Görev de kaldığı 1,5 senede değil ; ilk geldiği dönem 2-3 ay içerisinde bizden biri gibi olmuştu Jan de Brandt. Mütevazı bir insandı. "Hocam buyrun bir çayımızı için" dediğimizde bizi kırmayıp, çayımızı içebilecek, sohbet edebilecek kadar mütevazıydı hatta. İlk geldiği sezonun yarısında kısıtlı yetenekleri olan bir takımı alıp müessese takımlarının hegomonyasını yıkmıştı. Türk insanına, Fenerbahçe taraftarına voleybolu sevdiren bir adam oldu. İkinci sezon elindeki yıldızlarla Şampiyonlar Ligi finalini tie-break setinde kaybetti. Bununla beraber sadece 2 mağlubiyet alarak, Fenerbahçe bayan voleybol takımının tarihinde önemli bir yere sahip oldu. Sözleşmesi yenilenir diye umuyordum, fakat yerine Brezilyalı Ze Roberto getirildi. Bu takımı Avrupa'da başarıya taşımak bence Jan hocamızın hakkıydı. Oyuncularla diyaloğu çok kaliteliydi. Yeni gelen transferlerle de böyle olacağına emindim.

Yeni hocamızı tanımıyorum. Fakat M.Ali başkan en iyisi diyorsa, en iyisidir. Aynı zamanda Brezilya milli takımını çalıştıracak olmasının verdiği bir handikap var bence. Ze Roberto da mütevazı bir insana benziyor. Siması da hafiften Zico'yu andırıyor. (Zico o rosso nei) Transferde Alex de pay oynamış yine. Alex 15-20 yıl sonra Fenerbahçe tarihinin ilk yabancı başkanı olursa kimse şaşırmasın :) Ze Roberto hocamız hayırlı olsun. Jan hocamızın yolu açık olsun...

Bu kadroyu Şampiyonlar Ligi şampiyonu yapabilirdi Jan hoca. O zaferi yaşamak da en çok Jan hocanın hakkı aslında... Yaşattığın herşey için teşekkürler Jan de Brandt.