Football Manager geleneğini sürdürmekten büyük keyif alıyorum. Benim için bu geleneklerden...

Takip Ettiklerim

Kategoriler

Yazar Kafe

Translator

- Copyright © Serkan Özerik -