2 saat önce
- Anasayfaya Dön »
- Fenerbahçe , Futbol »
- Fenerbahçe 3 - 1 Salzburg | CL 3.Ön Eleme Rövanş
Yazan : steven_stiffler
7 Ağustos 2013 Çarşamba
Tur için kazanmamız gereken bir maç iken, Selçuk Yula için kazanmamız gereken bir maç oldu. Uzun zaman sonra tribündeki yerimi aldım. Yeni sezonda, takımın içeride yapacağı başlangıç elbette ki önemliydi. Fenerbahçe'nin taraftarla bütünleştiğinde çok başarılı olan bir takım olduğunu unutmayalım. Dün taraftar ve takım arasında sezonun uyumlu başladığını söyleyebiliriz.
Salzburg karşısında ilk maçta oynadığımız kötü futbol beni üzmüştü. Sezonun henüz başı olsa da, olumlu bir kamp geçiren bir takımın o kadar kötü oynamaya hakkı yoktu. Baroni'nin piyango golü tur şansını getirmişti. Kadıköy'de ise bıraktığımız yerden başladık. Stoch'un kadroda olmayışı kesinlikle satılacağının göstergesiydi. Bıraktığımız yerden başladık diyorum; çünkü maçın başında gol yeme geleneğimizi sürdürdük. Savunmada Gökhan Gönül'ün eksikliği çok hissediliyor. Hani Topuz dün savunma müdahalelerinde başarılıydı ama elbette ki Gökhan'ın duruşu bile insana ekstra bir güven sağlıyor. Erken yediğimiz gole erken karşılık vererek hem moral bulduk, hem sazı elimize aldık. Raul Meireles için son zamanlarda hem yabancı kontenjanından, hem de orta saha bolluğundan dolayı olumsuz yorumlar okuyorum. "Satılsın, faydasız, gönderilsin, gereksiz" diyenler var. Ben aksini düşünüyorum. Kadroya ilk yazılacak isimlerden birisi, reisin hastasıyız. Goldeki vuruşu yine muazzamdı. Ben ilk maç Raul Meireles uzaktan atacak demiştim ama kısmet bu maçaymış. Attığımız iki golde de Kuyt'ın katkısı büyük. Sow'un ilk goldeki ortası da tam bir sol kanat işiydi. Üç golün en güzel yanı; takım oyunu golleri olması. Bireysel beceri de var elbette ama üçü de takım olma faktörüyle gelen gollerdi. Sow golü atarken fantastik bir dönüş yapınca, bir an kaldırıp röveşata yapacak sandım. Allahouakbar Moussa! Hep kafa gollerini izlemeye alışık olduğumuz Pierre Webo'nun ise dün beceri isteyen bir bitiricilikle attığı gol yeni sezon öncesi yine Webo'nun elimizdeki önemli kozlardan olacağını gösterdi. Ben forvet hattımıza çok güveniyorum zaten de, güvenmediğim yabancı kontenjanı sorunsalı.
İkinci yarıda oyunun genelini rölantide geçirdik. Salzburg'un etkili oyuncuları da oldukça pasif kaldı. Mane'yi izlemek yine de keyif. Fenerbahçe'de bireysel performanslara bakacak olursak; Volkan dün yine harikaydı. Özlediğimiz Volkan. Hem kilo vermiş, hem geçen sezona göre özüne dönmüş. Yaptığı kurtarışlar müthişti. Mehmet Topuz yer yer aksamış olsa da savunmadaki müdahaleleri yerindeydi. Bruno Alves bizim için büyük şans. Dün adeta duvar ördü. Yobo'nun da eski performansı olmasa da tecrübesi kurtarmaya devam ediyor. Kadlec'ten çok memnun değilim ama kendisine karşı da çok acımasız değilim. Tek üzüldüğüm; bu sezon taraftarın üzerine oynadığı isim olacak olması. Fenerbahçe taraftarı gerçekten acımasız. Kadlec'in hücuma çıkışlarını beğeniyorum. Hasan Ali ve Ziegler gibi çizgide kalmıyor. Ceza sahası çevresinde de bulunuyor. Dün tek kızdığım, sağ ayakla vurması gereken şutu sol ayağına beklemesi oldu. Hasan Ali, benzer pozisyonda sağ ayakla atmıştı Galatasaray'a golünü. Mehmet Topal dün hep duyduğumuz Mehmetçik Basri gibiydi. Korkusuzdu, her topa atladı. Müthiş bir Mehmet Topal izledik. Raul Meireles etkiliydi ama bu sezon sakatlıklardan çekecek gibi gözüküyor. Cristian şöyle, böyle... Kuyt çok iyiydi. Sow, Webo ikilisi de öyle. Webo ikinci yarı oyundan çok düştü. Ersun Yanal sisteminde ileride Kuyt, Webo ve Sow çok sık yer değiştiriyor. Webo zaman zaman sağ kanatta, zaman zaman sol kanattaydı. Kuyt'ı hiç ileri uçta görmedim, genelde sağ ya da soldaydı.
Dün akşamın olumsuz yanı ise tribün arasındaki bölünmeydi. GFB grubunun Okul Açık tribününde olması tezahürat bakımından tribünü hareketlendirmiş. Ancak; tribün arasındaki Taksim bölünmesi gerçekten katlanılacak gibi değil. GFB'nin bu inadını gerçekten kabullenemiyorum. Yine de genel taraftar performansı fena değildi ve bu takıma da yansıdı. Ancak bu sezon tribünde olmak gerçekten zor olacak gibi gözüküyor. Cuma günü öncesi kura tahminim; Zenit. İsteğim Schalke.
Salzburg karşısında ilk maçta oynadığımız kötü futbol beni üzmüştü. Sezonun henüz başı olsa da, olumlu bir kamp geçiren bir takımın o kadar kötü oynamaya hakkı yoktu. Baroni'nin piyango golü tur şansını getirmişti. Kadıköy'de ise bıraktığımız yerden başladık. Stoch'un kadroda olmayışı kesinlikle satılacağının göstergesiydi. Bıraktığımız yerden başladık diyorum; çünkü maçın başında gol yeme geleneğimizi sürdürdük. Savunmada Gökhan Gönül'ün eksikliği çok hissediliyor. Hani Topuz dün savunma müdahalelerinde başarılıydı ama elbette ki Gökhan'ın duruşu bile insana ekstra bir güven sağlıyor. Erken yediğimiz gole erken karşılık vererek hem moral bulduk, hem sazı elimize aldık. Raul Meireles için son zamanlarda hem yabancı kontenjanından, hem de orta saha bolluğundan dolayı olumsuz yorumlar okuyorum. "Satılsın, faydasız, gönderilsin, gereksiz" diyenler var. Ben aksini düşünüyorum. Kadroya ilk yazılacak isimlerden birisi, reisin hastasıyız. Goldeki vuruşu yine muazzamdı. Ben ilk maç Raul Meireles uzaktan atacak demiştim ama kısmet bu maçaymış. Attığımız iki golde de Kuyt'ın katkısı büyük. Sow'un ilk goldeki ortası da tam bir sol kanat işiydi. Üç golün en güzel yanı; takım oyunu golleri olması. Bireysel beceri de var elbette ama üçü de takım olma faktörüyle gelen gollerdi. Sow golü atarken fantastik bir dönüş yapınca, bir an kaldırıp röveşata yapacak sandım. Allahouakbar Moussa! Hep kafa gollerini izlemeye alışık olduğumuz Pierre Webo'nun ise dün beceri isteyen bir bitiricilikle attığı gol yeni sezon öncesi yine Webo'nun elimizdeki önemli kozlardan olacağını gösterdi. Ben forvet hattımıza çok güveniyorum zaten de, güvenmediğim yabancı kontenjanı sorunsalı.
İkinci yarıda oyunun genelini rölantide geçirdik. Salzburg'un etkili oyuncuları da oldukça pasif kaldı. Mane'yi izlemek yine de keyif. Fenerbahçe'de bireysel performanslara bakacak olursak; Volkan dün yine harikaydı. Özlediğimiz Volkan. Hem kilo vermiş, hem geçen sezona göre özüne dönmüş. Yaptığı kurtarışlar müthişti. Mehmet Topuz yer yer aksamış olsa da savunmadaki müdahaleleri yerindeydi. Bruno Alves bizim için büyük şans. Dün adeta duvar ördü. Yobo'nun da eski performansı olmasa da tecrübesi kurtarmaya devam ediyor. Kadlec'ten çok memnun değilim ama kendisine karşı da çok acımasız değilim. Tek üzüldüğüm; bu sezon taraftarın üzerine oynadığı isim olacak olması. Fenerbahçe taraftarı gerçekten acımasız. Kadlec'in hücuma çıkışlarını beğeniyorum. Hasan Ali ve Ziegler gibi çizgide kalmıyor. Ceza sahası çevresinde de bulunuyor. Dün tek kızdığım, sağ ayakla vurması gereken şutu sol ayağına beklemesi oldu. Hasan Ali, benzer pozisyonda sağ ayakla atmıştı Galatasaray'a golünü. Mehmet Topal dün hep duyduğumuz Mehmetçik Basri gibiydi. Korkusuzdu, her topa atladı. Müthiş bir Mehmet Topal izledik. Raul Meireles etkiliydi ama bu sezon sakatlıklardan çekecek gibi gözüküyor. Cristian şöyle, böyle... Kuyt çok iyiydi. Sow, Webo ikilisi de öyle. Webo ikinci yarı oyundan çok düştü. Ersun Yanal sisteminde ileride Kuyt, Webo ve Sow çok sık yer değiştiriyor. Webo zaman zaman sağ kanatta, zaman zaman sol kanattaydı. Kuyt'ı hiç ileri uçta görmedim, genelde sağ ya da soldaydı.
Dün akşamın olumsuz yanı ise tribün arasındaki bölünmeydi. GFB grubunun Okul Açık tribününde olması tezahürat bakımından tribünü hareketlendirmiş. Ancak; tribün arasındaki Taksim bölünmesi gerçekten katlanılacak gibi değil. GFB'nin bu inadını gerçekten kabullenemiyorum. Yine de genel taraftar performansı fena değildi ve bu takıma da yansıdı. Ancak bu sezon tribünde olmak gerçekten zor olacak gibi gözüküyor. Cuma günü öncesi kura tahminim; Zenit. İsteğim Schalke.
Yorum Gönder