Yazan : steven_stiffler 5 Mayıs 2010 Çarşamba

Önce biraz güzelliklerden bahsedelim.Maçın her ne kadar gündüz oynanmasına,Urfa'da oynanmasına karşı olsam da ; Urfa halkının ilgisini,iyi niyetini görünce mutluluk duydum.Futbol Doğu'da daha amatör.Taraftarın ruhu da öyle.Herkesin Fenerbahçe'yi,Trabzonspor'u,Galatasaray'ı,Beşiktaş'ı izlemeye hakkı var.Herkesin Alex'i görmeye hakkı var.Yeter ki bu hak suistimal edilmesin.Kartona "Bilika sahamıza zarar verme" yazıp ellerinde kaldıran dayımın hoş bir espriyle yüzümüzü gülümsetebilmesi çok güzel.Urfa halkının bu tip yaklaşımı bana küçükken,90lı yılların ortalarında izlediğim maçları anımsattı.Sonuç ne olursa olsun,güzel görüntüler vardı.Ayrıca sahanın zemini de fena değil sanki.İnternetten izlediğimden ayrıntılarını fark edemedim ama pek çok stadımıza oranla güzel bir zemin olduğunu düşünüyorum.

Maça girelim şimdi.1-2 dakika olmuştu ki, hem sağdan hem soldan birer bindirme yaptık.Mehmet Topuz birkaç haftadır istekli zaten.Vederson da öyle başlayınca sanki kanatlardan daha sık geleceğiz gibi düşündüm.Fakat Trabzonspor fazla açık vermeyip,ofansif oynamayı düşününce ; bizim kanatlardan bindirmeler göstermelik olarak kaldı.Orta sahadaki bir çok mücadeleden Trabzonsporlu oyuncular galip çıkınca da,hem bize fırsat tanımamış; hem de pozisyon girişimlerinde bulunmuş oldular.Kağıt üzerinde baktığımızda Colman-Selçuk orta sahası Emre-Selçuk orta sahası kadar mücadeleci bir orta saha gibi gözükmüyor.Selçuk İnan'ı çok beğenirim,Fenerbahçe'de olsa çok faydalı olacak bir oyuncudur.Sadece kağıt üzerinde,performans olarak göze aldığımda Selçuk Şahin ve Emre'nin üstünlüğü göze çarpar.Fakat bugün tam tersiydi.Ne Emre kendisi gibi oynadı.Ne de Selçuk Şahin son maçlardaki gibi.Umut'un yapı olarak Güiza'dan daha etkili bir forvet oyuncusu olması da bizi zorlayan etkenlerden birisi oldu.Trabzonspor ilk yarı istekli,fakat enerjisini doğru harcayamayan bir takım görüntüsü çizdi.Pozisyon buldu,pozisyon vermedi.Bunlar tamam,olması gerektiği gibi.Orta saha mücadelelerini kazandı.Bu da olması gerektiği gibi.İsabetli pas yaptı,bu da olması gerektiği gibi.Fakat havanın sıcaklığı göz önüne alındığında Trabzonsporlu oyuncularının bu arzusu ikinci yarı ters tepki gösterebilirdi.

Açıkçası beklentim de o yöndeydi.İkinci yarının ilk 15 dakikası gol atmamız Trabzonspor'a oyunu dengelemesi için daha fazla süre tanımamız anlamına geliyordu.Fakat 60-65'den sonra atılacak bir gol üstünlüğü direkt bize verir,Trabzonspor'a son çırpınışlarını yaşatabilirdi.Sahada buna müsait oyuncular vardı.Örneğin bir Engin Baytar.Bir Burak Yılmaz.Belli bir tempodan sonrasını getiremeyecek adamlar.Bugün çok iyi oynayan Alanzinho'yu da bunlara dahil edebiliriz.Fakat Alex'in erken golü,Trabzonspor'un da cevabı geciktirmemesi ipleri Trabzon'un elinde tutmasını sağladı.Haa olması gereken tam tersiydi.Sen Fenerbahçe'sin! İpler senin elinde olmak zorunda.İpleri elinde tutamıyorsan,olmaz.Hele ki bunu görüp,kenardan müdahalede bulunmayan bir hoca varsa hiç birşey olmaz.Sayın Daum bazen çok şaşırtıyor.Kimi zaman ummadık derece yerinde müdahaleler yapıyor.Kimi zaman da kötü ötesi müdahaleler yapıyor.Ya da hiç yapmıyor.Bugün müdahale etmeme günündeydi.Güiza alıştığımız Güiza'ydı.Hiç bir katkı sağlamadı.Yaptığı asisti Emre de yapabilirdi,Vedo da yapabilirdi,Özer de yapabilirdi.Peki o asisti Alex yapsaydı,Güiza Alex'in yapmış olduğu kontrolü ve vuruşu yapabilir miydi ? Cevap net.Trabzonspor'da sahanın kötülerinden Engin Baytar gol ile takıma katkı sağlarken,Fenerbahçe'nin en kötüsü Güiza takımı eksik oynatan adam oldu.Kötü vaaaar,kötü vaaar.İsteyip yapamamak var,istemeyi bile becerememek var.Haa bir de Semih ve Gökhan Ünal gibi iki tane haksız yere bekleyen adam var.

Skor 1-1.Deivid girmiş,biraz oyuna hareket gelmiş.Ama o kadar.Dahası yok,geleceği de yok.2-1 yemişsin.Önünde uzatmalarla 12-13 dakika var.Hücum yapmıyorsun.Hücum yapmayı bırak,oyuna hücum oyuncusu alıp en azından niyetin olduğunu göstermiyorsun.Hücum etmesi gereken sen iken rakip gelip 3.golü atıyor.

Hem futbolcuların,hem Daum'un sınıfta kaldığı bir gün...Sadece Alex'le Lugano'yla ile Volkan'la bu kadar olabiliyor.Bu arada Alex; o kadar büyük adamsın ki babama duymadığım saygıyı sana duyuyorum.Çok büyüksün,çoook.

Şöyle de bir düşüncem var.Beşiktaş olsun,Galatasaray olsun.Ne zaman ligin ve kupanın sonlarında ard arda karşılaşsak ; bir maçı kaybedip bir maçı kazandık.Örneğin ; geçen sene Beşiktaş'ı ligde yendik,kupada kaybettik.Galatasaray'ın 100.yılında kupa finalinde kaybedip,lig finalini Nobre'nin golüyle aldık.Yine benzer bir sonu bekliyorum.Trabzonspor'u yenip şampiyon olmayı bekliyorum.Umuyorum diyelim...Bu futbolu oynayarak şampiyon olacağımızı tabi ki iddia edemem.Ama inanıyorum şampiyon olacağımıza...Yeter ki şu Ankaragücü deplasmanında puan bırakmayalım.

Güzel şeylerle başladığım yazımı iyi birşeyle bitireyim(!). Mutlu olun,Fenerbahçe Türkiye Kupası'nı yine alamadı.Dolayısıyla Türkiye Kupası prestijini kaybetmedi! Bu da futbolumuz açısından çok iyi birşey.Temiz bir kupa oldu...! Tıpkı Bursaspor'un şampiyonluğunda ligin temiz ilan edileceği gibi...

Tozlu Sayfalar

Öne Çıkan Yayın

Verona ile Kasıp Kavurduk - FM 2017

Çoluk çocuk sahibi olacak yaşa geldim ama hala Football Manager geleneğini sürdürmekten büyük keyif alıyorum. Benim için bu geleneklerden...

Takip Ettiklerim

Kategoriler

Yazar Kafe

Translator

- Copyright © Serkan Özerik -