11 saat önce
Archive for Mayıs 2010
Skowronska Fenerbahçe'mizde!

Hoşgeldin Kraliçe...
(İnşallah bir aksilik çıkmaz da göt olmayız. )
Edit : Göt oldum.
Beckford ---> Everton

Efes Pilsen 83 (2) - (3) 79 Fenerbahçe

2 Haziran Çarşamba günü 10000 kişinin önünde almak nasip olur inşallah kupayı...Saldır Fenerbahçe!
Eurovision 2010
Finalden önce sadece Almanya, Azerbaycan, Romanya, Bosna Hersek şarkılarını dinledim. Manga'nın şarkısına açıklandığından beri pek şans vermiyordum. Aldıkları derece beni şaşırttı. Almanya eğlenceli şarkısı, sempatik, dünya tatlısı, cilveli yarışmacısıyla gönlümü feth etmişti :) Azerbaycan'ı da kardeşlikten dolayı destekliyordum. Gönlüm Azerilerden yanaydı, lakin onların da iyi bir derece aldıklarını düşünüyorum.
Lena'nın 91 doğumlu olmasına da şaşırdım ne yalan söyleyeyim. Hatun demişken ; geçen yılın bombalarından İzlandalı Johanna'nın puanları bildirmesi güzel bir jest oldu. Bir de Romanyalı hatunun deri pantolon olayı iyi olmuş, deri iyidir. Ermeni hatunun balonları çok ilgimi çekmedi açıkçası. Şişirmiş, dar da bir kıyafet giyerek balonlarını sergilemeyi düşünmüş. Şarkılar geçen yıllara oranla daha kaliteliydi. Eurovision formatında hareket şarkılar ağırlıkta olmalı diye düşünüyorum. Her zaman da hareketli şarkılar favoridir zaten. Bunda slow parçalar daha ağırlıktaydı. Manga'yı öne çıkaran detaylardan birisi de buydu. Arkada dans eden Power Ranger ne kadar gerekliydi bilmiyorum. Azerbaycan'ın slow şarkısı Drip Drop güzeldi. Diğer şarkılar da izlerken sıkan cinsten değildi açıkçası. İsrail hariç... İspanya'nın başına gelen olay geceye renk kattı. O abuk sabuk tiplere az bile gerçi o durum. Klasik olarak yumurta-domates bile fırlatılabilirdi. Eurovision'da hep merak ettiğim sahne dekorunun o kadar kısa sürede nasıl değiştirilebildiği. Bu konuda fikri olan beni aydınlatırsa sevinirim :)
Türk Telekom'un Eurovision temalı reklamında Kanada,Çin falan var bu arada. Rezillik...Bülent Özveren de bu akşam kendince yaptığı espriyle tepkimizi çekmeyi başardı. Yediği küfürün haddi hesabı yok. Büleeeent başgaaaan ............
Siyasetin eskisi kadar karışmadığı, şarkıların ve sempatinin de oy alabildiği bir Eurovision akşamı oldu. İsviçre ve Belçika'dan bize az puan gelmesine şaşırdım sadece. Sonuçta ikinciyi az kişi hatırlar. Şampiyonlar Ligi vizesi de olmadığından 1. olamadıktan sonra çok da önemli değil kaçıncı olduğumuz.
Yancı Cordoba




Bayern Münih 0 - 2 Inter

Milito için üzülüyorum. Böylesi bir golcüyü yıllardır büyük takımda izleyemedik. Inter'e transfer olduğunda iyi bir yedek olur diye düşünüyordum. Adam Inter'e kupalar kazandırdı. Pandev çok değil; bir kaç ay önce Lazio'da başkanın egoları yüzünden kadro dışıydı. Şimdi Inter'le Avrupa'nın en büyük kupasını kaldırdı. Mourinho bir kez daha 1 numara olduğunu kanıtladı. Robben'i bencil olduğundan dolayı yıllardır sevmezdim. Bu sene Bayern'de daha bir lider vasfını üstlenince inanılmaz maçlar çıkardı. Futbol seven herkes şu Robben'i biraz olsun sever. Bu akşam da Bayern'in etkili olabilen, rakibe korku salan tek oyuncusuydu Robben. Hamit Altıntop'un Türk bayrağını boynuna sarıp şu kupayı kaldırmasını tabi ki isterdim. Ancak Inter daha çok hakeden taraftı. Hamit kötü bir oyun ortaya koydu üstelik. Bana fazla bencil oynadı gibi geldi. Bu sene pek Bayern'i izlemedim, bilmiyorum her zaman böyle midir ? Van Gaal çok düzgün bir adam, çok klas bir hoca diyerek postu bitireyim. Bir gün Fenerbahçe'de görürüz inşallah diyerek de olayı Fenerbahçe'ye bağladım yine hadi.
Bir pay da Lazio'ya çıkarayım hemen. Bu sezon Inter'in elinden kupa alabilen tek takım SS Lazio oldu. Sezon başında Çin'de yapılan Supercoppa mücadelesini Lazio kazanmıştı.
Efes Pilsen 62 - 78 Fenerbahçe

Geçen sezondan ders çıkarmış olmamızı ümit ederim. Şampiyonluk yolu uzun. Ama Efes'e oranla 1 maç daha kısa... En az umudumuz olan branşta şampiyon olursak biraz olsun moralleniriz şu zor günlerde.
Gelecek Sezon Tottenham

Bireysel olarak baktığımızda Tottenham'ın büyük takımlarda oynayabilecek düzeyde oyuncuları olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz. Fakat şu anki kadronun yapabileceği en iyi şey, bir sonraki sezon yine aynı başarıyı tekrar edip CL vizesini alabilmektir. Tottenham büyük kulüp, mazisini aratan bir kulüp. Bu yüzden elde Harry Redknapp gibi bir değer varken vakit çıtayı yükseltme vaktidir. Redknapp'ın kalıplaşmış bir saha dizilimi yok. 4-4-2 oynatıyor fakat göbeği rakibe göre seçiyor. Bazen 2 defansif oyuncu olarak Huddlestone ile Palacios'u ; bazen 2 ofansif ağırlıklı Jenas ve Modric'i ; çoğunlukla ise 1 defansif 1 ofansif oyuncu kullanıyor. Gelecek sezon da aynı şekilde devam edecektir. Şampiyonlar Ligi'nde kodaman takımlara karşı biraz daha defansif bir dizilim uygulayacaktır. Üstelik Şampiyonlar Ligi'nde iki pivotlu sistemi denemeyeceğini düşünüyorum. Zaten Harry Redknapp'ın beni şaşırtan bir seçimiydi bu sezon 2 pivotlu hücum hattı seçimleri.
Eldekileri değerlendirelim öncelikle...4 tane kalecisi var Tottenham'ın. İkisi yaşlı. Biri as kalecisi Gomes. Geçen sezonun en iyi isimlerinden birisiydi. PSV ile Avrupa Kupaları tecrübesi var. Zaten olmasa ne yazar, adam iyi kaleci her şekilde. Gomes geçen sezon kaledeki yerini sağlamlaştırdı. Yedeği olarak ilk aday Cudicini. Cudicini'nin gönderilmesinden yanaydım. Fakat Redknapp sözleşme yenilemiş kendisiyle. 37 yaşında,tam Milan'a kakalanacak yaştaydı aslında. Diğer kaleci alternatifleri 37lik kartoloş Jimmy Walker ve yıllardır iyi kaleci olması beklenen,bir türlü çıkış yapamayan Ben Alnwick. Son lig maçında forma giymiş ve takımın içine etmişti. Tottenham yollarsa Walker'ı yollar. Ancak yeni kaleci alır mı, zannetmiyorum.
Tottenham'ın en sıkıntılı yeri sağ bek. Gelecek sezon mutlaka sağ bek alacaklarını umuyorum. Alan Hutton bekleneni veremedi. İyi oyuncu, ofansif yönünü beğeniyorum. Belki alternatif olarak kadroda tutulabilir. Sunderland tekrar alır mı bilmiyorum. Satılması muhtemel isimlerden birisi olarak gözüküyor. Corluka Tottenham'ın as sağ bek oyuncusu. Fakat Corluka'nın biraz ağır bir oyuncu olduğunu düşünüyorum. Stoper özellikleri daha ağır basıyor sanki. Corluka takımda mutlaka tutulur, fakat satılma kararı çıkarsa iyi bir gelir kapısı olur diye düşünüyorum. Naughton yine kiraya verilebilir. Redknapp son haftalarda devşirdiği Kaboul'u önümüzdeki sezon sağ bek oynatmaz. Yine de kabul etmek gerekir, Kaboul sağda iyi maçlar çıkardı. Tottenham bir sağ bek almalı. Sol bekte Gareth Bale ve Assou-Ekotto , Redknapp'ın istediklerini sahaya yansıtmaya devam eder. Stopere bir transfer şart gibi gözüküyor. King birinci sınıf stoper, lakin müzmin sakat. Woodgate iyi stoper, sürekli sakat. Dawson,Bassong ligde sırıtmayan stoperler. Şampiyonlar Ligi için bir tane stoper alıp bu isimlerle uyumunun sağlanması gerekiyor. Chelsea'li Alex stilinde, güçlü ve kesici özellikleri olan bir stoper Tottenham savunmasına basamak atlatabilir.
Redknapp'ın en büyük şanslarından birisi Huddlestone gibi hücuma katkı sağlayabilen bir ön liberosunun olması. Palacios bu konuda çok başarılı değil. Fakat defansif katkısı yadsınamaz. En iyi ön liberolardan birisi Palacios, buna şüphem yok. Bu ikili ön libero sıkıntısı yaşatmaz Redknapp'a. Jenas gidici gibi gözüküyor. Premir Lig'de piyasası olan bir oyuncu. Gönderilmesi Tottenham'da sıkıntı yaratmaz. Jake Livermore da kiraya verilebilir ya da rotasyonda tutulabilir. Tottenham kanatlara takviye yapacak gibi gözüküyor. Chelsea ile sözleşmesi biten Joe Cole gündemdeki isimlerden birisi. Diğeri de Arda Turan diyorlar. Arda Turan Tottenham'da yedek olur ancak. Arda'nın yağlı cüssesi Premier Lig temposunu kaldıracak düzeyde değil. Balonu orada söner. Umarım Tottenham böyle bir transfer gerçekleştirmez. Zira Arda'nın oynayacağı kanat bölgelerinde Lennon, Krancjar, Modric, Bentley gibi isimler var. Bu isimleri müdafaa etmek Tottenham için yeterli gözükse de geçen sezon Lennon sakatlığında Redknapp'ın zorlandığını görmüştük. Bentley bir türlü göze giremedi. Joe Cole alınırsa Bentley satılacaktır. Arda fazla gereksiz bir transfer olur. Danny Rose gibi genç bir yeteneği de rotasyonda bulunduracaktır Redknapp. Bostock kiraya verilebilir. Giovani Dos Santos'tan kurtulacaktır bu sezon Tottenham.
Tottenham'ın hücum hattı sezonu çok verimli geçirdi. Pavlyuchenko, Crouch, Defoe verimli olurken Redknapp; Keane'i yeterli bulmadı. Gudjohnsen fazla katkı sağlayamadı. Crouch ve Defoe'nin Tottenham'ın 2010-2011 kadrosunda yer bulması garanti gibi gözüküyor. Harry Redknapp Keane'den tekrar vazgeçebilir. Keane muhtemelen Celtic'e bonservisiyle gidebilir bu sezon. Pavlyuchenko geçen sezon satış gündemindeyken, bulduğu şansı müthiş değerlendirmiş ve patlama yapmıştı. Pavlyuchenko'yu gözden çıkarmayı düşünüyorsa Tottenham mutlaka iyi bir fiyata satacaktır. Eğer kalmasına karar verildiyse, Pavlyuchenko için CL'de boy göstermek önemli bir etken olacaktır. Redknapp'ın Gudjhonsen'i de bonservisiyle almak istediği söyleniyordu. Gudjohnsen iyi bir yedek olur. Lakin benim tercihim; Tottenham'ın süratli ve adam geçme yeteneği olan bir golcü almasından yana olurdu.
Gitmesi gerekenler : Hutton, Jenas, Dos Santos, Bentley, Woodgate, Walker.
Gelmesi gerekenler : Stoper, Sağ Bek, Hızlı forvet, Joe Cole, Jenas'ın yerine taze bir kan.
Scudetto Scavolini

Scavolini iyidir. Senna Usic sevdiğimiz bir kardeşimiz, Skowronska ise canımızdır. Seneye Fenerbahçe Acıbadem ile aynı gruba düşerler de Skowronska ablamızı görme,kaynaşma fırsatımız olur.







Maziden Fotoğraflar#6

Düzeltme: Fotoğrafı asan Vinnie Jones değil, Gazza'ymış.

Emmanuel Olisadebe

Bir FM efsanesini anmak istedim. Heeey gidi Olisadebe. Sen Çin Ligi'ne gidecek futbolcu değildin...İyi bir futbolcuyken, Google'da fotoğrafı bile zor bulunan bir isim olmuşsun.
Yarın Fenerbahçe'mizi İhmal Etmeyelim

Ne olursa olsun, final serisinde takımımızı ihmal etmeyelim. Saldır Fenerbahçe!
Sevinmesini Bilmek Gerekir

Bursaspor dün kupasını aldı, otobüs turu attı falan fişmekan. İlk kez şampiyonluk olmuş bir takımdan sevinmeyi bilmeyi beklemek ne kadar doğru olur bilmiyorum. Lakin böyle malca birşey yapacaklarını da düşünmezdim. "Size bu kupa çok bile Fenerbahçe" yazan şu zımbırtıyı göstere göstere sevinmiş cahiller. Beee heey Gerizekalılar, biz de senin ilk kez aldığın o kupadan 17 tane var. Sevinmek gibi en doğal hakkını, niye böyle çirkin şeylerle rezil edersiniz ?

3.Ligde Bol Şanslar Hodri Meydan

Bugüne kadar İzmit'te hep formamla gezdim, bir sıkıntı yaşamadım. Lakin sık yaşandığını ve dün akşam yaşandığını da biliyorum. Üstelik planlı programlı. Kendinize gelin ! 2.Lig B Kategorisinde, yani 3.basamakta bol şanslar hodri meydan. Zira şansa,bala çok ihtiyacınız olacak.
Koşuuuun,Ligin Kalitesi Geri Geldi !

Hayatımda gördüğüm en baskılı futbolumuzu oynadık. Ulan tek kale oynadık, olmayınca olmuyor işte. Gökhan Gönül sağdan kaç kere ceza sahasına girdi sayamadım. Vederson bireysel olarak kötüydü. Güiza hep kötü. Lakin Güiza'nın da akşamki mücadelesini takdir ederim ben. İnanılmaz pres yaptı. Fakaaat, bu giden şampiyonlukta Güiza'nın kaçırdığı kritik pozisyonların payı çok büyük. Güiza'yı kazanacağız,iyi paraya satacağız diye şampiyonluktan olduk. Akşam kaçan onca pozisyondan sonra ilahi adalete inanmıyorum artık. İlahi adalet diye birşey yok.
- Şampiyonluk son maçta kaçmadı. Kasımpaşa'ya kaybedilen 3 puan, Gaziantepspor'a kaybedilen 3 puan, Manisa'da müthiş bir ilk yarıya rağmen bırakılan 2 puanla kaçtı şampiyonluk. Bakın bu maçların hepsini kazanmalıydık demiyorum. Ama Gaziantepspor maçı en azından berabere bitebilirdi. Manisa'yı kazanmalıydık,ondan eminim. Trabzonspor maçı son bir şansımızdı,onu da değerlendiremedik.
- Bursaspor haklı bir şampiyonluk kazandı,ona çamur atmak olmaz. Bursaspor'un yerinde hangi takım olsaydı, diğerleri onu destekleyecekti. Bursa'nın haklılığı, Beşiktaş'ın akşam yattığı gerçeğini değiştirmez. İstediğinizi söyleyin, Beşiktaş'ın akşam yattığına eminim. Şerefli 4. Beşiktaş! Rüştü'ye de Fenerbahçe'den yediği paralar haram olsun. Dün akşama kadar sevdiğim bir insan olan Rüştü, artık gözümde pis bir futbol figürüdür.
- Kaçan pozisyonların hangi birine yanayım, şaşırıyorum. İnanılmaz goller kaçtı, aklım almıyor.
- Burak Yılmaz 50 kere topa vursa, o vuruşu 1 kere yapabilir. O da bize denk geldi. Galatasaray'ın her zaman ballı takım olduğuna inanmışımdır.Onun götüne çarpar,şunun suratına çarpar gol olur. Şu maçı Galatasaray oynasaydı, 9-0 kazanırdı. Dünya kadar malın olacağına,gs kadar balın olsun.
- Anonsçuya ettiğim küfrün haddi hesabı yok. Şampiyon olduğumuzu zannetmedim, yok yere sevinmedim ben. Sonuçta Tvde 2-2 olduğuna dair hiç birşey görmedim. Ancak bu yeni stat anonsçusunun yaptığı tam bir şerefsizliktir. 50 bin insanın duygularıyla,gururuyla oynadı. Çoluğundan çocuğundan çıkar inşallah! Şampiyonluklar gelir gider ancak böyle rezillikler insanı daha başka üzüyor.
- Taraftarımız maça müthiş başladı. Takım da bu tempoya uydu. Fakat yediğimiz golden sonra herkesin içinde bir 2006 kuşkusu doğdu. Bu stres taraftarı susturdu. Gerekli desteği veremedik. Lakin takım inançlı ve azimli bir şekilde gol için saldırdı. Oyuncularımızın çabaları hiç oldu, yazık oldu.
- Şu oynamadığımız maçlardan önce sevinme huyundan vazgeçemedik. Şampiyonluğa inancım tamdı, fakat maçtan önce kesin konuşmadım hiç bir zaman. Sadece hakettiğimizi, olmamız gerektiğini biliyordum. Cristian'ın geçen haftaki gol sevinci, Totti'nin "Lazio kümeye" hareketi gibi gereksizdi. Güzeldi,hoştu ama gereksizdi. Caddenin süslenmesi, FB TV'nin şampiyon gibi hazırlanması, bütün emekler hiç oldu.
- Sadece onlar mı ? 1 sene boyunca her maça giden, boğazlarını patlatan taraftarın emeği de hiç oldu. Onun bunun diline düşmek de cabası...
- Anonsu yönetim yaptırdı diyenler saçmalıyorlar. O anonsun sonunda tribünlerde karışıklık olmasına nasıl engel olunabilirdi ? Futbolcular sahada sevinecekti. Üstelik gol için 2 dakikaya yakın süre varken yönetim neden böyle bir anons yaptırsın ?
- Tekrar söylüyorum. Takım çok istedi,kimse istemedi demesin. Yapılan hatalar sezon içinde yapıldı. Bizi şampiyonluktan eden hatalarda onlardır. Pili bitik Deivid bile çok iyi futbol oynadı akşam. Gol noktasında futbolcularımızın eli ayağı birbirine dolaştı. O kadar baskıyı kaldırmak her insanın harcı değil. Ancak ; Fenerbahçe topçusunun baskıyı kaldıramama gibi bir lüksü olmamalı.
- Aziz Yıldırım bıraksın diyenler haklı. Başkan çok yıprandı. Futboldaki vaatlerini yerine getiremedi. Taraftarla fazla uğraştı. Ancak bırakmasın diyenler de haklı. Aziz Yıldırım gittiğinde yerine onun yönetim tarzını benimsemiş biri gelecek büyük ihtimalle. Ayrıca 1 gol gelse, bütün branşlarda şampiyon olacaktık. 1 gol yüzünden başkanı istifaya çağırmak mantıklı değil. Sağlıklı düşünmek gerek. Başkan hatalar yaptı, gerekli dersleri almadı. Ama bu sezon kendince doğru olanları yaptı. Lucescu yada Daum'u getirip günü kurtarma derdine düştü. Kolay olan Daum'du, Daum getirildi. Taraftarla arasını iyi tutmaya çalıştı. Bir de hepimiz kadar üzüldü akşam. Eğer büyük revizyon yapacaksa kalsın başkan. Yok aynı devam edecekse bıraksın. Yeni bir hoca, yeni oyuncular gerek. 2003-2004 yılındaki gibi sıfırdan takımı kurmak gerekiyor. İyi yerliler kalsın, Lugano kalsın. Diğer herkes gönderilebilir. Efsane Alex bile...
- Bir süre kendimize gelemeyeceğiz. Ama çabuk toparlanmak lazım. Yönetim görevini yapsın, şimdiden gerekli hamleleri yapmalı. Yeni sezonun yapılanması hemen planlanmaya başlasın. 2006 ve 2010'un üzüntüsünü önümüzdeki yılda önüne geleni ezen bir takım temizler.
- Çok üzgünüm. Yazacak çok şey var, sakinleştikçe dile getireceğim. Anadolu devrimini yapan Bursaspor'u tebrik ederim. Ligin kalitesini geri getirdikleri için teşekkürler.
Lazio 3 - 1 Udinese


Seneye Allah kerim...
Gamova da gitti be...

Fenerbahçe Acıbadem bu sene Avrupa'nın en büyüğü olamadı. Belki seneye de olamayacak. Ama çok değil 2-3 sene içerisinde o kupa Türkiye'ye gelecek,buna şüphem yok. Gönlüm Gamova'nın da bunda payı olmasından yanaydı. Gittiği için çok üzüldüm. Ayrıca Fenerbahçe'den Gamova geçti, birlikte bir fotoğraf bile çektirememenin verdiği üzüntü de var. Belki bir gün, başka yerde buluşuruz be Katia.
Şimdi Gamova'nın gidişini pek içime sindiremiyorum,tamamdır. Lakin bunun nedeni, bizden gitmesi değil tam olarak. Dinamo Kazan'a gitmesi. Dinamo Kazan dediğin takım Rusya'nın 7.si. Bir Odintsovo'ya gitse ; Moskova'ya gitse tamam. Ama Dinamo Kazan'a gitmesi Gamova'nın vizyonuna yakışmadı bence. Acaba diyorum , işin içinde Rus mafyası parmağı mı var ? Yoksa eş-dost muhabbeti mi ? İçime pis bir kurt düştü bu konuyla ilgili...Türk insanı bu tip şeyleri sever.
Seda'yı çapraza çekmekten yanayım bu arada. Yeni bir çapraz peşinde koşmaya gerek yok. Ortaya bir yabancı alsak , Nati-Sokolova smaçörlerimiz olsa , Seda çaprazımız olsa yine çok üst düzey bir takımız zaten. Şampiyon kadroyu, 2 mağlubiyet almış kadroyu çok eşelemeye gerek yok.
Senin de yolun açık olsun Gamova... Anja Spasojevic gibi önümüzdeki sene maçlarımızı izlemeye salonumuza uğrarsın umarım...Güle güle.
Shaskova Fenerbahçe Acıbadem'de !

Bayan voleybol takımımızın bu sezon gösterdiği performans, voleybola olan ilgiyi epey arttırmıştı. Mehmet Ali Aydınlar başkanımız geçen sezon transfer bombalarını bir bir patlatırken blogda bu haberlere yer vermiştik. Lyubov Sokolova Shaskova Kılıç geçen sezon da ismi gündemde olan fakat transfer edilmeyen bir isimdi. Shaskova'nın kariyeri ortada. Almadığı ödül yok,maaşallah. Daha önce Eczabaşı'yla Türkiye tecrübesi de yaşamıştı. Voleybolseverler tarafından Voleybolun Efsane isimlerinden birisi olarak lanse edilir Shaskova. Yani şöyle de özetleyebiliriz ; Basketbolda dün transfer ettiğimiz Taurasi ayarında bir voleybolcu Shaskova. Dünyanın en iyilerinden. 1977 doğumlu olması bir dezavantaj olarak görülebilir ama voleybolda çok önemsenmiyor yaş konusu.
Bu transferden sonra aklıma takılan birkaç detay var.
- Yabancı kontenjanı 3e düşürüldü. Nati takımda kesin kalıyor. Frauke ve Alice muhtemelen gönderiliyor. Gamova'nın kalması için çaba gösteriliyor. Shaskova transferi ise takımda kalması kesin olan Nati'nin bölgesine yapılmış bir transfer.
- Shaskova ile Gamova'nın Rusya milli takımında birlikte oynamaları avantajı var. Gamova'nın Fenerbahçe'den ayrılma düşüncesi, takımdaki yalnızlığı ve içine kapanıklığı olarak söyleniyordu. Shaskova'nın gelişi Gamova'yı takımda tutabilir bu yüzden.
- Yabancı sayısı 3 demiştik. Lakin tribüne de yabancı gönderilebiliyor. Yani kadroda 3 yabancı olması şart değil. Öylesi geniş bir kadro kurulup, her maç tribünde yabancı oyuncu mu olacak acaba ?
- Shaskova'nın Türk vatandaşlığı da olması gerek. Lakin Türk statüsünde oynayamıyor bildiğim kadarıyla...Nati ve Seda varken yabancı smaçör transfer etmemizi anlayamadım dolayısıyla. Kadroda nasıl bir yapılanma olacak merakla bekliyorum.
Taurasi Fenerbahçe'de!

Seneye hedef Avrupa Şampiyonluğu.Umarım Penny Taylor da takımda kalır.
Takımımıza hayırlı uğurlu olsun...Yeni salonumuza çok yakışacak transferler geliyor belli ki...
Hep Şampiyon!

Kendini bir halt zanneden Zafer Kalaycıoğlu,final serisinde patlayan bir balon gibiydi.Galatasaray'ı sadece yabancıları taşımaya çalıştı.Üç maçın da belli kesimlerinde,belli oyuncular oynadı.Catchings ve Douglas ön plana çıkan isimleriydi.Fenerbahçe'de ise her maçın,her anında her oyuncu ön plana çıkmasını başararak tam bir takım oyunu sergiledi.İkinci maçtaki müthiş savunmayı iki takım da uygulayamadı bugün.Penny yine coştu,attıkça açıldı.Birsel Vardarlı zaten has Aslan avcımızlarından.Aydın hocamız çok zor bir dönemeçte teslim aldığı takımı sekteye uğratmadan şampiyonluğu getirdi.
Seneye yeni hocamız ile yeni kadromuz ile Avrupa'da şampiyonluk hedeflenecek.
Takımımıza tebrikler ve teşekkürler...Bize 5 senedir büyük gurur yaşatıyorlar.Ayrıca oyuncuların soyunma odasındaki sevinçlerini bizlerle paylaşan Fb Tv'ye de teşekkürler.Sıcağı sıcağına bu coşkuyu yaşadık sayelerinde...
Futbol ve Erkek Basketbol kaldı...Her branşta şampiyonluk hayal değil artık.
Kagawa ---> Dortmund Transferi

Bundesliga , Japonların tutunabildiği bir lig. Ono yıllardır Bundesliga'da oynuyor. (Kendisini bir gün mutlaka TSL'de bir Anadolu takımında görmek isterim) Hasebe Wolfsburg'da oynuyor ve hakkında birkaç transfer dedikodusu çıktı şimdiden. Okubo da Wolsfburg'a transfer olmuş,uyum sağlayamamış ülkesine dönmüştü. Yakından tanıdığımız Inamoto'nun da yolu Bundesliga'dan geçmişti. Kagawa'nın da yolu seneye Avrupa Ligi'nde oynayacak olan Dortmund'a düşüyor. Kagawa'nın YouTube'da epey videosu var. Ben bu videoların Japonların bir pazarlama stratejisi olduğunu düşünüyorum. Videolardan çıkan pek çok balon örneği var. Kerlon örnek verilebilir. Kagawa'nın videoları iyi hoş ama yanıltıcı olabilir. Lakin istatistiklere baktığımızda; Kagawa'nın 2006'dan beri forma giydiği sıkıcı Japon Ligi'nde,Cerezo Osaka'nın seksi pembe formasıyla 50ye yakın gol atmış bir ofansif orta saha oyuncusu olduğunu görüyoruz. 2008'den beri Japonya milli takımı ile de 10 maça çıkmış Kagawa.Lakin açıklanan Dünya Kupası aday kadrosunda göremiyoruz kendisini.
Önümüzdeki sezon Bundesliga'da bu elemanı takip etmekte fayda var. Hani diyorum; yabancı sınırı olmasaydı, Zico sayesinde bu tip genç,gelecek vaad eden Japonlar bulabilir miydik ?
Yılın Menajeri : Harry Redknapp

Tottenham'ı Şampiyonlar Ligi'ne taşıyan Redknapp "Yılın Menajeri" seçildi İngiltere'de.Takımı şampiyon olmayıp da bu ödülü alan ikinci hoca aynı zamanda...İlk isim ise 2000-2001 yılında Ipswich Town'ın menajerliğini yapan George Burley.
Futbol seninle bir başka güzel Harry Redknapp...
Son Vedanız Olsun!

Umarım iki takımın da Süper Lig'e son vedası olur.İkisi de bir daha bu ligi göremesin.Karşıyaka'lar,Göztepe'ler,Sakaryaspor'lar,Kocaelispor'lar,Altay'lar,Orduspor'lar alt liglerdeyken böyle takımlar için Süper Lig fazlasıyla lüks.Herkes layık olduğu yere...
Livorno 1 - 2 Lazio

Livorno : De Lucia - Perticone,Galante,Bernardini - Raimondi,Moro (86'Lignani),Mozart (46'Bergvold),Prutsch,Vitale - Lucarelli (46'Danilevicius),Bellucci.
Lazio : Muslera - Dias,Biava,Radu - Lichtsteiner (14'Diakite),Brocchi (88'Hitzlsperger),Ledesma,Mauri,Kolarov - Floccari,Rocchi (70'Foggia)
Sarı Kartlar : Raimondi,Prutsch,Dias
Goller : 13'Rocchi , 33'Lucarelli , 44'Brocchi
Ankaragücü 0 - 3 Fenerbahçe | Sana değil,kardeşine...

Fenerbahçe'nin büyüklüğünü tartışmayacağım.Her hafta Fenerbahçe'nin rakibi kimse,o sempatik geliyor Fenerbahçeli olmayanlara.Sonra da biz büyüğüz,şöyleyiz,böyleyiz.Oldu canım!
Türkiye Kupası finalini de kaybettikten sonra,kötü oyunumuz insanların iştahlarını epey kabarttı.Bu maçta mutlak puan bırakacağımızı söyleyenler çoğunluktaydı.Onca pis oyuna rağmen,futbolcularımızın inançları bizi haftalardır bu potada tutan etken.Bu maçta da o inanca ihtiyacımız vardı.Taktik,teknik meseleleri konuşmak yersiz şu saatten sonra.Güiza takımı ilk yarı eksik oynattı da ne oldu ? İkinci yarı gol attı,gayet de etkili oynadı.Galibiyette pay sahibi oldu.Vederson orta yapamadı,Bilica riskli oynadı,Alex koşmadı,Özer güçsüzdü hiç fark etmez.Bu aşamada takımı ayakta tutacak olan,galibiyeti getirecek olan inançtır.Sadece ayaklar değil,yürekler de golleri atar.Şanslıyız ki, inanmış ve kenetlenmiş oyuncularımız var.

Yalan yok,Alex'in oyundan çıkarıldığını görünce çok kızdım.Maçı kaybetseydik Daum'a saydıranlar da çok olacaktı.Ama Güiza'nın erken golü Alex'in oyunda olmayışını unutturdu bize.Cristian'ı da çok özlemişim.Sene başında çok iyi başlamıştı.Takım kötü giderken o da kötü görünmüştü.İstemeyen büyük bir çoğunluk da var biliyorum.Fakat hazır bir Cristian her zaman Fenerbahçe takımında 11 oynar.Ara sıra da böyle şık goller atar.İlk defa Cristian'ın gol attığı bir karşılaşmayı kazanmış olduk,bunu da not düşelim.Mehmet Topuz'un sezonun ilk golünü alışılagelmişin dışında kafayla atması ve aynı zamanda bu golün çok anlamlı olması da not düşülecek başka bir detay.
Ankaragücü'ne geçelim.Rajnoch'u ilk kez izledim.Stoper diye alınan,2 maçtır ön libero oynayan,1-0 dan sonra forvet olan bir oyuncu.Futbolu iyi bilen bir oyuncu olduğu,kaliteli kumaşı olduğu belli.Rothen ilk yarı iyiydi.İkinci yarı sıfırdı.Geremi'nin sahada kendine çok güvenen bir duruşu var.Seneye Ankaragücü'ne daha faydalı olacaktır.Lemerre'in futbol felsefesi ülkemiz futboluna katkı yapacak türde.Ankaragücü bu hocanın kıymetini bilmeli.Gerçi o başkanla,o taraftar topluluğuyla Ankaragücü'nden bir cacık olmaz.Rajnoch,Rothen,Geremi,Sapara,Lemerre gibi isimler başka bir Süper Lig takımında olsaydı futbolumuza daha hayırlı olurlardı.Ümit Özat'a gelince...Fenerbahçe'yi yuvası gibi değil,ekmek parasını kazandığı iş yeri olarak görmüş Ümit Özat belli ki.Giderken döktüğü göz yaşları,yıllardır aynı yerde çalışan ve işi bırakan bir adamın duygulanmasıymış meğer.Pis bir adammışsın Ümit Özat.Fenerbahçe'nin adını ağzına alma bundan sonra mümkünse!
Kaldı 1...
Şampiyon Chelsea !

Zaten gözüken tablo Chelsea'nin şampiyonluğu hakettiğiydi.Manchester'ı yenmişsin,gelene gidene 7 sallamışsın.Chelsea'nin olması gerekiyordu,Chelsea oldu.Maçın dönüşümlü verilmesi bir yandan hoş olmasa da,hoş olduğu tarafları da vardı.Chelsea'nin golünden sonra Manchester'lı taraftarların suratları düştü,onu iyi görme fırsatımız oldu.Fakat şöyle de birşey var.Adamlar oyundan düşmüyor.Stres minimum düzeyde.İki takım da kazanmak için sahaya çıktı.Rakiplerin yetersizliği de var olmasına var ama stres bazen insanın ayaklarını kilitleyebiliyor futbolda.İngilizlerde bu yok.Chelsea 3 yaptı,5 yaptı,8 yaptı.Hala hücum etmeye devam etti.Manchester da aynı şekilde...Rakibi şampiyonluğu ilk yarıda garantilemesine rağmen oyundan düşmediler.Moralleri bozuldu fakat hücum etmeye,gol atmaya devam ettiler.İngiliz futbolunun bu yönünü seviyorum.Bir çok yönünü seviyoruz gerçi...Şampiyonluk gelmiş,tüm takım Drogba'ya gol attırmaya çalışıyor.Çok güzel bir kenetlenme örneğidir bu.Chelsea gibi yıldızlarla dolu bir takımın nasıl kaliteli takım olabildiğinin bir örneğidir bu.Drogba da insan değil zaten.Attıkça atan bir yapısı var.100.golü atması hoş oldu.Galatasaray'ın sezon başı 103 gol rekorunu geçme hedefine Chelsea İngiltere'de ulaşmış oldu.Ayrıca Premier Lig'de 100 golü geçen ilk takım oldu.
Ancelotti bildim bileli eleştirilir.Hiç bir yaptığı beğenilmez.Kaldırmadığı kupa kalmadı dayımın,hala eleştirilir.Bu sene Chelsea'ye farklı bir ivme kazandırdı.Takımı işleyen bir gol makinesine çevirdi.İlk senesinde İngiliz futboluna uyum sağlama konusunda sıkıntı yaşamadı.Tecrübe başka birşey...
Chelsea özlediği şampiyonluğa son maçında aldığı 8-0 gibi uçuk bir skorla,toplamda 100ün üzerinde gol atarak ulaştı.Geçen sezon Ovrebo olmasaydı,Avrupa'nın da en büyüğü olacaktı.Önümüzdeki sene Ancelotti'yle bu hedef çok büyük bir hayal olmasa gerek.Drogba'nın da Rooney sevimsizini geçip gol kralı olması sevindirici.Chelsea seneye rotasyon yapacak gibi lanse ediliyor.Bakalım Ancelotti'nin gönlü bu işleyen makineyi bozmaya razı olacak mı ?
Burnley,Hull ve Portsmouth küme düşen takımlar oldu.Wolverhampton mütevazı kadrosuyla ligde kalmayı başardı.Elde ettiği kaynakla seneye daha iyi bir takım kurulabilir.Hull'un yıldızı Jimmy Bullard dilerim Premier Lig'de başka bir takıma transfer olur.
Bir Futbol şöleni böyle bitti.Premier Lig'i özleyeceğim...
Burnley 4 - 2 Tottenham | Yakışıksız Son!

Harry Redknapp ideal kadrosunu sahaya sürdü.Sadece kaleci farklıydı.Haftalardır Tottenham'ı taşıyan Gomes bugün yerini Ben Alnwick'e bıraktı.Ben Alnwick bir kaç sene önce adanın gelecek vaat edilen kalecilerinden olarak gösteriliyordu.Fakat çok forma bulamaması nedeniyle epey paslanmış gördük ki...Tottenham Bale ve Modric'in birbirinden şık golleriyle 2-0 öne geçtiği maçta,ligden düşen Burnley'e 4-2 mağlup oldu.Ben Alnwick kalede olmasaydı skor yine 4-2 olurdu ona şüphem yok.Zaten 3.kaleci konumundaki Alnwick bir 10-15 sene daha bu konumda kalabilir şu haliyle.
Tottenham ligi 4.bitirdi böylelikle...Şampiyonlar Ligi için ön eleme oynayacak.Tottenham'ın yazın nasıl bir transfer politikası izlemesi gerektiğini,neler yapması gerektiğini kendimce yazacağım ilerleyen günlerde.
Tottenham için zevkli bir sezondu şüphesiz...Teşekkürler Tottenham,izlettiğin futbol için!
Alex De Souza - Ciklet Reklamı
Sempatik bir reklam filmi olmuş.Bundan böyle Yıldız sakızlarını çiğneriz artık.
Neslihan Darnel'i de bir ciklet reklamında oynatmak gerekir.Blog vesilesiyle yetkililere seslenelim...Sakızı Neslihan çiğniyor,reklamda Alex oynuyor.Ohhh ne alâ Alex.
Bu arada dip not : Alex koşmuyor.
Sıçtı Beyaz,Bez Getir

Bayan voleybolcularımızın bu seneki rekorlarından,başarılarından sonra Beyaz'dan kızlarımızın konuk olduğu bir canlı yayın bekledik.O canlı yayın nihayet bu akşam gerçekleşecekti.Gerçekleşti.20 kişi canlı yayına çıktı,10 dakika süre verdi Beyaz.Çiğdem kaptanın soyadını doğru telaffuz etmeyi bırak,okumayı bile beceremedi.Jan hocamızın adını bile söylemedi.Kamil abiye söz hakkı vermedi.Kızlara söz hakkı vermedi.Osmokrovic'e Natasha değil de Natali dedi.Yaptığı abuk sabuk espriler de Beyaz'ı gözümüzden iyice düşürdü.Hiç çıkarmasaydın daha iyiydi be Beyaz...Resmen içine ettin programın.Resmen içine ettin hevesimizin.Büyük bir izleyici kitlesini kaybettin.Geçmiş olsun...