Günlerdir "şu gün yazarım, yarın yazarım, ha yazdım, ha yazacağım" diye diye Nisan'ı bitirdim. Zamansızlık da yaşlanmanın bir belirtisi. Misal o kadar para verip oyun alıyorsun, doya doya oynayamıyorsun. Ben evlenince bile hanımla Fifa, PES falan oynarım diyordum; şimdi evlenmeye bile zaman bulamıyorum. Şu geyik çok gerçek sahiden :(

Film izlemek başka ama. Küçük zaman dilimlerini değerlendirmek için yapılabilecek bir eylem. Onun da geniş zamanlılarını izlemek zor oluyor bazen. Bu yüzdendir ki; Yüzüklerin Efendisi serisinin sadece ilk filmini izleyebildim. Yıllardır erteliyorum. Hit şarkıları bile 3 ay sonra falan ilk defa duyuyorum. Bu kadar şikayetten sonra filmleri sıralamasam da olur gibi hissettim bak. Neyse başlayınca bir şekilde bitiyor. Başlayıp bitireyim öyleyse...

Beğenen kadar beğenmeyen de olmuş. Ben beğenen tayfadayım. Son dönemde izlediğim en heyecan verici aksiyon/gizem filmi. Ayrıca soundtrack albümü tüyleri diken diken ediyor, bol dinlenesi. Barındırdığı saçmalıklar ve abartılara rağmen çok beğendim. Sonu tatmin etmemesine rağmen çok beğendim. Sıradışı bir film olabilecekken klişeye dönüşmesine rağmen çok beğendim. Kan ve şiddet de oldukça yerinde. Hikayenin derinleştirilmemesi, çabucak konuya girme, oldu-bitti, klişe aksiyon sahneleri, vasat oyunculuklar (özellikle baba tam figüran ya) eleştirilebilecek yanları. Lafın özü; evet ben beğendim. Sırf müzikleri için bile izlenir ayrıca.

Farklı olduğunu biliyordum ama bu kadarını da beklemiyordum. Aşmış Ali Atay oyunculuğuna rağmen çok sıkıcı bir ilerleyişi olduğunu söylemek de yanlış olmaz. Vicdanım çok rahat bunu yazarken. Bu kötülemek de değil. Cemal'in ruh halinden olsa gerek, daraldıkça daraldım. Müthiş görüntüler ve atmosfer sürükleyip götürüyor. Farklı bir dünya, farklı bakış açısı izliyoruz. Müthiş tespitler ve akılda kalan sahneler var. Orhan Gencebay-Ferdi Tayfur tespitleri olağanüstü. Cemal'e hak vermemek pek mümkün değil. Yalnızlık teması başarılı, sonsuzluk teması aşmış derecede etkileyici. Övgü kelimelerini seçmekte zorlandım. Akılda kalan bir başka sahne de evlilik sahnesi. Ayrıca bu sahnenin filmin en doğal sahnesi olduğunu düşünüyorum.

-Baksana rezil durumdayız zaten, evlensek belki bir şey olur. 

Bu cümleden sonra beklenti de böyle oluyor ama işler pek beklediğimiz gibi de gitmiyor. Bu yönüyle de bir kez daha şaşırtıyor. Ve sonu... Ben ismiyle sonunun müthiş derecede bağdaştığını düşünüyorum.

-Biliyorum ben seni hiç haketmiyorum ama kimler neyi hakediyor ki ? cümlesi ile de yürekleri dağlıyor. Öyle ki; bu cümleden sonra hayatta hakedip haketmediklerimi gözden geçirdim.

Beni çok etkileyen, son derece heyecan verici bir hikaye oldu. Şöyle bir yorumlara göz attığımda ben de yorumlayanların takıldığı noktalara takıldım. Bunlara son sahne, kötü Türkçe telaffuzu gibi sahneleri örnek gösterebilirim. Ancak o kadar sert ve sağlam bir hikayeydi ki, bu küçük kusurlara çok takılmamak gerek diye düşünüyorum. Özellikle "hamam sahnesi" benim için unutulmayacak ve son derece başarılı bir sahne olmuş. İzlerken "acaba kaç tekrarda çektiler?" diye düşündüm. Çok zor ve sert bir sahne. Rus aksanına ayrıca bir sempatim var zaten. Hem Cassel hem de Mortensen gerçek bir Rus gibiydiler. 

 Derbiye kadar vakit geçireyim diye izledim, beklediğim gibi 2 saati "çok hızlı olmasa da" geçirdi. Üzerinde durulan olay biraz sıkıcı geldi bana ama genel olarak ortalama ve izlenebilir bir komediydi. Başlangıcının çok iyi olması beklentiyi yükseltmişti ama pek de başladığı gibi gitmedi. 6/10 ile keyifli bir çerezlik.

StiffÇok tatlı çocuk oyuncular, İngiliz aksanı, İskoçya doğa görüntüleriyle çok sevimli ve eğlenceli bir yol filmi gibi başlıyor ama devamında daha çok televizyon filmi tadında. "Hadi mutluluk satalım" mesajını izleyicinin çok çok gözüne sokmuşlar. Sebepsiz bir mutlu olma durumu var, adamların sülalesi rahat. Sıcak bir aile hikayesi olarak nitelendirilebilir. Şu kesin ki; İskoçya'ya gitme isteği uyandırıyor. Zaten şu tarz Britanya filmleri hep doğa manzaralarıyla izleyiciyi etkiliyor. Viking esprileri güldürdü. 6,5/10 puan + "ailece izlenebilir" kategorisi.

 Dünyanın lafını yapıp 5 tane film yazdım. Lütfen olaysız dağılalım :(