Yazan : steven_stiffler 6 Eylül 2011 Salı


Öncelikle belirteyim ki; transfer heyecanıyla bu sezonki asıl davamızın farklı olduğunu unutmadım. Her sene Fenerbahçe düşmanlarını yenmek için uğraşıyoruz, yeniyoruz da... Ancak önümüzdeki 1-2 senelik periyod çok daha anlam kazandı. Maddi olarak ne kadar güç kaybettiysek, manevi olarak o kadar güç kazandık. Saha içinde de çubuklu için savaşacak birileri lazımdı. Aykut Kocaman'ın kurduğu iyi takım istemdışı bozulmuş olsa da, ona yakın bir kadro kurulmasını istemeye hakkı vardı.  Dolayısıyla bu 3 ismin transferi önemliydi.

İlk olarak Reto Ziegler hakkında konuşalım. Benim Tottenham'dan beri takip ettiğim bir isimdir. 18-19 yaşında geldi Tottenham'a... Premier Lig ağır bir lig olsa da, genellikle şans buldu. Orta sahanın solunda oynatılıyordu. Zaten İtalya'ya gelene kadar da bir sol açık oyuncusuydu. Herkes dengeli ve disiplinli bir kanat oyuncusu olduğundan bahsediyor. Bu fikirlere katılıyorum. Andre Santos çok özel oyuncuydu, kabul etmek gerekir. Ancak Andre Santos; tipik bir Brezilyalıydı. Canı isterse oynayan, istemezse oynamayan türden bir futbolcuydu. Ayrıca yaz tatilinden sonra kilolarıyla dönmesi de bonusu... Ağustos'ta başlayan ligde form tutması Kasım-Aralık ayını buluyordu. Ziegler bu konuda daha profesyonel bir oyuncu. İkisinin ortak özelliği; sol bek ve sol açık olarak oynayabilmeleri. Günümüzde kaliteli sol bek bulmak zor. Bunun farkında olan büyük futbol adamı Arthur Zico; Uğur Boral'ı sol bek yapmak için emek sarfetmiş, ancak yapamayacağını anlayınca sol önde oynatmaya başlamıştı. Reto Ziegler bunun olmuş versiyonu. İsabetli şutları en çok dile getirilen özelliği... Diğer özelliklerini sıralayacak olursak; çalışkan, süratli, isabetli pas yapan, agresif, kararlı ve dengeli diyebiliriz. Savunma-Hücum dengesini çok iyi sağlayabilen bir isim. En çok bu özelliğine güveniyorum. Aykut Kocaman'ın sisteminde çok başarılı olacağını düşünüyorum. Aynı zamanda Devler Ligi'ni değil de; Dev takımı seçmesi karakterli bir futbolcu olduğunun bir işareti olarak kabul edilebilir. Fenerbahçe'de görmeyi çok istiyordum, bu isteğim gerçek oldu. Şimdi ki isteğim; kendisini çubuklu forma ile uzun yıllar izleyebilmek.

Onun için ne söylesek az. O sadece yeni bir transfer değil, aynı zamanda bizden biri... Yeni Uchemiz Joseph Yobo. Geçen senenin görünmez kahramanlarından, aynı zamanda şampiyonluk golümüzü atan futbolcumuz. Aykut Kocaman'ın söylediği gibi; işini ciddiye alan, formanın hakkını veren bir futbolcu. Lugano-Yobo ikilisi Fenerbahçe'de gördüğüm en temiz savunma ikilisiydi. İkisine doyamamak acı verse de; Serdar Kesimal'ı kazanma ümidi var içimde. Yobo-Serdar ikilisinin ilk etapta biraz yumuşak kalacağını kabul ediyorum. Yobo ve Lugano birbirlerinin eksiklerini tam anlamıyla kapatabilen iki futbolcuydu. Yobo geçen sezon transferin son gününde kiralanmıştı, bu sezon da öyle oldu. Tecrübesi, soğukkanlılığı ve garantici futboluyla ve hepsinden önemlisi davamızda bizim tarafımızda savaşmayı hakeden karakteriyle Fenerbahçe'ye çok şey katmaya devam edecek.

Gelelim geçen seneden beri tanıdığımız Henri Bienvenu Ntsama'ya... Tam aradığımız futbolcu olduğunu düşündüğümü en baştan yazayım.Bizim maçta dikkatimi çektikten sonra, epey izleme fırsatı buldum. Hepinizin bildiği gibi süratli, kuvvetli, yırtıcı bir ayıboğan. Türkiye'de ayıboğan forvetler her türlü iş yapar. Ancak kendisi henüz tecrübesiz ve yolun başında. Hamuru iyi, Aykut hocanın iyi yoğuracağına da eminim. Ancak Niang yerine değil de Emenike'nin yerine alınmış olsaydı daha mutlu olurdum.Gol sayısının yanı sıra asistleriyle de dikkat çekiyor. Bu da bencil olmadığı anlamına geliyor ki; tam Fenerbahçe'nin kadro yapısına uygun. Bakın; Reto Ziegler, Henri Bienvenu isimleri Aykut Kocaman'ın 1-2 senelik izlenimleri sonucu kadroya kattığı isimler. Yani Fenerbahçe'de transfer olayı çok doğru yapılıyor artık. Senelerdir görmek istediğimiz hareketleri gördüğümüz şu günlerde, zor bir dönemden geçiyor olmamız büyük haksızlık. Henri Bienvenu için de haddim olmayarak bir kıyaslama yapacağım.

Bienvenu 23 yaşında... Profesyonel kariyeri boyunca 130 küsür maç oynamış, 45-50 civarı gol atmış.
Şimdi 23 yaşındaki Drogba'ya dönelim. 60 civarı maç oynamış, 15 civarı gol atmış. Hadi sadece Le Mans'ı saymayıp Guingamp'ı da ekleyelim. 120 civarı maç oynayıp, 40a yakın gol atmış. Aynı yaşlarda Mallorca'da 120 civarı maç, 50 küsüratlı gol sayısı olan Samuel Eto'o örneği de var. Yani istatistiklerin Drogba ve Etoo'yla benzer rakamlar taşıması, beni Bienvenu için daha da umutlandırıyor.

Tozlu Sayfalar

Öne Çıkan Yayın

Verona ile Kasıp Kavurduk - FM 2017

Çoluk çocuk sahibi olacak yaşa geldim ama hala Football Manager geleneğini sürdürmekten büyük keyif alıyorum. Benim için bu geleneklerden...

Takip Ettiklerim

Kategoriler

Yazar Kafe

Translator

- Copyright © Serkan Özerik -