Bir Fenerbahçe klasiğini daha izledik bu akşam... Nedir bu klasik ? Tabi ki işi son raddeye bırakmak, heyecandan ölmek,öldürmek ; ölüp ölüp dirilmek. Seviyoruz ama... Böylesini hatırlamak bir başka güzel oluyor.

Ze Roberto son dönemde Fürst, Nati ve Chris'i tercih ediyor. Kasia ve Fofao kontenjan dışında kalıyor genelde. Koç yine aynı tercihlerle başladı. Benim takıldığım Nihan gibi iyi bir libero varken, Songül'e talim etmekte ısrarcı olması. Songül kötü libero demiyorum, Nihan kadar iyi değil diyorum. Vakıfbank'ın en önemli özelliği inatçılığı. Hiç bir maçı bırakmayan ve ayrıyetten Fenerbahçe'ye karşı ekstra motive olan bir takım. Böyle bir takıma karşı en önemli savunma kozlarınla savunma yapmalısın. Sırf servis atacak diye Nihan'ı benche çekmek bana mantıklı gelmiyor. Servisçi lazımsa Merve Tanıl dönsün seneye. Jan hoca bile sırf servis attırıyordu Merve'ye. Jan hoca attırıyorsa bir bildiği vardır diyeyim; hocaya selamı çakayım. İlk set Fenerbahçe için çok ekstra bir set oldu bence. Vakıfbank'ı bir daha seri boyunca bu kadar kötü oynarken yakalayacağımızı sanmıyorum. Sahada tam bir amatörler topluluğu vardı. Gizem yeni yetme bir libero gibi pasifti. Nikolic ve Poljak sahada yoktu. Kırdarlar'ın isimleri birkaç kez duyuldu. Sadece Glinka çabaladı. Onun çabası da farklı bir set olmasını engelleyemedi. Fenerbahçe'nin nasıl oynadığını anlayacağımız kadar oynanmadı bu set. Maça ısınma havasında oynayıp 25-14 aldık seti. Daha farklı da olabilirdi.

İkinci ve üçüncü set birbirlerinin kopyası setlerdi. Zaman zaman roller değişti sadece. Bazen Seda kötü oynadı. Bazen Nati kötü oynadı. Songül'ün savunması bir liberoya oranla kötünün de ötesindeydi. Sadece aceler ile bir dünya sayı aldı Vakıfbank. En dandik servisleri bile sayı oldu bazen... Glinka'nın üstün oyunu devam ederken; Poljak ve Nikolic'in de katkı vermesiyle Vakıfbank her iki sette de üstünlüğü sağladı. Guidetti'nin molaları çok yerli yerindeydi. Kötü oynasalar da; zaman zaman Seda,Naz ve Eda'nın çabalarıyla ayakta kalmaya çalıştık. Şaşkova'yı ayrı tutacağım, bence bu maçın en iyi oyuncusuydu. Bu sene çok görmediğimiz sert smaçlarını da gösterdi bu maç.

Dördüncü set yine Vakıfbank'ın üstün oyunuyla başladı. İlk teknik molaya yine 8-4 önde girdiler. Daha sonra birkaç bireysel hataları oldu. Fenerbahçemiz'de de Şaşkova biraz kendini hissettirince sete denge geldi. Setin ikinci yarısı oldukça çekişmeli ve seyir zevki yüksek geçti. Fenerbahçe bir ara farkı açar gibi oldu, Glinka müsaade etmedi. Daha sonrası zaten Fenerbahçe kaçtı, Vakıfbank kovaladı şeklindeydi. 25-22 ile geldi set...

Böyle maçlarda 4. seti alan takım, 5. sete moral olarak bir adım önde başlar. Böyle maçların da en güzel setidir Tie-Break. Aylin abla yine çıldırtmış televizyondan takip edenleri. Yorumlara baktım da, hep aynı şeyler... Aylin ablanın sesi baş ağrıtıyor, çok bağırıyor falan denebilir. Ancak Nati konusundaki serzenişinde haklı buldum ben Aylin ablayı. Nati geldiğinden beri takımın en istikrarlı oyuncusu konumunda. Hiç dinlendirilmiyor. Sakatlanmadıkça hep kadroda. Bugün maça çok iyi başladı. Ancak her zamankinden daha çabuk yoruldu. Ze Roberto'nun da acayip uyuz olduğum yönü; ısrarcılığı yine kendini gösterdi. Nati sakat ya da yorgundu; oynamaya devam etti. Her topa plase vurdu, Aylin ablayı çıldırttı. Şaşkova da çok yorulduğunda çok plase vuruyor, sezon başından beri farkediyorum. Nati bu kez zayıf halkaydı. İyi sıçrayan, sert smaçları olan, azimli ve hırslı Yağmur'u oyuna almalıydı hoca. Ancak müdahale etmekte yine gecikti. Hatta Nati pes edip kendini yere bırakmasaydı, etmeyecekti de... Nati'nin sakatlığının çok ciddi olduğunu sanmıyorum. Çok fazla efor sarfettiği için yorulduğunu ve halsiz düştüğünü düşünüyorum. Yağmur'un mecburi de olsa oyuna girmesi ; Coşkoviç'in yerine oyuna giren Soner Mezgitçi etkisi yarattı. Vakıflılar her servisi ona kullansalar da o iyi savunma yaptı. Hücumda da istekliydi. En azından yıldırıcı bir iki smaç vurdu. Maç boyu pek ortalıkta gözükmeyen ve hayatım boyunca izlediğim en pasif performansını gösteren Fürst; maçın galibiyet sayısını alarak kritik bir rol oynadı ve bizlere sevinç yaşattı.

Yolun sonu şampiyonluk olsun Sarı Melekler...