Yazan : steven_stiffler 20 Aralık 2011 Salı

3 yıldır blog yazıyorum. Rakip takımlar hakkında maç yazıları harici pek birşey yazmam. Ancak son zamanlarda hafızamın bana anımsattığı bazı şeyler için, Trabzonspor başkanı Sadri Şener için bir şeyler yazma gereksinimi hissettim. Sadri Şener'in Trabzonspor'a daha önceden başkanlık, yöneticilik yaptığı dönemleri hatırlamam. Sadece 2008 yılının başında yeniden Trabzonspor başkanlığına seçildiği dönemden itibaren aklımda kalan bir takım detayları belirteceğim. Aslında o kadar geriye de gitmeyeceğim. Trabzonspor'un bizi mağlup edip Türkiye Kupası'nı aldığı döneme gitmem yeterli olacaktır.

Malum soruşturma süreci öncesinden söylemek gerekirse; Trabzonspor belli gelenekleri olan, Türkiye'de 6 defa şampiyonluğa ulaşmış, saygı duyulması gereken bir takım benim için. Herhangi bir nefret, sempati, antipati duygusu beslemem. Trabzonspor deplasmanları her zaman zor olmuştur, taraftarımız genelde taşlanmıştır. Takımımıza genelde nefret saçılmıştır. Buna rağmen Trabzonspor'a beslediğim bir kin duygusu olmamıştır. Fenerbahçe taraftarının pek çoğunun böyle düşündüğünü zannediyorum.

İlk olarak; 2009-2010 devre arası transfer dönemi... Fenerbahçe'nin Daum ile şampiyonluk hedefi var. Trabzonspor kaçıncı sırada hatırlamıyorum. Gökhan Ünal için; 3.5 Milyon Euro + Burak Yılmaz'ı Trabzonspor'a veriyoruz. Fenerbahçe için tartışılabilecek, Trabzonspor için ise makul ve kârlı sayılabilecek, iki takımın da çıkarını düşündüğü, tamamen iyi niyetle gerçekleştirilmiş bir transfer durumu söz konusu. Şimdi, 5 Mayıs 2010 Kupa finali... Trabzonspor ile Şanlıurfa'da karşılaşacağız. Aynı zamanda ligde de Bursaspor ile şampiyonluk mücadelesi vermekteyiz. Kupaya olan şanssızlığımız malum... Alex ile 1-0 öne geçiyoruz. Trabzonspor bizi 3-1 yenerek kupaya uzanıyor. Maç sonrası Trabzonspor başkanı Sadri Şener'in medyaya açıklamaları oluyor. Bursaspor ile yarışan Fenerbahçe'nin muhtemelen şampiyon olacağını ve o yüzden kupayı almalarının da kendileri için iyi olduğunu söylüyor. Aslında açıklamalarının detayını okuduğumuzda; Sadri Şener'in oldukça dostane bir konuşma yaptığını söyleyebiliriz. Forumları hepiniz az çok takip ediyorsunuzdur. Forumları sevmeyen biri bile illa ki takip ediyordur. Ben de o dönem pek çok forumda okuyorum. Sadri Şener'in Fenerbahçe ile iyi ilişkileri olduğu, hatta bazı yerlerde abartılıp Fenerbahçe kongre üyesi olduğu bile söyleniyor. Zaten tavırları da itici değil. Medyaya verdiği pek çok demeç sempatik bulunuyor. Yine ekşisözlük yorumlarına baktığımda; Sadri Şener için "tonton,sempatik vs." yakıştırmalar yapıldığını görüyorum.

Aynı sezonun son maçı... Sadri Şener'e soruyorlar.
-"Fenerbahçe maçından beklentiniz nedir?"
Sadri Başkan alaycı bir tavırla; "Ne olsun? Yenilip geleceğiz" diyor. Sadri Şener'in kamuoyunda öyle bir izlenimi var ki; bugün şike delili sayılabilecek bu açıklama hakkında kimse kötü birşey düşünmüyordu. Malum maçı hepiniz biliyorsunuz. Kaderin bir cilvesidir ki; Fenerbahçe'nin gönderdiği Burak Yılmaz Fenerbahçe'yi yıkan golü atarken; Fenerbahçe dünyaları kaçırıyordu. Trabzonspor bizi şampiyonluktan ediyordu. Yanlış anons skandalı yaşıyoruz. Ben dahil, pek çok Fenerbahçeli ağlıyor, gözlerine inanamıyor. Garip olan ise, Fenerbahçe taraftarı Trabzonspor'a yine kin beslemiyordu. Bir Denizlispor öfkesi ve nefreti yoktu. Aksine; Onur Kıvrak'ın performansı takdir edilmiş, Burak Yılmaz'ın tek şutunun gol olması hakkında konuşulmuştu. Maçtan sonra Sadri Şener; Bursaspor'un şampiyonluğunu tebrik ediyor, ancak anlamsızca kendilerinin daha fazla şampiyon olduğunu söyleyen bir açıklama yapıyordu. Fenerbahçe yönetimi ile Trabzonspor yönetiminin iyi ilişkileri yine devam etti. Sadece; 1996'dan beri Fenerbahçe kompleksi yaşayan Trabzonspor taraftarları, Fenerbahçe'yi şampiyonluktan etmenin mutluluğunu yaşıyordu.

Fenerbahçe'yle ve Aziz Yıldırım'la iyi ilişkileri olan Sadri Şener'in düşüncelerini değiştiren Trabzonspor'dan sonra ilk kez bir Anadolu takımı, Bursaspor'un şampiyon olması olabilir. Toplum; Anadolu'dan şampiyon çıkmaz diye düşünürken Bursaspor'un şampiyon olması; Trabzon halkını da gaza getirmiş, Trabzonspor taraftarlarının başkan üzerinde baskı kurmalarını sağlamış olabilir. Sadri Şener de siyasi ilişkilerini ve Trabzon'un siyasi lobilerini ardına alarak şampiyonluk için düğmeye basmıştı. Zira, Bursaspor'un şampiyonluğunda da Faruk Çelik siyasi etkeni vardı. Sadri Şener'in şampiyonluk için düğmeye basması demek; iyi ilişkiler kurduğu Fenerbahçe ile karşı karşıya gelecek olması demekti. Öyle de oldu. Trabzonspor ile Fenerbahçe şampiyonluk için yarıştı. Gülen taraf Fenerbahçe oldu. Şimdi maç sonrası Sadri Şener'in Telegol'e söylediklerine dikkat!

Özellikle 1:02'de söylediklerine dikkat edin. Henüz Mayıs ayı, Fenerbahçe şampiyonluğu kutluyor. Sadri Şener; Fenerbahçe'nin şaibeli gollerle şampiyon olduğunu duyduğunu söylüyor. Arkada ne idüğü belirsiz biri ise; Aziz Yıldırım'ın çantaları geyiği yapıyor. Sadri Şener'de sinsi bir sırıtış. Benim düşüncem ve iddiam; Fenerbahçe'nin başına gelecekler o günden biliniyor. Sadri Şener'e şampiyonluk vaadediliyor. Fenerbahçe'nin şampiyon olması durumunda ise; bir oyun planlandığı çok net. Herşey hazır, sadece güzel bir senaryo yazmak kalıyor. Sadri Şener sürekli açıklama yapıyor, sürekli medyaya konuşuyor. "Fenerbahçe şampiyon olsaydı, tebrik ederdik" gibi manidar bir açıklaması var. Herşey hazırlanmış. Seçimler bekleniyor. Hem siyasi parti seçimleri, hem de TFF Başkan seçimleri bekleniyor. İkisi birden bittikten sonra ise; bomba patlıyor.

Trabzonspor Fenerbahçe'yi şampiyonluktan ettiği ve Sadri Şener'in olumlu yaklaşımlarda bulunduğu günden bugüne geçen sadece 1,5 futbol sezonu. Bu kadar kısa bir süreçte değişen çok şey var. Fenerbahçe'ye ezeli rakip olamayacak düzeyde bir kulüp olan Trabzonspor ve Sadri Şener; Fenerbahçe'nin karalanma sürecinde en büyük düşman rolünü üstleniyorlar.

2 Responses so far.

  1. Adsız says:

    Bu çok önemli bir konu fakat nasıl kanıtlanabilir, nasıl sıradan bir komplo teorisinin ötesine geçer bilemiyorum?

    Ben de sizin gibi düşünüyorum. Fakat kabul edelim duygusallıkta var biraz.

    Her ne kadar buna inansam da somut meseleler üzerinden gitmek daha sağlıklı olur şu aşamada.

  2. Adsız says:

    Yazınızı yeni gördüm. Bir TS taraftarıyım. Oldukça makul bir yazı ama "Fenerbahçeye rakip bile olamayacak" bir klubün hangi üst düzey siyasi bağlantıları olabilir?Bu ülkede koskoca bir Fenerbahçe Cumhuriyeti olgusu varken 25-30 milyon taraftarından bahsediliyorken bir küçük anadolu takımın veya şehrinin nasıl bir siyasal etkisi olur ki?
    28 Yıl şampiyon olmayan bir takımın babası CHPli bir bakan olan ve kendisi de CHP li olan bir başkanının AKP gibi bir partiye siyasal girişimde bulunması mümkün müdür? Üstelik Başbakan fenerbahçeli.
    "Fenerbahçeyi elegeçirme gayreti olarak bu opersayon düzenlenmiştir" deseydiniz daha makul olurdu.Ben başbakanın " kişiler ceza alsın kurumlar değil" sözünden bunun aziz'i tasfiye etme olduğu sonucunu çıkarıyorum.
    Futbol taraftarlığı yaman bir şey.Herkes görmek istediği pencereden bakıyor.Sizin yanınızda iddia ettiğiniz ama kanıtlanması güç detaylar Şike iddianamesinde delillendirilen olgulardan daha zayıf. ama nedense daha güçlü delilleri olan iddianameye değil de kendi kurguladığımız varsayımlardan öteye geçmeyen şeylere daha çok itibar ediyoruz.saygılar

Tozlu Sayfalar

Öne Çıkan Yayın

Verona ile Kasıp Kavurduk - FM 2017

Çoluk çocuk sahibi olacak yaşa geldim ama hala Football Manager geleneğini sürdürmekten büyük keyif alıyorum. Benim için bu geleneklerden...

Takip Ettiklerim

Kategoriler

Yazar Kafe

Translator

- Copyright © Serkan Özerik -