Yazan : steven_stiffler 18 Ekim 2011 Salı

28 sene sonra çıktığımız Mersin deplasmanında yenilmezlik serimizin devam etmesi herşeyden önemliydi. Geçen sezon Mersin İdman Yurdu'nun birkaç maçını izledim. Bank Asya Ligi'nin en renkli takımlarından biriydi. Şüphesiz bunda yabancıları Nduka, Boum ve Tisdell'in payı vardı. Üçlü Bank Asya Ligi'nin en dikkat çeken yabancı performanslarını sergiliyordu. Sonucunda takım halinde sergilenen performans Mersin İdman Yurdu'nun çıtasını yükseltti, yolunu Süper Lig'e düşürdü. (İçimden hiç Süper Lig demek gelmiyor ya, neyse)

Hocanın kadro seçimiyle alakalı pek yorum yapmak istemiyorum. Ben Dia ya da Stoch'u, Özer yerine tercih ederdim. Onun haricinde kafamdaki kadro birebir buydu. Ancak futbolun cilvesi Özer Hurmacı'yı maçın unutulmazlarından yaptı. Çok acayip bir kamera açısından maçı izlediğimiz için uzun süre maça konsantre olamadım. Televizyondan maç izlerken "şuna at, buna at" diyebileceksin abi. Kamera açısı o kadar kötüydü ki, topun etrafındaki isimler hariç kim nerede pas bekliyor gözükmüyordu. Nitekim Lig Tv Özer'in golünü yakalayamadı bile. Yayın gidince işler değişti. O dandik kamera açısına razı oldum. Ancak ikinci yarının son bölümlerinde kamera açısı da düzeldi. Madem imkan vardı, neden maç başında aynı açıyı kullanmadınız ? Yıl 2011, 10. yılımız diye reklam yapan Lig Tv; berbat bir yayın sundu dün akşam. Yağmur güzeldi, yağmurlu hava maçlarını severim. Nasıl Euro 2008'de yağmur skora etki etmişse, dün de edebilirdi. Ettiğini düşünmüyorum. Sadece oyunu ve pas alışverişini etkiledi. Zeminin ikinci yarı hemen düzelmesini de çok takdir ettim. Küçük bir stat ama güzel zemini var. Özer Hurmacı attığı enfes golün yanı sıra, çizgiden çıkardığı bir topla da katkı hanesine bir artı daha ekledi. Savunmamız derli topluydu. Bekir olsun, Yobo olsun risksiz oynadılar. Ziegler ise özellikle kademe anlayışıyla dikkat çekti. Cristian'ın hücuma katıldığında takıma daha fazla katkı sağladığı bariz. Dün sahanın en iyisi bana göre Cristian'dı. Bienvenu ilk yarıda etkisiz gözükse de, ikinci yarıda toparladı. Biraz da şansının yardımıyla attığı gol moral oldu. Son dakikada çalımlarıyla coştursa da, Stoch ve Bienvenu'nün laubaliliği Aykut Hoca'yı kızdırmış ve hoca tarafından uyarılmışlar. Doğrudur, Aykut Hoca'nın bu tip hareketleri sevmediğini biliyoruz. Stoch'un kaçırdığı gollere ve laubali hareketlerine ben de kızdım. Kaptan Alex'in ve hocamızın eleştirmesini de anlıyorum. Ancak; taraftarın bu konuyu çok abartmaması gerektiğini düşünüyorum. En azından Stoch'un kendini ispatlamaya çalıştığını ve sorumluluk almaya çalıştığını ve buna da olumlu bir detay olarak bakabileceğimizi düşünüyorum.

Mersin İY iyi bir kadroya ve iyi bir hocaya sahip. En azından çirkef bir yapısı da yok Nurullah hocanın. Hakem yönetiminin her iki taraf için de kötü olduğunu düşünüyorum. Mersin'de Nduka tekniğiyle dikkat çekiyor ama ondan fazlasına sahip değil. Özellikle fiziği çok yetersiz. Bir de yedek kalecinin yabancı olmasına anlam veremedim. Hadi hiç iyi yedek kalecin yok, olan bir takımdan kiralarsın. Samsunspor-Ertuğrul Taşkıran örneğinde olduğu gibi. Hakan Arıkan 7.dakikada oyundan çıksaydı; 2 değişiklik birden yapılacaktı ve Nurullah Sağlam'ın bütün düzeni bozulacaktı. Elinde tek bir koz hakkı kalacaktı. Yabancı yedek kaleci tercihinin pek bir mantığı yok.

Zor bir deplasmanda kolay kazandık. Son dakikalarda yediğimiz gol, tipik adrenalinimizi yaşattı. Yola devam ediyoruz, kim oynarsa aynı hırsla mücadele ediyor.

Tozlu Sayfalar

Öne Çıkan Yayın

Verona ile Kasıp Kavurduk - FM 2017

Çoluk çocuk sahibi olacak yaşa geldim ama hala Football Manager geleneğini sürdürmekten büyük keyif alıyorum. Benim için bu geleneklerden...

Takip Ettiklerim

Kategoriler

Yazar Kafe

Translator

- Copyright © Serkan Özerik -