Yazan : steven_stiffler 21 Eylül 2012 Cuma

Hayatımda çok kez kötü Fenerbahçe izleyip, çok kez kötü Fenerbahçe dönemi yaşadım. Hepsinde de sorunlar büyüktü ve kamuoyu tarafından daha da büyütülüyordu. Fenerbahçe her zaman ülkenin en hareketli takımı zaten. Ancak bu seferki sıkıntı daha bir başka, çözümü daha bir zor gibi gözüküyor. Hoca hatalı ama tam olarak teknik direktör sorunu olduğunu da düşünmüyorum. Fenerbahçe'nin öyle bir sorun ki; bu kez de bunun adı konamıyor.

Son dönemdeki çatlak seslere rağmen taraftarın yine Fenerbahçe'nin peşine düştüğü, yine çok güzel bir maç ortamı vardı. Egemen ve Kuyt'ın eksikliğine rağmen, kadro da tatmin ediciydi. Marseille'da da öyleydi, en azından Cheyrou gibi önemli bir ismin yedek başlaması Fenerbahçe'nin avantajlarındandı. Marseille çok iyi bir takım ve lige formda başladılar. Ancak kadro kalitesi olarak kesinlikle Fransa'nın en iyisi değiller ve elbette Fenerbahçe'den çok üstün bir kadroları yok. Fiziğe dayalı bir futbol oynamaları ve fizik olarak Fenerbahçe'den üstün olmaları da onların avantajlarından biriydi. Fenerbahçe ilk yarı beklentileri karşılayan bir futbol oynadı. Caner'in golü skor üstünlüğünü de getirdi. Alex ve Meireles günün iyi isimleriydi. Mehmet Topal da ilk yarının çalışkan isimlerinden olurken, Mehmet Topuz mücadelesi haricinde varlık gösteremiyordu. Moussa Sow ise maalesef çok yalnız kalıyor ve sanki Fenerbahçe son dönemde forvetsiz oynuyor. Mehmet Topal ve Meireles ikilisine de nazar değmesin. Zira Hasan Ali de her maç üstüne koyarak oynuyor.

İlk yarıda güzel oyunun ardından merak ettiğim ikinci yarının son yarım saatlik bölümüydü. Alex attığı golle işi kolaylaştırdı. Çünkü 1-0 olsaydı da oyundan düşecektik, maalesef alıştık. 2-0 olması en azından daha iyi bir direnç getirebilirdi. Marseille teknik patronu ise tek tek kozlarını oynuyordu. İlk yarıda sadece Ayew ve Amalfitano'nun etkinliğini görebildik. İkinci yarı hem Valbuena devreye girdi, hem Gignac gibi bir koz da oyundaydı. Ayrıca ilk yarıda oyuna dahil olan Cheyrou da önemli işler yapmaya çalışıyordu. Mehmet Topuz nihayet güzel bir orta yaptı ve Alex o alıştığımız şık kafa gollerinden birini attı. Alex-Cristian değişikliği maçın kırılma ânı oldu. Eğer ki; Cristian defansa yardım eden, orta alanda pres yapan bir oyuncu olsaydı bu değişiklik çok yerinde olurdu. Ancak Cristian bunların hiç birisi değil. Cristian Fenerbahçe'nin bazen kurtarıcısı olsa da, çoğu zaman tümörü. Sow çok yorulmuştu, ben Bienvenü değişikliğini hatalı bulmuyorum. Ancak Bienvenu'nün bu sezon nerelerde olduğunu merak ediyorum. Dün rezaletti, son zamanlarda hiç yok. Boş oyuncu olmadığını düşünüyorum ama son zamanlarda çok boş. Fenerbahçe'nin Sow ve Kuyt'tan başka gol atacak forveti yok. Bu performans Bienvenu'yü devre arasında göndertir. 3-0'a giderken; Bienvenu'nun saçmalamasıyla skorun 2-1'e gelmesi bizi alışık olmadığımız rahat maç izleme modundan çıkardı. Tribündeki meşaleler müthişti. Marseille gibi iyi bir tribünü olan takımı böyle misafir etmek önemli. Yobo maç boyunca sadece Valbuena'nın golünde etkisiz kaldı. Bekir ilk yarı kötüydü, ikinci yarı iyiydi. Buna rağmen ilk yarı gol yemeyip, ikinci yarıda 2 tane birden yememiz de garip. Murat Kosova'nın dünkü maç anlatımını çok beğenmiştim ama o son saniye şomağızlılığı hiç yakışmadı. Rakip korner kullanırken öyle bir cümle söylemek, pozisyonun gol olması sonrası küfür yemeyi göze almaktır. Lütfen artık maçlar böyle yorumcu olmadan anlatılsın.

Aykut Kocaman'a sabredildiği takdirde çok büyük başarılar alacağına inanıyorum. Ancak Aykut Kocaman maalesef kendisine kredi yaratamıyor. Takımın üzerinde psikolojik bir sıkıntı var. Geçen sezon tüm psikolojik sıkıntılara göğüs geren Aykut Kocaman, bu kez yetersiz kalıyor. Demeçlerinde belirttiği sistemi ve taktik anlayışı bir türlü oturtamıyor. Taraftarın gözünde de kredisini tüketti. Tarihin en iyi Fenerbahçe kadrosuna çok kötü futbol oynatıyor. Sahada mükemmel işler yapan futbolcular bile son yarım saatte kayboluyor. Fenerbahçe'nin geri çekilmesinin adı da tam olarak geri çekilme sayılmaz. Ne yaptığımızı bilmiyoruz, geri çekilmek böyle olmaz. Geçen sezonun Fenerbahçe'sinde Alex ve Bekir böyle gereksiz tartışmaya girmez; Caner alamadığı her pas için takım arkadaşlarına el kol yapmazdı. Fenerbahçe'ye mucize bir el değmesi lazım. Yeni bir Yeni Malatya lazım. Ancak bu sefer daha acısız, daha sıkıntısız. Bu teknik heyetle bu da zor gözüküyor artık. Sıkıntı sadece Aykut Kocaman da değil ama olası bir değişiklik takım içinde yeni bir heyecan getirecektir. Ancak şunu da unutmamak lazım ki; her değişiklik olumlu bir etki getirmez.

Tozlu Sayfalar

Öne Çıkan Yayın

Verona ile Kasıp Kavurduk - FM 2017

Çoluk çocuk sahibi olacak yaşa geldim ama hala Football Manager geleneğini sürdürmekten büyük keyif alıyorum. Benim için bu geleneklerden...

Takip Ettiklerim

Kategoriler

Yazar Kafe

Translator

- Copyright © Serkan Özerik -