Yazan : steven_stiffler 5 Şubat 2011 Cumartesi

Geçen haftaki galibiyeti anlamlı kılma maçıydı Manisa deplasmanı... Bize hep ters gelen bir deplasman olması dışında bir çekincem yoktu. Çünkü takımın hırsına ve inancına geçen hafta tam olarak inandım. Selçuk ve Gökhan Gönül'ün yokluğunda formayı giyecek isimlerin Bekir ve Cristian olacağı belliydi. Ancak bu da kafalarda bir soru işareti yaratıyordu. Özellikle Cristian'ın oynayacak olmasının Dia'yı yedek yapacağı beni çekindiren konuydu.Dia'nın 90 dakika etkili olamadığını biliyoruz. Ancak oyunda olması rakibi her daim tedirgin ediyor. Özellikle deplasmanlarda daha çok boş alan bulabiliyor.

Maçın başlamasıyla oyuncuların motivasyonunun çok üst düzeyde olduğunu farkettim. Her gözde ayrı bir hırs vardı. Bu hırs, Aykut'un taktiksel yaklaşımıyla Fenerbahçe'yi önde oynatıyordu. Çok cazip pozisyonlara giremedik. Ancak dönen pek çok topu topladık. Çok fazla korner attık. Çok fazla pres yaptık. Daha çok uzaktan şutlarla kaleyi yokladık. Savunmada bireysel hatalar dışında hata yoktu. Haa tabi ki bireysel hatalar çok daha önemli bazen takım savunmasında. Nitekim Yobo'nun hatası gol olsa, takım hırsla başladığı oyunda geri düşmüş olacaktı. İster istemez bir direnç kırılması olurdu. İlk yarıda 45 dakika boyunca benzer oyunu sürdüreceğimize emindim aslında... Genel olarak ilk yarılarda iyi oynadığımız için rahattım. Ancak gol gelmemesi de benim şevkimi kırdı. İlk yarılarda iyi oynamamızın yanı sıra, ilk yarıda attığımız gollerle çok maç kazanıyorduk. 0-0lık sonuç tehlikeliydi.

İkinci yarıya da mücadeleyle ve istekle başladık. Ancak Manisaspor'da da bir silkelenme kendini belli ediyordu. Yine soldan yedik golü... Santos genel olarak bugün kötü olan oyuncularımızdan birisiydi. Ancak golde Bekir'in oraya yardıma gitmesine rağmen Santos'un ayağını uzatacak hali olmaması durumu vahim kılıyordu. Geçen sene Gençlerbirliği'ndeyken Galatasaray'a karşı boş kaleye 2 golü at(a)mayan Kahe'nin golüyle ister istemez "acaba?" sorusunu sorduk kendimize. Manisa gerçekten ters deplasmanda. Geçen sezonu hatırlıyorum da; ilk yarı muazzam futbol oynamıştık. Maçın sonunda Gökhan Ünal'ın Fenerbahçe adına attığı tek golü orada atmasıyla 1 puana şükretmiştik. E golü yeyince, takım ne kadar mücadele ederse etsin umut azalabiliyor. Yalnız taraftarımız yine müthişti bugün. Golden sonra da destek azalmadı. Olabilecek en iyi senaryo; 70. dakika gelmeden en azından beraberlik golünü atabilmekti. Çünkü 70'den sonrası ekstra stres, ekstra emek... Önce birkaç deneme yaptık. Sonra sahanın en kötülerinden Semih'in düşürülmesiyle penaltı kazanarak Alex'in her zamanki köşeye bırakmasını seyrettik. Olabilecek en iyi senaryo da gerçekleşmişti. Geç olmadan beraberliği yakaladık. O dakikadan sonra daha iyi ve arzulu oynamaya başladık. Semih benim için takımda Alex'ten sonra gelen has elemandır. Bugünkü kötü oyunu, atamadığı goller, attığı her hatalı pas için ayrı üzüldüm. Ancak bir an önce toparlanması lazım. Semih'in çok bir özelliği olmasa da istediğinde neler yapabildiğini tüm Türkiye biliyor. İkinci golde de Mehmet Topuz'un ekstra çabası, Semih'in şutu ve Niang'ın golüne şahit olduk. Niang yine sezonun ilk yarısında olduğu gibi seriye bağladı, bu iyi birşey. O dakikalarda Aykut'un hamlesi Semih'i sola çekip Niang'ı forvete kaydırmak oldu. Zaten alternatifi yoktu. 1-0 gerideyken Cristian-Dia değişikliği yapılabilirdi. Ancak 1-1 iken bu değişikliği yapmak mantıksız olurdu. Tek yapabileceği hamle Niang-Dia değişikliğiydi. O da çok birşeyi değiştiren bir hamle olmayabilirdi. Riskti. Neyse ki ; bu riski almaya gerek kalmadı. Gökay ve Dia değişikliğini çok doğru fakat Dia'yı biraz geç buldum. Ancak Dia'nın golü atmasına da kendim atmışım gibi sevindim. İlk kez mağlubiyetten galibiyete uzandık galiba. Bireysel olarak oyunculara değineyim.

Volkan kendine güvenli oyununu oynamaya devam etti, çok da iş düşmedi hani. Bekir asla sağ bek oyuncusu olamaz. Ama bu adamı harcamak isteyenler yakasını bıraksın! Sanki ligde alternatif olacak Bekir'den iyi stoperler vardı da almadık. Antep maçı dışında kötü bir maçını da hatırlamıyorum. Stoper Bekir iyidir. Yoklukta sağ bekte elinden geleni yapar. Lugano günün en iyi isimlerindendi. Her topu, bir şekilde uzaklaştırdı. Saçma sapan kafa vuruşları yaparak bile takıma katkı sağladı. Yobo biraz formsuz gibi gözüktü. Santos iki maçlık iyi oyundan sonra bugün yine rezilleri oynadı. Göbeği kaldıramıyor ki... Cristian eh işte dedirtti. Mehmet Topuz'a nazar değmesin. Niang solu çok yadırgamıyor, elinden geleni yapıyor. Marsilya'da da o bölgede oynamış olması avantaj zaten. Emre orta sahadaki güvencemizdi yine. Alex mükemmel oynamaya devam ediyor. Alex'in mükemmel oynaması demek, bizim maçlara 1-0 önde başlamamız demek. Semih kötüydü. Daha çok talihsizdi diyelim biz ona...
Son haber ise Alex'in 2 yıl daha bizlerle olacak olması... Canlı izleme şerefine erdiğimiz bu büyük futbolcuyu 2 yıl daha çubuklu altında görecek olmak büyük mutluluk. 2 yıl daha oynasın, sonra hocamız olsun derim ben. Ondaki futbol zekası, büyük bir hoca olmasını sağlayacaktır.

Tozlu Sayfalar

Öne Çıkan Yayın

Verona ile Kasıp Kavurduk - FM 2017

Çoluk çocuk sahibi olacak yaşa geldim ama hala Football Manager geleneğini sürdürmekten büyük keyif alıyorum. Benim için bu geleneklerden...

Takip Ettiklerim

Kategoriler

Yazar Kafe

Translator

- Copyright © Serkan Özerik -