Yazan : steven_stiffler 12 Eylül 2011 Pazartesi

Fenerbahçe'nin maçı olduğu gün; Fenerbahçelinin içi içine sığmaz. Ben de tüm gün aynı heyecanla şampiyonun sahaya çıkacağı maç saatini bekledim. Artık lig boktan bir statüyle oynanacak olsa da; Fenerbahçeli için lig değil, sadece Fenerbahçe önemli olduğu için; Fenerbahçe'sine kavuşacağı ân vazgeçilmezdir. Öyle bir günü daha geride bıraktık.

Aziz Yıldırım tişörtleriyle sahaya çıkan futbolcularımızın başkana selam mesajları yerindeydi. Takımda bir kenetlenme var. Değil başkan, malzemeciler içeride olsa yine benzer bir hareket gelecekti. Ziegler ve Bienvenu'yü ilk onbir beklemiyordum. Hem Caner, hem Uğur Boral hazırlık maçlarında iyi performans göstermişlerdi. Ancak Ziegler'in de yaz boyu yatmadığını, Juventus'tan hazır geldiğini söylemek gerekir. Aykut hocamız da muhakkak böyle düşünmüştür. Bilica tercihi yerindedir. Bunu yazacağım hiç aklıma gelmezdi aslında ama Bilica'dan bu sezon çok faydalanacağımızı düşünüyorum. Yobo müthiş, bugün yine müthişti. Ancak Serdar oraya hemen uymayabilir. Orhan uymayabilir. Bekir'den beklediğimiz performansı alamayabiliriz. Yobo yeteri kadar soğukkanlı olsa da; yanında tecrübeli bir Bilica olduğunda daha sert savunma yapabiliriz. Lugano'nun sertliğine en yakın stoperimiz Bilica çünkü... Günümüzde futbolda da sert bir stopere sahip olmak şart. Cristian-Selçuk çok yumuşak bir orta saha. Emre'nin sakatlığı bir an önce geçmeli... Cristian'da geçen sezona oranla artak bir istek olduğunu görmezden gelerek haksızlık etmeyelim. Selçuk ise çok oyunda görünmemesine rağmen doğru zamanda doğru yerde olan bir görüntü çizdi. Mehmet Topuz vasat başladı, golü bulduğumuz dakikalarda etkiliydi. Bu etkili oyunu da golde pay sahibi olmasını sağladı. Bekir bu tip maçlarda verebileceği maksimum sağ bek katkısına yakın bir katkı verdi. Bekir'den sağ bekte çok şey beklememek gerektiğini her zaman söylüyorum. Yine öyle bir maç oldu, idare etti; yetti. Ziegler'i oldukça heyecanlı gördüm. Soğukkanlı bir oyuncu, daha sakin oynamasını beklerdim. Ancak heyecanı ve adaptasyon süreci dolayısıyla hücumda beklediğim etkinliği gösteremedi. Ancak çok da kötü değildi. Heyecanından kaynaklanan pas şiddetini ayarlayamam sorunu yaşadı. Pek çok pası ya çok sert, ya da çok yumuşak gitti. Dia çok çizgiye yapıştı, biraz form tutması lazım. Bir de açıkça bir korkumu dile getireyim. Dia profesyonel bir futbolcu da olsa; abi-kardeş gibi oldukları Niang'ın gidişi kendisini olumsuz etkileyecek diye korkuyorum. Ne bileyim, mesela bu akşam yüzünde o her zamanki heyecan duygusunu göremedim. Tabi bunda; Fenerbahçe'ye ve kendi emeklerine yapılan haksızlıkların şevkini kırmış olmasının da etkisi olabilir, bilemeyiz. Alex'in resitali yine gözümüzü şenlendirdi. Ligin ilk maçı, tribünler boş, kötü bir dönem... Oynanacak futboldan ziyade kötü bir oyunla alınacak galibiyet tercih edilesi. Ancak Alex oynadığı futbolla sahadaki kötü futbolu unutturdu. Semih bir iki pozisyonda etkili olsa da; çoğu topu ezdi. Hazırlık maçlarında daha hazır bir görüntü çiziyordu. Golde bencil davranmayarak bir takım oyuncusu örneği sundu. E bu da yetti. Caner istekli ve kısa sürede etkili gözükürken; Bienvenu de Ziegler'e oranla daha etkili bir oyun sergiledi. Pozisyon tekrarlarını izlerseniz, pek çok pozisyonda doğru yerde olduğunu görebilirsiniz.

Orduspor ligin yeni takımı, ligin yeni takımlarına karşı her zaman bir merak olmuştur. Henüz takım olamamış olsalar bile iyi bir kadroları var. Kalecileri güven verdi. Dalmat bu ligde iş yapar. Ancak Gosso; maçın büyük bölümünde müthiş oynadı. Son yarım saat yorgunluğun da etkisiyle gözden kayboldu. Aslen bir önlibero oyuncusu olan Gosso; orta sahada atak başlattı, sağ kanattan top getirdi, savunmadan top çıkardı ve hücumda gol pozisyonlarına girdi. Bir Anadolu takımı için çok iyi transfer. Ha benim çok umrumda mı? Değil... Geçen sezon olsaydı, umrumda olur; Orduspor böyle bir futbolcuya sahip olduğu için sevinirdim.

Taraftara değinmeden tabi ki geçmeyeceğim. Ancak; insan kendinden bahsedirken zorlanır ya, öyle zorlanıyorum yazarken. Ne desem bilemiyorum. Bu akşam stat dışından takımı destekleyen, televizyondan sesi sürekli gelen grubun içinde olamadım. Ancak fırsatım olsaydı olur, bu mükemmel duyguyu yaşardm. Kayseri Erciyesspor maçında da benzer bir organizasyonumuz olmuştu. Ancak bu denli 90 dakikaya yayılmamıştı tezahüratlar. Müthişti, müthiş. Samandıra'da takım otobüsüyle başlayan Fenerbahçe coşkusu, takım ile arada duvarlar olmasına rağmen azalmadan devam etti. Çok büyüğüz çok... Ancak sorun şu ki; bizi haketmeyen yöneticiler tarafından idare ediliyoruz. Sayın Nihat Özdemir'in açıklamalarının zoraki yapıldığını düşünsem de; yakışmadığını belirtmek isterim. Pek çok taraftarın güvenini kaybetti. Bu güzel Fenerbahçe akşamına yakışmadı. Fenerbahçe taraftarının son zamanda sık kullandığı bir deyimdi "Kaldırımdan desteklemek". Şimdi gerçek oldu. İnanıyorum ki; Fenerbahçe başka bir gezegende oynasa, 12 numara Fenerbahçe'yi yine yalnız bırakmaz.

Tozlu Sayfalar

Öne Çıkan Yayın

Verona ile Kasıp Kavurduk - FM 2017

Çoluk çocuk sahibi olacak yaşa geldim ama hala Football Manager geleneğini sürdürmekten büyük keyif alıyorum. Benim için bu geleneklerden...

Takip Ettiklerim

Kategoriler

Yazar Kafe

Translator

- Copyright © Serkan Özerik -