Yazan : steven_stiffler 21 Nisan 2011 Perşembe

Herkesi El Clasico heyecanı sarmışken, benim aklım Kuzey Londra derbisindeydi bugün. Tottenham ile Arsenal arasında oynanan müthiş maçlar var son yıllarda. 4-4lük maç, 5-1 lik maç ve son oynanan 2-0 geriden gelip Tottenham'ın 3-2 kazandığı maç aklıma ilk gelenler. Arsenal hasret kaldığı şampiyonluğu yakalamak, Tottenham ise ligi 4. sırada bitirmek için mücadele ediyor. Arsenal'ın yanı sıra Chelsea ve Manchester ile oynayacakları çok zorlu maçları da var. İşi zor, ancak oynanan futbol ümit veriyor. Redknapp hem Van der Vaart ile hem de Pavlyuchenko ve Crouch ile başladı maça. Bu üçünü aynı anda pek tercih etmediğini biliyoruz. Lennon'ın yedek kalışına ise ben her zaman karşı olduğumu belirtirim. Wenger en süratli oyuncusu Walcott'ı onbirde başlatırken, Redknapp tam tersi bir tercih yaptı. O Walcott süratinden faydalanarak maçın henüz başında öne geçirdi Gunners'ı. Van der Vaart, Walcott'ın sus işareti içeren gol sevincine bozulmuş olacak ki; 2 dakika sonra eşitliği sağlarken benzer bir sevinçle Arsenal'a yanıt veriyordu.

Maçta dengeler sağlanamamış, tempo henüz ayarlanamamışken Nasri'nin golü geldi. Aslında yazmaktan bıktım usandım ama; bir Gomes klasiğiydi bu gol yine. Top adeta içinden geçti Brezilyalı kalecinin. Tottenham tekrar geriye düşünce risk almaya başladı. Aslında erkendi ancak taraftarın desteğini de arkasına alan Tottenham için atılacak bir gol maça daha erken ortak olmalarını sağlayacaktı. Soldan Bale ile etkili gelmeye çalışan Tottenham'da Crouch pek ortalıkta gözükmezken, Pavlyuchenko arada bir kendini gösteriyordu. Yine hızlı bir hücum geliştiren Arsenal üçüncü golünü attı. Van Persie ile fark ikiye çıktı. Devamında Tottenham adına talihsiz bir olay gerçekleşti. Takımın hem en önemli isimlerinden olan, hem de sahanın en istekli isimlerinden olan Gareth Bale; kaleci ile girdiği pozisyonda sakatlandı. Tedavisi sürerken alışılmış bir Huddlestone füzesi farkı bire indirdi. Tom'un golden sonraki cool tavrı da her zamanki gibiydi. Bale ise ilk yarıyı sekerek de olsa tamamladı.

İkinci yarıda iki değişiklik geldi Redknapp'tan. Bale'in yerine sol kanada Lennon'ı alırken; Corluka'nın yerine Kaboul'u sağ beke yerleştirdi. Corluka çok da kötü oynamıyordu. Kaboul'un ise geçen sene sağ bekte iyi maçlar çıkardığını ancak asıl görev yerinin savunmanın ortası olduğunu ve yer yer ağır kalabileceğini biliyoruz. Özellikle Walcott gibi bir tehlike varken... İlk yarıya oranla yavaş bir tempoda başlayan ikinci yarı 10-15 dakikalık bir kısımdan sonra tempo kazandı. Arsenal kontrolü elinde bulunduran taraf gibi gözükse de; Tottenham'ın da skoru dengeleyebilecek atakları oldu. Özellikle Lennon bir ivme kazandırdı takımına. Modric ve Van der Vaart'ın da bugün mükemmel oynadığını yazmak yanlış olmaz. Crouch ve Pavlyuchenko ikinci yarıda hayalet gibiydi. Kafa toplarına bile Van der Vaart'ın çıktığını gördüm. Yer yer sertleşen oyunda hakem sarı kartlarına başvurdu. Arsenal'ın bulduğu birkaç pozisyonda Gomes başarılıydı. Tottenham ise son bölümlerde oyundaki etkinliğini oldukça arttırdı. Gallas sakat sakat oynamasına rağmen müthişti. Redknapp oyuna müdahalede bulunmak konusunda kararsız kaldı. Orta sahaya Sandro'yu alıp, Huddlestone'u Gallas'ın yerine stopere çekebilirdi. Assou-Ekotto'nun müthiş ara pasında bu kez Lennon hızını kullandı ve penaltı kazandırdı. Van der Vart kaleciyle topu ayrı köşelere göndererek skoru eşitledi. Skor eşitlendikten sonra Arsenal riskleri almaya başladı. Wilshere, Arshavin ve Bendtner gibi hücum takviyeleriyle gol aradı Wenger. Yalnız daha tehlikeli pozisyonları bulan Tottenham oldu. Sesli harf fukarası, genç kaleci Szczesny çok kritik kurtarışlarla Gunners'a 1 puanı kazandıran isim oldu diyebiliriz. Arsenal'ın baskısına karşı sessiz kalmayan Redknapp; hayalet Pavlyuchenko'yu çıkarıp Sandro'yu oyuna aldı. Sandro'yu ilk kez hücuma bu kadar katılırken izledim. Çok etkiliydi ve kaçırdığı bir de gol var. Crouch'un kafa topu, Van der Vaart'ın da iki tehlikeli pozisyonunu kurtardı Szczesny.

Yine kolay kolay unutulmayacak, bol gollü bir Kuzey Londra derbisi izledik. Maç bittiğinde üzüldüğümü söylesem yalan olmaz. Sonuç ise; iki takıma da pek bir getirisi olmayan fakat pek götürüsü de olmayan bir sonuç oldu.

One Response so far.

  1. Alfredo says:

    tottenham, lazio ve fenerbahçe sevdalısı steven stiffler'ı, hala buralarda görmek güzel.

Tozlu Sayfalar

Öne Çıkan Yayın

Verona ile Kasıp Kavurduk - FM 2017

Çoluk çocuk sahibi olacak yaşa geldim ama hala Football Manager geleneğini sürdürmekten büyük keyif alıyorum. Benim için bu geleneklerden...

Takip Ettiklerim

Kategoriler

Yazar Kafe

Translator

- Copyright © Serkan Özerik -