Yazan : steven_stiffler 30 Ocak 2012 Pazartesi

"Fenerbahçe yıkılmaz, Cümle alem bir olsa başa çıkamaz!" diyebilmek için Kadıköy'deydik yine... Müthiş soğuk, kulak donduran, burun kızartan bir hava vardı. Stada her zamankinden 15-20 dakika erken girdim ki; çubukluyu görünce ısınabileyim. Kar olayını pek sevmem. Ancak mabede yağarken bir başka güzel gözüküyordu. Soğukta üşüsem, titresem de; atmosferi sevdim. Farklı galibiyet havası vardı.

2 maç aradan sonra tekrar forvetli sisteme döndük. Böyle bir cümleyi kurmak da garip, sanki forvetsiz futbol olabiliyormuş gibi... Bienvenu ve Özer ısınırken bile çok istekli gözüküyorlardı. Maça da öyle başladılar. Özellikle Bienvenu, Bienvenu gibi değil de; Moussa Sow'du sanki. Bu yorumum yanlış anlaşılmasın, ben Bienvenu'ye en başından beri destek veriyorum. Sadece demek istediğim; "Be Mübarek adam! Madem bu kadar düzgün ve sert topa vurabiliyorsun, madem istediğinde ikili mücadelelerde bu kadar etkili olabiliyorsun; bize bunu her maç göster". Öğrendim ki; Bienvenu'nün ailesi maçtaymış. Her maç gelsinler, yeme içme benden. Yol ve konaklamayı da karşılayacak taraftarlar çıkar. Hırs fakiri Kazım Richards bile babasının izlediği maçlarda başka oynuyordu. Futbolda duygu da var, Bienvenu'de ise duygusallık fazlasıyla var. İyi oynamasına sevindim, gol vuruşunu beğendim. Özer meselesine gelelim. İstekli ama vasat oynadı. Kötü diyemiyorum, kötü değildi. Emre'nin yerine oynadığında idare etti. İkinci yarının son bölümünde sağ kanada geçtiğinde ise yine beceriksizliği üstündeydi. Özer Fenerbahçe'ye gelirken, en önemli özelliği tekniğiydi. Şimdi o tekniğini yitirmiş görüntüsü beni üzüyor. Tabi ıslıklanması bambaşka bir olay... Ben Fenerbahçe forması giyen herhangi bir sporcuyu ıslıklamam. Kaya Peker'i, Bilica'yı sevmem mesela ama aşırı tepki göstermem. Islıklayanlar da belli ya, neyse...

İlk yarıda hem taraftar, hem takım maça istekli başladı. Maç öncesi sezdiğim farklı galibiyet havasıydı bu. Ama 2'de kaldık işte... Bienvenu'nün gol sevincini tribündeki arkadaşlarla paylaşması muazzamdı. O kadar muazzam bir hareket ise; Stoch'un golüydü. "Solla da atarım" mesajı verdi adeta... Stoch büyük futbolcu. Peşinde koştuğumuz Hazard'dan farkı yok. Fenerbahçe haksız yere ceza almış, küme düşürülmüş çok da önemli değil. Beni en çok bu güzel takımın bozulması üzer. Niang, Lugano, Santos'un yerleri bir şekilde doldurulmaya çalışıyor. Ama yeni bir Stoch bulmak gerçekten kolay değil. Stoch'u kaybetmeye tahammül edemem ben. İlk yarıda hem futbol hem tribün çok keyifliydi. İkinci yarı ikisi de vasattı. Anlamsız bir geri çekilme yaptık ki; özellikle iç sahada bunu yapmamalıyız diye düşünüyorum. Olsun, hocam nasıl isterse öylesi güzel...

Unutmadan; Bienvenu'ye yeni bir tezahürat yapılıyor:

"Gündüz saat satar, akşam maça çıkar, semti Eminönü, Henri Bienvenu..."

Arkadaş arasında eyvallah, bir espri değeri olabilir. Ama tribünde yapılmasını garipsedim. Misal geçen sene "Beni yak, kendini yak, Mamadou Niang" çok saçmaydı. Mamadou Niang bunu ilk başta anlamamıştır tabi ki ama sonradan anlamını öğrendiğini biliyorum. Garipsediğini de tahmin edebiliyorum. Bienvenu maç sonrası takım arkadaşlarına tezahüratı sorarsa, aldığı cevap karşısından ne düşünür? Çok ayıp oldu sanki...

Fenerbahçe'nin onur mücadelesi, Galatasaray'ın 2 puan gerisinde devam ediyor. Trabzonspor da 4. sıraya yerleşti. Sıralama bozulmadan TFF ligi bitirip, Play-Off oynatsa yeridir. Aman aman, olur da Trabzonspor 4.sırayı kaptırırsa ne yaparız?

2 Responses so far.

  1. Adsız says:

    Şimdi kızacaksınız bu yzıdan ona mı takıldın diye ama söylemeden edemeyeceğim.

    Kaya'yı sevmemenize lafım yokta Bilica ile bir tutmayın lütfen. Bilica malum süreç olmasaydı bu takımda olmayacaktı. Orada karakter sorunu var.

    Kaya'da ise belki ihtiyacımız olan adam değil ama asla Bilicavari bize yakıştırmayacağımız davranışları yapmadı, yapmaz da.

    Öte yandan unutmadan eklemeliyim. Yiğidi öldür hakkını yeme. Kaya Peker basketbol takımımızın ayakta kalan bir kaç isminden biri şu günlerde. Bilmiyorum son maçları izlediniz mi ama izlemediyseniz ve sadece istatistik kağıdına baktıysanız, emin ol ne kadar çok katkı verdiğini o şekilde anlayamazsınız. Gerçekten enerjisiyle, çabasıyla, hırsıyla, bloklarıyla, ribauntlarıyla, savunmasıyla inanılmaz katkı vermeye başladı şu anda. Sanırm o mental problemleri biraz kırdı bu dönemde.

    Yazınıza bu konu dışında aynen katılıyorum.

    Not:ayrıca oyuncu dışlamanın ne kadar kötü bsy olduğuna değindiğiniz için de 2 kere kutluyorum.

  2. Adsız says:

    He unutmadan genel prensip olarak kötü de özellikle bu dönemde mücadele edenlere az biraz saygı göstermek gerek. Kendi sahanda pamuk ipliğine bağlı mental yapıdaki oyuncuları yuhlamakta nedir?

    Allah akıl fikir versin o tiplere.

Tozlu Sayfalar

Öne Çıkan Yayın

Verona ile Kasıp Kavurduk - FM 2017

Çoluk çocuk sahibi olacak yaşa geldim ama hala Football Manager geleneğini sürdürmekten büyük keyif alıyorum. Benim için bu geleneklerden...

Takip Ettiklerim

Kategoriler

Yazar Kafe

Translator

- Copyright © Serkan Özerik -