Yazan : steven_stiffler 16 Mayıs 2011 Pazartesi

Fenerbahçeliler olarak muhteşem bir günü geride bıraktık. Hâla bu tatlı yorgunluğu atabilmiş değilim. Blogger arkadaşlar yazılarından bahsetmişler. Yaklaşık 13-15 kişi buluşup Büyükada'ya, Lefter dedemize gittik. Dedemizin daha önce de çayını içmiş, uzun uzun sohbet etmiştim. Yine aynı mutluluk duygusunu yaşadım. Lefter dedemizin elini öpüp, fotoğraf çekilip vedalaştık. Akşama kadar çeşitli mekanlarda takılıp eğlenerek maç saatini bekledik.

Sarı Meleklerimizi ve şampiyonluklarını kutladıktan sonra; müthiş bir kareografi ile başladık maça... Zaten Kadıköy'de her maç başka güzel. Her maç başka bir kareografi şaheseri... Tribündeki coşku da şampiyonluk coşkusuydu. Belki de şampiyonluk coşkusu provasıydı. En son 2006-2007 sezonunda Telekom Alt'ta maç izlemiştim. Dün tribünler erken dolunca, üst tribünde yer bulmakta zorlanıp misafirimi de düşünerek alta indim. Tribünde en sevmediğim insan tipi; şampiyonluğa yarıştığın rakibin gol haberini veren insan tipidir. Sağolsun bir abimiz bu konuda bilgilendirmelerini eksik etmedi. Maça çok istekli ve hırslı başlamamıza rağmen çok pozitif bir başlangıç yapamadık. Oyunun hakimiydik, top da hep bizim ayağımızdaydı. Ancak etkili gol pozisyonları üretemedik. Pozisyon üretmeye başladığımız dakikalarda Alex takıma penaltı kazandırdı. Kendisi için kolay olanı yaptı ve skoru 1-0 a getirdi. O dakikadan sonra oynanan istekli futbol, Ankaragücü'nün 10 kişi kalması, 3 haklı penaltı kararıyla hem sahada hem tribünde rahatladık. Zaten Ankaragücü'nün maça Sestak,Tekke ve Vittek üçlüsüyle çıkması; bizim epey rahat bir futbol oynayacağımızı düşündürüyordu bana. Kırmızı kart bal kaymak oldu. Hakem Cüneyt Çakır üçüncü penaltıda Özden'i de atabilirdi. Yedek kalecileri olmadığı için sarı kartla geçiştirdi, iyi yaptı. Son birkaç senedir gördüğüm en iyi tribünlerden birisiydi akşamki tribün. Çoğunluk her tezahürata eşlik etti. Hakkı Akkaya, her golde ayrı bir coşku yarattı. Özellikle telefon ışıklarıyla yapılan gösteri müthişti. Karşılıklı yapılan "Fenerbahçem benim" de son yılların en iyilerindendi. Alex bizim gözümüzde her zaman efsanedir. Akşam attığı 5 gol onun sadece efsaneliğini pekiştirmemiş, onu insanüstü bir yere koymamı sağlamıştır. Bekir'in gol atmasına da bir başka sevindim. Umarım hep maç izlediğim kahvedeki Bekir düşmanı Manchester United scoutları da bu golü alkışlamıştır.

Maç sonu futbolcuların sevincine eşlik etmek için sahaya atlayan 16-17 yaşındaki kardeşlerimizin yaptığı çocukluk, onları itip kakan güvenlik görevlisinin yaptığı ise rezillikti. Özgür Çek'in yuhlanmasını da çok doğru bulmadım. Pozisyon gereği topu taca attı, biraz sert vurması çok büyütülecek birşey değil. Ligin ilk maçında Antalyaspor'u mağlup ettiğimizde de; "Kaldı 33" demiştim. Şimdi 33 gitti, kaldı 1... Karabükspor'un Trabzonspor'dan puan alacağını zannetmiyorum. Dolayısıyla 1 maç eksiğimizle 2.sıradayız. Kazanırsak şampiyon olacağımızı düşünerek motive olmalıyız.

Bizim için dolu dolu geçen bir günü; çok daha detaylı anlatabilirdim belki... Ama şu anki mevcut şartlar bu kadarına el verdi. Çektiğim bir videoyla yazıyı bitireyim.


Tozlu Sayfalar

Öne Çıkan Yayın

Verona ile Kasıp Kavurduk - FM 2017

Çoluk çocuk sahibi olacak yaşa geldim ama hala Football Manager geleneğini sürdürmekten büyük keyif alıyorum. Benim için bu geleneklerden...

Takip Ettiklerim

Kategoriler

Yazar Kafe

Translator

- Copyright © Serkan Özerik -