Yazan : steven_stiffler 27 Kasım 2010 Cumartesi

Belalımız İstanbul BB'yi nihayet Olimpiyat Stadı'nda yenmeyi başardık. Aykut hoca geçen hafta eleştirilere maruz kalan Cristian'ı desteklemişti. Bugün yine onbirde gördük Cristian'ı. Belki bir Mehmet-Gökay orta alanı kurulabilir; Dia-Stoch kanatlarda oynayabilirdi.Geçen haftanın en kötüsü Andre Santos da bugün yedeğe çekilmişti. İstanbul BB'nin bu sezon hiç bir maçını izlemedim. Ancak Gökhan Süzen beğendiğim bir futbolcusudur. İbrahim Akın büyük takımlara karşı her zaman daha fazla motive olur. Herve Tum gibi kaliteli bir golcüsü, Hasagiç gibi iyi sayılabilecek bir kalecisi olan bir takım. Ancak hepsinden önemlisi; psikolojik olarak bir rahatlıkları olduğunu düşünüyorum bize karşı. Çünkü maça da bu rahatlıkla ve özgüvenle başladılar. Maç başlar başlamaz kaleye geldi İstanbul BB. Dakikalar 02.27'yi gösterirken İbrahim Akın ikinci kez kaleyi yokladı. Maçın Fenerbahçe'ye dönüşü ;Mahmut'un hatasıyla Niang'ın net gol pozisyonuna girmesiyle oldu. O pozisyon kaçtı belki ama Fenerbahçe daha bir özgüvenle sahaya yayıldı. Top kontrolünü sağladı ve etkili hücum yapmaya başladı.

Cristian geçen sezon en azından iyi mücadele eder; çok kritik toplar çalardı. Gününde olduğunda ve Daum onu çok geriye yaslamadığında hücuma da katkı sağlardı. Ancak bu sezon kafasında Fenerbahçe'yi; belki de futbolu bitirmiş bir Cristian izliyoruz. Ancak iki maçtır hücuma katkı sağlayan bir yapısı var. Geçen hafta ilk golde rolü vardı. Bu hafta ise hem atılan galibiyet golünde; hem de ileride uyguladığı presle skoru korumakta katkısı bulunuyor. Aykut Hocanın kendisini sahiplenmesinin mutlaka payı vardır bunda. Yine de devre arası Bilica'yla beraber bavulu eline verilmeli; o güne kadar oynayacağı maçlarda da günü kurtarmaya ve Fenerbahçe formasının hakkını vermeye devam etmelidir. Bugün ilk yarıyı Kralex'in golüyle önde kapattıktan sonra; ikinci yarıda yine oyundan düşen, sadece topun peşinden koşan ve etkisini kaybetmiş bir takım mı göreceğimizi merak ettim. Ancak ikinci yarıya da istekli ve etkili başlayan bir Fenerbahçe gördüm. Ataklar diğer maçlara göre daha olgundu. Cristian'ın yaptığı pres bizi 11 kişi oynattı uzun zaman sonra... Payı yadsınamaz. Gökay'ın zaman zaman oyunda gözükmediği anlar oldu gerçi ama ; yine de Gökay mücadele etmekten kaçınmayan bir oyuncu. Alex'in ilk yarıdaki pozisyonu kırmızı kartlıktı. Maçta gerektiğinden az kart çıktığını düşünüyorum. Daha doğrusu İBB'li oyunculara gerektiğinden az kart çıktığını düşünüyorum demem taraflı fakat doğru bir yorum olacaktır. Niang'a karşı aşırı bir sertlik var. Zaman zaman Stoch'a da yapılıyor bu. Stoch ülkeye uyum sorunu yaşıyor hala... Bu şekilde bir futbol da Stoch'un uyum sorununu aşma süresini uzatıyor.

Niang'ın gününde olmadığı, birşeylerin ters gittiği bir maçtı. İlk yarı sol çizgiye yapıştı kaldı. Marseille'da da buna benzer oynuyordu fakat o zaman forvette oyuncu oluyordu. Bugün ileri uçta kimse yokken bile sol çizgiye yapıştı. Stoch ve Niang'la iki sol kanat oyuncusuyla oynadık. İlginç bir denemeydi. Mehmet Topuz bal yapmayan arı gibiydi ama goldeki asisti skora katkısını sağlamasına yetti. Çok iyi niyetli mücadele ediyor fakat zaman zaman mücadelesinin karşılığını veremiyor. Stoch bugün topla çok oynamasına rağmen etkisizdi. Yerine giren Dia ise yine doyumsuz bir maç çıkardı. Ben izlemeye doyamıyorum bu elemanı, lakin 90 dakikaya performansını yayamama gibi bir sorunu var. Bir süre daha yedekten girip katkı vermeli. Yalnız bu süre son 15 dakika değil de ; son 30-35 dakika olmalıdır. Niang'ın penaltıyı kaçırması, oyundan çıkmak istemesi, çıktıktan sonra direkt soyunma odasına gitmesi epey canımı sıktı. Bir sorunu var gibi... Umarım büyük ve takıma etki edecek bir sorun değildir. Alex sorun olursa çözülür. Alex bizden birisi... Semih sorun olursa çözülür. O da bizden birisi... Ancak Niang'da yaşanan bir sorunun çözülmesi daha fazla zaman alabilir. Ülkeye ve takıma yeni gelmiş, henüz Fenerbahçe'yi ve Fenerbahçe taraftarını tam kavrayamamış olabilir. O yüzden çok sevdiğimiz Niang'ta çok büyük bir sıkıntı yaşamamak dileğimiz...

İstanbul BB uzaktan şutlar dışında pek etkili olamadı. Sadece maçın son 10 dakikasında, 4 forvetle oynadığı bölümlerde ağırlığını hissettirdi. Gol yememiz biraz da şans işiydi. Ancak bugünkü mücadele, oyunun genelinde diri bir takım olmamız da galibiyeti getirdi diyebilirim. Selçuk'un iyileşmesi de iyi bir haber.

Tozlu Sayfalar

Öne Çıkan Yayın

Verona ile Kasıp Kavurduk - FM 2017

Çoluk çocuk sahibi olacak yaşa geldim ama hala Football Manager geleneğini sürdürmekten büyük keyif alıyorum. Benim için bu geleneklerden...

Takip Ettiklerim

Kategoriler

Yazar Kafe

Translator

- Copyright © Serkan Özerik -