9 dakika önce
- Anasayfaya Dön »
- Fenerbahçe , Futbol »
- Fenerbahçe 2 - 1 Orduspor | Sezer
Yazan : steven_stiffler
14 Kasım 2012 Çarşamba
Maçla ilgili yazmaya vakit bulamadım. Geçen haftanın en güzel fotoğrafıydı bu benim için... Orduspor ligin güçlü takımlarından. Ligin güçlü bir takımına karşı iyi futbol oynayarak kazanılan 3 puandan daha önemlisi ise Fenerbahçe'nin Sezer'i kazanması oldu benim için.
Akhisar maçındaki futbol zaman zaman iyiydi, ancak maçın geneline baktığımızda istenilen futbol olmadığı ortada. AEL maçında ise takım toparlanmış bir görüntü vererek rahat kazandı. Orada rakibin zayıflığı da söz konusuydu. Ancak Orduspor maçı çok daha farklı bir yerde. İyi bir rakip, iyi bir teknik direktör ve tartışılan bir Fenerbahçe vardı. Maçın başından itibaren top hakimiyetini kaybetmeyen Fenerbahçe, maç sonunda istediğini alan taraf oldu. Uzun zaman sonra taraftara ümit verdi. Aykut Kocaman'ın istediği oyun şablonu; top hakimiyeti Fenerbahçe'de olsun, tempoyu Fenerbahçe kontrol etsin. Ancak takım bunu yapamıyor. Zaman zaman yaptığı oluyor elbette. Ancak hocanın istediği şablon bu olduğuna göre her zaman yapılmalı. Fenerbahçe böyle oyuna hükmederek 1-0 da kazansa en azından taraftarın içinin rahat edeceğini düşünüyorum. Taraftar için öncelikli detay umut. Fenerbahçe umut verdiği sürece sıkıntı yok... Nitekim Orduspor maçında da her ne kadar mutsuz bir taraftar profili var gibi gözükse de; takıma olan özlem güzel bir tribün performansı getirdi. Güzel tribün performansı demek de Fenerbahçe için özgüven demek.
Raul Meireles'in takımın geneline, Yobo'nun da özellikle savunmaya büyük rahatlık verdiği ortada. İkisinden birinin olmaması takımı aksatırken, ikisinin de olmaması büyük sekteye uğratabiliyor. Orduspor maçıyla birlikte bir kez daha bunu anladık. Akhisar maçında kısa bir süre oyunda kalmasına rağmen geçer not alan Sezer, Orduspor maçında ise galibiyeti getiren golü attı ve uzun zamandır görmediğimiz o takımdaki kenetlenme ortamını tekrar gördük. Taraftarın da kenetlenmesi gerekiyor, kenetlenme işini son haftalara bırakmaya gerek yok.
Aykut Kocaman'ın maç 2-0'ken Recep Niyaz'ı oyuna almamasına içerlediğimi söylemeliyim. Hep destek oluyorum ama hatalarına da parantez açmak gerekiyor.
Akhisar maçındaki futbol zaman zaman iyiydi, ancak maçın geneline baktığımızda istenilen futbol olmadığı ortada. AEL maçında ise takım toparlanmış bir görüntü vererek rahat kazandı. Orada rakibin zayıflığı da söz konusuydu. Ancak Orduspor maçı çok daha farklı bir yerde. İyi bir rakip, iyi bir teknik direktör ve tartışılan bir Fenerbahçe vardı. Maçın başından itibaren top hakimiyetini kaybetmeyen Fenerbahçe, maç sonunda istediğini alan taraf oldu. Uzun zaman sonra taraftara ümit verdi. Aykut Kocaman'ın istediği oyun şablonu; top hakimiyeti Fenerbahçe'de olsun, tempoyu Fenerbahçe kontrol etsin. Ancak takım bunu yapamıyor. Zaman zaman yaptığı oluyor elbette. Ancak hocanın istediği şablon bu olduğuna göre her zaman yapılmalı. Fenerbahçe böyle oyuna hükmederek 1-0 da kazansa en azından taraftarın içinin rahat edeceğini düşünüyorum. Taraftar için öncelikli detay umut. Fenerbahçe umut verdiği sürece sıkıntı yok... Nitekim Orduspor maçında da her ne kadar mutsuz bir taraftar profili var gibi gözükse de; takıma olan özlem güzel bir tribün performansı getirdi. Güzel tribün performansı demek de Fenerbahçe için özgüven demek.
Raul Meireles'in takımın geneline, Yobo'nun da özellikle savunmaya büyük rahatlık verdiği ortada. İkisinden birinin olmaması takımı aksatırken, ikisinin de olmaması büyük sekteye uğratabiliyor. Orduspor maçıyla birlikte bir kez daha bunu anladık. Akhisar maçında kısa bir süre oyunda kalmasına rağmen geçer not alan Sezer, Orduspor maçında ise galibiyeti getiren golü attı ve uzun zamandır görmediğimiz o takımdaki kenetlenme ortamını tekrar gördük. Taraftarın da kenetlenmesi gerekiyor, kenetlenme işini son haftalara bırakmaya gerek yok.
Aykut Kocaman'ın maç 2-0'ken Recep Niyaz'ı oyuna almamasına içerlediğimi söylemeliyim. Hep destek oluyorum ama hatalarına da parantez açmak gerekiyor.
Yorum Gönder