Kimine göre en çekişmeli,kimine göre çok zevksiz bir ligi geride bıraktık.Ben hangisini desem karar veremedim.Çekişme vardı.Zevksizlik de mevcuttu.Arada kaldım.Tek emin olduğum nokta ; Beşiktaş , Fenerbahçe ve(veya) Galatasaray iyi olduğu zaman kolay kolay şampiyon olamaz.Bu sezon bunun ispatıydı adeta.

Bu sene yine hangi takımın hangi hocayla çalıştığını karıştırarak geçti."Ooo Mesut Bakkal Denizli'ye mi gelmiş lan?" , "Yılmaz Vural nerde,Yılmaz Vural ?" , "Erdoğan Arıca bakalım kimi düşürecek bu sezon ?" şeklinde soru işaretleri vardı futbolsever insanımızın kafasında...Türk fubolunun bana göre en kötü yanı; Takımların sezon içerisinde bir kaç hocayla çalışmaları.Bir de gönderdikleri hocaları geri alanlar var ki sormayın.

Fenerbahçe'miz her sezona kötü başlardı,alışmıştık.Fakat son yıllarda bunu kırmış,tam tersi iyi sonuçlarla başlar olmuştuk.Bu yıl tekrar kötü başlangıç moduna döndük.Ama bu sefer epey kötü başladık.Aragones ile sistem takımı olmayı beklerken, sistemsizliğin tam ortasında bulduk kendimizi...Özellikle deplasmanda aldığımız yenilgiler ve içeride Kayseri'ye aldığımız farklı yenilgi ile kötü gidişatın içinde derin bir yer edindik.Daha sonra takım kötü futboluna rağmen,galibiyetler almaya başladı ve toparlanma sürecine girdi.12 maç yenilmeme serisi yakaladık.Şampiyonluk hesaplarımız ciddileşti.Fakat bu kötü futbol devam ettiği sürece,şampiyonluk şansımız yoktu zaten.Aragones ile yolları ne kadar erken ayırsaydık o kadar kârda olacaktık,olmadı.Güiza bekleneni veremedi.Bütün bir sezonumuz Güiza'yı tartışmakla geçti.Geçen sene Avrupa'da çeyrek final yapan takım ruhundan eser yoktu.Kadro kalitemiz son yıllara oranla çok düşüktü.Appiah-Marco-Tuncay nereeee,Josico-Selçuk-Uğur nereee ? Derbileri kazanmamıza rağmen,Anadolu'dan geçtiğini düşündüğüm şampiyonluk yolunda sürekli tökezledik.Şampiyonluk şansımız sıfırlanınca; hem takım iyi oynamaya başladı,hem de okçumuz açıldı.Fenerbahçe camiası her zaman en yukarıda olmayı hak eder,dördüncülük asla teselli olamaz.

Fenerbahçe ve Galatasaray'ın kötülüğünden istifade etmek konusunda Beşiktaş akıllıca işler yaptı.Sezona çalkantılı girmişlerdi aslında.Kaptanların kavgası,alınan sonuçlar vs. derken Ertuğrul hoca ile de yolları ayırmaları olumsuz etki edecek unsurlardı.Mustafa Denizli ise taraftar camiasının çok sıcak bakmadığı bir isimdi.Fakat,Denizli'nin gelişi ilk günden itibaren takımı olumlu yönde etkiledi.İlk yarıyı 6.sırada bitiren Beşiktaş müthiş bir seri yakaladı ve Sivasspor ile yarışın içinde buldu kendini.16.Haftadaki Gs yenilgisinden sonra 30.haftadaki Fenerbahçe maçına kadar mağlubiyet almadı.Anadolu'dan çıkardığı puanlar Beşiktaş'ı şampiyonluk yarışının içinde tutan en büyük etkendi şüphesiz.Yusuf da Beşiktaş için nokta transfer oldu ve şampiyonluğun baş mimarlarından birisi oldu diyebiliriz.

Galatasaray da bu sezon inişli çıkışlı bir performans sergiledi.Futbol olarak diğerlerinden daha iyi oynuyordu aslında sezonun ilk yarısında...Anlamsız puan kayıpları (ki hiç itirazım olmadığı aşikar),bu kez kazanacağız denilen derbide alınan farklı mağlubiyet ile birlikte istikrarsız bir gidişin içinde buldular kendilerini.Takımın istikrarsız skorları,futbolcuların performanslarına da yansıdı.Ya da futbolcuların istikrarsız performansları,skorlara yansıdı diyelim.Hoca değişikliği ile; tecrübesiz Bülent Korkmaz ile Galatasaray bana kalırsa sezonu bitirebileceği en iyi yerde bitirdi.Çok bile derler ya,işte öyle."Çok bile"

Sezona yenilenmeyle başlayan Trabzonspor ise,çok iyi bir ivme yakalamıştı Ersun Yanal ile.Büyük maçlarda her ne kadar çok ortada gözükmeselerde,diğer maçlarda aldıkları istikrarlı skorlarla zirveye oynamayı başardılar sezon boyunca.İkinci yarıda sahalarında aldıkları iki yenilgiyle düşüş kendini gösterdi ve Ersun Yanal ile yolları ayırdılar.Bana göre yanlış yaptılar.Yeni kurulmuş bir takımı bu noktaya getirmek zordur.Ersun Yanal ile,önümüzdeki sezon birkaç transferle başarıya ulaşmaları zor değildi.

Sivasspor yine sezonun en flaş takımı olmayı başardı.Geçen sene almış olduğu başarılı sonuçlar ve edindiği yerin tesadüf olduğunu düşünenler,bu sene son haftaya kadar şampiyonluk kovalayan bu takımı görünce düşüncelerinden vazgeçmişlerdir herhalde.Sivasspor gerçekten çok istikrarlı,çok iyi bir sezon geçirdi.Çoğunluğa itici gelse de Bülent Uygun çok başarılı bir hoca olduğunu kanıtladı.Bilica gibi,Kamanan gibi önemli isimler kazandırdılar Türk Futbolu'na.Şampiyonlar Ligi vizesi almaları bile çok büyük bir başarı oldu.

Küme düşen takımlar arasında ise Konyaspor ve Kocaelispor gibi taraftar potansiyeli olan takımların olması epey üzücü.Özellikle Kocaelispor'un göstermiş olduğu mücadele takdire şayandı.İstanbul BŞB'nin ligde kalması da kötü oldu.Bursaspor ise gösterdiği müthiş çıkışa rağmen Avrupa vizesi alamadı.Galatasaray'ın yerinde olabilirlerdi.

Sezonu Baros gol kralı olarak tamamladı.20 gol atmış olması sevmediğim tip bir futbolcu olmasına rağmen bu unvanı hakettiğini gösterir.Bilica,Troisi,Kamanan,Tabata,Ivan de Souza,Ivesa,Weeks Anadolu takımlarında dikkat çeken yabancılar oldular bu sene.Yerli oyunculardan ise Sercan Yıldırım patlama yaptı ve dikkatleri üzerine toplayan isim oldu.

Zirvedekinden ziyade küme düşme potasındaki yarış çok daha heyecan vericiydi.Üçüncü takımın kim olacağı son haftaya kadar belli olmayan,bir çok adayı olan güzel bir çekişmeydi.

Önümüzdeki sezon şampiyonluğu Fenerbahçe'miz alsın,kümeye de Galatasaray düşsün ister tabi gönül :)