Yazan : steven_stiffler 26 Ekim 2009 Pazartesi

Galatasaray'ın çok iyi hücum yaptığı bir gerçek.Fenerbahçe'nin ise dengeyi çok iyi sağladığı.Bu tip iki takımın mücadelesinde genelde dengeyi sağlayan takım kazanır.Şuursuzca hücum yaparak maç kazanmak için rakip takım oyuncularının düşük seviyede,kapasitesi belli oyuncular olması gerekir.Fenerbahçe ve Galatasaray arasında böyle bir fark yok.

Henüz maç başlamadan çıkan olaylarda yine Arda isminin olması nedense beni şaşırtmadı.Sağda solda yazanlara göre Baroni suçluymuş.Baroni ayıp etmiş.Adam değilmiş Baroni.Nedense bu tip olaylarda hep Arda,Ayhan,Sabri gibi isimler ön planda oluyor.Ama suçlu olanlar hep çubukluyu giyenler oluyor.Geldiği günden beri efendiliğinden ödün vermeyen Cristian Baroni; niye Aydın'la,Servet'le değil de Arda'yla münakaşa yaşıyor acaba ? Uzun lafın kısası ; Arda çirkef topçudur.Yetenekleri asla Türkiye'nin en iyisi olacak düzeyde değildir.Medyaca şişirilen bir balondur.

Galatasaray'lı oyuncular sahaya çıktığında yine psikolojik olarak baskıyı uyguladı taraftar.50 bin nefret dolu bakışı seviyorum derbilerde.Bir 10 dakika özellikle taraftarı izliyorum.Herkesin suratında bir nefret hakim.Bizim derbiyi bu kadar markalaştıran da iki takımın taraftarının birbirine duyduğu nefret zaten.Gs tribününde yer alan 2500 taraftarı ise artık birer mazoşist olarak görüyorum.10 senedir gelenler var mıdır acep ? Şaka-takılma bir yana, gerçekten çok ağır bir psikolojik baskı uyguluyoruz.Leo Franco'nun dün tribünlere bir bakışını yakaladım,içim cız etti.Adam çok acıklı bir "nereye geldim böyle ?" bakışı attı.Sami Yen'de de baskı uygulamaya çalışılıyor fakat bizim futbolcumuz üzerinde çok etkili olduğunu düşünmüyorum.Daum Kazım'ı forvette oynatarak beni çok şaşırttı.Daum'un Kazım'dan vazgeçmeyeceğini,fakat sağ kanatta oynatacağını düşünüyordum.Genelde tek maçlık performansa göre adam değerlendiren bir hoca değil sonuçta.Kazım'ın forvet özelliklerini de Bükreş maçında keşfetmiş olamaz.Muhakkak ki biliyordu forvet oynayınca nasıl oynayabileceğini.Geç yapılan,üzerinde durulmasını istediğimiz bir keşif oldu bu.Milli takımda bile forvet değerlendirilebilir.

İki takımın da eksiksiz çıkması dişe diş bir mücadele olacağının habercisi olsa da,Baros'un erken sakatlığı Rijkaard'ın planlarını ister istemez bozdu.Gerçi bu tip atmosferlerde planlar da bir yere kadar.Galatasaray maça o kadar kötü başladı ki,resmen ayakları birbirine dolaşıyordu oyuncuların.Bizim isteğimiz de Galatasaray'ın paniklemesinde rol oynadı.Maçın henüz başında Lugano'nun attığı golle sevindik,fakat gol geçerlilik kazanmadı.Telekom tribününden gördüğüm kadarıyla top çizgiyi geçmemişti.Eve gelip özetlerden izledim,farklı açılardan baktıkça farklı görüşler ortaya çıkıyor aslında.Kimi fotoğraflarda top çizgide gibi,kimisinde sahayı terketmiş gibi...Karar vermek güç.Daum ligin uzmanlarından olduğunu geldiği ilk günden beri belli ediyor.Dün de iki milli takım stoperini en iyi şekilde analiz edip çözdüğünü belli etti.Bilica gibi iyi oyun kuran bir stoperimiz de olunca,savunmanın arkasında epey top atma girişiminde bulunduk.Her attığımız topta Servet ve Zan biraz daha panik yaptı.Kazım için bulunmaz hint kumaşıydı ikisi de.Lakin belli bir zamandan sonra Bünyamin Gezer ipin ucunu kaçırdı.Kazım'ın stoperlerle her mücadelesinde Galatasaray lehine fauller çaldı.

Alex'in ilk golü tıpkı 100.yılda attığı gol.O zaman Uğur Boral getirmişti soldan,Kezman vuramamıştı yanlış hatırlamıyorsam.Alex boş kaleye dokunmuştu.Hemen hemen aynısı.1-0'dan sonra da gol girişimlerimiz oldu.Fakat 30-40 dakikalar arasında biraz daha durulduk ve kontrollü oynadık.Gs'nin Nonda'nın kafa vuruşu dışında pozisyonu yok.43. dakikada peşpeşe pozisyonlar bulduk.Leo Franco'nun ikramında kaptan ölçtü,biçti vurdu.Leo Franco güzel bir kurtarış yaptı.Akabinde kullanılan kornerde Lugano'nun vuruşu fantaziydi.Düz ve sert bir şekilde vursa da gol olurdu.Sektirme isteği fantazi.

İkinci yarı Galatasaray'ı biraz daha rahat,stresi üzerinden atmış bekliyordum.Aslında öyle de sayılırdı.Fakat biz yine erken gol bularak Galatasaray'ın isteğini bir nebze kırmış olduk.Sanki Mondragon gibi,De Sanctis gibi ve tabi ki Hayrettin gibi 4+ gol yemeyi kafasına takmışçasına hatalar yapan Leo Franco yine kısa bir top attı.Koşmayan Alex,klasına yakışır çalımla önce savunmayı,sonrayı kaleciyi geçti ki yerde kaldı.Dünyanın her yerinde penaltı olan bir pozisyon.Alex'in kendini yere atma şekli biraz abartı görülebilir,ona birşey diyemem.Alex yine her zamanki köşesine vurarak Leo Franco'nun Alex'in penaltılarına özel olarak çalışmadığını gösterdi.Kaleci olsam,Alex penaltı vuracak olsa,diğer köşeyi hissetsem bile oraya atlarım.PSV maçında Gomes atlamıştı gerçi,Alex yine affetmemişti eski takım arkadaşını.Neyse buradan atıp tutmak kolay tabi.2-0'dan sonra fark beklemeye başlamıştık ki, kafasına atılan sular ile birlikte aşırı motive olan Arda'nın kullandığı kornerde çok gereksiz bir gol yedik.Neden gereksiz ? Çünkü çok da zor olmayan bir toptu.İşte oyunun seyri bu dakikadan sonra değişti.Anlamsızca oynamaya başladık.Plansız oynadık belli bir süre.Biraz stres yapmadım değil...Yine de Galatasaray istekli gözükse de pozisyon üretmekte zorluk çekti.Üstüne bir de Keita'nın kırmızı kartı gelince kontrol tekrar bize geçti.Özellikle Keita ve Arda'nın dün akşam doğru düzgün çalım bile yapamamaları dikkat çekiciydi.Arda'nın iyi oynadığı bir Fenerbahçe maçını zaten hatırlamıyorum.Carlos ve Vederson ise Keita'ya geçiş izni vermedi.Biraz da sinirlenen agresifoğlan Keita'nın sonunun kırmızı kartla olması kaçınılmazdı.Attığı yumruğun cezası en az 3 maç olmalı.Galatasaray'ın Aydın'la bulup Sabrivâri vurduğu bir pozisyon var.Maç boyunca kaleye en yaklaştığı pozisyon belki de...Kazım-Güiza değişikliği bence yanlış seçimdi.Semih'in oyuna girmesiyle topu ilerde tutabilirdik.Pek gol atmaya niyetimiz yok gibiydi.Güiza boş kaleye atamadığı topla yine şaşırtmadı bizlere.Ulan delirmemek elde değil ya...Ama sonrasında attığı o gol rakibi rencide edercesine bir goldü.Böylece Güiza'yı da Gerçek Fenerbahçeli sıfatıyla görmüş olduk.

Hakem kötüydü.Maça hakim olmayı beceremedi.Hatalı düdükleri ve çalamadıkları epey fazla.
Maç sonrası coşku görülmeye değerdi.Futbolcularla kenetlendik yine...Alex'in hanımının da bizden biri olarak davranması,rakip taraftara 3-1 hareketi çekmesi güzel enstantaneydi :) Telekom tribünün evrim kareografisi müthişti.Emeği geçenlerin ellerine sağlık...Futbolcularımız üzerlerine düşen görevi en iyi şekilde yaptı.Şu da gerçek ki; ligin açık ara kondisyonu en iyi takımıyız.Her takımla dişe diş,90 dakika mücadele edecek güce sahibiz.Galatasaray'da ise Elano henüz Lincoln kadar faydalı olamadı.O en azından geldiğinde gol falan atıyordu.Bu Elano nasıl milli takıma alınıyor,hayret vallahi!

Maçtan önce Lefter Dedenin ellerinden öpmek de benim için gurur vericiydi.Son günlerde bloguma blogger üyeliği olmayan,sadece ismiyle yazan bir okur var.İlle de Galatasaray yorumu yap,yorumlarımı onayla,onaylamazsan görüşürüz gibi yorumlar yapan bir okur arkadaş var.Bu Galatasaray maçı yorumu da ona gitsin :)

2 Responses so far.

  1. Unknown says:

    sana çok sinir oldum bu blogu yakında patlatıcam sırf o yorumu yazdın diye

  2. @ttention says:

    Her yeni Galatasaray hocasının ve her yeni Galatasaray kalecisinin Fenerbahçe stadında yenilip, ezilip bu atmosferi ve bu acıyı tatma hakkı vardır. Bu hak onlara futbolun anayasası tarafından verilmiştir. Haklarına saygılıyız. Ayrımsız yeniyoruz, eziyoruz. Teşekkürler Fenerbahçe. Çok sağol Galatasaray.

Tozlu Sayfalar

Öne Çıkan Yayın

Verona ile Kasıp Kavurduk - FM 2017

Çoluk çocuk sahibi olacak yaşa geldim ama hala Football Manager geleneğini sürdürmekten büyük keyif alıyorum. Benim için bu geleneklerden...

Takip Ettiklerim

Kategoriler

Yazar Kafe

Translator

- Copyright © Serkan Özerik -