- Anasayfaya Dön »
- Futbol , Milli Takımlar »
- Bosna Hersek 1 - 1 Türkiye
Türk insanının geleneklerinden birisidir işini son güne bırakmak.Sınavlara son gün çalışırız,faturalarımızı son ödeme gününde öderiz.Yumurtanın kapıya (yada başka bir yere) dayanması diyoruz buna.Kendimizi o kadar alıştırmışız ki,2008 yılından beri gol atmayı bile hep son dakikalara bırakır olduk.
Yumurta yine dayandı kapıya...Herkesin içinde bir umut.Yenemeyiz abi diyenlere,2007'deki Norveç maçını örnek göstermeler başladı.Cumartesi'den Çarşamba'ya kadar benzer geyikler döndü durdu.Olay sahada bitecekti ve öyle de oldu.Gerçek anlamda bitti!Kağıt üzerinde baktığımız zaman elimizde Dzeko gibi formu tavan yapmış bir santrafor,Misimovic gibi golcüleri besleyen bir 10 numara olmamasına rağmen kadromuz Bosna'dan gözle görülür bir şekilde daha üstün.Fakat futbolun özellikle son yıllarda yıldızlar değil de takım halinde oynandığını ve maçların takımla kazanıldığını hesaba kattığımızda elimizdeki en iyi takımı çıkarmak zorundaydık sahaya.
Onbirde Ceyhun'u görmek ilk başta bir hayal kırıklığı yaratmış olsa da bir deplasman maçında defansif yönü olan bir oyuncuyu orada oynatmak zorunda olduğumuzu düşünüyorum.Ceyhun her ne kadar stoper oynayabilen bir oyuncu olsa da orta sahada oynadığı zaman defansif özelliklerini pek fazla kullanamıyor.Hatta hiç kullanmıyor,direkt Emre gibi oynamaya çalışıyor.Önder ve Servet'in top çıkarma,oyunu kurma özelliklerinin çok yeterli olmadığını varsaydığımızda ön liberoya defansif özelliği üst düzey bir oyuncu koymak zorundaydık.Ama elde,avuçta yok işte...Hoş, Bosna Hersek'te de yılların ön liberosu Rahimic'i sol bekte izledik.
Stresin üst seviyede olduğu bir final maçına beklentilerden çok iyi başladığımız gerçek.Estonya maçındaki gibi baskılı ve rahat başlayarak golü erken bulduk.Bir 10 dakika daha iyi oyunu sürdürdük.Sazı elimize aldık.Daha sonra başlayan kopukluklar neticesinde Bosna iyi top yapmaya başladı.Özellikle orta sahalarındaki üçlü Muratovic-Salihovic ve Misimovic oyunun kontrolünü ele aldılar.Bosna sürekli faul almaya başladı ve bunlardan birisinde frikik ustası bir ayak ile golü buldular.Bu golün bizim takımımızı ateşlemesi gerekirken,oyun iyice Bosna hakimiyetine geçti.Fatih Terim itici tavırlarıyla tribüne gönderilmeyi haketti bence.Her maçta olduğu gibi kameralara yaptığı şovlardan birisiydi tripleri.Fatih Terim'in belli bir taktiğe,düzene,analize sahip olduğunu düşünüyorum.Tek vergisi gazı.Motivasyon konusunda çok başarılı bir teknik adam.Öyle de şanslı bir teknik adam ki,elinde hep yetenekli isimler oluyor.En zor anında onu kurtaracak isimler...Tabi her zaman değil.
İlk yarının beraberlikle sonuçlanması bizi kurtardı aslında...Bir 5 dakika daha oynansa gol yiyebilirdik.O derece koptuk oyun disiplininden.İlk yarıda Önder'in kritik müdahaleleri ve çok daha kritik bir hatası var.Bu hata yüzünden oyundan alındı ikinci yarı muhtemelen.Oysa Servet'le uyumlu,en azından iyi niyetli bir şekilde oynuyorlardı.Sercan'ın girmesi gole ihtiyaçtandır,onu anlarım.Fakat İsmail'i oyuna almanın esprisini anlayamadım.Zaten koca 45 dakikada birkaç kez ismini duydum.Hiç olumlu hareketini de göremedim.Sahada garip bir düzen(sizlik) hakimdi iki takımda da.İki takım da oyundan koptu.Özellikle millilerimiz ayakta durmakta zorlandı son yarım saatlik bölümde.Bireysel olarak değerlendirdiğimizde Volkan hariç tüm takım kötüydü aslında.Her gün pohpohlanan Arda çok kritik anlarda çok saçma hareketler yaptı.Bazen çalım atmanın dozunu öyle kaçırdı ki,çıldırttı.Rıdvan Dilmen hâla Barcelona'ya koymayı düşünür mü acaba Arda'yı ? Bugün yetersizdi ve bu yetersizliğini zaman zaman tekrarlayan bir oyuncu.Çok geliştirmesi lazım kendini çooook...Emre iyi başladığı maçta sarı karttan sonra oyundan düştü.Semih istediği pozisyonları bulamazken,Gökhan Gönül Fenerbahçe'deki oyununu milli takıma yine yansıtamadı.Bosna kalecisinin paçasından akan balı da unutmamak gerek maçı değerlendirirken...
Fatih Terim ile bir fırsat daha gitti.Matematiksel olarak belki şans devam ediyor.Ama bu saatten sonra gelecek olan Dünya Kupası vizesi için başkasının gerdeğe girmesini beklemek zorundayız.Bir mucize beklemek zorundayız.Euro 2008'de her maçın son dakikalarında o kadar çok dua ettim ki mucize için,bugün mucize için dua etmeye bile utandım.Hep bir mucizeye mi kalacak işimiz ? Kıvılcım olmayan yerden ateş çıkması için dua mı etmemiz gerek ? Öyleyse, halimiz sandığımızdan daha kötü...
Bosna Estonya'da puan kaybetmez.Puan kaybetse bile bizim Belçika'yı yenme ihtimalimiz de çok güçlü değil.Bosna 2.olur,Play-Off'larda tecrübesizliğinin ve kadro yetersizliğinin kurbanı olup elenir.Biz de Terim'in istifasını bekleriz.Belki kamuoyu çok baskı yaparsa bırakır.Yerine en uygun aday da Zico olur diyorum ben.
Yorum Gönder