Yazan : steven_stiffler 16 Şubat 2011 Çarşamba

Eşleşmelerden sonra kendimce nedenlerimle Tottenham Milan'ı eler demiştim. Tur maçlarında ilk maçın deplasmanda olmasını da her zaman avantaj olarak görürüm. Milan'ın tecrübesi, skoru her an değiştirebilecek oyuncularının çokluğu Milan'ı bir adım öne çıkarıyordu. Tottenham'ın bir diğer avantajı da oturmuş takım oyunuydu. İki takım da sakatlıklardan dolayı sıkıntılıydı. Özellikle Bale Tottenham için çok önemli bir eksik. Van der Vaart ve Crouch'un sakatlıktan çıkıp bu maçta oynaması biraz şansa oldu. Her ne kadar Defoe'nin oynamasını tercih edecek olsam da galibiyet Crouch'un golüyle geldi.

Milan'ın savunma göbeğinde eski günlerinden uzak olan Nesta ve ağır fakat oynadığı maçlarda verimli olan Yepes vardı. Tottenham'da bu ikiliyi oldukça zorlayacak pırpır Defoe ilk onbirde tercih edilmeliydi. Lennon ve Defoe demek ekstra kontraatak gücü demek üstelik. Ancak Redknapp'ın seçimi Crouch oldu. Crouch'un yanı sıra orta alanda Sandro ve Palacios gibi ofansif özellikleri olmayan oyuncular tercih edildi. Bale'in sol kanattaki görevini ise yeni transfer Pienaar üstlendi. Milan'da Thiago Silva ve Flamini'li orta saha Tottenham'ın dişine göre bir orta sahaydı açıkçası. Maça hızlı başlayan Tottenham'ın henüz ilk dakikada tartışılan bir penaltı beklentisi vardı. Akabinde Milan'ı zorlayacak bir kaç pozisyon da ürettiler. Özellikle sol kanattan Assou-Ekotto'nun etkili bindirmeleri vardı. Milan'ın zayıf halkalarından gösterilen Abate de Ekotto ve Pienaar gibi iki seri oyuncunun karşısında epey zorlandı. Maçın başlarında Abbiati'nin sakatlanması da Allegri'nin planlarını olumsuz etkiledi. Bir oyuncu değişikliği hakkını kaleciden yana kullanmak zorunda kaldı.

İddaa'da maça üst demiştim ama ilk yarının gidişatı maçın alt skorda kalacağına işaretti. İkinci yarıya Seedorf'un yerine Pato'yu oyuna alan Allegri daha ofansif bir yapıya bürünmeye çalışsa da; Sandro ve Palacios'un savaşçı futbolu; Milan'ın orta alandaki yaratıcılığını kısıtlayınca forvetteki oyuncuların da pek etkisi olamadı. Tottenham'ın bu tip maçlara etki edebilecek, en tecrübeli oyuncusu Van der Vaart yerini 62'de Modric'e bıraktı. Corluka'nın sakatlanmasıyla da uzun zaman sonra Jonathan Woodgate oynama şansı buldu. Şanssız adamlardandır Woodgate, hep sakatlanır, hep formaya hasret kalır.

Zlatan Ibrahimovic'in hatalı pasında Tottenham için gerçekleşebilecek en iyi senaryo, takımın en hızlı oyuncusunun topu alıp kontraya çıkmasıydı. Evet bu da Aaron Lennon. Müthiş süratini kullandı, Yepes'i ekarte etti ve sahada gezinmekten başka birşey yapmayan Crouch'a golü attırdı. Crouch'un vuruşu da kötüydü, gol olması güzel bir şans oldu. Son bölümlerde Milan'ın baskısına da iyi direndi Tottenham. Maç içinde her zamanki agresif oyununu sürdüren Gattuso; maç sonunda da sağa sola saldırarak mağlubiyete hazmedemedi. Şimdi sıra White Hart Lane'de. Ben burada da Tottenham'ın zor da olsa kazanacağını düşünüyorum. Milan'ın şansı ise Zlatan'ın sihirine bakar.

Tozlu Sayfalar

Öne Çıkan Yayın

Verona ile Kasıp Kavurduk - FM 2017

Çoluk çocuk sahibi olacak yaşa geldim ama hala Football Manager geleneğini sürdürmekten büyük keyif alıyorum. Benim için bu geleneklerden...

Takip Ettiklerim

Kategoriler

Yazar Kafe

Translator

- Copyright © Serkan Özerik -