Fenerbahçe'ye verilen 2 maç seyircisiz oynama cezası (bazı kaynaklarda Ankaraspor da dahil edilip 3 maç olarak yazılmış) tahkim tarafından onanacaktır.Ben Tahkim Kurulunun fasülyeden bir kuruluş olduğunu düşünüyorum.Önüne gelen dosyanın altına okumadan mühürü basan okul müdürleri gibi görüyorum.

Fenerbahçe'nin ceza alması kaçınılmazdı,bu doğru.Fakat Fenerbahçe'nin ceza alması için yapılanlardı asıl mesele.Arda ile Baroni kavga etmiş,Bilica dahil olmuş,Keita yumruk atmış.Bunlar bireysel cezalar gerektiren hareketler.İsmi geçen 4 isimden 2si ceza aldı.Komik olan, maç içinde rakibini yumruklayan Keita ile maç öncesi tartışmalarda,itiş kakışta yer alan Bilica'nın aynı cezayı alması.Bilica ceza almamalı demiyorum.Bilica 3 alıyorsa,Keita 5 almalı.Bizim asıl derdimiz bu.Ayrıca Arda'nın,hatta Arda'ya ceza verme cesaretini gösterebilmeleri için gerekirse Cristian'ın da 1er maç ceza alması gerekiyordu.

Gelelim saha kapama cezasına.Meşhur sulu derbide Galatasaray'a 6 maç ceza verilmişti.O gün yapılanlarla bugün yapılanların bir olmadığını hepimiz biliyoruz.O günkü Fenerbahçe futbolcularının tavırları ile bugünkü Galatasaraylı futbolcuların tavırlarının bir olmadığını da...O gün en 'artist' futbolcularımız Tümer ve Lugano hakeme yada seyirciye herhangi bir tepki göstermediler.En azından Keita'nın gösterdiği kadar,Hakan Balta'nın tribüne dönüp kol işareti yapması kadar,Arda'nın tribüne dönüp "ne var laa ne var" demesi kadar tepkileri yoktu.Bu cezanın asıl sebebi, hakemin başına isabet eden yabancı madde ise eğer; Antalyaspor'la oynadığımız maçta attığımız 2.golden sonra malzemecimiz Cemil'in başına gelen yabancı maddeden dolayı niçin Antalyaspor'a ceza verilmedi ? Niye bu gündeme gelmedi ? Bugün Fenerbahçe "çok" maç ceza alsın diye yırtınan basın o gün neredeydi ? Hakemin canı can da,Malzemeci Cemil'inki patlıcan mı ?

Sular altında derbi oynanır,6 maç ceza gelir.Taraftar döküntü stadın tentelerine çıkıp,insanlık dışı görüntüler sergiler.Tercüman Samet'e tribünden şişe atılır,kafası yarılır.Saha 1 maç kapanır.Malzemeci Cemil'e yabancı madde gelir,ceza gündemde bile olmaz.Hakeme yabancı madde geldi diye,sırf isim Fenerbahçe diye 2 maç ceza gelir.Türk Futbolu böyle yönetiliyor ne yazık ki.

Voleybol Bayanlarda ilk süper kupa heyecanı yaşandı bu akşam.Lige fırtına gibi giren,ilk 2 maç 2 kaliteli rakibe set dahi vermeyen Fenerbahçe Acıbadem,bu akşam Eczacıbaşı Zentiva takımını yine mağlup etmeyi başardı.3-1 biten maç sonucunda kupa Sarı Meleklerimizin oldu.

İlk setin sonunda yetiştim eve.İlk seti 25-19 aldık.Bu tip güçlü rakiplerle oynarken ilk setin çok önemli olduğunu düşünüyorum.İlk set bir takımı sadece skor olarak değil moral olarak da öne geçiren settir.İkinci sette bu moralle,üstün oyunla adeta ezdik! Gamova,Osmokrovic ve Çiğdem'in etkili oyunuyla farkı epey açtık.Alice Blom'un etkili servisleri bugün de dikkatimi çekti.İyi manşet almasının yanı sıra servisleri de çok iyi Hollandalı'nın.Cuma günü Eczacı karşısında 2.seti 25-11 almıştık,bugün 25-12 aldık.Üçüncü sette Eczacıbaşı maça ortak oldu.Bilmiyorum rehavet de olabilir bizim takımımızda biraz.Hakemin kritik hataları da oldu,bu da takımı ister istemez etkiledi.Sonuna kadar başa baş giden seti Eczacıbaşı 25-22 kazanarak moral olarak bir nebze kendine geldi,hırslandı.Son set yine çekişmeli bir setti.Eczacı'da Gülden'in sakatlanmasıyla oyuna Sevinç'in girmesi takım savunmasını etkiledi kesinlikle.Sevinç çok acemice hatalar yaptı.Gamova,Eda,Osmokrovic takımın skor yükünü taşırken,Naz yine arkadaşlarına çok iyi toplar kaldırdı.11-9 geriden 15-11 öne geçtiğimiz bir setti.Biz iyi oynadıkça Mirka Francia'nın isteği kırılıyor.2 maçtır bunu farkettim.Çünkü Eczacı'nın diğer oyuncuları Mirka'ya uyum sağlayamıyor genellikle.Özellikle Maria bir var bir yok.Son sette 25-19 üstünlük sağlayarak maçı 3-1 kazandık ve ilk Süper kupanın sahibi olduk.

Eda Erdem, Maçın En Değerli oyuncusu seçildi.Sonuna kadar haketti.Hırsına ve yeteneğine hasta olduğum bir oyuncumuz.Bu sene namağlup şampiyonluk istiyorum.Abartın kızlar! Şampiyonlar ligi olmalı asıl hedef...

Tottenham haftasonu beklenmedik bir mağlubiyet almıştı Stoke karşısında.Saha ve seyirci avantajını kullanamadı.İngiltere'de her takım birbirini yenebilecek düzeyde ama ilk dördü hedefleyen bir takımın bu tip maçları kazanması çok daha önemli.Tottenham Stoke kalecisini geçemeyerek,son dakikalarda yediği gole de engel olamayarak mühim bir 3 puanı bıraktı.

Dün Lig Kupası maçları oynandı İngiltere'de.Tottenham şu sıralar kötü gidişat gösteren Everton'ı ağırladı.Redknapp Bale gibi bir futbolcusu olduğunu hatırladı.Zaten ancak kupa maçlarında hatırlıyor.Bana göre oynasa Ekotto'dan daha az katkısı olmaz takıma.Üstelik kumaş kalitesi ve potansiyeli de mevcut.Everton'ın kadrosu ise bu sene yetersiz gibi geliyor bana.Ligi ortalarda tamamlarlar yine de,daha kötü takımlar var bu yıl.Tottenham'da Huddlestone'un golü çok şık.Robbie Keane'nin golü ise çok ilginç.Penaltıyı kaçırıyor,vuruyorlar Howard geçit vermiyor.Howard inanılmaz bir şekilde mücadele veriyor,top ise girmemek için inatlaşıyor.Bitirişi yine penaltıyı kaçıran Keano yapıyor.Bulun,izleyin.İlginç bir gol olduğunu göreceksiniz.

Haftasonu rakip Arsenal...İddaa tabiriyle üst olacak bir maç bizi bekliyor.

Galatasaray'ın çok iyi hücum yaptığı bir gerçek.Fenerbahçe'nin ise dengeyi çok iyi sağladığı.Bu tip iki takımın mücadelesinde genelde dengeyi sağlayan takım kazanır.Şuursuzca hücum yaparak maç kazanmak için rakip takım oyuncularının düşük seviyede,kapasitesi belli oyuncular olması gerekir.Fenerbahçe ve Galatasaray arasında böyle bir fark yok.

Henüz maç başlamadan çıkan olaylarda yine Arda isminin olması nedense beni şaşırtmadı.Sağda solda yazanlara göre Baroni suçluymuş.Baroni ayıp etmiş.Adam değilmiş Baroni.Nedense bu tip olaylarda hep Arda,Ayhan,Sabri gibi isimler ön planda oluyor.Ama suçlu olanlar hep çubukluyu giyenler oluyor.Geldiği günden beri efendiliğinden ödün vermeyen Cristian Baroni; niye Aydın'la,Servet'le değil de Arda'yla münakaşa yaşıyor acaba ? Uzun lafın kısası ; Arda çirkef topçudur.Yetenekleri asla Türkiye'nin en iyisi olacak düzeyde değildir.Medyaca şişirilen bir balondur.

Galatasaray'lı oyuncular sahaya çıktığında yine psikolojik olarak baskıyı uyguladı taraftar.50 bin nefret dolu bakışı seviyorum derbilerde.Bir 10 dakika özellikle taraftarı izliyorum.Herkesin suratında bir nefret hakim.Bizim derbiyi bu kadar markalaştıran da iki takımın taraftarının birbirine duyduğu nefret zaten.Gs tribününde yer alan 2500 taraftarı ise artık birer mazoşist olarak görüyorum.10 senedir gelenler var mıdır acep ? Şaka-takılma bir yana, gerçekten çok ağır bir psikolojik baskı uyguluyoruz.Leo Franco'nun dün tribünlere bir bakışını yakaladım,içim cız etti.Adam çok acıklı bir "nereye geldim böyle ?" bakışı attı.Sami Yen'de de baskı uygulamaya çalışılıyor fakat bizim futbolcumuz üzerinde çok etkili olduğunu düşünmüyorum.Daum Kazım'ı forvette oynatarak beni çok şaşırttı.Daum'un Kazım'dan vazgeçmeyeceğini,fakat sağ kanatta oynatacağını düşünüyordum.Genelde tek maçlık performansa göre adam değerlendiren bir hoca değil sonuçta.Kazım'ın forvet özelliklerini de Bükreş maçında keşfetmiş olamaz.Muhakkak ki biliyordu forvet oynayınca nasıl oynayabileceğini.Geç yapılan,üzerinde durulmasını istediğimiz bir keşif oldu bu.Milli takımda bile forvet değerlendirilebilir.

İki takımın da eksiksiz çıkması dişe diş bir mücadele olacağının habercisi olsa da,Baros'un erken sakatlığı Rijkaard'ın planlarını ister istemez bozdu.Gerçi bu tip atmosferlerde planlar da bir yere kadar.Galatasaray maça o kadar kötü başladı ki,resmen ayakları birbirine dolaşıyordu oyuncuların.Bizim isteğimiz de Galatasaray'ın paniklemesinde rol oynadı.Maçın henüz başında Lugano'nun attığı golle sevindik,fakat gol geçerlilik kazanmadı.Telekom tribününden gördüğüm kadarıyla top çizgiyi geçmemişti.Eve gelip özetlerden izledim,farklı açılardan baktıkça farklı görüşler ortaya çıkıyor aslında.Kimi fotoğraflarda top çizgide gibi,kimisinde sahayı terketmiş gibi...Karar vermek güç.Daum ligin uzmanlarından olduğunu geldiği ilk günden beri belli ediyor.Dün de iki milli takım stoperini en iyi şekilde analiz edip çözdüğünü belli etti.Bilica gibi iyi oyun kuran bir stoperimiz de olunca,savunmanın arkasında epey top atma girişiminde bulunduk.Her attığımız topta Servet ve Zan biraz daha panik yaptı.Kazım için bulunmaz hint kumaşıydı ikisi de.Lakin belli bir zamandan sonra Bünyamin Gezer ipin ucunu kaçırdı.Kazım'ın stoperlerle her mücadelesinde Galatasaray lehine fauller çaldı.

Alex'in ilk golü tıpkı 100.yılda attığı gol.O zaman Uğur Boral getirmişti soldan,Kezman vuramamıştı yanlış hatırlamıyorsam.Alex boş kaleye dokunmuştu.Hemen hemen aynısı.1-0'dan sonra da gol girişimlerimiz oldu.Fakat 30-40 dakikalar arasında biraz daha durulduk ve kontrollü oynadık.Gs'nin Nonda'nın kafa vuruşu dışında pozisyonu yok.43. dakikada peşpeşe pozisyonlar bulduk.Leo Franco'nun ikramında kaptan ölçtü,biçti vurdu.Leo Franco güzel bir kurtarış yaptı.Akabinde kullanılan kornerde Lugano'nun vuruşu fantaziydi.Düz ve sert bir şekilde vursa da gol olurdu.Sektirme isteği fantazi.

İkinci yarı Galatasaray'ı biraz daha rahat,stresi üzerinden atmış bekliyordum.Aslında öyle de sayılırdı.Fakat biz yine erken gol bularak Galatasaray'ın isteğini bir nebze kırmış olduk.Sanki Mondragon gibi,De Sanctis gibi ve tabi ki Hayrettin gibi 4+ gol yemeyi kafasına takmışçasına hatalar yapan Leo Franco yine kısa bir top attı.Koşmayan Alex,klasına yakışır çalımla önce savunmayı,sonrayı kaleciyi geçti ki yerde kaldı.Dünyanın her yerinde penaltı olan bir pozisyon.Alex'in kendini yere atma şekli biraz abartı görülebilir,ona birşey diyemem.Alex yine her zamanki köşesine vurarak Leo Franco'nun Alex'in penaltılarına özel olarak çalışmadığını gösterdi.Kaleci olsam,Alex penaltı vuracak olsa,diğer köşeyi hissetsem bile oraya atlarım.PSV maçında Gomes atlamıştı gerçi,Alex yine affetmemişti eski takım arkadaşını.Neyse buradan atıp tutmak kolay tabi.2-0'dan sonra fark beklemeye başlamıştık ki, kafasına atılan sular ile birlikte aşırı motive olan Arda'nın kullandığı kornerde çok gereksiz bir gol yedik.Neden gereksiz ? Çünkü çok da zor olmayan bir toptu.İşte oyunun seyri bu dakikadan sonra değişti.Anlamsızca oynamaya başladık.Plansız oynadık belli bir süre.Biraz stres yapmadım değil...Yine de Galatasaray istekli gözükse de pozisyon üretmekte zorluk çekti.Üstüne bir de Keita'nın kırmızı kartı gelince kontrol tekrar bize geçti.Özellikle Keita ve Arda'nın dün akşam doğru düzgün çalım bile yapamamaları dikkat çekiciydi.Arda'nın iyi oynadığı bir Fenerbahçe maçını zaten hatırlamıyorum.Carlos ve Vederson ise Keita'ya geçiş izni vermedi.Biraz da sinirlenen agresifoğlan Keita'nın sonunun kırmızı kartla olması kaçınılmazdı.Attığı yumruğun cezası en az 3 maç olmalı.Galatasaray'ın Aydın'la bulup Sabrivâri vurduğu bir pozisyon var.Maç boyunca kaleye en yaklaştığı pozisyon belki de...Kazım-Güiza değişikliği bence yanlış seçimdi.Semih'in oyuna girmesiyle topu ilerde tutabilirdik.Pek gol atmaya niyetimiz yok gibiydi.Güiza boş kaleye atamadığı topla yine şaşırtmadı bizlere.Ulan delirmemek elde değil ya...Ama sonrasında attığı o gol rakibi rencide edercesine bir goldü.Böylece Güiza'yı da Gerçek Fenerbahçeli sıfatıyla görmüş olduk.

Hakem kötüydü.Maça hakim olmayı beceremedi.Hatalı düdükleri ve çalamadıkları epey fazla.
Maç sonrası coşku görülmeye değerdi.Futbolcularla kenetlendik yine...Alex'in hanımının da bizden biri olarak davranması,rakip taraftara 3-1 hareketi çekmesi güzel enstantaneydi :) Telekom tribünün evrim kareografisi müthişti.Emeği geçenlerin ellerine sağlık...Futbolcularımız üzerlerine düşen görevi en iyi şekilde yaptı.Şu da gerçek ki; ligin açık ara kondisyonu en iyi takımıyız.Her takımla dişe diş,90 dakika mücadele edecek güce sahibiz.Galatasaray'da ise Elano henüz Lincoln kadar faydalı olamadı.O en azından geldiğinde gol falan atıyordu.Bu Elano nasıl milli takıma alınıyor,hayret vallahi!

Maçtan önce Lefter Dedenin ellerinden öpmek de benim için gurur vericiydi.Son günlerde bloguma blogger üyeliği olmayan,sadece ismiyle yazan bir okur var.İlle de Galatasaray yorumu yap,yorumlarımı onayla,onaylamazsan görüşürüz gibi yorumlar yapan bir okur arkadaş var.Bu Galatasaray maçı yorumu da ona gitsin :)

Biliyorsunuz kuponlarımı kimse oynasın diye yazmıyorum.Sadece tutturursam,tutturdum diye hava atmak amacım.

2 gün,3 kupona 5er maç sığdırdım.Son günlerde tekten yatma problemim had safhada.Bu da beni iyice hırslandırıp,kumarbaz olma yolunda ilerletiyor gibi.Burnley iç saha performansını göster de yarın maça ekstra bütçe sağlayalım.
Ajax'ın oranı kaçırmayın derim.Alkmaar'ı beğenmiyorum bu yıl.Luis Suarez atar,Ajax alır.Gençlerbirliği de Diyarbakır'da kazanmaya yakın.Lazio güldür yüzümü artık.

Pazar akşam kuponu.Derbiye oynamaya elim varmıyor pek.Olası bir mağlubiyette kendimi uğursuz hissederim.Bu acıyı kaldıramam.River-Boca 2-3 gol banko olur.11,70 oran da fena değil.

Düzenleme : Son 2 kuponun son maç oranları toplam orana yansımamış.Bayide farkettim bunu ve resimleri değiştirdim.

İkinci setin sonlarına yetişebildim.Tvyi açtığım 22-9du skor yanlış hatırlamıyorsam.Eczacı karşısında geçen sene olduğu kadar zorlanmayacağımızı,kazanacağımızı biliyordum.Ama bu kadar ezici oyun ummuyordum.2.sette ezmişiz resmen...

İddaa sabah Fenerbahçe'ye 1,45 verirken, öğleden sonra 1.15 e düşürdü oranı.Herhalde Eczacı maçları dışında 1,02 oran verirler artık.

Osmokrovic ve Gamova ligin tozunu attıracak bu yıl,o kesin.Seda'nın da form tutmasıyla birlikte maçları 1 saatte bitiren, 3-0lık serilere bağlayan bir takım bekliyorum.O derece şımartacak bayan takımımız bu sene taraftarı.

Natalia Hanikoğlu'nun Eczacı'da oynayacak seviyede olduğunu düşünmüyordum.Ama bugün Mirka'yla birlikte takımının iyilerindendi.Hala formda,örnek bir profesyonel Natalia.Eczacıbaşı'nı bu sene yine sırtlarsa Mirka Francia sırtlar.

2 maçta 2 galibiyet,6-0lık set performansı.İlk seti alacak olan takımı merakla bekliyorum.Ayrıyetten Şampiyonlar Ligi'ni de merakla bekliyorum.Haftaiçi Eczacı'yla kupa maçımız var,unutulmasın...

Gerek Şampiyonlar Ligi olsun,gerek Avrupa Ligi olsun bol sürprizli maçlara sahne oldu bu haftaiçi.İlginç bir detay var özellikle dikkatinizi çekmek istediğim.Türkler olarak bu haftayı yenilgisiz kapattık.2 galibiyet,1 beraberlik aldık.İskoç devleri kendi evinde mağlup oldular.İspanyol devleri Barça ve Real de kendi evinde mağlup olurken,Valencia zayıf rakibini deviremedi.

Bir nevi rakip taraftarlara sataşacak bir malzeme çıkmadı bu hafta.Biz mutluyuz,Galatasaraylılar mutlu.Celtic ve Rangers'lılar üzgün.Barça ve Real'liler de öyle...Romenler devleri Steuau ve Dinamo'yu da bu kategoriye alabiliriz.Romenleri sevindiren,sürpriz bir sonuç alan Urziceni oldu.

Şampiyonlar Ligi'ne haftaya damgasını vuranlar şüphesiz Rubin ve Urziceni oldular.A Grubu maçında Bordeaux'lu Ciani hem kendi kalesine,hemde rakip kaleye gol atarak kendi adına unutulmaz bir gece yaşamış oldu.Takımının galip gelmesi Ciani'yi kabustan kurtardı diyebiliriz.Bayern dengesiz gidişini sürdürürken,Juventus'un rahat çıkmasını beklediğim maçta 1-0 zoraki galibiyeti günü kurtarmaya yetti.B Grubunda 2 maçta atılan tek gol Luis Valencia'ya ait.Beşiktaş ise ilk puanını aldı.Bahsi geçen prim olayı falan varsa gerçekten,1 puanın çok abartıldığını söyleyeyim.

Real Madrid ve Milan'ın birbirleriyle oynayacağı 2 haftaya 6 puan sığdırabilirse; Marsilya grupta çok büyük avantaj sağlar diye düşünüyordum.İlk 3 puanı deplasmanda aldı.Milan'ın galibiyeti ise gecenin sürprizlerinden olarak gösteriliyor.Koskoca Milan,Real Madrid'i yendiğinde sürpriz sayılıyorsa Vah Milan'ın haline...Bu galibiyet Milan'ı kendine getirecek mi izleyip göreceğiz.Adamsın Pato!Porto sahasında Apoel'i 2-1 ile geçerken,düşene bir tekme de Chelsea vurdu ve Atletico'ya acımadı.

Debreceni-Fiorentina arasındaki gol düellosu da görülmeye değerdi.Lyon'un Liverpool'ı yenmesiyle 3te 3 yapması grubu iyice kızıştırır.Liverpool ve Fiorentina'nın vereceği ikincilik mücadelesi bizlere zevk verecektir.

Gökdeniz'in attığı golün Tayyip Erdoğan ile Putin'in muhabbetine konu olmasından dolayı da Gökdeniz'e bir "Helal lan Gökdeniz!" çekelim.Barça'nın kaybettiği hafta Dinamo Kiev'le sahasında 2-2 berabere kalan Inter'in kaybettiği 2 puanın değeri ileriki haftalarda görülecek.Rangers evinde aldığı farklı galibiyetle nasıl bir balon takım olduğunu gösterdi.Gerçekten iyi takım değil Rangers.Sevilla ise Stuttgart'ı geçerek iyi gidişatına devam etti.Stuttgart ise evinde Schalke'den sonra Sevilla'ya da mağlup olarak 1 hafta içerisinde 2.kez taraftarını üzdü.

Arsenal'in grupta namağlubiyetini sürdürdüğünü,Olympiakos'un ise son dakika galibiyetiyle AZ ile arasındaki puan farkını 4e çıkararak büyük avantaj sağlamasını da not edelim.
UEFA'da Sheriff'in Twente'yi yenmesine Fenerbahçeliler olarak bir yandan sevinirken,diğer yandan "Twente'yi nasıl yenemedik?" diye kendimizi sorguluyoruz.Inter'e 5-0 mağlup olduktan sonra Lille'e de 3-0 kaybeden Genoa'nın haftasonundaki performansını da dikkatle takip edeceğim.Ligde kötü gidişata abone olan Hertha Berlin,Avrupa'da da sahasında Heerenveen'e 1-0 mağlup olarak seriyi sürdürdü.

İstikrarsız performans gösteren Lazio,şamaroğlanına dönen Villarreal'i 2-1 mağlup etti.Zarate'yle öne geçen Lazio'ya yanıt Eguren'den geldi.İkinci yarı Lazio'da Matuzalem kırmızı kartla oyundan atıldı.10 kişi kalan Lazio,eksiğine rağmen hücum ağırlıklı oynamaya devam ederek bir çok pozisyon buldu.Cruz'un kaçırdığı bir boş kale var.Kaptan Rocchi'nin son dakika golü ise Olimpico'yu sevince boğdu.Rocchi'yi de havalara uçurdu.Yakışır Rocchi'me...Kalede Salzburg mağlubiyetinin baş mimarı Bizarri oynamış yine.Salzburg yine kazandı ve 9 puana yükseldi.Villarreal toparlanamasın bari de Lazio güle oynaya Salzburg ile çıksın gruptan.
Galatasaray'ın grubunda sürpriz yok.Galatasaray ve Pana bu gruptan güle oynaya çıkacaklar gibi gözüküyor.Galatasaray akşam 60 dakikada bitirmiş Dinamo'nun işini.A grubu epey karışık gözüküyor.Ajax ve Anderlecht 5,Zagrep 3,Timisoara 2 puanda.Timisoara'nın Anderlecht'i yenmesini bekliyordum akşam...Atletic Bilbao geriye düştüğü maçta tecrübeli oyuncusu Exteberria ve yıldızı Llorente'nin golleriyle hayat buldu.Llorente o takıma fazla bir oyuncu...

Valencia sahasında Slavia Prag'ı deviremezken,David Villa'nın da kırmızı kart gördüğünü not düşelim.Celtic ise Hamburg'a mağlup olarak grubun dibinde yer aldı bu hafta da.H.Tel Aviv favoriydi ama Rapid Wien'i 5-1 yenmesini beklemiyordum hiç.5 yiyen bir başka takım ise Everton.Benfica'dan 5 gol yemeleri şok edici bir skor oldu.İngilizlerin hezimetlerine pek alışık değiliz.Saviola da 2 gol atmış maçta.Son şampiyon Shakthar ise sahasında Toulouse'u 4-0 gibi net bir skorla devirerek 3'te 3 yaptı.

Daum'un nasıl bir garip adam olduğunu hala çözebilmiş değilim.Sanırım bu saatten sonra da çözemem.En azından mecbur kaldığında doğru hamleleri yapmasını seviyorum hocamızın.Fenerbahçe kariyeri boyunca zaman zaman saçma hamleler yapmış,saçma sapan mevki değişikliklerinde bulunmuştur.Fakat Fenerbahçe'ye her zaman için oturttuğu bir futbol karakteri vardır.Bu futbol karakteri Fenerbahçe'yi ayakta tutan etkendir.

Bugün Semih,Güiza ve Alex'in yokluğunda Daum hücum anlamında değişiklik yapmak zorunda kaldı.Taraftarın,yazarların,bir çok görüşün dile getirdiği sağa Mehmet Topuz,11'e Özer takviyesini gerçekleştirdi.Kazım'ın geldiği günden beri forvet oyuncusu olduğunu iddia eden bir kesim de var.Ben tam olarak santrfor tipli düşünmesem de forvet oyuncusu olduğuna katılıyorum.Fakat günümüz futbolunda çok yaygın kullanılan,FM tabiriyle AMR-AML oyuncuları var.Her takımın kanat oyuncuları AMR ve AML özellikli nitekim.Bu oyuncular hücum yönü güçlü olan,içe kat edebilen,defansif yönü de bir o kadar zayıf oyunculardır.Bir Robben'in defansif yanı olduğunu iddia edemezsiniz.Maxi Rodriguez aynı şekilde...Malouda öyle,Modric öyle,Lennon öyle,Hleb öyle...Artık bir çok takımın kanatlarda bu tip adamlar kullandığını görüyoruz günümüz futbolunda.Daum Anelka'yı bu şekilde kullandığı için çok eleştirilmişti.Bugün bakıyoruz Guardiola Henry'yi sol açık yaptı.Vucinic Roma'nın sol kanadında oynadı.Bu futbol tarzına uyum sağlayabilmemiz için Kazım'ın sağ kanatta değerlendirilmesini yanlış bulmuyorum.Ama son vuruşlarında geliştirdiği takdirde Kazım'ın,Güiza'dan daha etkisiz bir tek forvet olacağını düşünmüyorum.Bugün oynadığı futbolla da bunu gösterdi.Fizik var,top indiriyor,sürat var,çalım da yapıyor.Şut da vuruyor.Yalnız dağlara taşlara vurma potansiyeli çok büyük bir eksi.

Özer henüz 11'e girecek kıvamda olmasa da Anadolu takımlarına karşı her maç değerlendirilmesi gereken,pişmesi gereken bir oyuncu.Bugün ilk kez 11de oynamanın verdiği heyecan her halinden belliydi.Alex'in yokluğunda Antep'te 11de başlasa,ya da bir önceki maçlarda 5er dakika yerine 15-20şer dakika sahada kalsa; daha uyumlu ve etkili bir performans çizebilirdi bugün.Heyecanla yaptığı ufak hatalar dışında yine de iyiydi.Gol öncesi attığı ara pası bile günü kurtarmaya yeter...Tıpkı koşmayan Alex'in bir çok günü,maçı kurtarması gibi...

Mehmet Topuz'un sağda oynamasına da ayrı bir paragrafta değinelim.Sonuçta yazının başlığını kaplayan doğru hamle üçlemesinden birisi de bu hamle.Mehmet Topuz'u bugün hücumda çok etkili göremedik.Orta alanda top kayıpları yapması da cabası oldu...Fakat Bükreş'in en etkili adamının Nicolita olduğunu düşündüğümüzde,o kanattan herhangi bir tehlike yaşamamış olmamız bir artıdır.Gökhan ve Mehmet hem iyi kapattılar,hem de zaman zaman hücuma katkı sağladılar.Gökhan her zamanki gibi de,Mehmet'in biraz daha sıklaştırması gerekiyor hücuma desteğini.Bunu yaptığı takdirde sağ kanadımız daha kuvvetli olur.Tabi ben Daum'un mecbur kalmadıkça Mehmet'i orada oynatacağını düşünmüyorum yine,o ayrı.

Bükreş takımında bir numara yok.Buldukları pozisyonlarda kalite farkı apaçık ortaya çıktı.Adamların gol atacak oyuncuları yok.Belli bir hücum düşüncesi yok.Bam güm oynayıp gol pozisyona girerlerse giriyorlar.Organize atakları yok.Hepsi birbirinden beceriksizdi bugün.Kalecileri iyiydi.Özellikle Kazım'ın yerden seken şutunu falan çıkarması alkışı hak edecek cinstendi.

Akılların derbide olmasından ötürü,beraberlik ihtimali daha yüksekti gözümde.Kazandık,mutlu olduk.Bir de liderliği aldık ki,büyük avantaj sağladık.Zaten kalitemiz bu grupta lider olmamızı gerektiriyor.Tempoyu yüksek tuttuk ve en önemlisi bir önceki maçlardaki kadar yaslanmadık.Hepsini çok beğendim oyuncuların.Andre biraz şanssız günündeydi.Ali Bilgin'i de tekrar sahada,kendi mevkiinde görmek güzeldi kısa süre de olsa.Hiç bir oyuncuyu formaya küstürmemek lazım.Hepsini hazır tutmak lazım.Maçın sonlarında Spaletti'nin 4-6-0 taktiğine dönmemiz de entresandı.Tribündeki tanıdık yüzler görmek ise güzeldi.

Artık derbiyi daha bir heyecanla düşünebiliriz.Vakit Emre'nin gerçek Fenerbahçe'li olma vaktidir!

Lazio'yu canlı bir şekilde takip edemedim dün.Bu sabah özetlerden biraz izleme fırsatım oldu.Eski maçlara nazaran daha az pozisyonun olduğunu yazabilirim.Sampdoria'nın lige iyi başlamasıyla bir şampiyonluk fantezisi belirmişti.O hayal kendini yavaştan ilk 4e girme potasına bırakacaktır artık.Sampdoria'nın kadrosu kaliteli ama Inter'in olduğu bir ligde şampiyonluk şansı imkansız.Sampdoria'nın 2.sarıdan kırmızı kartı doğru.İlk sarıyı görmedim.Fakat Lazio'da Baronio'nun gördüğü ikinci sarı kart hatalı karar.Baronio topa müdahale ediyor,hakem oyundan atıyor.Günümüz futbolunda yapılan hakem hatalarından sadece birisi tabi...Fakat Baronio oynadığı mevkii açısından çok önemli bir futbolcu,Lazio haftaya Baronio'yu arayacaktır.

Milli maç aralarını sevemedim gitti.Takımların form durumuna olumsuz yansıdığını düşünüyorum.Tabi bazen sakat oyuncular için,kötü gidişatı olan bir takım için yada takımı yeni bir hocaya emanet edenler için olumlu bir süreç olabiliyor.Fenerbahçe'ye olumsuz yansıması ve her defasında olumsuz yansıyacağı kuşkusu benim içimde hep olacak.Milli maç arası da futbolun gerçeği,mutlaka oynanacak olan maçlar sonuçta.Sözümüz yok,sadece bir düşünce.

Daum'un kadrodaki rotasyon düşüncesi eleştirilecektir.Alex'in sakatlığının çok ciddi olduğunu zannetmiyorum.Güiza'nın oynamamasına kimse ses çıkarmaz.Lugano'nun yorgunluğu,Andre'nin yorgunluğu da çok normal.Bu isimlerin içinde en önemlileri Alex ve Lugano tabi ki.Takımın temel taşlarından ikisi.Lugano'suz savunmanın bugün adam markajı yapamamaları rakibe kritik pozisyonlar verdi nitekim.Gökhan ve Cristian'ın kart görmeleriydi benim asıl korkum.Ama Daum çok riski sevmediğinden rotasyon yaparken onları düşünmedi.

Sahaya sürülen kadro mantıklı,doğru seçilmiş bir kadroydu.Gaziantepspor sezon başından beri nasıl bir taktikle oynuyor bilmiyorum ama dizilimleri bizimkine yakın bir dizilimdi.Jorginho'nun ofansif yanını da kullanabilir,hücumda daha etkili olabilirlerdi.En azından ilk yarı bunu beklerdim.İlk yarı biz istediklerimizi yaparken,Gaziantep'in ne istediğini bile anlayamadım ben.Çok silik bir oyun sergilediler.Fenerbahçe ise yine kontrollü,sabırlı bir şekilde oynayarak pozisyon kovaladı.Çok da iyi pozisyonlarımız var.Semih,Mehmet Topuz epey etkili gözüktüler ilk yarıda.Ama Mehmet'in etkisi maç boyunca süremedi.Kazım yine ne idüğü belirsiz oyunuyla 90 dakika sahada kaldı.Önceki maçlarda top getiriyor diyorduk,bugün onu da yapamadı.Üstelik Gökhan korkak oynadı.Sarı kart görmekten çekindiği için hücuma çıkıp arkasında boşluk vermek istemedi.Semih'in golü tam bir golcü vuruşuydu.Mehmet Topuz'un kornerden gelen topu tamamlayamayışı ise tam bir beceriksizlik ürünü oluyor bu durumda.İlk yarıdaki futbol aslında bize 2-0'ı hatta 3-0'ı getirecek bir futboldu.Gaziantepspor'un bir iki pozisyonu da oldu ama üstünlük ve top tamamen bizdeydi.Vederson ortasıyla golü attırdı yine.Ben Vederson'un orta yapma girişimlerini çok beğeniyorum,maç yorumlarımı az çok okuyanlar bilir.10 ortadan 3ü iyi olsa da beğeniyorum.Bek dediğin orta yapacak.Üstelik Semih vuracağı zaman mutlaka gol gelir.

İkinci yarı isteksiz başladık.Ulan keşke şu golleri ilk yarıda değil de hep ikinci yarıda atsak.İlk yarıda atınca Daum anlamsız bir şekilde takımı geriye çekiyor.Önceki döneminde bu kadar 1-0cı değildi Daum.Geçen sene Aragones 1-0a yatınca beğenmiyorduk.Hangi takıma geldiğinin farkında değil diyorduk.Bu sene çok beğendiğimiz Herr Daum başladı 1-0a yatmaya.Tamam takım eksik,müthiş bir seri yakalamışsın,deplasmandasın falan.Fakat rakibinde iş yok.Tek yapabildikleri Julio Cesar Souza'ya şut attırmak.Golü bulmak için başka yöntemleri yok.İkinci yarıda Olcan'ın hırsı eklendi biraz ama sadece Olcan'la golü bulmaları da çok zor.Bari bir 60a kadar 2. golü arasaydık.Cristian'ın defansa çarpan şutu dışında pozisyon yok.Gaziantepspor baktı Fenerbahçe gelmiyor,biraz da Olcan'ın ateşlemesiyle iyiyden iyiye yüklenmeye başladı.Zaten kaybedecekleri birşey yok.O yüklenme er yada geç olacaktı.Daum da bunun farkında olmasına rağmen herhangi bir müdahalede bulunmadı.Kazım'ı çıkarıp Mehmet'i sağa alması,Özer'i Semih'in arkasında oynatması maç içinde yapılabilecek doğru hareketlerden biriydi.Mehmet'in defansa yardım ettiğini de hesaba katalım.Daum yine değişiklik için geç kaldı.Gökhan kart görmesin diye Bekir'i oyuna aldı.Bekir'i stopere,Önder'i sağa alsa yine mantıklı bir hamle olacaktı.Bekir'i sağ tarafa aldı.Lugano'nun yokluğunda Gaziantepli futbolcular yapılan her ortaya kafa vurdular.Ne Bilica,ne Önder engel olamadı buna.Sahanın en kısa oyuncularından Olcan bile bir iki kafa vuruşu yaptı ki,biri direkten döndü.Olcan kendini çok geliştiremeyen,yetenekleri sınırlı olan,fakat şu an Uğur Boral yerine yedek sol açığımız olsa daha faydalı olacak oyuncudur benim gözümde.

Klasik bir söylem olacak ama elbet yenilgiyi tadacaktık.Ben zamanlamanın yanlış olduğunu düşünüyorum sadece.Daum formsuzdu bugün,belki de tüm takımın aklı haftaya yapılacak Galatasaray maçındaydı.Ayrıca bizim futbolcularımızın bu tip namağlubiyet,rekor vs. baskıları kaldıramadığını düşünüyorum.Golü yedikten sonra şuursuz saldırmalarımız sonucu mağlubiyeti tatmış olduk.Beraberlik olsa namağlubiyetimiz devam ederdi en azından...Bugünkü maç sonucunda futbolcuları eleştirmek yerine Daum'u formsuz bulduğumu söylemekle yetineceğim.

Bir de; lütfen kimse Bekir'i asıp kesmesin.Lütfen!Takımda oynadığı 3 yada 4.maçı.Oynadığı mevki yanlış bir kere.Ayrıca stopere bir Türk oyuncu alınmalıydı.Ya Ediz olacaktı ya Bekir.Bekir'i bedelsiz alarak akıllı bir iş yaptık.Çok da alternatifi yoktu bence.Nice futbolcular böyle küçük hataları yüzünden harcandı gitti büyüklerde.Bırakın zaman zaman hata yaparak futbolunu olgunlaştırsın.Takım biraz bastırıp 2-0'ı yakalamış olsaydı,kimse Bekir'in hatasını konuşmayacaktı.Tek Bekir'e mâl etmeyelim bu mağlubiyeti.

Haftayı bekliyoruz artık sabırsızca...

FB Tv imkanları sunduğundan beri voleybol,bayan basketbol gibi dallarda Fenerbahçe'yi takip ederim.Geçen sene gerek zirveye oynayan takımdan,yapılan yatırımlardan dolayı,gerek de sezon sonu alınan şampiyonluktan dolayı büyük keyif aldım.Ama bugün maçta farkettim ki,bu sezon Bayan Voleybolunda çok daha keyif alacağız takımımızdan.Derbi adı altında oynandığı için ilgi tabi ki büyüktü.Zor girdik tribüne...İkidir voleybol maçlarına gideceğim günlerde gösteri,miting vs. oluyor.Trafik kapalıydı yine.

Tribünden maçı iyi takip edemedim,ne oldu ne bitti çok göremedim.Sadece dikkatimi çeken noktaları yazacağım.Gamova ve Osmokrovic müthiş oyuncular.Gamova'ya zaten Rus milli takımından hastaydım,bize gelmesine çok sevinmiştim.Bu sene bu ikiliyi durdurmak çok güç olacak rakipler için.Çiğdem çok formdaydı bugün.Alice Blom ve Frauke transferleri Gamova ve Osmokrovic'e göre biraz daha mütevazı kalmışlardı.Fakat bugün Alice Blom'u özellikle çok beğendim.Frauke de zamanla daha iyi olacaktır.Nasıl olsa Jan hocamızdan referansı var.Gamova'nın 2,02lik boyuna bir de sert smaçları eklenince işler rakip oyuncular için hiç de iyi olmuyor tabi ki.Ayrıca Osmokrovic de müthiş sayılar aldı bugün.Nihan'ın savunmadaki performansı bana güven verdi.İnşallah Korotenko'yu aratmaz.

Galatasaray yatırım yaptı,iyi isimler aldı falan ama bize rakip olamazlar.En azından bu sene.Resmen hazırlık maçı havasında geçti bizim için.Elif gibi,Özlem gibi,Deniz gibi tecrübeli oyuncuları olmasına rağmen hiç varlık gösteremeyip farklı yenilgiler aldılar setlerden.

Tribünde de ezici bir üstünlüğümüz vardı bugün.Rakip taraftarı rencide ettik resmen...

Naz'ı,Gamova'yı,Seda'yı,Nati'yi izlemek çok keyif verecek bu yıl çok.M.Ali Aydınlar'a ne kadar teşekkür etsek azdır.Cuma akşamı Eczacı'yı da yenersek uzun süreli bir seri tutturabiliriz.

Erkek Voleybol 1,A2 Ligi 2,Bayan Voleybol 3...

'Yürüüü be Cambiasso' diyesim geldi şu fotoğrafı görünce...Cambiasso bu akşam attığı golden sonra böyle sevinmiş.Tam bir mimik adamı Cambiasso.Mimikleri hep dikkatimi çekmiş olup Fenerbahçe-İnter maçında topu yerken girdiği şekil ile bu ilgim tavan yapmıştır.Gol atınca,ikili mücadeleye girince,hakeme itiraz edince ayrı bir seksi oluyorsun be Cambiasso! Bilmiyorum sadece benim mi dikkatimi çekiyor ama renkli bir insanmış gibi geliyor bana bu mimikleri sayesinde.Kahvede oturup çayı içilesi insan...Severiz Cambiasso'yu.

Inter'in puan kaybedeceği ihtimalinin çok yüksek olduğu düşünülürken Genoa'ya 5 gol atması da müthiş.Mourinho olduğu sürece o ligde kimse Inter'i tahttan indiremez.

Milli maç arasının formda olan Tottenham'ı etkileyeceğini düşünüyordum.Olumsuz bir yansıma olmamış,bugün yeterince iyi oynayarak galibiyeti aldılar.Ayrı bir parantez de milli maç arasının Modric'in iyileşmesine ve sahalara en azından 1 maç daha erken dönecek olmasına açalım.

Tottenham'ın talihsiz kaptanı King'in durumu belirsizdi yine maç öncesi.Adamın sürekli sakatlanması büyük talihsizlik.İngiltere ile Afrika'ya gidebilmesi gerek,sakatlık engeli çıkmamalı.Zaten Tottenham'ın halihazırda en iyi stoperi.Simge isimlerinden birisi olarak gösteriliyor King.Bu maça 11 başlaması belki riskliydi bilemiyorum ama attığı golle buna değdiğini kanıtladı.David James'in de Rüştü ile birlikte bırakması lazım.Öyle bir çıkış olmaz !

Defoe estetik adam,önünden süratle geçip gidebilecek olan topa uzayarak vurup golü attı.Bent de estetikti.Tottenham'da yapamadı.Şimdi fırtına gibi esiyor.Balonla gol atmışken onu da analım.Fantasy Premier Lig oyununda da en büyük puan kozum olmaya devam ededursun.Portsmouth'un OKI reklamına alışmışım.Yeni forma reklamı çok düz olmuş.Bu sene çok zorlanacak Pompey.Ben küme düşmeye aday olarak görüyorum zaten sezon başından beri.Harry Redknapp çok önemli isimdi Pompey için.Bugün de Pompey'e kendi sahasında 5.mağlubiyetini tattıran isim oldu.Dile kolay içeride 5 maçı birden kaybetmek.

Portsmouth'un golünü atan eski Tottenham'lı Boateng'in vuruşu hırs doluydu."Bu anam için!" dercesine iman gücüyle vurdu.Neyse ki baba,kardeş,eş,dost diye devam ettiremedi Kara Murat.Boateng potansiyelli elemandı ama Tottenham kadrosunda yer bulması zordu.Eski Portsmouth'lu Krancjar da Tottenham'a dinamizm kattı.Özellikle 2 maçtır fena oynamıyor.Yine de Modric'i bekliyoruz tabi ki...

Eve gelir gelmez ilk işim FM 2010 demosunu denemek oldu.Çok geniş kapsamlı olarak incelemedim ama dikkatimi çeken detayları yazayım dedim.Üstteki resim takım seçim ekranından.Yeni tema göze çarpan ilk detay.Ben çoğunluğun aksine temayı çok beğendim.Sade ve hoş bir tema.Üstten sekmelerle dizayn edilmiş.Artık her menünün altında sekmeler mevcut.Önceden sağ veya sol tarafta görmeye alıştığımız detayları artık üstte görüyoruz.Hoş olmuş fakat alışma sürecimiz olacak elbet.

Yukarıda taktik ekranını görüyorsunuz.Zaten internette taktik ekranının görüntüleri dolaşıyordu.Beklediğimiz ekran tam olarak buydu.Futbolcu simgelerinin yanındaki işaretlere de anlam yüklenmiş.Mavi ok defansif oyunu,yeşil ok ofansif oyunu,Refresh şeklindeki işaret ileri-geri gidip gelmeyi,gri düz kare normal oyun şeklini ifade ediyor.
Oyuncu Talimat ekranı da zenginleştirilmiş.Oyuncuya birçok bireysel komut verebiliyoruz.Bunun yanı sıra sağ altta oyuncunun profil özelliklerini de görebiliyoruz.
Kadro ekranı yukarıdaki gibi.Yine üstteki sekmelerle fikstür,taktik,antrenman vs. alanlara geçiş yapabiliyoruz.Takvimimiz statik olarak ekranın en üstünde.Artık takvim için ayrı bir yere tıklamak gerekmiyor.Devam butonunun yanındaki oklarla takvimi ileri geri yapıp,programımızı görebiliyoruz.
Oyunda hoşuma giden bir başka detaya geçeyim.Takımları tıkladığımızda birçok bilgiyi tek ekranda görebiliyoruz.Arjantin'in bilgilerini yukarıda görebilirsiniz.Menajerinden tut,kadrodaki isimlere,bir sonraki maçına,bilgilerine,sıralamasına ve en büyük kulüplerine kadar herşeyi görebiliyoruz.Güzel bir düşünce.
Kulüp takımlarında bu biraz daha farklı.Fikstür,bir sonraki maç,haberler,sıralama gibi detaylar mevcut bu ekranda.
Birkaç profil görüntüsü ekleyeyim dedim.Lugano'nun profili epey kaliteli.Mental özellikleri için birebir Lugano'yu yansıtıyor diyebiliriz.
Alex ilerleyen yaşına rağmen hala ligin en iyisi konumunda.(Oyunda bile evet.)
Ortega'yı bizim Ortega için aldım.35lik delikanlı modunda Ortega da.Profili oldukça güzel.
Nenad Milijas tesadüfen dikkatimi çekti.Profili gerçekten çok iyi.Oyunun gözde isimlerinden birisi olup,her kariyerde transferini görebiliriz.Bu ismi not almakta fayda var FMci dostlarım.
Oyuncu profilindeki kişisel bölümde favori takımları artık armalarıyla birlikte göreceğiz.Logo paketini çakınca çok daha hoş olacak tabi.Çok gerekli olmayan ama şık bir detay.
Messi'nin profili eklemeden olmaz tabi...
Son olarak Andre Santos'un profilini ekleyip şimdilik bitireyim.Andre Santos bu profille oyunda epey can yakar.

3D olarak oynayamıyorum.Maalesef kaldırmıyor bilgisayarım.Yenileyene kadar da 2D olarak oynayacağım.O yüzden 3D görüntüleri veremiyorum.Tribün görüntüleri merak ettiğim bir detay.Demoyu da Vanilla versiyon olarak indirdiğim için çok geniş kapsamlı bilgiler yok.Yine de insanı heveslendirecek ve sabırsızlandıracak kadar detay mevcut.

Ayın 16'sında beklediğimiz FM 2010'un demosu dün çıkmış.Yeni bir tema,yeni özellikler ve pek çok yenilik bizleri bekliyor.Oyuna kilitlenmek için sabırsızlanıyorum.Vantaggiato'nun bitiricilik 19dur inşallah yine.Her takıma gidiyor adam.Oyunun demosunun iki versiyonu var.Strawberry ve Vanilla.Strawberry biraz daha geniş kapsamlısı ve yaklaşık 1 GB boyutunda.Vanilla 274 MB,şimdilik onu indirip deneyeceğim.İnşallah bizim emektar külüstür fazla kasma yapmaz da yeni pc alana kadar idare edebilirim.

Demoyu bu linkten indirebiliyorsunuz...

Neden yapmasın ? Eli yüzü düzgün,parası da var.Yakışır! Danielle Lloyd ile birlikteymiş Tottenham'lı O'hara.Danielle Lloyd; model,manken,sunucu vs. ne idüğü belirsiz ünlülerden.En azından ben öyle biliyorum.

Bu gece 01.00'de Uruguay ve Arjantin kapışacak.Ölüm kalım mücadelesi tanımına bire bir uyan bir maç.İkisinden biri kupa dışında kalabilir.Ekvador'un alacağı sonuç da iki takımın kaderine etki edecek.Gönül ne şişin ne de kebabın yanmasını istiyor.İki takımı da finallerde görmek isterim.Uruguay da Forlan'ıyla,Lugano'suyla kupada olmayı hakediyor.Arjantin,Messi,Agüero ve diğerleri de...Benim gönlümden Uruguay geçiyor,Maradona'nın göbeğinin üstünde kayışını bir kere izlemek yeterli benim için.

Bir de sabah 7'de kalkacak olmak var tabi...

Tottenham'lı Laz Luka Modric ve tosun Wilson Palacios FourFourTwo'nun Top 100 listesinde yer almışlar.Listede Modric 61. , Palacios ise 93.sırada yer alıyor.Arshavin iyidir,süperdir lakin ilk 15'te olacak oyuncu mudur emin olamadım.Gourcuff'un da 37.sırada olması bana biraz abartı gibi geldi.Eski dost Anelka 42.sırada.Bir zamanların en iyisi Ronaldinho taaa 83e kadar gerilemiş.Genç Santon da listede kendine yer bulurken,zirvede tabi ki Messi yer alıyor.Listenin tamamı aşağıdaki gibi;

100. Ronaldo
99. Santon
98. (Javier) Zanetti
97. Gomez
96. Akinfeev
95. Giggs
94. Chygrynskiy
93. Palacios
92. Van Nistelrooy
91. Gonzalez
90. Eduardo
89. Misimovic
88. Cazorla
87. Navas
86. Raul
85. Van der Sar
84. Gallas
83. Ronaldinho
82. Del Piero
81. Chamakh
80. Mutu
79. Bosingwa
78. Gignac
77. Gilardino
76. Cech
75. Huntelaar
74. Dzeko
73. Pepe
72. Zhirkov
71. Clichy
70. Milito
69. Grafite
68. Tevez
67. Cassano
66. Srna
65. Van Persie
64. Motta
63. Fabiano
62. Melo
61. Modric
60. Chiellini
59. Lahm
58. Reina
57. Robinho
56. Tymoschuk
55. Cambiasso
54. Totti
53. Pirlo
52. Senna
51. Pique
50. Higuain
49. Ballack
48. Sneijder
47. Carvalho
46. Ramos
45. Silva
44. Berbatov
43. Kanoute
42. Anelka
41. Diarra
40. Robben
39. (Yaya) Toure
38. Adebayor
37. Gourcuff
36. Alonso
35. Buffon
34. Terry
33. Evra
32. Pato
31. Aguero
30. De Rossi
29. Benzema
28. Cole
27. Mascherano
26. Henry
25. Alves
24. Diego
23. Cesar
22. Vidic
21. Forlan
20. Fabregas
19. Ribery
18. Essien
17. Maicon
16. Casillas
15. Arshavin
14. Drogba
13. Ibrahimovic
12. Ferdinand
11. Lampard
10. Rooney
9. Eto'o
8. Kaka
7. Gerrard
6. Torres
5. Villa
3= Iniesta
3= Xavi
2. Ronaldo
1. Messi

İddaa'yı bu hafta sallamasyonla geçeceğim.Sanki içime sinen kuponlar tutuyor da...Bu hafta umutsuzum.Bir de bu ajitasyon yöntemini deneyeyim bakalım.

Absürt Kupon
226 Celta Vigo - Albacete 1 -1,80
235 Danimarka - İsveç 0 -2,90
236 Lichtestein - Azerbaycan 2 -2,00
247 Fransa - Faroe Adaları(3H) 2-3,20
Toplam Oran : 33,41

Görüntü Galatasaray'ın resmi internet sitesinden...Özlem Özçelik'in kariyerinde oynadığı takımları yazarlarken Fenerbahçe'yi yazmamışlar.Bu bir kompleks mi ? Kasıtlı yapılan birşey mi merak ettim.Orada yazmış olması yada olmaması önemli değil.Özlem Özçelik çok da umrumda değil.Orada yazmaması da Fenerbahçe'de kaptanlık yaptığını tabi ki değiştirmez.Aynı sitede Nilay Yiğit ve Esra Şencebe'nin kariyerinde Fenerbahçe ismi yazıyor nitekim.

Galatasaray'ın resmi internet sitesinde bu yapılan kasıtlı da olabilir,hata da olabilir.Fenerbahçe resmi internet sitesinde de çok basit hatalar oluyor.Kendi futbolcularımızın isimleri yanlış yazılıyor,mevkileri yanlış yazılıyor.Ali Bilgin'in mevkiisinde doğum tarihi yazıyor.Bunlar ilk bakışta dikkatimi çeken hatalar sadece.Çoğaltılabilir.Türkiye'nin büyük kulüplerinin internet sitelerine daha iyi firmalar el atmalı artık.Tasarımlar dandik,içerikler hatalı bilgi kaynıyor.Her sene aynı fotoğraflar kullanılıyor.Avrupa'nın önemli liglerinde her sene resmi internet sitesi için yapılan fotoğraf çekimleri yapılmalı en azından bizde de...Bu web sitesi işini gönüllü taraftarlar bile yapabilir,zor değil.

Yoğunluktan canım çok sıkıldı.Son günlerde çevremde gördüğüm ve kafama takılan şeylerle ilgili yazasım var.

• Derbi heyecanı şimdiden kendini göstermeye başlamış.Bugün bir adam diğerine "Bizim UEFA kupamız var" dedi.Diğer adamın cevabı ise ; "Biz sizi 6-0 yendik" oldu.Yeni geyikler üretmeliyiz bu konuda.Geçen seneki kavgalı maç unutuldu bile...Bir süre daha konuşulabilirdi aslında.
• Derbiye bilet bulamadım diye üzülürken,Biletix'in iptal muhabbetiyle tekrar umutlandık.Netten uzun uğraşlar sonucu biletimi aldım.Teslimatını almadan sevinmeyeceğim.Ama aldığım an yengeç dansı bile yapabilitem var.Bileti iptal olan renktaşlar affetsin.
• Askerlik işlerini nihayet hallettim.Askerlik beklemekmiş bunu öğrendim.2 yıl daha tecilliyim.Bu demek oluyor ki ; 2 yıl daha blog aktif olacak.2 yılda çalışıp güzel bir birikim yapabilir,10 civarı kız arkadaş edinebilir (gönül tek ister tabi),yüzlerce film izleyebilir,kel kalabilir ve tabi ki 2 yıl daha okuyabilirim.
• Geçtiğimiz Cumartesi halı sahalara geri dönüş yaptım.Ofansif ağırlıklı kaleci olarak oynadım.Sadece gol değil,bolca küfür de yedim.Biraz hamlaşmışım da...
• Gebze'de yine yol çalışması heyecanı var.Yine her yer toz içinde.Eski çarşı binbir absürtlükle dolu.Geleceğiniz varsa da gelmeyin.Neyse ki stadın oralar temiz,maç zevkimize mani yok şimdilik.
• Yine Gebze'den bir haberle devam edelim.Her yer Sait Usta çiğköftecisi ile doldu.Eskiden hiç yoktu.Fakat bu kadar Sait Usta da fazla! Şampiyon Kokoreç istiyoruz.Kırmızııııııı,Beyaaaaaz,Şampiyooooon Kokoreeeeç!
• Antu'da en ufak şeye 1 hafta no post verilmesine sinir oluyorum.Rahat rahat sallayabildiğimiz bir orası var,o zevkimizin de içine ediyorlar bazen.
• Bu sene CeBiT'e de gidemiyorum.(Sanki her sene gidiyormuşum gibi...)Fırsatı olan kaçırmasın.
• Lady Gaga gibi bir tarz ve tip fakirini nasıl bu kadar sevdim anlamıyorum.Dinlemediğim bir müzik tarzını bana sevdirdiği için belki de...Seviyorum seni Lady Gaga.
• Bilyoner'in iddaa bültenine yorum eklemesi olayı çok süper olmuş.Mert Aydın'ın büyük bir fanıyım bu konuda.İddaa yorumlarını almadan edemem.Dün 2 yorumuna,2 yorumumu ekledim bir kupon çıkardım.İsmet Badem'in son dakikada çomak sokmasıyla tekten yattım.Hırs yaptım,kumarbaz oluyorum galiba.Ahh İsmet abi beee...

Sevgilerle...

Milli takımımızın 5.olduğu Avrupa Bayanlar Voleybol Şampiyonası'nda İtalya ipi göğüsleyen takım oldu.Açıkçası beklediğim bir sonuçtu,fakat Flier aşkıyla Hollanda'nın kupayı almasını istiyordum.İtalyanlar yarı finalde Almanya'yı,Hollanda da yarı finalde Polonya'yı elemişti.Gündüz saatinde yayınlanan hiç bir maçı izleyemedim.Akşam saatindeki maçları izledim,Gençlerbirliği maçı dolayısıyla finalin sonuna yetiştim.İtalyanlar silmiş süpürmüş zaten.

Almanya çok disiplinli takımdı.Yine de gerek İtalya'ya,gerek Polonya'ya gücü yetmedi.Turnuvayı dördüncü olarak bitirdi.Weiss,Kozuch ve Brinker dikkat çeken oyuncularıydı.Brinker dünkü maçta oldukça kötü oynadı.Özellikle ikinci sette peşpeşe hata yapıp takımının direncini kırdığını düşünüyorum.Finalde İtalya,Hollanda'yı 3-0 ; 3.lük maçında Polonya da Almanya'yı 3-0 yendi.

İtalyanlarda Gioli,Almanlarda Kozuch,Hollanda'da Flier,Polonya'da ise Baranska dikkat çeken isimler oldu.MVP ödülünü Hollanda'lı Manon Flier aldı.Ödüller şu şekilde ;

MVP : Manon Flier (Hollanda)
En iyi blokör : Christiane Fürst (Almanya)
En iyi libero : Paola Cardullo ( İtalya)
En iyi servis : Agnieszka Bednarek-Kasza (Polonya)
En skorer : Margareta Kozuch (Almanya)
En iyi manşet : Kerstin Tzscherlich (Almanya)
En iyi pasör : Eleonora Lo Bianco (İtalya)
En iyi smaçör : Simona Gioli (İtalya)

Maçı izlemeye fırsat bulamadım.Fakat Lazio'dan bu sene pek 0-0lık skorlar beklemediğimi söylemeliyim.Bu maçın 0-0 bitmesi ise iki takım adına şanssızlıktır.Özetlerden izlediğim kadarıyla azımsanmayacak kadar gol pozisyonu var yine.Özellikle Foggia'nın kaçırdığı ve Gilardino'nun çizgiden çıkarılan pozisyonları çok net.Yorgun yakaladığımız Fiorentina'yı deplasmanda yensek çok önemli bir galibiyet olurdu,kısmet olmadı.Ezeli rakiplerimizden birisinden,deplasmanda alınan 1 puan ya da başka bir deyişle alınmayan mağlubiyetten dolayı mutluyum.Fiorentina'da eski Lazio'lu De Silvestri 90 dakika kulübede oturdu bu arada.

Fiorentina : Frey - Comotto,Gamberini,Kroldrup,Gobbi - Montolivo,Zanetti - Marchionni (75'Jorgensen),Jovetic,Vargas - Mutu (66'Gilardino)

SS Lazio : Muslera - Lichtsteiner,Radu,Cribari,Del Nero (85'Luciani) - Foggia (75'Meghni),Baronio,Matuzalem,Mauri - Zarate,Rocchi (66'Dabo)

Linkteki golleri yiyen Hertha Berlin kalecisi Buschert; milli maçta kendi kalesine 2 gol atan Kaladze'den hiç bir farkın yok dostum!

Golleri izlemediyseniz mutlaka bir bakın.Biri 36,biri 40 metreden.İlk gol de Kaka'dan kendi kalesine...Funkel ilk maçında bireysel hatalar yüzünden mağlubiyet almış oldu.Hertha'yı ilerleyen haftalarda toparlayabilecek mi göreceğiz.

Galatasaray'ın Ankara'da farklı mağlubiyetinden sonra,bu maç sadece rekor demek değil aynı zamanda puan farkını 5e yükseltmek demekti.10.Haftaya kadar çok hesap kitap olacak tabi,o maça 5 puan farkı korumak bile büyük bir avantaj olur.Güiza,Andre ve Gökhan'ı onbirde beklemiyordum bugün.Üçünün birden olması sürpriz oldu.Güiza'yı kötü bir sürpriz olarak sayabiliriz.

Gençlerbirliği'nin yenilmez armada olması,Fenerbahçe düşmanlarını heveslendiriyordu.Galatasaray'ın puan kaybıyla,Fenerbahçe'nin de rehavete kapılıp puan kaybedeceği umuduyla tv karşısına oturan yüzlerce Fenerbahçe düşmanı vardı.Umutluydular.Nasıl olsa Fenerbahçe haftalardır zorlanıyordu.Bala maç kazanıyordu,direkten dönen topları,kaçan pozisyonları görülmeksizin.Fenerbahçe'nin az pozisyon veren futbolu ve yediği az gol sayısı görülmeksizin beğenilmiyordu.Yerden yere vurmak için bekleyen spor yazarları,yorumcuları vardı.Ama hevesler yine kursakta kaldı.

Daum,bugün oynatmak istediği oyunu tam anlamıyla oynattı takıma.Görünürde çok yüksek tempo,şuursuzca saldıran bir takım yoktu.Her zamanki kadar dengeli oynayan,fakat bu kez daha istekli gözüken bir takım vardı.Takımdaki hırs ve arzu 3 golü getirdi.Daha fazlasını da getirebilirdi,ilerleyen haftalara saklandı.Bu kadar pres ve baskı yapan takımı izlerken ben tv karşısında yoruldum.Koşmayan adam yoktu takımda,herkeste bir hırs vardı.Bu tabi ki taraftarı mutlu etmeye yetti.Başkanın sene başında söz vermiş olduğu o rakibi ısıran takımı -biz ona öpen takım diyoruz- sahada görmüş olduk.İlk yarıdaki futbolun hakkı 1-0 değildi,ilk yarı 2'yi bulup rahatlamalıydık.Çok koşan takımımızın ikinci yarı çok yorulacağını düşündüğüm için tereddütlüydüm.O tereddüt Alex'in ikinci golü ile birlikte yerini fark bekleyen bir ruh haline bıraktı.Özer'in de oyuna dahil olması,iyice keyiflendirdi.Özer'in böyle inceden inceden takıma monte edilip kazandırılması lazım.Oyuncuları tek tek yorumlamak yerine,hepsini beğendiğimi söylerek geçeceğim.Cristian'a ise her gün daha da hayran oluyorum.

Kuddusi Müftüoğlu Alex'e verdiği sarı kart ile beraber ipin ucunu elinden kaçırmış oldu.Bu sene Fenerbahçe'ye kart vermek ne kadar kolaylaşmış.Nedenini anlayabilmiş değilim.Utanmasa elinde kart ile gezecek hakemlerimiz.En güzel yanı da Galatasaray'ı ilk haftadan beri şişiren,Fenerbahçe'yi yerden yere vuran basına rağmen; elinde kart ile dolaşan hakemlere rağmen ; ve tabi ki her maç birkaç kez aşamadığımız engel olan kale direklerine rağmen galibiyet serisini sürdürmek çok daha keyiflendirici.Antep'te Alex'i kaybetmemek en büyük temennim.İyi ki varsın Alex...

Haftalar önce bir maç yazımda; Galatasaray ve Real Madrid'in çok hızlı gittiğini,bir gün tepe taklak olabileceğini yazmıştım.İkisinin aynı gün mağlup olmaları da dikkatimi çeken bir detay oldu.Temiz kalpliymişim vesselam...Şampiyonluk yarışındaki tek rakibimizin puan kaybettiği haftada kazanmak,yeni haftaya mutlu başlamak için güzel bir neden değil mi ?

Silvio Piola...İtalyanların efsanevi golcüsü.1934-1943 yılları arasında Lazio'da da forma giymiş 227 maçta 143 gol atmıştır.Aynı zamanda Serie A tarihinin en fazla gol atan futbolcusudur.1938 Dünya Kupası'nda İtalya şampiyonluğunun mimarlarındadır.Bugün ölümünün 13.yılı...4 Ekim 1996'da hayata veda etmiş Piola.

Modric'in sakatlığından sonra ilk maçta ilk mağlubiyeti tatmıştı Tottenham.Dün de Defoe sakatlıktan dolayı riske edilmek istenmedi.Redknapp yedekte oturttu her ihtimale karşı.Maçtan önce oynatılmayacağı konuşuluyordu.Crouch ve Keane hücum hattıyla başladı Tottenham.Erken gelen bir golle iyi bir başlangıç yapamadı.Devamında Krancjar'ın şık golüyle eşitliği sağlasa da,ikinci yarıda atılan birer karşılıklı golle maç berabere sonuçlandı.Tottenham böylece ligdeki ilk beraberliğini aldı.Manchester'ın da puan kaybetmesiyle en azından zirvede kopmadı diyebiliriz.Üstelik bu akşam Chelsea-Liverpool maçı var.Ya biri,ya ikisi birden puan kaybedebilir.Bu da Tottenham'ın deplasmanda aldığı bu beraberliği değerli kılacaktır.