Archive for Haziran 2011
Criscito Zenit'e, Haruna D.Kiev'e


Lazio 2011 - 2012 Formaları










Başta söylediğim gibi; Tottenham formalarından sonra beklediğim hüsranı yaşamadım Lazio'da. En azından taraftar için de verilen paraya değeceğini düşünüyorum.
Saçını Ortadan Ayıranlar - Top 15













Mbulelo Mabizela

Tottenham 2011-2012 Formaları






Steve Nash Tottenhamlıdır

Bu arada bildiğim diğer Tottenhamlı ünlüleri de yazayım. Amerikalı aktör Ray Liotta, İngiliz aktör Jude Law, Efsane müzisyen Bob Marley, Kanadalı şarkıcı Shania Twain, Spice Girls'ün sarı hatunu Emma Bunton, ünlü sarhoş Amy Winehouse, eski futbolcu ve aktör Vinnie Jones, Oscarlı aktör Colin Firth, Dünyaca ünlü müzisyen Bryan Adams ve Harry Potter'ın kızıl kafası Rupert Grint.

Senad Lulic Lazio'da

Dikkatimi çeken diğer transfer haberleri de; Granqvist'in Genoa'ya transferi, Cabaye'nin Newcastle'a transferi, Cetto'nun Palermo'ya transferi ve Parejo'nun Valencia'ya transeri. Özellikle Parejo ve Granqvist'in takımlarında parlayacaklarını düşünüyorum.
Fenerbahçe 71 (3) - Galatasaray 72 (2)

5’te 5… Evet 5’te 5 yapmak için başladık sezona. Diğer branşlarda istenen başarılar elde edildi. Taraftar şampiyonluğa kitlenmiş durumda. Serinin 5. maçında Sinan Erdem Spor Salonu’nda kendi seyircimizin önündeyiz.
Oyuncularımız maça, kendi seyircimiz önünde galibiyet alıp seriyi bitirmek için çıktı. Bunu maçın ilk anlarındaki baskılı oyundan anlamak hiç de zor değil. Fakat Galatasaray Cafe Crown ‘da maça, en azından bu maçı alıp seriyi tekrar kendi sahalarına taşımak için çıktığı için oldukça çekişmeli bir maç seyredeceğimiz belliydi. Zira öyle de oldu. İlk 2 periyotta Fenerbahçe Ülker zaman zaman sayı farkını açmasına rağmen başa baş bir mücadele izledik diyebiliriz. Çünkü Fenerbahçe Ülker öne geçip farka gitmeye çalıştığı sıralarda Galatasaray Cafe Crown oyuncuları hemen aradaki farkı kapatmak için atak yaptılar ve başarılı oldular. Bu sefer 2 takım oyuncuları da faul yaparak oynamak durumunda kaldılar ve fazlasıyla serbest atış izledik. Bu başa baş mücadele 2. Periyodun sonlarında Fenerbahçe Ülker’in hızlı hücumlarıyla oyunu birden bizim lehimize döndürdü fakat Galatasaray Cafe Crown farkında açılmasına izin vermedi ve ilk yarı 41-41’lik eşitlikle sona erdi.
Daha önceki maçlardan tecrübelerime dayanarak 3. Periyotta Fenerbahçe’nin farkı açacağı ve şampiyonluk için o son adımı biraz büyük atacağına inanmıştım fakat beklediğim olmadı. Belki bunun sebebi çok güvendiğimiz üçlüklerin isabet bulmamasıydı. İtiraf etmek gerekirse Galatasaray Cafe Crown üçlüklerde daha iyiydi. Biz de pota altı mücadelemizi iyi verdik ve skor, isabet bulmayan üçlüklere rağmen aleyhimize dönmedi. Ta ki 4. Periyoda kadar…
4. Periyoda hızlı ve etkili başlamamıza rağmen belki şanssızlık belki gereksiz üçlük atma çabalarımız GS Cafe Crown’un farkı az da olsa açmasına sebep oldu. Bu dakikalardan sonra pas verirken , ribaund alırken daha panik oynamaya başladık. Fakat tam o sırada sahneye Ukiç çıktı ve onun sayısıyla geri gelen şansımız Ömer Onan’ın muhteşem üçlüğü, Lavrinoviç’in hemen ardından bulduğu sayı ve Gs’nin top kayıpları Fenerbahçe Ülkeri’i yeniden kendine getirdi. Andriç’in sayısından sonra gelen Preldziç’in üçlüğü Fenerbahçe Ülker’i artık tamamen ateşlemişti. Bir şey unutmamak lazım ki özellikle bu periyotta GS Cafe Crown, Luksa Andriç sayesinde bulduğu sayılarla Fenerbahçe Ülker’in sayılarına çok hızlı cevap verebilmiştir. Son 1 dakika hakkında ise yorum yapmak çok zor. Tutulan nefesler ve boşa giden üçlükler sayesinde o an gözüm kimseyi görmedi. Spahija'nın telaşla aldığı mola sonrası iyi bir hücum çizememesi, Emir'in skor üstünlüğü bizdeyken boş yere üçlük kullanması son saniyelerde bizim adımıza gerçekleşen talihsizliklerden oldu.Spahija mola sonrası en azından bitime 35 saniye kala atış kullandırsa, dönen topta sayı bile yesek son topu kullanmak için 10-11 saniye gibi bir süremiz olacaktı. Son 10 saniye nasıl geçti neler oldu hatırlaması çok güç. Sadece tek hatırladığım Joshua Shipp’i durduramamamız ve seriyi Abdi İpekçi’ye taşımalarına izin vermemiz. Ama Fenerbahçe Ülker’in kalitesi ve takımın şampiyonluğu ne kadar çok istediği belli olduğu için bu maçın sonucunda tüm taraftarlarımızın yüzünün güleceğine inanıyorum.
****Maç yazısı konuk yazar olarak Merve (Merveilleux) arkadaşım tarafından yazılmıştır. Kendisi zaman zaman konuk yazar olarak blogda yazacaktır.
Galatasaray 74 (1) - Fenerbahçe 85 (3)

Sezon başından beri beklenen performansı veremediğini düşündüğüm Lavrinovic'in final serisinde çok iyi oynadığını görmemek imkansız. Ancak bu maça öyle bir girişi vardı ki; Ömer Onan'ın 3. maçta birden parlayıp sönmesi gibi değildi. Maç boyunca devam etti. Sezon içerisinde bu hücum ribaundlarında zaman zaman çok çıldırdığımı hatırlıyorum. Bugün özellikle ilk yarıdaki hücum ribaundları performansımız bize maçı getiren etken oldu. Maçın genelinde pota altındaki etkili oyunumuzla kazandık ve seriyi 3-1'e getirdik. Tomas'ın çok katkı veremeden sakatlanması üzse de, Salı akşamı yerine Kinsey'in oynayabilecek olması biraz teselli etti. Ukic ve Lavrinovic'in maçı domine etmesine yer yer Preldzic ve Oğuz'un da katkı vermesiyle bir ara 7 sayı geriye düştüğümüz maçı kazandık. Özellikle basiretsiz hakemlere rağmen, ilk yarının son bölümünde yakaladığımız 10-0'lık seri takımda doping etkisi yarattı ve ikinci yarıda ne yaptığını bilen bir takım olarak sahada yer almamızı sağladı. Geri düştüğümüz bölümde yine pota altında etkili olarak oyunu çevirdik. Oğuz'un smacı ise maçın bitimine 6 dakika kala "Asaletin bize yeter" tezahüratınıa başlayan tribünlere güzel bir görsellik sundu.
Salı akşamı şampiyonuz. 5'te 5 geliyor. Fenerium da bunun için güzel bir tişört yapar umarım.
FM 2011 - Cardiff City Kariyeri # 5.Sezon



Hazırlık maçlarında aldığımız seksi sonuçlarla lige moralli başladık. Ligde de iyi başlangıç yapmamıza rağmen, Şampiyonlar Ligi Play-Off elemesinde tecrübesizliğimizin kurbanı olarak Benfica'ya her iki maçta da yenildik ve elendik. Doğal olarak Uefa Avrupa Ligi'nde mücadele etmeye hak kazandık.


Kupa benim için pek ön planda gelen birşey değildir. Genellikle yedek oyuncularımı ve genç oyuncularımı oynatırım. Ancak Carling Cup'ta sırasıyla Newcastle,Oldham ve Burnley'i eleyerek Yarı Final'e kadar geldik. Yarı Final'de Aston Villa'ya 0-1 ve 0-0lık skorlarla elendik. FA Cup'a ise, Bristol Rovers'ı eleyerek başladık. Aston Villa'dan Carling Cup'ın intikamını alarak yola devam ettik. 5. turda Peterborough'yu eledik ve 6. turda Manchester City'ye elenerek bir kulvarda daha yolun sonuna geldik.
Sezon içerisinde Totalde 17, ligde 14 maçlık yenilmezlik serisi yakaladık. Yakaladığımız bu seri bizi ligde beklenenin çok üstünde bir sıralamada tutuyordu. Sezon içerisinde aldığımız en sansasyonel galibiyet ise son şampiyon Tottenham'a karşı olandı.

Sırasıyla aldığım puan durumu SSlerine geçeyim.



Gelelim sezonun ödüllerine... İlk olarak gol ödülleri...



Daha sonra sezon içerisinde futbolcularımın aldığı ödüller:





Menajer Ödüllerine gelelim.




Bunlar da oyuncu istatisklerimiz... Morimoto attığı gollerle takımı sırtlayan oyuncumuz oldu. Moses ve Bakambu da skora oldukça katkı verdiler. Stoperimiz Garay ise kornerlerde rakiplerin korkulu rüyası oldu. Evet ben bunu hep yapıyorum. Yaşasın korner taktikleri!

Sezon sonunda oluşan profilim bu şekilde:


Bu da sezon boyunca oynadığım tüm maçların sonuçları... Yakaladığım serileri görebilirsiniz.


Yakın zamanda Oxford United kariyerimi de SSler ile anlatacağım. FM Candır.