Böyle önemli bir maçın haftaiçi olmasına çok sevindim. Televizyonda izlenecek pek birşey olmuyor, bilgisayar başına takılıp kalıyoruz. Gerçi Fenerbahçe sağolsun, her gün bir maçı oluyor. Maç öncesi Milan 47 puanla zirvede, Lazio ise 40 puanla yarışın içindeydi.

İki takımın da eksikleri vardı. Milan'da Emmanuelson da henüz takıma alışma sürecinde. Lazio'da da Zarate,Rocchi,Floccari'nin yokluğu Reja'nın hücum alternatiflerini elinden aldı. Bundand olayı formda golcü Kozak ve yeni transfer Sculli'yi tercih etmek zorunda kaldı.Bu tip deplasmanlarda Kozak ile başlamak takıma pek bir artı getirmiyor bence. Çünkü Reja takımı oynamaktan ziyade, rakibi bozmaya yönelik kurguluyor. Sağdan soldan orta gelmedikçe Kozak'ın pozisyona girmesi zor. Eğer Foggia'yı serbest, Sculli'yi de önde kullansa; en azından hızlı hücuma çıkışlarda bu ikilinin süratlerinden yararlanabilir.

İkinci yarı ilk yarıya nazaran tempolu geçti. Ibrahimovic önderliğinde epey atak geliştirdi Milan. Maçın en heyecanlandıran pozisyonu Ibrahimovic'in bilardosuydu. Kozak'a tehlikeli bölgede yapılan faulü hakem es geçince Milan hızlı hücuma çıktı ve Ibrahimovic boş pozisyonda sevdiği şut açılarından birisini buldu. Top her iki direğe çarparak kaleci Muslera'da kaldı. Muslera'nın topu öpmesi ilginç bir görüntü ortaya koydu. Bu pozisyondan sonra Lazio savunması biraz daha oyundan düşmeye başladı. Ya da başında 2-3 adam görmeyen Ibrahimovic daha etkili olmaya başladı diyebiliriz. Bir kaç tane daha çok net pozisyona girdi Milan. Zlatan ve Robinho golü getiremeyince maç 0-0 bitti. Zaman zaman sertliğin de yer aldığı mücadelede Leggrotaglie ilk maçında kafasını yardı. Radu'da maçı sargıyla tamamladı. Emmanuelson garibime gelen vurdu,giden vurdu. Sakatlanmadan maçı tamamladı.
Gündüz İddaa oynarken, maçın 0-0 biteceğini bariz bir şekilde hissediyordum. Çünkü Reja'nın çekimser futbol oynayacağını, Milan'ın da kilidi açmakta zorlanacağını düşünüyordum. Tam beklediğim gibi temposuz başlayan maç, temposuz bir 45 dakika sundu bizlere. Milan'ın zaman zaman heyecanlandıran, fakat son vuruşları berbat pozisyonları vardı. Bunların en akılda kalanı Emmanuelson'un şutuydu. Ibrahimovic her topu aldığında başında en az 2, bazen 3 Laziolunun bulunması İsveçlinin hücumdaki etkinliğini azalttı. Lazio ise ilk yarı boyunca pozisyon bulmayı aklından bile geçirmezken, zaman zaman uzaktan şutlarla kaleyi yokladı. Birkaç hızlı çıkılabilecek atağı da Alvaro Gonzalez'in pas hataları başlamadan bitirdi. Gonzalez'i kullanmıyor diye eleştiriyordum Reja'yı; ancak Gonzalez dün akşam defansif olarak yeterli gözükse de hücuma çıkışlarda takımı adına bir el freni oldu.
Maç esnasında skorbordda bir süre Milan 1-0 Lazio yazmış bu arada... Hatta gol dakikası bile vermiş adamlar. Kısa süre sonra hata düzeltilmiş. Reja'nın çekimser ve mücadeleci futbolu ona istediği 1 puanı getirmeye yetti. Lazio bu puanla yarışın içerisinde kalmış oldu. Son bir not olarak ilk maçın da 1-1 berabere bittiğini hatırlatalım.