PSG gözden düşen Kezman'a beklediğimden daha çabuk kulüp buldu.Gerçi Kezman en kötü dönemlerinde bile alıcı bulabilen bir oyuncu.Zamanında çok iyi bir piyasa yapmış ki,transferde genelde iyi takımlara gidiyor.Zenit bu sezon şampiyon olamaz gibi gözüküyor ama en azından Avrupa Ligi'nde oynayacak.Kezman'lı Fatih Tekke'li tanıdık bir hücum hattı olacak Zenit'in.Fenerbahçe taraftarı Kezman'ı eleştirir,çok eleştirir.Fakat çok da sever.100.Yılda şampiyonluğu getiren o aşırtması unutulmaz,nesilden nesile anlatılacak bir goldür o.Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final yapan takımın forveti de Kezman'dı.Golleri de vardı.En büyük sorunu gittiği her yerden gönderilmesi.Gönderilmek istenmesi ya da...Kezman'ı çok geç kalmadan satmakla iyi bir iş yaptık.Yoksa elimizde patlayacaktı muhtemelen.Kezman'ı seven bir taraftar olarak Zenit'te başarılı olmasını can-ı gönülden isterim.

Ezeli rakip Roma'nın puan kaybettiği haftada 3 puan almak çok zevkli.Bu yıl ligi Roma'nın üstünde bitirmek gerek.

Ballardini geçen hafta galibiyet golünü atan Rocchi'yi yedek bırakarak şaşırttı beni.Ballardini 4-3-1-2 ile başladı,böyle de devam edecek gibi gözüküyor.Elde Foggia gibi iki kanatta oynayan bir adam var,onu da değerlendirmek lazım zaman zaman.Radu'nun sol bek oynamanın yanı sıra stoper özellikleri olduğunu hatırladı hoca.Radu'yu Cribari'nin yanına monte ederek doğru bir hamle yapmış.Orta sahada kapasitesi belli,fakat çok koşan,çok mücadele eden ve güçlü Dabo-Baronio ikilisinin yanı sıra benim yıldız oyuncu statüsünde gördüğüm Mauri'yi değerlendirmek mantıklı.Ah bir de Ledesma olacaktı burada,orta sahanın gücüne güç katardı.Ledesma gidici büyük ihtimalle...Sevilla ismi geçiyor.Maresca'nın yerine düşünüyor olabilirler.

Matuzalem iyi besliyor hücumu.Özet görüntülerden izlediğim kadarıyla bir de orta sahadan çekilen,direkten dönen bir şut var.Kamera yakalayamıyor ama Matuzalem vurmuş gibi gördüm.Zaten direkten dönen toplar epey heyecan getirmiş maça akşam.İki takım da açık futbol oynayarak,seyir zevki yüksek bir maça imza atmış.Lazio'nun kendine has özelliklerinden birisi de savunma futbolunun yaygın olduğu İtalya'da ofansif futbol oynamasıdır.

Rocchi'nin yerine tercih edilen Julio Cruz hem penaltı yaptırdı,hem gole çevirdi,hem de galibiyet golünü attı.Cruz'u severim,tam bir gol adamıdır.Gösterişsiz oynar,yıldız değildir ama golcüdür işte.Akşamki galibiyetin yıldızıdır.Bir de maç 2-1'ken Pellisier'in karşı karşıya pozisyonunu kurtaran Muslera'yı da tebrik etmek gerekir.Bana çok güven vermeyen,hatta "Keşke Carrizo satılmasaydı" diye düşündüren bir kaleci Muslera.Akşam fena oynamamış,kurtardığı o top çok kritik.

Ballardini maçtan sonra ; Rocchi,Zarate ve Cruz gibi oyunculardan oluşan bir hücum hattına sahip oldukları için mutlu olduğunu söylemiş.Kim mutlu olmaz ki ?

2 de 2 etti.Devam...

Alex'in sakatlıktan çıkmasıyla birlikte kontenjana bugün Güiza'nın takılacağını düşünüyordum.Daum Güiza'yı çok tutuyor ama Semih'in son maçlardaki performansı gözle görülür derece iyiydi.Güiza'yı kesebilir,Önder'i sağ beke yerleştirip Bilica-Lugano ile oynayabilir diye düşünüyordum.Öyle olmadı,Bilica'yı kesti.Bence doğru olanı yaptı.Bilica'yı tutmuyorum pek fazla,az çok takip edenimiz varsa bilir.

Saha içerisindeki dizilimde Bekir stoperde olsa,Önder sağda olsa daha iyi olabilirdi.Baktın olmadı,o zaman değiştir yerlerini.Önder'in sağ bek performansı çok beğenilmez ama ben çok başarılı maçlarını hatırlıyorum orada.İçerdeki Chelsea maçı,Inter maçı da bunlara dahil.İlk yarıdaki tutuk futbol çok da şaşırtıcı olmadı benim için.Daum'un Fenerbahçe'si genelde ikinci yarıda işi bitiren bir yapıya sahip.Bunu bir çoğumuz biliyoruz artık.Bundan dolayı da takım ilk yarıyı geride bile kapatsa taraftarda bir güven,bir rahatlık mevcut oluyor.

İlk yarıda gol olabilecek bir yada iki pozisyonumuz var.İkinci yarıda yine dengeli oyunla aradığımız pozisyonlar var.Kazım hücuma top taşıyabilen tek oyuncumuzdu neredeyse.Kazım ve Güiza'daki bencillik kritik zamanlarda kendini gösterdiği zaman,nefret ediyorum.Semih'in topu kontrol ettiğinde ilk tercihini ceza sahasına içine bakarak kullanması Güiza ve Kazım'da zerre kadar bulunmayan bir özellik.Bu ikili topu aldığında genelde kaleye nasıl şut vursam diye düşünüyor.Daum klasik 70.dakikadan sonra oyuncu değiştirme hamlelerini yaptı yine.İyi oynayan bir Kazım'ı ve çok kötü oynayan bir Andre'yi çıkarma gereği hissetti.Kazım iyiydi ama bal yapmayan arı gibiydi.Tıpkı Güiza gibi...Güiza'nın bal yapması çok vakit almadı neyse ki...Zaten ben iç sahada Anadolu takımlarına karşı çift forvetle oynama taraftarıyım.Alex'in çok ortalıkta gözükmediği maçlarda zorlandığımız bir kez daha ortaya çıktı bugün.Fakat Alex'in kötü oynadığı bir maçı kazandırabilecek yeteneği olduğu da göz önündeydi.Alex varsa elinizde içinizde her zaman bir umut oluyor.Bir şut beklemiyorsunuz sadece,bazen bir pas bile yetebiliyor.

Semih ve Mehmet'in oyuna hareketlilik getirmesiyle golü de bulduk.Güiza'yı ilk defa bu kadar hırslı sevinirken gördüm.Lugano'nun Cristian'a attığı pas tam bir saatli bomba niteliğindeydi.Cristian'ın topu kaybetmesi sonucu çok saçma bir gol yemiş olduk.Aslında ben 'Garantici' Daum'dan 1-0'dan sonra Güiza'yı defansif bir oyuncuyla değiştirmesini bekledim. Cristian orta alanda çok yalnız kalıyordu ve 10 kişi olmanın da verdiği dezavantaj oyuncuların birbirlerine uzak mesafede olmasını sağlıyordu.Geniş alanda yediği baskı da Cristian'ı oldukça zor duruma düşürdü.Zaten maç içerisinde çok basit hatalar yaptığı oldu.Fakat kötü oynayan takımda en azından 90 dakika mücadeleyi bırakmayarak beğenimi kazandı.Güiza'nın 2.golde yaptığı orta ise, az önce bahsettiğim bencilliğinden kaçındığı zamanlarda ne kadar faydalı olacağını ispat etti.Zaman zaman bu tip asistler yapıyor.Hoş oradan da şut atacak değil ya...Bir panik havasıyla,şişirme toplarla saldırmamıza rağmen golü bulmamız bizim için ne kadar hoş olduysa,Manisa için o kadar dramatik oldu.

Volkan oldukça iyi bir maç çıkardı.Simpson'ın enfes şutunu kurtardı.Sezer'in sert şutunu kurtardı.Görevini layıkıyla yaptı.Sadece bir pas hatasına takıldım.İlk yarıda 2 kişi yanında olan Andre'ye pas attı hızlı bir şekilde.Andre'nin kaybettiği top neredeyse gol olacaktı.
Bekir çok mecbur kaldığımız zaman sağ bekte oynayabileceğini gösterdi.Çok iyi oynamadı evet,fakat o mevkiide oynayacak teknik var kendisinde.Ali Bilgin'den fazlası defansif yönü.İlk maç heyecanını da göz önünde bulundurmak gerekir.
Lugano takıma geç katılmanın verdiği negatif etkiyi yaşıyor şu anda.Hâla form tutmadı ama iyi bir profesyonel olduğunu bildiğim için form tutacağına inanıyorum.
Önder'in bugün bir hatasını görmedim.Gayet yerinde müdahaleleri de oldu.Rakip takımda çok süratli forvetlerin olmayışından da kaynaklanıyor tabi.Genelde hızlı adamlara karşı zorlanır Önder.
Carlos çok kötü oynadı bugün.Arkasına çok adam kaçırdı.Manisa orta alandan sağ kanada atılan derinlemesine toplarla etkili oldu zaten.
Kazım her zamanki savruk oyununa rağmen hücuma top taşıyabilen yegane oyuncumuzdu.Birçok pozisyonun ve atağın içinde yer aldı.
Cristian diğer maçlara oranla daha vasattı bugün.Zaman zaman çok gömüldü savunmanın içine.Basit pas hataları yaptı,golde de hatası var.Doksan dakika mücadelesi ise takdire değer.
Emre sahanın en iyilerinden olmasına rağmen gereksiz yere atıldı.Her maç rakipler Emre'nin üzerine oynuyor.Genelde düşmezdi bu tuzağa,bugün düştü.Nizamettin ile maç başından beri aralarında olumsuz diyaloglar vardı zaten.Hem takımı gereksiz yere zor durumda bıraktı,hemde bizi Bursa'da Selçuk'a mahkum bıraktı.
Andre geldiği günden bu yana en kötü maçını çıkardı.Zaman zaman attığı şık çalımlar dışında aklımda kalan birşeyi olmadı.
Alex sihirli ayak.Bir pasla,bir kafa şutuyla maçın kaderinle oynadı.İnşallah bir daha sakatlanıp takımı Alex'siz bırakmaz.
Güiza oldukça kötü oynadığı,hatta pozisyona dahi giremediği maçta güzel bir gol,güzel bir ortayla maçın adamlarından olmayı başardı.4 haftada attığı 3 gol,en azından geçen sezondan daha iyi bir grafik çizeceğine işarettir.
Mehmet Topuz oyuna geç girmesine karşın,hareket getirdi.Bir 10 dakika daha erken girseydi,maçın gidişatı daha farklı olabilirdi.
Semih ise attığı golle Nöbetçi Golcü lakabını hatırlattı.Oyuna sonradan girip,attığı golle kaçıncı maçı kazandırdığını kendisi biliyor mudur acaba ?

Hakemi çok fazla beğenmedim.İlk yarıda idare etti ama ikinci yarıda oyun disiplininden koptu.Ergin'in pozisyonuna penaltı diyenler var.Çok kritik bir pozisyon penaltı verilebilir.Ama ben verilmemesinin doğru karar olduğunu düşünüyorum.Bekir'in topa kaymasıyla,Ergin Bekir'e temas eder etmez kendini yere bırakıyor.Erman Toroğlu üslubuyla söylemek gerekirse ; "Ergin uyanık.Bakıyor,dokunsun kendimi yere salarım diyor.En ufak müdaheleyi yiyor,hooop yerde!" Bu pozisyona penaltı çalan hakemler de olabilir.Penaltı olmama ihtimali penaltı olma ihtimalinden daha fazla geldi bana.Emre'nin kırmızı kartına bir itirazım yok.Fakat sarı kartlı Simpson'ın hakemi aldatmaya yönelik hareketine de ikinci sarı kart gelmeliydi.Zira 5 dakika sonra çok güzel bir şut attı.O top gol olabilir,maçın skoruna direkt etki edebilirdi.Ayrıca maçın başında yanılmıyorsam Ergin'in Emre'ye sert bir müdahalesi var.Direkt sarı kartlık pozisyon.Ondan sonra başka bir pozisyonda da sarı kart gördü üstelik.

Son olarak futbol muhabbetlerini sevdiğim Muharrem abinin bir hatırlatmasını yazayım.Lazio galip,Fenerbahçe galip,Tottenham galip...Roma mağlup,Livorno mağlup.Bu hafta tamamen benim haftam oldu.

Tam adı ; Giovani Talenti Gonzalo Barreto.17 yaşında Uruguaylı.Geleceğin yıldız adaylarından birisi olarak lanse edilen forvet oyuncusu.1 yıldır Lazio'nun takibindeymiş.Uruguay u-17 takımında da oynuyor.Chelsea,Arsenal ve Real Madrid de takipteymiş yazılanlara göre.Oyun stili Zarate'ye benziyormuş.18 yaşını doldurduğunda 22 Ocak 2010'da katılacak Lazio'ya...Lotito'nun ödediği rakam 3 Milyon € söylentilere göre...Ayrıyetten Kuzmanovic ismi geçiyor son günlerde,o transfer olursa FMcilerin Lazio'yu almak için güzel de bir nedeni olur.

Bu arada Lazio'nun Avrupa Ligi fikstürü;
17 Eylül 2009 Lazio - Salzburg
1 Ekim 2009 Levski Sofia - Lazio
22 Ekim 2009 Lazio - Villarreal
5 Kasım 2009 Villarreal - Lazio
2 Aralık 2009 Salzburg - Lazio
17 Aralık 2009 Lazio - Levski Sofia

Ligde ve kupada fire vermeden yoluna devam eden Tottenham'ın dün ligin yeni ekibi Birmingham karşısında rahat kazanmasını bekliyordum.Premier Lig tarihinde ilk kez 3 maçta 9 puan toplayan Spurs,bu maçı kazanarak 4 maç 12 puanla yeni bir rekor kıracaktı.

İlk yarısı oldukça sıkıntılıydı maçın.En azından Tottenham için...White Hart Lane'den alınacak 1 puan bile ligin sonunda çok hayati olabilirdi Birmingham adına.Tottenham'ın formda golcüsü Defoe durunca takım da durdu sanki.Hocaların hocası Harry Redknapp ikinci yarı sakatlanan Modric'in yerine Crouch'u almakta buldu çareyi.Hücum hattını güçlendirdi.Keane'in kanatlara kaçabilme özelliğinden yararlanmayı amaç edindi.Crouch'un önce bir topu çizgiden çıkarıldı.Akabinde ise yine bir kafa vuruşuyla topu ağlara gönderdi.Haftaiçi Doncaster maçında siftahı yapmıştı Peter.Dün de attığı golle ligde siftahı yaptı.Birmingham,savunma ve kalecinin inanılmaz hatasıyla Lee Bowyer sevimsiziyle beraberliği yakaladı.10 adam içinde ata ata Lee Bowyer golü attı.Hiç haz etmem bu adamdan...

Fotoğrafı Guardian'dan aldım.Crouch ve Defoe birer baba oğul imajı çizmişler...1-0'dan sonra Defoe'yi bir orta alan oyuncusuyla değiştirmesi gereken Harry Redknapp Bowyer'ın erken yanıtından sonra bu hamleyi gerçekleştiremedi.Defoe'nin yerine Pavlyuchenko'yu oyuna aldı.Maç gitti,seri bitti dememize yakın yılların tecrübesi Stephen Carr'ın orta alanda kaptırdığı top Birmingham kalesine Lennon'ın golü olarak döndü.Tottenham son dakika golüyle aldığı galibiyetle 4te 4 yaptı ve Chelsea ile zirveyi paylaşmaya devam etti.Milli maç arasından sonra Tottenham sahasında Manchester United'ı ağırlayacak.Chelsea ise Tuncay'ın dün siftah yaptığı Stoke City ile deplasmanda oynayacak.

Cumartesi
172 Blackburn - West Ham (TG 2-3) 1,70
181 Bristol City - Middlesbrough (2) 2,00
182 Doncaster - Cardiff (2) 1,95
263 Nijmegen - Vvv Venlo (Üst) 1,50
308 Zaragoza - Tenerife (1) 1,70

Toplam Oran : 16,91

Sabahtan beri kurayı bekliyordum.Nihayet kuralar çekildi,bir heyecanı daha geride bıraktık.Yeni bir statü ile gerçekleşecek olan Avrupa Ligi'nde hem Fenerbahçe hem de Galatasaray güzel kuralar çekti.Birinci torbadan en iyi takım geldi Fenerbahçe'ye.Düne kadar aynı torbada olduğumuz St.Bükreş çok şanslı bir kura oldu.Üçüncü torbadan gelen Twente iyi takım.Etkili isimlerini sattılar gerçi bu yıl.Arnautovic ve Elia geçen yıl başarılarında büyük pay sahibiydi.Twente'den de çekineceksek hiç kupa hedefi koymayalım zaten.Dördüncü torbadan ise kolay ötesi bir kura çektik.Sheriff Tiraspol kupaya katılan,puanı en düşük takımdı.

Galatasaray'ın grubunda Panathinaikos ciddi bir rakip.Dinamo Bükreş'in 2 maç seyircisiz oynama cezası var.Bunlardan birisi Galatasaray'a denk gelebilir.Sturm Graz'la daha önce oynamışlardı.Güzel kura oldu.

Lazio'nun grubunda ise ; Villarreal,Levski Sofia ve Salzburg var.En zor grup B Grubu gibi gözükte gözüme.Dördüncü torbada yer alan,Trabzon'u eleyen Toulouse'un kurası da oldukça şanslı bir kura olarak görülebilir.

Wigan'da oynadığı dönem dikkatleri çekip Fransa 2006 Dünya Kupası kadrosunda yer alan savunma oyuncusu Pascal Chimbonda Tottenham'dan ikinci defa ayrıldı.Geçen yaz Sunderland'e satılmış,Ocak döneminde anlamsızca geri alınmıştı.Üstelik bonservis ödeyerek...O günden beri Tottenham'da pek şans bulduğu da söylenemez.Demirören yapmazdı Tottenham'ın yaptığını.Chimbonda önümüzdeki 2 sezon için Blackburn ile anlaştı.

Beşiktaş'ın ballı bir kura çekeceğini düşünüyordum.Genelde şanslı bulurum Beşiktaş'ı bu konularda.İkinci torbadan güzel kura çekmesine rağmen dördüncü torbadan kendinden iyi bir takım çekmesi taraftarını tedirgin etmiş gözüküyor.İyilik göreceli olduğundan Beşiktaş'ın daha iyi takım olduğunu düşünenlere de saygı duyarım tabi ki.Gruplara tek tek ele alalım :

A Grubu'nda zirveyi zorlayacak üç takım var.Bayern Münih ve Juventus birbirine denk iki takım.İsim olarak tarttığımız zaman ikisi favori gözükebilir.Ama Bordeaux'da da her geçen yıl tecrübe kazandı bu ligde.Bu sene daha iddialı olabilirler Fransa şampiyonluğunun verdiği gazla.Maccabi Haifa için ise diyecek pek birşeyim yok.Kapalı kutu.Tahminim ; Juventus-Bayern-Bordeaux-Maccabi.

B Grubu,Beşiktaş'ın bulunduğu grup.Manchester United, Beşiktaş için çok kötü bir kura sayılmaz.En azından Liverpool kadar acımasız olabileceklerini zannetmiyorum.Barcelona çıksaydı ilk torbadan,tam bir facia 0labilirdi Beşiktaş için.İkinci torbadan iyi bir kura çektiler.CSKA Moskova gelebilecek iyi takımlardan birisiydi.AZ Alkmaar olsa daha bir hoş olurdu sanki Beşiktaş için.CSKA'da oyuna etki edecek ayaklar çok fazla.Zico'nun gönderilmesi gündemdeydi,ne gelişti bilmiyorum.Zico'nun Türkiye'de Beşiktaş'a karşı üstünlüğü var.Zico büyük bir avantaj CSKA için.Beşiktaş ile CSKA üçüncülük için kapışabilir.Wolsfburg ise zengin hücum gücüyle bu iki takıma üstünlük sağlayacaktır.Tahminim ; Manchester United-Wolfsburg-CSKA Moskova-Beşiktaş.

C Grubu'nda gördüğümde ağzımdan çıkan ilk cümle ; 'Zavallı Zürih!' oldu.Zürih grubun averaj takımı olacak muhtemelen.Marsilya için de zor bir grup fakat Avrupa Ligi'ne gitme gibi bir seçenekleri olacak önünde.Real Madrid ve Milan arasından sıyrılamazlar.Real Madrid ilk sırayı,Milan ikinci sırayı alır.

D Grubu,Chelsea'nin arkasında yer edinmek için kıyasıya kapışacak iki takımın olduğu,marka değeri yüksek sayılabilecek bir grup olmuş.Chelsea grubun favorisi.Atletico ve Porto arasında çekişme üst düzeyde olacaktır.İkisi de denk takımlar.Birbirleriyle yapacakları maçlar çok önemli rol oynar grup gidişatında.Apoel ise geçen sezon Anorthosis'in elde ettiği sürpriz sonuçları tekrarlayamaz.Atletico'yu Porto'ya oranla daha şanslı gördüğüm bir grup.

Liverpool,Lyon ve Fiorentina'nın olduğu E Grubu ismen bakıldığında çok çekişmeli geçeceğe benziyor.Fakat ben Fiorentina'nın bu tip turnuvalarda çok başarılı bir takım olduğunu düşünmüyorum.Liverpool ve Lyon'u tecrübe faktörüyle favori olarak görüyorum.

F Grubu ise seyir zevki yüksek bir grup olacak.Barcelona ve Anti-Barcelona açıklamaları olan -gerçi herşeye anti kendileri- Mourinho'nun takımı İnter var bu grupta.İkisinin arasındaki maçlarda tansiyon yüksek olacaktır.Dinamo Kyiv ve Rubin Kazan'ı ise eşit şanslarda görüyorum.İkisi de Doğu Avrupa takımı.İkisinin de iklim şartları aynı.İkisinin de futbol doğası da aynıysa en az hatayı yapan üçüncülüğü alacaktır.

G Grubu, Stuttgart için şanslı bir grup.Üçüncü torbadan gelip de; 1.torba klasında olmadığını düşündüğüm bir Sevilla ile,2.torbanın zayıf takımlarından Glasgow ile eşleşmek gerçekten şans.Urziceni ise son yıllarda yükselişte olan,fakat çok fazla takip etmediğim bir takım.Stuttgart'ın gruptaki şansı yüksek.

H Grubu'nda Arsenal çok rahat bir şekilde gruptan çıkacaktır.Olympiakos,AZ Alkmaar ve Standard Liege arasında kıyasıya,zevkli bir mücadele olacaktır.Sıralama tahminim ; Arsenal-Olympiakos-Standard-AZ Alkmaar şeklinde.Fakat sürprize en açık grup olduğunu da belirteyim.

Yeni statüsüyle 8 takımın ilk kez katılacağı Şampiyonlar Ligi'nin başlamasını sabırsızlıkla bekliyorum.Son torbada olup da lige ilk kez katılmayan tek takım Maccabi Haifa.Dördüncü torba olmayıp lige ilk kez katılan takım ise AZ Alkmaar.

Sezonun henüz başındayız.Bu maçla da anladık ki sezon gerçekten çok uzun bir maraton.Aragones ile daha uzundu evet.Bitmek bilmedi.Bu sezon ise çok daha zorlu rakiplerle kapışacağımız için daha yorucu geçecektir.Böylesi uzun bir maratonda,böylesi kaza maçları olması çok normaldir.Çok kritik bir maçta böyle kötü oynamaktansa,garanti olarak gördüğümüz maçlarda oynamak daha bir işime geliyor tabi ki.

Carlos,Emre,Bilica ve Güiza dinlendirilecek isimlerdi bugün.Vederson en azından Sion karşısında Carlos'u aratmaz.Önder'in Bilica'dan çok eksiği olduğunu düşünmüyorum.Zaten sezon başından beri onbirde oynuyor.Semih > Güiza fikrini her daim savunuyorum.Tek handikap Emre yerine Selçuk'un oynamasıydı.Emre'yi takımda alternatifsiz görüyorum.Saha içindeki en önemli oyuncu kesinlikle Emre.Hiç birşey yapmasa; koşuyor,hırs yapıyor.Selçuk gibi 90 dakikada attığı olumlu pasların sayısı da az olmaz ayrıca.Selçuk Fenerbahçe'deki 7.sezonunda da pas hatalarıyla ön plana çıkacak gibi gözüküyor.Daum geldi Selçuk'u aldırdı.Zico geldi banko oynattı.Aragones geldi derbilerin golcüsü yaptı.Tekrar Daum ve devamında zaman zaman da olsa forma bulacak bir Selçuk var hala takımda.Selçuk'ta yıllardır göremediğimiz meziyetleri merak ediyorum.

Takım bugün ruhsuz oynadı.Maça çok da iyi başladık golü atarak.Yediğimiz iki gol de fasülyeden.Kritik maçlarda böyle olaylar karşımıza çıkmaz inşallah.İlk gol faul olmayan bir pozisyondan gelen orta sonucu atıldı.İkinci golde ise tam tersi,Gökhan'a faul yapılıyor.Devam ediliyor ve atılan pastan sonra penaltı gerçekleşiyor.Bizim ikinci gol de fasülyeden.Kazım en ufak hamleyi görünce kendini yere attı.Kazım bu işin üçkağıdını biliyor.Penaltıyı kazandırdıktan sonra ise "Beeen ataaayım!" tripleri bir profesyonele yakışmayacak kadar çocuksuydu.Andre bu sezonun jokeri olacak gibi.Sol bek,açık ve bugün de 10 numarada izledik.Geldiği günden beri gol atıyor.Semih ile uyumlu gördüm.Özellikle ilk yarıda çok güzel paslaşmalar gerçekleştirdiler.Önceden oyunun tıkandığı maçlarda Alex'in ağzına bakardık.Alex'in keyfi olacak,pozisyon bulacak da gol atacak diye beklerdik.Bu sene bir başka umudumuz daha oldu;Andre Santos.Birçok maçta skora etki edecek bir oyuncu olduğunu yeterince kanıtladı.Oyunun en tıkandığı anlarda bile gol atıp skora direkt etki edebilir.Özel izleyicisi olduğum Cristian bugün vasattı,takımın temposuna ayak uydurdu.

60.dakika itibariyle Özer'in girmesini bekledim.88'de aldı oyuna Daum.Oyunun sıkıcılaştığı bölümlerde girecek olan bir Özer,maçın gidişatına etki edebilecek hamleler yapabilirdi.Neyleyim Özer'i 2 dakikada izleyip ? Daum'un en sevmediğim huyu da 70'den önce oyuncu değiştirmemesi zaten.Kuralar yarın çekiliyor.Birinci torba şansını kılpayı kaçırdık sanırım.Lazio ile eşleşme hayallerim,Lazio'yu Kadıköy'de görme hayallerim suya düştü yine.Panathiniakos isterim.

Tottenham son yıllarda kupada iyi grafik çizse de alt lig takımlarıyla oynayacağı zamanlar içimi bir kuşku kaplıyor.İngiltere'de alt lig takımları kupada kendilerini göstermek için çok ekstra çabalar sarfediyor.Manchester'ın,Arsenal'in bile böyle takımlara elendiğini gördüğümüz için kuşku duymak son derece normal.

Doncaster kendi liginin zayıf ekiplerinden.Formda bir Tottenham ile karşılaşmaları onlar için şanssızlık.Hocaların hocası Harry Redknapp disiplini bu tip maçlarda elden bırakmıyor.Ligde oynattığı onbirden farklı bir onbir sürdü sahaya.Elindeki bol rotasyonunlu kadroyu değerlendirdi.Giovani'yi tekrar sahalarda görmek güzel.Güzel de bir asist yaptı.Peter Crouch da kendine yakışır bir kafa golüyle siftahı yaptı.Doncaster'ın pozisyonları da azımsanacak gibi değil...Okuduğum yorumlar Lennon'ın arkasında kalan Bentley oynadığı futbolla beğeni topladığı yönünde.

Maçın özet görüntülerini bu linkten izleyebilirsiniz.

Diyarbakırspor'un bu lige çıkması en son isteyeceğim şeydi geçen sezon.Bank Asya'da 30 takım olsa,Diyarbakırspor'un 30.olmasını isterim.Zamanında Ortega'ya tribünden silah doğrultmalarının bunda payı çok büyük.Ayrıca Diyarbakırspor'un kötü niyetli taraftarları olduğunu da düşünüyorum.Tıpkı bugün sahaya atlayan eleman gibi.Ayrıca kendi blog sayfamda lafımı esirgemek istemiyorum.İstiklal Marşı'nı yuhalayanların bu ligde,bir alt ligde hatta ondan bir alt ligde bile yeri olduğuna inanmıyorum.

Çekindiğim bir takımdı Diyarbakırspor.Son birkaç gündür bu maç için epey stresli olduğumu da söylemeliyim.Diyarbakırspor'un daha önce iki hocamızı göndermişliği var.Bugün böyle bir ihtimal yoktu ama puan kaybı yaşama ihtimali vardı.Özellikle Diyarbakır'ın geçen hafta Trabzon deplasmanında oynadığı oyun ve aldığı galibiyetten sonra...Bize hep ters gelen bu deplasmanda 1-0'a razı bir haldeydim.Averaj hesabı yapmak için çok erken,Galatasaray istediği kadar gol atsın.

Alex'in yokluğuna,Dobiş Deivid'in sakatlığı da eklenince Semih-Güiza ikilisini onbirde görmek nasip oldu.Semih bu tip maçlarda olması gereken isim zaten.İleride top tutma özelliğinin olması deplasman maçlarında oldukça önemli.Tutuk başladığımız maçta erken gol yememize rağmen kopmadık.Zaten Daum'lu Fenerbahçe geriden gelip çok maç çevirmiştir.Bunun etkisiyle umutlar 90.dakikaya sürer.Sahada Alex olmayınca bile sürüyor artık...Bu seneki Fenerbahçe'de gördüğüm en önemli detay bu.Herkes Diyarbakır'ın skor 1-0'ken peşpeşe kaçırdığı 3 pozisyonu konuşuyor.Kırılma noktası olarak gösterilebilir.Fakat ben 2-0 yenik duruma bile düşsek maçı çevirecek gücü görüyorum takımımda.O yüzden o top gol olsa %100 kazanamazdık demiyorum.Diyarbakırspor'un yabancı oyuncuları kaliteli oyuncular...Başka takım formasıyla görmek isterdim.Özellikle Mendoza ve Tazemeta çok etkili isimler.Baseem Abbas'ı da Konfederasyon Kupası'nda epey beğenmiştim.Kalecinin pek meziyeti yok gibi geldi bana...

Beraberliği sağladığımız pozisyona kadar pek kaleyi yokladığımız söylenemez.Oldukça etkisiz oynuyorduk.Sadece üst düzey mücadele vardı ki bunda Emre,Cristian ve Gökhan'ın payı oldukça büyük.Golümüz ise futbol sanatıydı.Geçen sezon Beşiktaş'a attığımız golden beri gördüğüm en organize Fenerbahçe golüydü.Gökhan Gönül bir başka futbolcu.Bugün hem attı,hem çizgiden çıkardı ve Aziz Pierre'den bir demet sundu bizlere.Tuncay gittikten sonra böyle bir adama çok ihtiyacımız vardı.Gökhan Gönül Fenerbahçe taraftarının sahadaki ruhudur.Çocukluğunda hangi takımı tutarsa tutsun,Fenerbahçe'ye 3 yıldır vermiş olduğu hizmet onu çok büyük bir Fenerbahçeli olarak görmemizi sağlar.Hangi takımı tuttuğu hakkında bir fikrim yok bu arada...Galatasaray diyeni de gördüm,Beşiktaş diyeni de,Fenerbahçe diyeni de...

Devreyi 1-1 kapattıktan sonra tipik Daum motivasyonuyla ikinci yarı sazı ele geçirmeyi bekliyordum.Öyle de oldu.Kazım yine oyunda çok gözükmezken çok klas bir gol atarak takımı ateşledi,skor üstünlüğünü getirdi.İyi ki ayrılmamış diyorum bu takımdan...Geldiği günden beri desteklediğim,geçen sezon yaptığı bazı açıklamalardan dolayı bir nebze soğuduğum bir isimdi.Bu sezon Daum'la birlikte kendisini buldu.Gözlerinde hırsı görebiliyorum artık.Bu goldeki paslaşmalar da oldukça yerindeydi.Hatta 3.goldeki Güiza-Semih uyumu da çok iyiydi.Takımı çok beğendim yine.Çok fazla pozisyon bulamamış gibi gözüksek de maçı bize kazandırabilecek pozisyonları bulduk.Bedavadan goller değil,organize goller attık.Ligde 80 puan barajı aşılacak,şampiyon o puanı aşan takım olacak gibi gözüküyor.

Son olarak; Diyarbakırspor'u tez zamanda ait olduğu yerde,alt liglerde görmek istiyorum.Bu tip takımlar hem sahalarıyla,hem taraftar profilleriyle Türk Futbolu'nun yüz karalarıdır.Önemli yabancıların geldiği ligde,yabancıları ülkeden soğutabilecek takımlardır.Maçı izlerken düşündüğüm şey tam olarak bu iken,maçtan sonra Arif'in konuyla ilgili güzel yazısını gördüm.Tavsiye ederim...

Ballardini geçen sezon kadrosunu da oluşturan oyunculardan kurmuş onbiri.Geçen yıl sık şans bulamayan Baronio'yu onbirde oynatmaya devam ediyor.4-3-3 düzeniyle kurulmuş kadro.Muslera koruyor kaleyi,geçen sezonun son bölümünde gösterdiği performanstan sonra.Carrizo daha iyi kaleci bence,Zaragoza'da patlama yapabilir.Lichtsteiner sağ bekin,Kolarov da sol bekin bankosu yine.Cribari ve Siviglia oynamış göbekte.Buraya bir transfer mutlaka yapılmalı artık.Ya da Radu'ya stoperde şans tanınabilir.Orta saha üçlüsü Brocchi,Mauri ve Baronio gibi mücadele gücü yüksek üç isimden kurulmuş.Forvet hattının sağında Foggia,solunda Zarate var.Rocchi ise gole en yakın adam.Foggia geçen yıl solda oynatılıyordu,performansını etkiliyordu bu durum.Sağda daha başarılı olur.Dün attığı güzel gol pası da bunun ispatlarından olabilir.Rocchi tam bir gol adamı.Nasıl durması ve vurması gerektiğini çok iyi biliyor.Dünkü golünden önce duruşunu ve açısını ayarlaması gençlere ders olarak gösterilebilir.

Atalanta fena takviyeler yapmamış.Acquafresca,Bianco,Tiribocchi iyi oyuncular.Acquafresca'nın bonservisinin yarısı Inter'de yanlış hatırlamıyorsam.İtalyanların çok umutlu olduğu bir isim.Roma'nın mağlubiyetle başladığı sezona galip başlamak çok çok güzel oldu.Haftaya Chievo deplasmanındayız.

West Ham sahasında üst üste 5.kez mağlup edemedi Tottenham'ı.Tottenham coştu gidiyor,lig tarihinin en iyi başlangıcını yaptılar.İlk defa 3 maçta 9 puan topladılar.Defoe'ye yanlış hatırlamıyorsam bir West Ham maçının son dakikasında penaltı kaçırdığı için gıcık kapmışlığım var.Daha sonra gitti,geldi.Dünkü maçta ise yine galibiyetin başrollerinden birini üstlendi.Carlton Cole'un golü ise izlemeye değer.Hayvani bir vuruş,Cudicini'nin çaresizce izlemesi...Defoe'nin golü de güzel gerçekten.Bu mağlubiyet en çok golü atan,ilk golü yedikten sonra sarsılan,maçtan sonra ise yıkılan Carlton Cole'a koymuş gibi.Bu West Ham'a 8 maçlık mağlup olmama serisi Green Street Hooligans filminde Tottenham için; "Boktan futbol,boktan taraftar" diyen Pete hocamıza armağandır.

Bugün birden aklıma Erol Bulut geldi.Andre Santos'u izlerken hep düşündüğüm,bu takıma ne zamandır tam anlamıyla bir sol kanat gelmediğiydi.Bugün de bu düşünceler doğrultusunda Erol Bulut'u andım.Saf sol kanat oyuncusuydu Erol Bulut.Sol bek ve sol açık mevkilerinde rahatlıkla oynardı o genç yaşta.

Fenerbahçe'den nasıl koptu,ne şekilde ayrıldı hatırlamıyorum yaş itibariyle.O yaşta tek ilgilendiğim oyuncuların nasıl futbol oynadığı oluyordu.Erol Bulut ve Tayfun Korkut bana kanat futbolunu sevdiren isimlerdi.Aklıma Erol Bulut gelmişken,bir bakayım ne yapıyor ne ediyor diye dedim.Resmi web sayfasını buldum.Çok çok iyi bir Fenerbahçe taraftarı olduğunu gördüm.2002 yılından beri yazmış olduğu günlükler var sayfasında.Çok fazla bir yazı yok ama güzel yazıları var.6 Kasım'daki 6-0 lık Fenerbahçe galibiyetiyle ilgili yazdıkları da oldukça hoşuma gitti ve paylaşayım dedim.Türk Futbolu'nda gerekli değeri göremediğine inandığım isimlerden birisidir.İleriki yıllarda Fenerbahçe'de bir şekilde,tekrar görev almasını isterim.

İNANAMADIM
Sevgili futbolseverler,

Duyduğumda kulaklarıma inanamadım. İstanbul’daki arkadaşım Fenerbahçe – Galatasaray maçının 6-0 bittiğini söyledi… Arkadaşıma “Kafa bulacak başka birini bulamadın mı” diye çıkıştım. O ise ısrarla “ Valla bak 6-0, hem de Ortega 60. dakikada kırmızı kart gördü” deyince iyiden iyiye sinirlendim. “Sen fazla oldun” dedim ve neredeyse telefonu suratına kapadım. Eve döndüğüm de ilk iş olarak televizyonu açtım. Ama o da ne. Televizyondaki görüntüler biraz önce çıkıştığım arkadaşımı doğruluyordu. Bu kez gözlerime inanamadım. Diğer kanallarda bir daha bir daha izledim ve bir türlü şoktan çıkamadım.

Öncelikle Fenerbahçe’yi bu muhteşem skordan dolayı tebrik ediyorum. Açıkçası Galatasaray’ı yeneceklerini tahmin ediyordum, ama bu kadarını herkes gibi ben de beklemiyordum. Galatasaray karşısında oynadıkları futbolu Panathinaikos karşısında da sergilerlerse turu güle oynaya geçerler.

Panathinaikos demişken birkaç noktaya değinmek istiyorum. Benim internet sitemden Panathinaikos - Fenerbahçe maçı ile ilgili yaptığım açıklamalar Yunan basınında çarpıtılarak kamuoyuna yansıtıldı. Ben Panathinaikos düşmanlığı yapıyormuşum gibi lanse edildi. Panathinaikos hakkında casusluk yapmakla, taraftarlara hakaret etmekle suçlandım.

Aslında ben sadece formasını bir zamanlar gururla taşıdığım ve taraftarlık anlamında gönülden bağlı olduğum eski takımım Fenerbahçe’yi desteklediğimi açıklamaya çalışıyordum. Kesinlikle ama kesinlikle taraftarlara hakaret etmek gibi bir davranışta bulunmadım. Casusluk iddialarına ise gülüp geçiyorum. Çünkü casusluk yapmak için onların teknik taktik bilgilerini bilmem gerekir. Bunu da bilmek için o takımın içinde olmak gerekir. Kısacası çok komik.

Ayrıca İstanbul’da yaşanan tatsız olaylar sonrasında burada Olimpiakos ve Panathinaikos taraftarlarının birleşerek, Fenerbahçe taraftarını düşman olarak ilan etmeleri beni oldukça rahatsız etti. Umarım, ortaklaşa düzenlemeyi planladığımız Avrupa Şampiyonası Finalleri öncesi tatsız olaylarla karşı karşıya kalmayız.

Yunanistan hepinize kucak dolusu sevgiler…

Erol Bulut 08.11.2002

Bu sezonun siftahını bu hafta yapacağım hissediyorum.Aslında UEFA programı çok iyiydi de Roma yatırdı beni.Roma'dan medet ummak kabahat gerçi.

Liglerin yeni başlaması dolayısıyla sürprizler daha fazla olabilir bu hafta.Normal şartlarda Freiburg karşısında her daim favori olabilecek bir takım olan Leverkusen'in bu yüksek oranla kuponlara yazılmasını gerektiğini düşünüyorum.Aradaki kalite farklı çok açık.

Leeds United bu yıl mutlaka üst lige çıkmalı.Aslında favorilerden ve en potansiyelli takımlardan birisi liginde.Tranmere gibi zayıf bir takımı yenmesi lazım.

St.Ettienne taraftarını da arkasına alarak ligin yeni takımını yener.Kocaelispor'un ise ilk maçı olmasına rağmen en azından Bucaspor'a kaybetmeyeceğini düşünüyorum.Oranı da fena değil çifte şansın.Zulte-Anderlecht maçında en az 3 gol olur.Anderlecht'in yorgunluğu Zulte'ye maçı da kazandırabilir.Ama üst daha mantıklı geldi bana.

Pazar kuponu ise biraz daha riskli.Cottbus'un kadrosu ligin ortalamasının biraz üstünde.İç sahada bu maçı kaybetmezler.

Burnley Manchester'ı yenerek çok ekstra bir 3 puan yazdırdı hanesine.Everton hala Arsenal'dan yediği farkın yaralarını sarmış değil.Bu maçta Burnley kapalı oyununu sürdürür.Az gollü bir maç olur.

Inter Bari'yi rahat yener.Fasülyeden de olsa yazalım bu maçı...

Stabaek ve Valerenga'nın maçları genelde gollü geçiyor.Bu da onlardan birisi olur. 4-6 gol bile oynanabilir.

Genoa,Roma karşısında favorim aslında.Roma gol bulur bir şekilde.2-1,2-2 gibi skorlar geçiyor içimden...

Lazio ve Atalanta arasında ezeli bir rekabet var.Lazio'nun lige böyle bir maçla başlaması taraftarını da heyecanlandırır.Bu yıl hazırlık döneminde fena bir görüntü çizmeyen Lazio,Atalanta'yı zor da olsa yener.

Tottenham ve Fenerbahçe çok iyi giderken Lazio'nun böyle bir maçta kaybetmesi olmazdı hani.Ballardini Lazio'ya yepyeni bir ivme kazandırdı.Rossi'nin şans vermediği Baronio'yu bile onbire monte etti.Baronio'dan verim almaya başladı.Ayrıca bu takımda her zaman oynamalı dediğim Mauri'yi de onbirde gördük dün akşam.

Lazio'da dikkatimi çeken forma numalarındaki değişiklikti.Yıllardır 11i giyen Mauri 5 numara olmuş.11i Kolarov almış.Kolarov'un attığı gol müthiş bu arada.Zarate'nin golü de çok iyi.Mauri'nin golü videoda yok.Topu havada kontrol edip kaleciyi geçip vuruyor.Inter'in elinden alınan kupadan sonra Avrupa'da gruplara kalmak güzel olacak.Belki Fenerbahçe'yle eşleşir de Kadıköy'de görürüz Lazio'yu.Stoper transferini önümüzdeki haftaiçi bekliyorum bu arada.

Maçın fotoğrafı kesinlikle bu olmalı...Zira son maçlarda bu ikili bizi adeta sırtlıyor.Kazım çok berbat bile oynasa yaptığı tek olumlu hareketle bile maçı kurtaran bir hüviyete bürünmüş.Her geçen gün daha iyi oluyor,oluyoruz.

Daum Önder'i neye göre kesti anlamadım.Bana mantıksız geldi.Spikerin söylediğine göre, Önder ve Lugano sağ stopermiş,Deniz sol stoper oynayabiliyormuş.Bu tip bir yaklaşım günümüz futbolunda ne kadar yaygın bilmiyorum.Bana saçma geliyor.Stoperin sağı solu olmaz.Son 3 sezondur Lugano sağ,Edu sol oynuyor buna tamam.Ama elde Bekir ve Önder varken sağ stoper,sol stoper kavramı bana oldukça saçma geliyor.Spikerin sallamasyonu deyip geçiyorum.Zaten bugünün kurbanı da Deniz oldu.Her maç bir sakatımız banko.İddaa'da 'kim sakatlanır,kimin ayağı çeker?' oyunları da eklenebilir bu vesileyle...Takımın şanssızlığı mı desem buna,bazı oyuncuların ağır tempoyu kaldıramaması mı desem ? Zaten sakatlananlar Carlos,Alex ve Deniz.30un üstündeki oyuncularımız.Yaşın böyle bir etkisi olabilir belki.O yüzden futbolcuları yaşlı ve genç diye ayırıyor olmalıyız.Lugano'nun sol stoper oynayabildiğini de görmüş olduk hem!

Lugano'nun savunmada olması,arkama yaslanıp rahat rahat maç izlememi sağlıyor.İyi ki bizimle kaldın Tota.Sion maça kontrollü başladı,haddini bilerek başladı.Ama Fenerbahçe'nin kontrolü alması çok uzun sürmedi.Üstünlük sağladığımız an sazı da elimize almış olduk.Kazım müthiş oynadı.Koştu,mücadele etti,öptü.Öpen takımın bir parçası olacağına asla inanmazdım Kazım'ın.Maç boyunca en çok Kazım ve onu marke etmeye çalışan Patio'yu gördük zaten.Andre ve Cristian her geçen büyüyor.Cristian çok mu mükemmel,ben mi izlerken ekstra zevk alıyorum ? Aurelio'dan eksiği topu saklaması.Fazlası ise topu süratle sürebilmesi...Top çalması,koşması,kritik müdahale yapması ve çaktırmadan yaptığı pres Aurelio ile bire bir benzer özellikleri.Hayranlıkla izliyorum.Emre'yle ikisi hiç birşey yapmasalar,hücuma katkı sağlamasalar bile müthiş bir pres yapıyorlar orta sahada.Rakibi boğuyorlar.Takımın genel pas trafiği ise bana zevk veriyor.

Deivid en zayıf halka.Daum'un evladı olsa oynatmaması lazım...Bir adam bir tane mi olumlu pas yapamaz ? İlk geldiği sezon çok gol kaçırdığı için eleştirdiğimiz Deivid bile daha iyiydi.Güiza ise günün cenabetiydi.Saç baş yoldurdu yine,geçen sezonki performansını aratmadı.Yanıyorum Semih'in kulübede oturmasına.Semih oyuna girdi,ileride topu tutmaya çalıştı.10 forvetten 9unun kaleye vuracağı pozisyonda Kazım'a gol attırmayı düşündü.Gerçekten büyük futbolcusun Semih.Volkan Sion'un bir iki kritik pozisyonunda başarılıydı ve gol yememe serisini sürdürdü.Devamı Diyarbakır'a...

Epeydir transfer haberlerine değinemedim blogda.Son 10 güne ait bir liste çıkardım önüme.Yazılabilitesi olan transferler var.Bunları kısa kısa hatırlayalım...

• Küme düşen Betis'in elindeki yıldızlardan Mark Gonzalez Rusya'nın yolunu tuttu.CSKA Moskova'ya transfer olan oyuncu bir dönem Liverpool'da da forma giymişti.Andre Santos bize gelmeden önce,sol açık ihtiyacımız varken alınmasını istediğim bir isimdi.
• Anderlecht'te oynadığı dönem geleceğin yıldızlarından gösterilen Vanden Borre Fiorentina ve Genoa'da tutunmayı başaramadı.Genoa'lı oyuncu Portsmouth'a kiralandı.
• Chelsea kadrosunda ne işi olduğunu oldum olası anlayamadığım Mineiro Almanya'ya döndü tekrar.34 yaşındaki oyuncu Schalke 04 forması giyecek.
• Bir Arjantinli daha Avrupa'da tutunamayarak ülkesine döndü.Spartak Moskova'lı Clemente Rodriguez Estudiantes'e transfer oldu.
• Spartak Moskova'dan ayrılan bir başka isim de Çek Radoslav Kovac.Stoper ve ön libero oynayabilen oyuncu West Ham'da!
• Reading savunmasında göze batan isim olan Andre Bikey Burnley'e transfer oldu.
• Daha önce Matic ile ilgili 3-5 cümle yazmıştım.Matic Chelsea'ye transfer oldu.Sakatlıktan sonra kendini toplaması ve geliştirmesi zaman alabilir.
• Geçen yıl Bremen'de iyi performans gösteren Pizarro Bremen'e transfer oldu.Bu transfer üzerine takımda zaten yer bulamayan Sanogo St.Ettienne'e satıldı.
• Kyrgiakos'un Liverpool'a transfer şüphesiz futbolseverleri şaşırttı.Rotasyon için yapılmış bir transfer belli.Ama Kyrgiakos iyi oyuncu,onbirin değişmezi bile olabilir.
• Sevilla'nın genç yeteneklerinden David Prieto, Xerez'e kiralandı.
• Bir zamanların fırtına sağ beki Michel Salgado 2 yıllığına Blackburn Rovers ile anlaştı.Form tutan Salgado EPL'de her zaman iyi şeyler yapabilecek kapasitede bir isim.
• Lazio'nun Çek pivot santraforu Libor Kozak,Brescia'ya kiralandı.
• Tottenham formasıyla ilk golünü haftasonu Liverpool'a atan Assou-Ekotto'nun sözleşmesi 2013'e uzaltıldı.
  

Dün akşama Defoe kendini geliş maçını oynadı adeta.Attığı 3 golle Tottenham'ı coşturdu deplasmanda.Özellikle son golü izlemeye değerdi.

Fenerbahçe'mizin De Souza'larının içinde popülaritesi en az olanıydı Edu Dracena...100.Yıl transferlerindendi ve ismi; büyük beklentileri olan Fenerbahçe taraftarını hayal kırıklığına uğratmıştı.Oysa ki Milan'ın gündeminde olduğu söyleniyordu.Ben hala inanıyorum aslında buna.Lugano ve Edu'yu Milan'ın en kötü ihtimalle takip ettiğini düşünüyorum.

Lugano ve Edu'nun, Uche ve Högh ikilisinden sonra gelen en iyi ikili olduğunu düşünüyorum.Oynadıkları ilk sezondan beri düşüncem bu doğrultuda.Şampiyonlar Ligi'nde kendi kalesine attığı talihsiz goller bile onun gözümdeki değerini düşürmedi.Bence Lugano ile birbirlerini tamamlıyorlardı.Özellikle dikkat ederim Edu'ya her maç.Hava hakimiyetinin Lugano'dan çok daha iyi olduğunu düşünüyorum.Hakettiği değeri görmemesinin sebebi ise karakteri.Türkiye'de yabancı futbolcular ya golcü olacak,ya agresif olacak,ya da şov yapacak.Edu efendi adamdı.Sessiz adamdı.Bu yüzden yabancılar arasında hep arka planda kaldı.Ne kadar efendi olduğunu da sakatlığından dolayı devam eden sözleşmesinin fesh edilmesine razı olarak gösterdi.

Edu Galatasaray'a 500. golümüzü atark tarihimizde yer alan bir oyuncu...Ne kadar iyi bir Fenerbahçeli olduğunu da bir kez daha kanıtladı.Gözümdeki değeri iyice yükseldi.Teşekkürler Edu...Kendi adıma Edu'yu asla unutmayacağımı,benim gibi düşünen taraftar sayısının da epey fazla olduğunu söyleyeceğim.Yolun açık olsun...

Haftaiçi Fenerbahçe gündemi bilet fiyatlarıydı.Eleştirildi de eleştirildi haklı olarak.Fakat maç başlarken gördüğüm kadarıyla stat epey doluydu.Beklemiyordum bu kadar dolu olmasını...Fenerbahçe özlemi böyle bir duygu.Fenerbahçe böyle bir tutku...

Daum sezona başladığı 11 ile başladı yine maça...Sivasspor'da ise Musa,Abdurrahman gibi isimlerin yedek olması beklemediğim hamlelerdi.Musa bir nebze de Abdurrahman Sivasspor'un en iyi oyuncularından birisi.Yeni transfer Kadir ilk onbirdeki sürpriz isimdi.

Maç başlarken Alex'i ve ailesini o kadar çok gösterdi ki Lig Tv rejisi,nazar değdi herhalde...150.Lig maçında 7-8 dakika sahada kalabildi kaptan.Deivid de Allahın sevgili kulu ki,yine erken oyuna girip forma şansı buldu.Performansına birazdan değineceğim.Sivasspor maçın başladığı andan itibaren kapalı bir oyun oynadı.Fenerbahçe'nin her pozisyon arayışında en az 6 savunma oyuncusu vardı Sivas ceza sahasında.Alex'in erken sakatlanmasıyla da Sivasspor'un etten duvar savunmasını aşmak çok zorladı takımı.Deivid'in iki şutu,bir de Kazım'ın direğin yanında giden pası ilk yarının en tehlikeli pozisyonlarıydı.Sivasspor ise Kamanan'ın Sabrivâri şutu dışında kaleye dahi gelemedi.

Bülent Uygun 0-0'a yatarım,araya bir gol sıkıştırırsam da maçı alırım mantığıyla gelmiş sanki.İlk yarı kapanan Sivasspor karşısında ikinci yarı çok daha baskılı ve istekli başladık.Peşpeşe gelen pozisyonlar golün habercisi gibiydi ama direkten dönen toplar da şanssızlığı simgeliyordu.Özellikle Emre'nin direkten dönen topu pek saçmaydı.Biraz Fatih Terim balı olacak insanda arkadaş!
Sivasspor'un bulduğu iki etkili pozisyon ve Volkan'ın kurtarışları maçın kırılma noktası olarak görülebilir.Rambo'nun sahaya girişi ise maçın en komik anıydı yine.Yıllar değişti,şampiyonlar değişti,bazı oyuncuların üzerlerindeki formalar değişti.Rambo değişmedi...Yine atladı sahaya,bacaktan kavradı Emre'yi.Bu dakikadan sonra gollerin gelmesi ise Rambo'nun ayağının uğurlu gelmesi olarak değerlendirilebilir.Totem Adamı Rambo :)

Emre'nin kaptanlık pazubandını takması muhabbetlerine pek girmek istemiyorum.Volkan varken Volkan'ın takmasını uygun görürdüm ben.Emre sahaiçi liderliğini yapsın yine...Ama 3.Kaptan Volkan'dı.Ne ara Emre'de karar kılındı ? Anderlecht'ten deplasmanda yediği saçma gollerden sonra Petkoviç'in gazozu açılana kadar son derece iyi maç çıkardığını da ekleyelim.Gazozu açıldıktan sonra iyice saçmalamaya başladı.Fenerbahçe'nin kornerden gol attığını da görmüş oldum,mutlu oldum.Gerçekten çok klas bir goldü o gol.Çok özel bir goldü.Andre aslında 75'te bitti yine...Koşacak hali kalmamıştı.Bir süre etliye sütlüye karışmadı.90'da aldığı o topu gol yapması ise kaçınılmaz sondu Sivasspor için.Bu jeneriklik gol bize tekrar liderliği getiren gol oldu.Ayrıca 2 haftada 5 gol atıp yememiş olmamız da güzel gelişme.

Oyuncuları tek tek değerlendirmeye gelince ;
Volkan yaptığı iki kritik kurtarışla maçın dengesinin değişmesine engel oldu.Görevini en iyi şekilde yaptı.
Gökhan bildiğimiz Gökhan...Yine sahanın en iyilerindendi.
Bilica bugün çok iyiydi.Savunmada hiç sırıtmadı.Hücuma gidişlerini geçen haftalara oranla azalttı.Gereksiz çıkış yapmadı.
Önder zaman zaman çok basit hatalar yaptı aslında...Genel olarak iyiydi,her zaman Önder'ciyim zaten.
Carlos'un sakatlıktan çıkar çıkmaz 11'de oynamasını beklemiyordum.Andre'nin etkisiz olduğu dakikalarda özellikle çok iyi çıkışları oldu.İstekli bir Carlos bu takımda her zaman iş yapar.
Emre 90 dakika mücadele etti.Müthiş koştu.Hırsıyla örnek oldu.En güzeli de Fenerbahçe formasının hakkını vermesi oldu.Her geçen gün daha çok veriyor o formanın hakkını...
Cristian Baroni...Müthiş bir oyuncu.Aurelio'nun koşuşunu gördüğümü söylemiştim daha önce.Aurelio gösterişsiz oynar,çok faydalı hamleler yapardı.Cristian da çok faydalı hamleler yapıyor fakat göstere göstere yapıyor.Müthiş oynadı bugün.Ayrıca top ayağındayken,boş alanda öyle bir top sürüyor ki...Sanırsın Kazım almış başını gidiyor.Hem teknik,hemde sert oynayabilen bir adam Cristian.Aurelio'yu aratmayacak bize...
Kazım zaman zaman gereksiz şovlarına kaçmaya devam etti yine.Perdeyi açması,sevinmesindeki hırsı beni mutlu etti.Geçen sezon çok polemiği çıkan bir oyuncuydu.Daum ile birlikte takımın çehresi olduğu gibi Kazım'ın da çehresi epey değişti.
Andre çok yoruluyor.60'dan sonrasını kaldıramıyordu geçen haftalarda...Bugün 75'e kadar koştu,oradan sonra yoruldu.Tam bitti derken,attığı enfes golle bizleri selamladı.Bu yıla damgasını vuracak isimdir kendisi!
Alex'in sakatlanması çok kötü oldu.Çift forvete dönelim diye beklerken Sergen göbekli,Necati popolu Deivid girdi yine maça...Takımı frenlemeye devam etti.İlkinde olumlu yaptığı hareketlerin devamında topları kaptırdı.Sahadaki en kötü oyuncumuzdu.
Güiza istekliydi fakat Alex çıktıktan sonra pek istediği topları alamadı.20 gol yeter kral olması için...Galatasaray'ın fuzuli penaltıları Baros'a çok fazla sayı kazandırmazsa tabi...

Gereksiz bir detay yazayım.Mohamed Ali Kurtuluş'un tribünde işi neydi anlamadım.Sivasspor'dan ayrıldığını,Kocaelispor'la anlaştığını biliyordum.Bugün tribünde Mehmet Yıldız'ın yanındaydı.

Premier Lig nihayet başladı.Geçen hafta izlediğimiz Man.United-Chelsea maçı güzel bir son prova yada güzel bir açılış diye anılabilir.

Tottenham geçen yıl yaptığı flaş transferlere rağmen sezon içerisinde hayal kırıklığı yaratmıştı.İlk 4 hedefiyle başlanan,aslında iyi de bir hocayla başlanan bir sezondu.Son derece kötü geçti.Redknapp İngiltere'nin en iyi menajerlerinden...Kurt hoca tanımına uyan bir isim.Geçen sezonu kurtaran Redknapp'la bu sezona iyi bir başlangıç yapmak sürpriz olmazdı.

Liverpool gibi zorlu bir rakiple ilk hafta,kendi sahanda karşılaşmayı avantaj olarak görüyorum ben.Sonuçta ilk maçların sürprize ne kadar açık olduğu belli.Tottenham'ın galibiyeti çok da sürpriz olmazdı hoş...Liverpool'un çok iyi bir hazırlık dönemi geçirdiğini düşünmüyorum.

Stoperlerin sakat olduğu dönemde Corluka'nın stoperde oynamasını bekliyordum.King uzun süredir sakattı.Ne ara iyileşti de formayı aldı şaşırdım vallahi.Yeni transfer Bassong ilk maçında gol atarak güzel bir başlangıç yaptı Spurs kariyerine.Keane'in de emanet olan 10 numaralı formayı alması güzel olmuş.Gerçi futbol oynadığım dönemlerdeki forma numaram olan 15 de Keane'e çok yakışmıştı.Şimdi Crouch kazması giymiş 15 numarayı.Son bölümlerde görev yaptı Crouch da...Robbie'nin kaçırdığı birkaç net pozisyon var.Onlar gol olsaydı çok daha güzel olurdu,farklı olurdu.

10 gün öncesine kadar umudum vardı kalacağıyla ilgili.Fakat son günlerde özellikle İtalyan basınında Lazio haberleri artmışken,umudum azalmaya başlamıştı.Aslında umudu kesmiştim bile...Bu sabah ise, Lugano'nun kaldığı haberiyle uyandım.4 yıllık sözleşmeyi tamamlarsa 7 yıl Fenerbahçe forması giymiş olacak.Her daim hatırlanacak bir yabancı olacak.Kaçar gibi gitseydi asla böyle olmayacaktı.Kalması iki taraf için de iyi oldu.

Lugano Kadıköy doğumlu,doğuştan Fenerbahçeli bir insan değil.Güney Amerika'dan 3 yıl önce gelmiş,profesyonel bir oyuncu neticesinde.İtalya hayalini daha önce dile getirmişliği vardı.Bu sezon da sözleşmesi bitmişken,belki biraz da Juan Figer gazıyla İtalya'ya gitme hedefi koydu kendisine.Bu konuda Lugano'dan büyük fedakarlıklar beklemek çok da doğru değildi bence.Sonuçta Lugano son 3 sezondaki en iyi oyuncularımızdan birisi.Fenerbahçe forması giymeye devam ettiği yıllarda da en iyilerinden birisi olmaya devam edecek.Verdiği emek,oyun hırsı,sahada Fenerbahçe formasına layık olması takdire şâyan.Maç bittiğinde kendi takımına olan saygısı gereği rakip oyuncularla forma bile değiştirmeyen bir adamdan bahsediyoruz.Lugano doğuştan Fenerbahçeli değildir doğru...Fakat her zaman Fenerbahçeli ruhunu sahaya yansıtacak bir isimdir.Ayrıca Türkiye'nin açık ara en iyi defans oyuncusudur.Hayırlı uğurlu olsun....

Keşke bu yıl Bilica'yla değil de Edu'yla oynayabilseydi diyeceğim yine.Daum ile bambaşka bir savunma hattımız olabilirdi.Lugano imzaladığına göre Edu'nun da sözleşmesi askıya alındı ki,bu da gerçekten bir fedakarlık.Teşekkürler Edu...

İşlerin yoğunluğu nedeniyle birkaç gündür bakamadım blog alemine.Blog alemini geçtim,haberleri bile takip edemedim.Bu haftasonu İddaa'ya başlıyorum yeni sezonla birlikte.Yeni sezon başlangıçları ve ilk haftaları sürprize açıktır.Uzun uzun analiz yapıp değerlendirmekten ziyade Saldım çayıra mevlam kayıra iki kupon yaptım.Cumartesi kuponu yukarıda,Pazar kuponu aşağıda...İşte tutarsa blogda bulunsun,Fotomaç'a hava basarım.İyi haftasonları...

Nasıl bir Fenerbahçe düşmanlığıdır bu ? Ali İpek denen başkan her Fenerbahçe maçı öncesi çıkıp artistik açıklamar yapıyor.100 TL fiyata bilet satıyor.İzlediğimiz şu elektrik kesilme rezaletine bak! Nasıl bir jeneratörmüş bu arkadaş ? 57 Gençlik diye bir grubun 57.dakikada yaptığı söylentileri dolaşıyor.Eğer öyleyse koskoca kulüp buna nasıl engel olamaz ? Ali İpek denen adam nasıl bir adamdır ? Neden her türlü rezalet Ali Sami Yen yada Denizli'de olur ? Böyle bir takım Süper Lig'e hiç yakışmıyor.Bu sezon küme düşmeleri,bir daha hiç çıkamamaları dileklerimi sunuyorum.Lig Tv de yeni aletinin havasını atıp duruyordu.Elektrik kesildiğinde de kullansaydınız ya!

Maça gelelim.Bu tip olaylardan sonra insanın pek maçla ilgili birşeyler konuşması,yazması olmuyor.Ne olduğunu anlamadan golü bulduk.Akabinde gelen pozisyon zenginliği fakat bir türlü atılamayan golün ister istemez verdiği stres var.Andre ve Alex kırk yıldır beraber oynuyor gibiler.Andre'nin oyun zekası gerçekten etkileyici.Uğur Boral ve Kazım'da olmayan bu özellik Andre'yi bizim için daha değerli kılacak bu sezon boyunca.Denizlispor garip bir dizilişle sahadaydı.Antep teknik direktörünün Mehmet Yozgatlı ve Olcan'dan bek yaratma fantazisine girdiği bugün Erhan Altın da Murat Hacıoğlu'nu sol bek gibi oynattı.Murat da zaman zaman arkasında boşluklar verdi tabi.Denizlispor ilk yarı çok etkisiz ve silik bir futbol oynadı.

Andre'deki oyundan düşme özelliği ikinci yarıda yine kendini gösterdi.Andre tam hazır gözükmüyor.Oyununu 90 dakikaya yaydığı zaman tadından yenmeyecek.Alex ile kısa sürede kurduğu uyum etkileyici.Gökhan Gönül bugün fazla hücuma çıkmadı.Çıktığında da golü attırdı zaten.Bilica ve Önder'e çok iş düşmese de zamanında müdaheleleriyle dikkatimi çektiler.Ben Önder'e her zaman güveniyorum.Milli takıma çağrılmasının da moraliyle formaya iyice asılacaktır.Güiza'ya gelince...Ok yaydan çıktı bir kere.Durdurulmaz bir hal alacak gibi gözüküyor.Andre ve Alex'in çok iyi toplar getirmesi Güiza'nın pozisyona girebilmesi için büyük avantaj.Lige 2 golle başlaması çok sevindirici.Tahminimce 20 golü geçecek bu sezon.Cristian basit oynamıyor.Kritik toplar kesiyor ve hücuma iyi top çıkarıyor.Ayrıca sürekli kanatlara yönlendiriyor oyunu.Uğur'dan sonra Andre,Maldonado'dan sonra Cristian bizim için gerçekten çok iyi isimler.

İlk haftayı lider kapatmak güzel.Kaldı 33...

Yine bir Manchester - Chelsea finali,yine seyir zevki yüksek,heyecanı üst seviyede bir maçla güzel bir Pazar günü geçirdim.Bu iki takımın her karşılaşmasında Chelsea'yi desteklerim.Aslında Manchester'ın her maçında rakibini desteklerim de diyebilirim.Pek sevmem Kırmızı Şeytanlar'ı.Fakat ilk kez formalarını beğendim.İlk çıktığı zaman internette genelde olumsuz yorumlar okumuştum.Kalitesiz gelmişti benim gözüme de.Fakat maç içerisinde gerçekten çok şık ve farklı gözüküyor.

Maçın ikinci yarısında bir 10 dakika tempo düştü,o 10 dakikada da hafiften kestirmişim zaten.Geri kalan 80 dakikası tempolu geçti.Top bir o kalede,bir diğer kalede olduğu için seviyoruz zaten İngiliz futbolunu.Nani'nin golü oldukça şıktı.İlk yarı çok etkili olamayan bir Chelsea vardı.Anelka ve Drogba istekliydi ama golü bulmaya yetmedi.Ayrıca Manchester'ın pozisyonlarını karşılayan Cech yine sıradışı bir kaleci olduğunu ispatlarcasına oynadı.Özellikle Berbatov'un köşeye giden topunu çıkardığı kurtarışı enfesti.

İkinci yarıya Chelsea oldukça baskılı başladı.Bağıra bağıra golü attılar adeta.Üstelik organize gelişen,güzel de bir goldü.Lampard'ın golü de hızlı ve organize gelişen bir atağın ürünüydü.Ferguson 4 değişiklik yaptı ama çok çılgınca değişiklikler değildi.Orta saha çıkarıp forvet almadı mesela.Çıkardığı mevkilere yeni isimler oyuna alarak,takımın gücünü tazeledi.Berbatov oldukça etkiliydi aslında...90+'da gelen Rooney'in golüyle Chelsea'nin talihsizliğini düşündüm yine.Geçen sezonki Barça yarı finali,bir önceki sezon penaltılarla kaybedilen CL finali,ligde final niteliğindeki maçlardan mağlup ayrılması Chelsea'nin hep bir şanssız yanı olduğunu düşündürtmüştür bana.Bu maçta son dakikada gelen golle yine bunları düşünüyordum ki,Cech Chelsea'nin şansını döndüren isim oldu.Giggs oldukça kötü,kendine yakışmayan şekilde kullandı penaltıyı ama Cech oldukça konsantre ve soğukkanlıydı.Evra'nın dandik vuruşunu da alay edercesine kurtardı.Cech'in 1 numara olduğu konusunda düşüncelerim futbolu bırakana kadar değişmeyecek herhalde.

Her sezon içerisinde kalitesini eleştirdiğimiz Süper Lig'imize o kadar hasret kalmışım ki,bugün izlediğim 1.Hafta maç özetlerinden bile çok zevk aldım.Yapılan transferler de geçen sezonlara oranla daha güzel sanki bu yıl.Fenerbahçe'nin Andre,Cristian,Topuz,Özer; Galatasaray'ın Keita,Elano,Leo Franco; Beşiktaş'ın Ferrari,İsmail,Nihat ve olası Yıldıray transferi 3 büyük takıma yakışacak,rekabeti arttıracak transferler.Trabzonspor bu transfer sezonunu beklediğimden sessiz geçirdi.Gabric transferindeki gecikme ve Avrupa'da oynatamayacak olmaları kötü oldu.Hüseyin'i satıp Tjikuzu'yu almaları ise çok olumlu bir transfer oldu.Onun dışında Trabzonspor'un zaten oturmuş,iyi bir kadrosu var.Sivasspor'un transfer ettiği söylenen yabancılardan sadece M'Bemba ve Agbetu'yu takımda gördüm.Nerede Namouchi ? Nerede diğerleri ? 100.yıl heyecanı yaşayacak olan Ankaragücü Vassell ile dikkat çekti.Güney Afrikalıları kapalı kutu.Bursaspor'un transferleri de gayet yerinde gözüküyor.Thomas Doll,Couceiro ve Jürgen Rober gibi hocaların Anadolu takımlarında olması da Anadolu futboluna renk katacaktır.Ümit Karan,Burak Yılmaz gibi transferler Eskişehirspor'u da bir gömlek daha kaliteli bir takım yaptı.

100.yıldaki şampiyonluğumuzdan sonra 2 sezondur şampiyonluğa hasret kalmış olmamız son yıllarda pek alışageldik değil.En azından benim için öyle...2000 yılından itibaren Fenerbahçe'nin şampiyonluklarına alıştım.Geçen sezon içinde olamadığımız bu yarışın bu sene en önemli favorisiyiz.Haftaiçi spor haberlerinde okuduğum kadarıyla 18 teknik adamın görüş bildirdiği ve Fenerbahçe isminin ağır bastığı verisine dayanarak favori olduğumuz rahatlıkla söyleyebilirim.2 sezonluk hasretin çok uzun bir süre olduğunu düşündüğüm için ve tabi ki gönlümden böyle geçtiği için Fenerbahçe'nin sezon sonu ipi göğüsleyeceğini tahmin ediyorum.Savunmamızdaki problemler çözüldüğü takdirde ihtimal daha da artacaktır.Daum-Koch faktörü ve takım içi huzur,olumlu sezon öncesi hazırlıkları Fenerbahçe için çok büyük avantaj.

Galatasaray tabi ki şampiyonluk yarışındaki en ciddi rakibimiz olarak gözüküyor yine.Açıkçası bu yarışın son haftaya kadar süreceğini düşünüyorum.3 takım arasında geçmesi muhtemel.Galatasaray'ın da savunması çok iyi olmasa da orta saha ve hücum olarak ligin kalitesinin üstündeler.4-3-3 sisteminden her maçta tam verim alamayacaklarını düşünüyorum.Rijkaard'ın ligi tanıma sürecini de göz önünde bulundurduğumda Galatasaray'ın şansı Fenerbahçe ve Beşiktaş'a oranla daha az.Kaliteli yabancılarının faktörüyle sezonu 2.olarak tamamlayacaklarını tahmin ediyorum.

Oturmuş kadrosunu güçlendiren Beşiktaş'ın ligin kurtlarından olan Mustafa Denizli ile şampiyonluk konusunda şanslı gözükmesi gerek aslında.Fakat ben Beşiktaş yönetiminin olası bir kötü gidiş halinde takımın gidişatına etki edecek kararlar verebileceği ihtimalinin yine yüksek olduğunu düşünüyorum.Nihat'ın egosu oldukça şişmiş.Beşiktaş'a çok faydalı olamayabilir belli bir süre...Orta sahasında ise Tello,Ernst,Fink gibi isimler gerçekten üst düzey faydalı olacak isimler.Beşiktaş en azından 30-31 hafta şampiyonluk yarışında bulunurlar.Peşpeşe şampiyon olması da çok görülen birşey olmadığı için bunun da etkisinde kalarak ligi az bir farkla geride kalarak 3.bitirirler diyorum.

Trabzonspor'u dün akşam ilk maçında çok beğendim.Hugo Broos'u hiç tanımıyoruz fakat bana oldukça heyecanlı bir hoca gibi geldi.Heyecanlı hocalar takımını iyi motive eder.Hugo Broos'da bu ışığı gördüm.Kadro kalitesi de ligin en iyi 4.kadrosu konumunda.Ligi de bu sıralamada bitireceklerini düşünüyorum.Önemli olan Avrupa'da başarılı olabilmeleri.En azından gruplara kalsalar güzel olur.

Bursaspor geçen sezonun özellikle 2.yarısında çok iyi sonuçlar aldı.Ertuğrul Sağlam ligin en iyi yerli hocalarından.Bursaspor'un transferleri iyi,kadrosu iyi.İyi bir ivme yakalarlarsa eğer ligin sürprizlerinden olabilirler.4.lüğü bile zorlayabilirler belki ama sezonu 5.bitirecekleri düşüncesi ağır basıyor bende.

Son 2 sezonun en flaş takımı Sivasspor,bu sezon Avrupa hedefiyle takımın taşlarıyla çok fazla oynadı.Bülent Uygun'un 'abi teknik direktör' yapısı yine etkili olur takım üzerinde ama bu sefer bireysel yetenek sayısı daha az.Savunması geçen sezonki kadar kaliteli değil.Bir Bilica çok etki eder Sivas savunmasına.Sezon sonu tablosunda 6. olacağını düşünüyorum.

Ligin orta sıralarını Kayserispor,Ankaraspor ve Gençlerbirliği alacaktır.Kayserispor her sene alıyor zaten.Ankaraspor yine iyi bir takım konumunda.Çok fazla aşağı düşmezler.Gençlerbirliği geçen sezonki kadar kötü bir sezon geçirmez bu yıl.En kötü ihtimal ligi 9.bitirirler.

Eskişehirspor ve Gaziantepspor orta sıralara aday diğer takımlar.Gaziantepspor büyük bir patlama yapmazsa eğer bu sezonu ilk 10da bitirir.Büyük bir patlama yapabilirse 6-7. sıralarda olabilir.10.luğa kadar düşmez demek istediğim.Eskişehirspor'un küme düşme korkusu yaşayacağını zannetmiyorum.Kadroları oldukça kaliteli.

Ankaragücü takım olarak huzursuz bir sezon açılışı yaptı.Sadece Vassell'le ilk 10a girilmez.Hikmet Karaman'ın bütün bir sezon takımın başında olacağını sanmıyorum.Ankaragücü 100.yılında küme düşme korkusunu hissetmez.İyi bir ivme yakalayabilirse son 7-8 haftayı da rahat geçirir.

Antalyaspor,İstanbul BB,Manisaspor ve Kasımpaşa küme düşme potasına yakın olurlar.Sıkıntılı dönemler geçirirler.Kasımpaşa ilk yılına oranla daha iyi bir kadroya sahip.Küme düşmezlerse sürpriz sayılmaz.Antalyaspor da kötü takım değil.Ortalama bir takım ve küme düşmeyi hakedeceklerini zannetmiyorum.Belediye'nin düşmesini her ne kadar istesem de bir şekilde ligde kalmayı başarıyorlar.Bu sezon yine başarabilirler.Manisaspor'un yeri ise kesinlikle Süper Lig.Fakat bu dört takımdan birisi ligden düşer.Kasımpaşa en yakın isim olarak gözüküyor.

Denizlispor hocasını gönderen ilk takım olur bence bu sene.Erhan Altın Denizlispor'a yeterli gelecek bir teknik adam değil.Kocaeli'de kalmasını tercih ederdim.Denizlispor'un her sene son anlarda yırtması bu sezon bir işe yarayacak mı göreceğiz.Ama çekirge yeterince zıpladı,kadroları da ortalamanın altında.Düşme konusunda favorilerimden birisi.

Diyarbakırspor'da ise sorunlar sezon içerisinde de devam eder.Her ne kadar iyi oyuncular almış olsalar da mali sorunlar nedeniyle takım içinde huzursuzluk yaşayacaklardır.Ligden kesin düşer dediğim bir takım Diyarbakırspor.

Gol Krallığında; Sercan Yıldırım,Dani Güiza,Milan Baros öne çıkan isimler olur.Mehmet Yıldız,Bobo,Gökhan Ünal,Alex,Semih,Youla azımsanmayacak kadar gol atabilirler.

Alex asist krallığını kimseye bırakmaz bu sistemde.Sezonun hayal kırıklığı olma konusunu ise biraz zaman geçince tartışırız.Beklentilerin çok yüksek olduğu isimler hayal kırıklığı kounusunda önplanda olurlar.Elano Lincoln gibi sorunlu olabilir.Nihat hayal kırıklığı yaratabilir.Vassell Ocak ayında gitmek istiyorum diye tutturabilir.Bilica savunmada zaten saatli bomba.

Güzel bir sezon olması temennimiz.Güzel bir sezon olsun,futbola doyalım,gülen taraf Fenerbahçe olsun...

Çin'de yapılan karşılaşmada iki takımın da Çince yazılı forma reklamıyla oynaması dikkat çekiciydi.Lazio'nun zaten böyle bir uygulaması olacağını biliyordum ama Inter sürpriz oldu.Gelir kaynağı da iyidir tabi tek maçlık da olsa.Çinliler reklamın da ucuzuna kaçacak değil...

Çin'de bile Lazio taraftarı görmenin verdiği mutluluğu hakkında bir iki cümle etmiştim geçen.Bugün tribünde "Merda Roma" pankartları asılmış.Eto'o Inter formasıyla ilk golünü attı,forma da oldukça yakışmış üstüne.Inter'i bu sene sırtlayacağını düşünüyorum.Lazio ise kupa maçlarına çok iyi konsantre oluyor gerçekten.Ballardini ile çıktığı ilk resmi maçta da bunu gösterdiler.Bir türlü sevemediğim Matuzalem'in balla karışık attığı gol ve hemen akabinde 'Capitano' Rocchi'nin Kezmânvari golü ile Lazio skor avantajını sağlayarak kupaya uzanmasını bildi.Rocchi'nin golünü gerçekten çok beğendim.Kezman'ın Beşiktaş'a attığı golü anımsattığı için de Kezmânvari benzetmesini yapıyorum.Yoksa ikisi de farklı kulvarların golcüleridir gözümde.Ayrıca kaptana 9 numara çok yakışmış.Güiza 9 giydi,sezona gollerle girdi.Kaptan da 9'u giyerek sezona kupayı getiren bir gol atarak girmiş oldu.Sezon boyu devam etmesini dilerim,Lazio artık Avrupa'da da başarılı olsun.Kadroyla zor ama hocaya güvenim oldukça yüksek benim.

YouTube'da gördüm gözlerime inanamadım.2007 yılında Köln'de oynanan Fenerbahçe-Beşiktaş mücadelesinden bir tribün görüntüsü.Çakma Ronaldinho...

Uzun zaman sonra bir İddaa yapalım dedik,maç kıtlığından yazdık,kol golüyle yattık.Kötü oldu be...Kötü olan tek bu olsa yine iyi.Takım gereğinden daha fazla yoruldu,bu beni endişelendirdi.

Bu tip garanti maçlarda genç oyuncuları her zaman şans vermemiz gerektiğini düşünüyorum.Oyuncularımızın maç tecrübesi ne kadar çok olursa,verim alma konusunda o kadar avantajlı oluruz.Yarın öbür gün bir Abdülkadir'den başka alternatifimiz kalmasa,bu çocuk çıktığı ilk maçta ne yapabilir ? Geçen sezonki Can Arat örneği mevcut.(Hoş Can Arat'a altın ayakkabı giydirsen, Can Arat yine Can Arat'tır) Sahaya 11 kişi çıkarmak durumundasın.Hepsinin as oyuncular olması gerekmez.Yeni transferleri uyum sağlamaları için onbire koysan,alternatifteki isimlerden 3-4 tane de kadroya serpiştirsen haftasonu başlayacak olan lig öncesi takım daha dinç kalır.

Maç seyircisiz olunca seyir zevki de az oluyor tabi ki.İzlemek sıkıcı gelebiliyor zaman zaman...Ki futbol bu,olmazsa olmazımız.Özellikle D-Smart,Digitürk,Spormax falan derken maçlara daha hasret kaldığımız şu dönemde seyircisiz maç daha da tatsız geldi bana.Erken attığımız golden sonra sadece koşmakla,savunmayı güvende tutmakla bile bu takıma 2.'yi 3.'yü çok rahat atabilirdik.Bilica'nın gördüğü kırmızı kart bütün planları alt üst etti.Planları alt üst etmesini geçtim,herkesin gereğinden daha fazla enerji sarfetmesine sebep oldu.Bu Bilica bu sene çok başımızı ağrıtacak.İmza attığı günden beri söylüyorum.Kesinlikle en zayıf halkamız.Önder'in yanına bir takviye yapmamız şart.Bilica'yla Deivid kulübede otursun dursun.

İkinci yarı Zsolnai hareketlendirdi Honved takımını.Honved'in 2 maçta da gözle görülür bir biçimde en kaliteli oyuncusu bence.İyi bir menajerlik becerisiyle Demirören'e Gudjohnsen diye satılır bu Zsolnai...Haftada 3 maç olması henüz sezon başındaki takımı epey yordu.1-0'a yatma mantığını bile uyguladık zaman zaman...Fenerbahçe'ye asla yakıştıramadığım bir oyun anlayışıdır.Çok fazla pozisyon verdik,sonunda kolla yediğimiz golden dolayı beraberlikle ayrıldık Macaristan'dan.Cristian'ı çok beğendiğim.Şutör bir ön liberomuz oldu nihayet.Kimse Ali Bilgin'e falan yüklenmesin.Bence sahadaki en iyi isimlerden birisiydi bugün.90 dakika mücadele etti ayrıca...Eksik oynayan takımına ekstra enerjisini vererek oynadı.Zaten hep böyle olur,talihsiz bir gol yenilince bütün suç takımın sessiz,sakin,yıldız olmayan oyuncularına kalır.Futbolu bu kadar nankörleştirmeyelim lütfen...

6 Ağustos akşamı Galatasaray'ın 6-0'lık galibiyeti de kulak çınlatan cinsten :) Bu geyiği yapmazsam ölürüm abi şimdi.Bir daha böylesi denk gelmez.

İtalya'da garip bir takas gerçekleşmiş.Geçen sezonun verdiği gazla bu sezon çıta yükselten Genoa,Amelia için yıllardır kalesini koruyan Rubinho'yu Palermo'ya vermiş.İki takım böylece kalecilerini değiştirmiş oldular.İkisi de iyi kalecilerdir,her ne kadar Amelia'yı bir adım önde görsem de...Can sıkıntısına PES'te yapılan transferler gibi sanki...