Yazan : steven_stiffler 2 Ağustos 2013 Cuma

Son dönemde azalan blog yazma ilgisine karşı, uzun zamandır planladığım fakat vakit ayıramadığım tasarım değişikliğimi yaptım. Biraz daha modern bir tasarım olsun istedim, diğerinin sadeliğini seviyordum. Ancak yazı fontu tarayıcı ve ekran boyutuna göre farklılık gösteriyordu. Banner da en kısa zamanda değişecek. Umarım yeni tasarımla birlikte yazma hevesim gelir ve eskisinden daha aktif bir şekilde devam edebilirim. Yeni tasarımın ilk yazısı Salzburg-Fenerbahçe maçının kendimce değerlendirmesi olacak.

Fenerbahçe için genel bir sezon değerlendirmesi yazamamıştım. Aslında hazırladım, yazacaktım ki UEFA haberi geldi. Yine elimizde olmayan sebeplerden planlarda değişiklikler oldu. Fener'e gol olmasın, gerisi önemli değil. Fenerbahçe'ye kesinlikle yabancı teknik direktör istiyordum. Ersun Hoca geldi, hoşgeldi. Hocamıza güveniyorum da... Ancak kabul etmemiz gereken bir gerçek var ki; yerli hocaların Fenerbahçe'deki baskıyı kaldırması çok zor. Yabancının kafası biraz daha rahat oluyor. O yüzden; Ersun hocanın kendi planları olduğuna eminim. Takıma kattığı şeyler olduğundan ve olacağından eminim. Fenerbahçe takımı zaten iyi bir arkadaşlık ortamının olduğu ve kenetlenmenin üst düzey olduğu bir takım. Ancak şunu kabul etmek gerekir ki; hocanın kendi sistemini oturtması zaman alacaktır. Yenilik denemelerindeki olası bir başarısızlık ise; Ersun hocayı eski sistemde, takımın alışık olduğu Aykut Kocaman sisteminde oynatmaya itecektir. Bu da taraftarın genelini memnun etmeyecek. Ben transfer politikasından da onu görüyorum zaten. Farklı tip 2 forvetle birden görüşülüyor ve elde yine farklı bir tip golcü olan Moussa Sow var. Sol açık hâla çok açık. Aykut Kocaman'ın en çok eleştirdiğim tarafı Sow'u sol kanat oynatmasıydı. Taraftarın geneli bundan memnuniyetsizdi. Görünen köy; Ersun Yanal'ın da Sow'u sol kanat oynatacağı şeklinde. Salzburg maçında da az-çok fikir sahibi olduk.

Red Bull Salzburg, Avusturya'nın eli kuvvetli takımı. Kadrosunda ise Soriano haricinde genç ve potansiyelli oyuncuları bulunduruyor. Teknik direktörleri de öyle sayılabilir. Soriano da kalitesiyle zaten takımın en önemli kozu. Fenerbahçe gibi tecrübeli bir takım karşısında şanslarının elbette az olması gerekiyor. Ancak Fenerbahçe'nin ilk yarıda ne oynadığını, nasıl oynadığını anlamadım ben. Şutumuz olmamasını geçtim, organize bir atağımız yok. Atağı da geçelim, organize bir paslaşma, kontrollü oyun, organize hiçbir şey yok. E dolayısıyla Ersun Hoca hemen eleştirilir. Bu eleştirilerin bahanesi de; "Burası Fenerbahçe!" olur. İlk yarıdaki etkisiz oyunla 0-0 bitirmek normaldi de; ikinci yarıda Salzburg'ün yakaladığı pozisyonlara rağmen skorun 0-0 kalması, hatta 1-0 olması şansımızdı. Salzburg'da Sadio Mane bizim sağ beksiz savunmamızı zorlayan ve zorlayacak isim. Bir de ikinci yarıda oyuna giren, bir dönem ismi Fenerbahçe ile de anılan Yordi Reyna'yı da kısa sürede beğendim. Hareketli bir oyuncu. Deplasmanda daha tehlikeli olabilir. Golü atan Alan'la beraber, Salzburg'ün deplasmanda da kozları olacağını unutmamak gerekir.

Fenerbahçe golü yedikten sonra risk aldı. Ersun Yanal kozlarını oynadı, doğru da oynadı. Meireles'le birlikte maçın kötülerinden olan Dirk Kuyt; 1-0'dan sonra sağ kanada geçti ve pek çok pozisyonun hazırlayıcısı oldu. 1-0'dan sonrasının Sow ve Cristian'la birlikte en etkili oyuncusuydu. Bruno Alves tam bir reis, bu sezon taraftarın sevgilisi olacak o kesin. 1-0'dan sonra o da ileriye çıkıp, orta sahadan oyun kurup takımın baskı kurmasını sağladı. Cristian Baroni sevmem, her zaman eleştiririm. Ancak orta alandaki kalabalık rotasyonumuza rağmen, takımda yaratıcı oyuncu eksikliği var ve Cristian bu oyuncuların içinde en efektif oynayanı. Maçın kahramanı oldu, tartışılmaz. Kadlec'i de 1-0'dan sonra ileride gördük, bir de iç saha maçlarındaki baskılı oyunu izlemek lazım. Son dakikada gelen penaltı golüyle avantajlı bir skor aldık ancak futbol tat vermedi ve erken eleştiriler de başladı.

Transfer çalışmalarından da oldukça memnuniyetsiz olduğumu belirtmeliyim. Takımda öncelik forvet olmaması gerektiğini düşünüyorum. Buna rağmen aylardır Cardozo ve Emenike ile uğraşmaktan sıkıldım. Sol kanat ne olacak ? 6+0+4'ü destekliyorduk hani? Bunca yabancı ne olacak ? Holmen gerçekten gönderilecekse, bu nasıl bir plansızlık ?

Salzburg maçıyla birlikte uzun bir aradan sonra tribüne dönüyorum. Yeni sezon Fenerbahçe için hayırlı olsun. Şans da bizim yanımızda olsun bir zahmet...

Tozlu Sayfalar

Öne Çıkan Yayın

Verona ile Kasıp Kavurduk - FM 2017

Çoluk çocuk sahibi olacak yaşa geldim ama hala Football Manager geleneğini sürdürmekten büyük keyif alıyorum. Benim için bu geleneklerden...

Takip Ettiklerim

Kategoriler

Yazar Kafe

Translator

- Copyright © Serkan Özerik -