Yazan : steven_stiffler 9 Mayıs 2012 Çarşamba

Futbolun futbolluktan çıktığı şu günlerde ülkenin başına gelen bu maç uç noktalardan biridir. Daha uç noktalar çok daha kötü sonuçlar doğurabilir. Gidişat maalesef o yönde... Yıllardır Fenerbahçe nefretiyle beslenen Trabzonspor camiasının başkanlarının da gazıyla bu maçta bu tip olaylar çıkaracağı çok belliyken; yeterli güvenlik sağlanamaması ve önlem alınamaması da çok büyük bir ayıptır.

Bu ortamda futbol konuşulmaz, yazılmaz. Kaya Çilingiroğlu'nun geçen gece programda çektiği resti ben çekeli çok oldu. Fenerbahçe hariç ülke futboluyla alakalı maç izlemiyorum. Fenerbahçe'yi futbol sevdasından dolayı izlemiyorum. Fenerbahçe sevgisi her sevgiden üstündür. Garip olan; bu sevginin Türkiye'nin 4'te 3'ü tarafından nefret edilmesidir. Trabzonspor'un ülkenin önde gelen 4.kulübü olduğunu geçtim, herhangi bir kulüp başkanı maçtan önce ortamı bu kadar geren açıklamalar yapamaz. İşin saha tarafıyla alakalı bir itiraft bulunayım. Herkes Trabzonspor'un cezasının bu maçta bitmesine tepkiliydi. Ama ben iyi olduğunu söylemiştim. Çünkü böyle bir ortamda Fenerbahçe her zaman iyi futbol oynamıştır, her zaman daha fazla motive olmuştur. Fenerbahçe'yi iki sezondur ayakta tutan da motivasyondur, yürektir. Emre-Zokora olayındaki tahminim; en kötü ihtimal Emre elini uzatır, Zokora sıkmaz demiştim. Öyle oldu, çok da önemli değil. Emre'nin ırkçı olmadığını herkes biliyor, kendilerine itiraf edemiyorlar.

Zokora'yı Tottenham'da oynarken severdim. Burada gördük ki; adam değilmiş. Irkçılık olduğuna inansam bir nebze hak veririm. Ancak Zokora'nın dolduruşa geldiğini ve kendini böyle davranmak zorunda hissettiğini düşünüyorum. Colman desen ayrı bir vâka. Sanki doğma büyüme Trabzonluymuş gibi, 96'da sahada o da  varmış gibi... Trabzonspor'un ilk yarıda yaptığı faullerden bir tanesi hariç hepsi kartlıktı. Sahada futbol kuralları dışında hareketlere maruz kalan, adeta dövülen Fenerbahçeli futbolcular işlerini yapmaya çalışıyorlardı. Sahaya futbol oynamaya çıkmayan Trabzonspor'a karşı erken bulunan gol ibreyi tamamen bize çevirdi. Onca yabancı maddeye, onca olaya rağmen sakin kalmayı bilen Fenerbahçe, sezonun en iyi futbollarından birini oynadı. Stoch'un biraz çekindiği netti. Ancak diğer futbolcularımız sakin kaldılar. Stoch da ikinci yarı biraz kendini buldu. Krampon seçiminden midir nedir, sahada ayakta kalmayı beceremeyen Henri Bienvenu'nün atmış olduğu gol futbolla değil, inanç ve yürekle atılmış bir goldür. Trabzonsporlu futbolcular ilk yarının sonlarına biraz futbol oynamaya niyetlendiler ve o bölümde farkı 1'e indiren golü attılar. 2-1'lik skor ister istemez bizi strese soktu.

İkinci yarıda oyunumuz biraz durulsa da; Trabzonspor'un cılız baskısı bize yeterince kontraatak şansı bıraktı. Bunlardan en önemlisini Dia değerlendiremezken, bir başka pozisyonu Cristian değerlendirdi. Maçın son dakikalarında ise adeta gol atmamaya oynadık.

Aynı şeyleri Fenerbahçe taraftarları ve futbolcuları yapsa kıyameti koparacak insanlar bugün konuşmuyor. Fenerbahçe, Türk Futbolu'nun en rezil olaylarının yaşandığı maçların birinden galip çıkmayı başardı. Umutlar yeşerdi, şampiyonluk için tek bir 90 dakika kaldı. Bunca olayın içinde Aykut yine KOCAMAN... Tıpkı umutlarımız gibi...

Tozlu Sayfalar

Öne Çıkan Yayın

Verona ile Kasıp Kavurduk - FM 2017

Çoluk çocuk sahibi olacak yaşa geldim ama hala Football Manager geleneğini sürdürmekten büyük keyif alıyorum. Benim için bu geleneklerden...

Takip Ettiklerim

Kategoriler

Yazar Kafe

Translator

- Copyright © Serkan Özerik -