- Anasayfaya Dön »
- Fenerbahçe , Futbol »
- Fenerbahçe 3 - 0 Gençlerbirliği | Umut Var
Beşiktaş maçından beri takımda gözle görülür bir güzel futbol oynama hevesi var. Beşiktaş'a kaybedilen talihsiz 2 puan, Paşa'dan güle oynayan alınan 3 puan var. Ve ikisinde de iyi hücum eden bir Fenerbahçe. İkisinde de Niang ve Dia ön plandaydı. Bugünkü Gençlerbirliği maçı da taraftarın önünde kazanılacak, taraftara umut aşılayacak ilk mücadeleydi.
Fenerbahçe bu sezonki en iyi maç başlangıcını bu akşam yaptı. Geçen haftalarda hep maça iyi başlayamayan; fakat Antalya ve Manisa maçlarında kötü başlamasına rağmen goller bulan bir görüntü çiziyorduk. Bu akşam topa hakim başladık. Orta alanda iyi bastık. Mücadele isteği üst düzeydi ve hücuma iyi top taşıyorduk. Dolayısıyla arkama yaslanıp da izleyebildiğim bir maç Niang'ın golüyle süslendi. Caner Erkin'in sol bekte değil de sol açıkta oynaması taraftarıyım. Ancak bugün hem defansif hem ofansif anlamda iyi işler yaptığını söylemezsek olmaz. Özellikle ilk yarıda. İkinci yarıda o düşük tempoda, hücumda pek ihtiyaç olmadı Caner'e. Caner deyince aklıma Galatasaray'da yapamadığı ortalar geliyor. Ancak bu akşam yaptığı orta çok güzel bir ortaydı. Niang gibi bir ustaya sunulan bir ikramdı... Ayağına sağlık! Böyle oynadıkça sol bekte de olacakmış izlenimi veriyor Caner. Golden sonra Fenerbahçe iyi tempo yakalıyor. Sezon başından beri bariz özelliklerinden birisi bu. Golü attıktan hemen sonra daha iştahlı ataklar gerçekleştiriyoruz. Beşiktaş maçı da öyle oynayıp 2'yi bulamadığımız tek maç. Diğer maçlarda golden sonra kurduğumuz baskılarda hep gol bulduğumuzu görüyorum. Bu akşam tempo yüksekken, Niang'ın büyük çabasıyla skoru da 2-0 yapınca; maçın geri kalanını çok rahat izledim. Çünkü Gençlerbirliği eski havasında değil. Eskiden çok rahatsız eden bir rakipti. Şimdi hem kadrosu sıradan, hem futbolu vasat. Thomas Doll gibi ligin en iyi hocalarından biri daha iyi bir kadroyu hak ediyor. Harbuzi neden yoktu bilmiyorum. Gençlerbirliği'nin her zaman sahada rakibi tedirgin eden 2-3 futbolcusu olurdu. Bu akşam hiç tedirgin eden bir oyuncusu yoktu. Hurşut Meriç onbirde olsaydı, belki bir nebze o zorlardı Caner'i. Patiyo Tambwe bal yapmayan bir arı gibi.
Fenerbahçe taraftarının sevmediği şeylerden birisidir iç sahada öne geçtikten sonra tempoyu düşürmek. Ancak Fenerbahçe'nin kadrosu (Dia,Niang,Stoch,Kazım hariç) oyunun belli bir bölümünü yavaş oynayacak; mutlaka tempoyu düşük tutacak bir yapıda. Dolayısıyla erken gelen goller her zaman avantaj sağlıyor. Takıma dinlenecek, rölantiye alacak zaman veriyor. Ee geride Bilica gibi bir beceriksizin yerinde Yobo gibi bir savunma adamı olunca sıkıntı da yaşamadık bu akşam. Oyun rölantideyken de iyi işler yapabildik. Yobo'yu Everton'da çok beğenirdim. Bu akşam kendine olan güveni, soğukkanlılığı, topu oyuna sokuşu, hızı, kuvveti çok iyi izlenim vermiş olmalı taraftara. Geçilmez bir havası var. Ayrıca aldığı her topu kaleciyi dönmeyen stoperleri severim. Bir tane bile kaleciye pas vermedi bugün. Hep ileriyi düşündü. Premier Lig tecrübesini gözler önüne serdi. Kazım'ın formayı öpmesi biraz şov havası verse de; Kazım'ın takıma dönmesine sevindim. Alex'in haftaya 99, Galatasaray maçında da 100. golü atmasını diliyorum.
Niang için ayrı bir paragraf gerekiyor. Goldeki kafa vuruşu usta işi. İkinci golün başlı başına mimarı. Üçüncü golde Gökhan'a attığı pas muazzam. Yukarıdaki fotoğrafta da görüldüğü gibi yüzleri güldüren adam Mamadou Niang... Öyle mutlu ediyor ki; Alex'in yüzünde bile gerçek bir forvetle oynamanın mutluluğu var. İyi ki varsın Mamadou Niang... Gollere devam...
En umut veren futbolumuzu oynadık. Önümüzdeki 4-5 haftalık periyoddan puan kayıpsız çıkarsak; korku salmaya da başlarız.
Eline sağlık. Yazılarını izleyeceğim
6s maçında Aleks'in 100. golü !
Müthiş olur müthiş ...
Zaten heykeli dikilecek adam birde Feneriumun tasarımcılarını tişört teması bulmaktan kurtarır .
Haydi inşallah ...