1 saat önce
- Anasayfaya Dön »
- Fenerbahçe , Futbol »
- Gaziantepspor 1 - 3 Fenerbahçe | Seri Devam Ediyor
Yazan : steven_stiffler
17 Eylül 2011 Cumartesi
Bakmaya üşendim. Yanlış hatırlamıyorsam eğer; Gaziantep'teki en son galibiyetimiz Zico dönemindeki 5 gollü galibiyetimizdi. Hani şu kaleci Oğuz Dağlaroğlu'nun şikeci olduğunun iddia edildiği maç.
Ligde 19 maç sonra sarı lacivert çubuklu formamızı giymedik. Geçen hafta takım savunması olarak olmasa da, bireysel olarak iyi oynayan savunmayı bozmamak gerekiyordu. Gerçi kiminle bozuyorsun? Bozacak adam da yok da; yine bir Mehmet Topuz sağ bek olarak değerlendirilebilir düşüncesi vardı hani. Sakatlıklar çok can sıkıcı. Dia geçen hafta formsuzdu, Stoch oynar diye bekliyordum. Hoca geçen maç iyi oynayan Caner'in performansını görmezden gelmedi. Caner'e güveniyorum, geçen sezon Eskişehir deplasmanında da ilk onbir çıkacak olması kafamda soru işaretlerini getirmişti. Ancak golü ve performansıyla güven vermişti. Haa o da bir başka şikeli olduğu iddia edilen maçımız gerçi... Onda da alın teri yok(!) ama Caner o maçtaki Caner'di diyelim yine de... Müthiş azim, müthiş istek. Caner'in bek oyuncusu olmadığı aşikar. Beke ancak 3. bir alternatif olabilir. Biz de maalesef oraya 2. alternatif olarak gözüküyor. Ancak böyle ofansif oynadığı maçlarda da kendisinden maksimum verim alabileceğiz gibi gözüküyor. Cristian'a da değinelim. Ben çok kızarım hiç yere düşmediği için. Biraz daha fazla mücadele etmesini isterim. En azından benim tribünde, sosyal hayatta verdiğim Fenerbahçelilik mücadelesinin birazını versin isterim. Son iki maçtır oldukça iyi gözüküyor. Ofansif yanından da faydalanıyoruz. Emre'nin yokluğunda Selçuk Cristian gibi, Cristian Emre gibi oynuyor. Yine de eksik birşey var. Geldiği dönem tereyağından kıl çeker gibi top kapmalarına hastaydım. Uzun zamandır onları göremiyorum. Mehmet Topuz mevcut kadroda en güçlü orta saha oyuncumuz. Bugün Avrupa'da mücadele etme hakkımız çalınmasaydı eğer, o maçların en kritik adamı Mehmet Topuz olurdu. Çünkü mücadele gücü en yüksek orta saha oyuncumuz o. Sakatlanıp erken çıkması çok büyük şanssızlık. Daha büyük şanssızlık ise; sakatlığının hemen geçmeyecek olması olur. Allah göstermesin diyelim ona da...
Uğur Boral tercihine gelelim. Oyuncu değiştirilmesi gerekiyordu ancak Uğur Boral ve Caner'in aynı anda sahada olmasını beklemiyordum. Maçın başında Caner yerine solda Uğur Boral da düşünülebilirdi dedim. Hazırlık maçlarında oldukça hazır bir görüntü vermişti. E futbolu özleyen adam, istekli bir futbol karakteri de var. Oynaması kısmet oldu ve oyuna girer girmez de skora katkı verdi. Alex'e yaptığı asist alkışlanacak türden. Ofsayt riski var, kaleye vursa büyük ihtimalle gol. Ancak o asist yaptı. Olcan'ın golüne gelelim. Eyvallah, güzel gol. Haftanın golü olsun. Yılın en güzel gollerinden biri olsun. Ama o hareketler, o tripler neyin nesi ? Ne çabuk unuttun tek sebebi Fenerbahçe forması giymen olduğu için Luciano tarafından korunup kollandığın günleri Olcan efendi?! Fenerbahçe'yle alıp veremediği nedir, bilen beri gelsin. Tolunay'ın öğrencisi olması olabilir mi acaba ? En mantıklı neden bu gibi gözüküyor. Semih kötüydü bugün. Topları ezdi, hiç bir topu kontrol edemedi. Maç boyu bir tane kafa topu aldı. Onda da Caner kendisine müthiş bir pas attı, değerlendiremedi. Yine de büyük golcüdür Semih. O kafa vuruşu direkten dönmeseydi, kötü oynadığı maçı golle tamamlayabilecekti. Büyük golcü, kötü oynadığı maçta bile gol atabilendir. Ha bir de büyük golcü adayı var. Müthiş mücadeleci, sadece sahada işine bakıyor. Henüz adaptasyon sürecinde olmasından kaynaklanıyor olabilir bu. Adı Henri Bienvenu. Oyuna tam zamanında alındı, hücuma müthiş katkı verdi. Hele ki rakibin hücumu çok etkisizken, Bienvenu bize ilaç oldu. Zaten Gaziantepspor'un forvet hattı epeydir etkisiz. Bu maçta bize ya duran toptan ya da uzaktan şutla gol atabilirlerdi. İkisinin karışımı yaptılar. Bienvenu Dany Nounkeu'ya oranla biraz yavaş kalsa da; estetik hareketleri ve bilek hakimiyetiyle Nounkeu'yu alt etmeyi başardı. Gol vuruşu usta işi. Havada asılı kalan forvet candır. Ancak golün ortasını yapan Ziegler'in de hakkını verelim. Andre Santos-Ziegler muhabbeti yapmayacağım. Ancak Ziegler'in bu tip ortalarını pek çok gez göreceğimizi ve Alex, Gökhan Gönül ikilisinden sonra takıma bol kafa golü attıracak üçüncü bir isim olduğunu düşünüyorum. Penaltı kazandığımız pozisyonun tartışılabileceğini, bence penaltı olmadığını; ancak Dany'nin eliyle müdahale ettiği pozisyonda verilmeyen bir penaltı kararı olduğunu düşünüyorum. Geçen hafta da vardı, etti 2 verilmeyen penaltı... Penaltılarınız sizin olsun, böyle de kazanırız. Yeni rekorumuz da hayırlı olsun. Deplasmanda en uzun süre kazanan takım; Fenerbahçe!
Alex iyi ki var. Söylemeye gerek var mı ? Bugün gol sevinçleri oldukça hırslı ve etkileyiciydi. Bienvenu'nun de öyle... Güzel adamlar. Güzel takımız biz de... Fenerbahçe taraftarı "Takım nasıl tutulur?" dersleri verirken, Fenerbahçe futbolcuları da "Takım nasıl olunur?" dersleri veriyorlar. Ortak sebebimiz; hayatta en çok Fenerbahçe'yi sevmemiz. E bu kadar dersin yetmesi, artanlarının etüt olarak sayılması gerek ama bizim insanımızda bu dersleri algılayacak kafa olmadığından geçinip gidiyorlar. Geçinedurun.
Ligde 19 maç sonra sarı lacivert çubuklu formamızı giymedik. Geçen hafta takım savunması olarak olmasa da, bireysel olarak iyi oynayan savunmayı bozmamak gerekiyordu. Gerçi kiminle bozuyorsun? Bozacak adam da yok da; yine bir Mehmet Topuz sağ bek olarak değerlendirilebilir düşüncesi vardı hani. Sakatlıklar çok can sıkıcı. Dia geçen hafta formsuzdu, Stoch oynar diye bekliyordum. Hoca geçen maç iyi oynayan Caner'in performansını görmezden gelmedi. Caner'e güveniyorum, geçen sezon Eskişehir deplasmanında da ilk onbir çıkacak olması kafamda soru işaretlerini getirmişti. Ancak golü ve performansıyla güven vermişti. Haa o da bir başka şikeli olduğu iddia edilen maçımız gerçi... Onda da alın teri yok(!) ama Caner o maçtaki Caner'di diyelim yine de... Müthiş azim, müthiş istek. Caner'in bek oyuncusu olmadığı aşikar. Beke ancak 3. bir alternatif olabilir. Biz de maalesef oraya 2. alternatif olarak gözüküyor. Ancak böyle ofansif oynadığı maçlarda da kendisinden maksimum verim alabileceğiz gibi gözüküyor. Cristian'a da değinelim. Ben çok kızarım hiç yere düşmediği için. Biraz daha fazla mücadele etmesini isterim. En azından benim tribünde, sosyal hayatta verdiğim Fenerbahçelilik mücadelesinin birazını versin isterim. Son iki maçtır oldukça iyi gözüküyor. Ofansif yanından da faydalanıyoruz. Emre'nin yokluğunda Selçuk Cristian gibi, Cristian Emre gibi oynuyor. Yine de eksik birşey var. Geldiği dönem tereyağından kıl çeker gibi top kapmalarına hastaydım. Uzun zamandır onları göremiyorum. Mehmet Topuz mevcut kadroda en güçlü orta saha oyuncumuz. Bugün Avrupa'da mücadele etme hakkımız çalınmasaydı eğer, o maçların en kritik adamı Mehmet Topuz olurdu. Çünkü mücadele gücü en yüksek orta saha oyuncumuz o. Sakatlanıp erken çıkması çok büyük şanssızlık. Daha büyük şanssızlık ise; sakatlığının hemen geçmeyecek olması olur. Allah göstermesin diyelim ona da...
Uğur Boral tercihine gelelim. Oyuncu değiştirilmesi gerekiyordu ancak Uğur Boral ve Caner'in aynı anda sahada olmasını beklemiyordum. Maçın başında Caner yerine solda Uğur Boral da düşünülebilirdi dedim. Hazırlık maçlarında oldukça hazır bir görüntü vermişti. E futbolu özleyen adam, istekli bir futbol karakteri de var. Oynaması kısmet oldu ve oyuna girer girmez de skora katkı verdi. Alex'e yaptığı asist alkışlanacak türden. Ofsayt riski var, kaleye vursa büyük ihtimalle gol. Ancak o asist yaptı. Olcan'ın golüne gelelim. Eyvallah, güzel gol. Haftanın golü olsun. Yılın en güzel gollerinden biri olsun. Ama o hareketler, o tripler neyin nesi ? Ne çabuk unuttun tek sebebi Fenerbahçe forması giymen olduğu için Luciano tarafından korunup kollandığın günleri Olcan efendi?! Fenerbahçe'yle alıp veremediği nedir, bilen beri gelsin. Tolunay'ın öğrencisi olması olabilir mi acaba ? En mantıklı neden bu gibi gözüküyor. Semih kötüydü bugün. Topları ezdi, hiç bir topu kontrol edemedi. Maç boyu bir tane kafa topu aldı. Onda da Caner kendisine müthiş bir pas attı, değerlendiremedi. Yine de büyük golcüdür Semih. O kafa vuruşu direkten dönmeseydi, kötü oynadığı maçı golle tamamlayabilecekti. Büyük golcü, kötü oynadığı maçta bile gol atabilendir. Ha bir de büyük golcü adayı var. Müthiş mücadeleci, sadece sahada işine bakıyor. Henüz adaptasyon sürecinde olmasından kaynaklanıyor olabilir bu. Adı Henri Bienvenu. Oyuna tam zamanında alındı, hücuma müthiş katkı verdi. Hele ki rakibin hücumu çok etkisizken, Bienvenu bize ilaç oldu. Zaten Gaziantepspor'un forvet hattı epeydir etkisiz. Bu maçta bize ya duran toptan ya da uzaktan şutla gol atabilirlerdi. İkisinin karışımı yaptılar. Bienvenu Dany Nounkeu'ya oranla biraz yavaş kalsa da; estetik hareketleri ve bilek hakimiyetiyle Nounkeu'yu alt etmeyi başardı. Gol vuruşu usta işi. Havada asılı kalan forvet candır. Ancak golün ortasını yapan Ziegler'in de hakkını verelim. Andre Santos-Ziegler muhabbeti yapmayacağım. Ancak Ziegler'in bu tip ortalarını pek çok gez göreceğimizi ve Alex, Gökhan Gönül ikilisinden sonra takıma bol kafa golü attıracak üçüncü bir isim olduğunu düşünüyorum. Penaltı kazandığımız pozisyonun tartışılabileceğini, bence penaltı olmadığını; ancak Dany'nin eliyle müdahale ettiği pozisyonda verilmeyen bir penaltı kararı olduğunu düşünüyorum. Geçen hafta da vardı, etti 2 verilmeyen penaltı... Penaltılarınız sizin olsun, böyle de kazanırız. Yeni rekorumuz da hayırlı olsun. Deplasmanda en uzun süre kazanan takım; Fenerbahçe!
Alex iyi ki var. Söylemeye gerek var mı ? Bugün gol sevinçleri oldukça hırslı ve etkileyiciydi. Bienvenu'nun de öyle... Güzel adamlar. Güzel takımız biz de... Fenerbahçe taraftarı "Takım nasıl tutulur?" dersleri verirken, Fenerbahçe futbolcuları da "Takım nasıl olunur?" dersleri veriyorlar. Ortak sebebimiz; hayatta en çok Fenerbahçe'yi sevmemiz. E bu kadar dersin yetmesi, artanlarının etüt olarak sayılması gerek ama bizim insanımızda bu dersleri algılayacak kafa olmadığından geçinip gidiyorlar. Geçinedurun.
Yorum Gönder