Yazan : steven_stiffler 29 Eylül 2010 Çarşamba

2010-2011 sezonunu yeni açtığımızı varsayarsak; bu sezon içerisinde izlediğim en ilginç maç bu oldu. Kaçan penaltılardan tut, kırmızı karta kadar, bol gole kadar herşey vardı. Bir insana ilk kez futbol izletecekseniz (Böyle insan bulursanız tabi); alın bu maçı izletin. Her pozisyonu, her kuralı öğrenebilir rahatlıkla...

Tottenham'da Redknapp'ın Van der Vaart'ı ilk 11e monte edebilmek için; saha içi pozisyon değişikliği arayışları devam ediyor. Bugün nasıl kurdu orta sahayı anlayamadım. Modric mi sağdaydı, Van der Vaart mı anlayamadım. Forvet de öyleydi aslında... Hücum yaparken Pavlyuchenko forvet arkası gibi gözüküyordu. Savunmaya geçişte Pavlyuchenko en uçta kalırken; Crouch kendi yarı alanına dönüyordu. Twente'de ise geçen seneki takım kimyası bozulmuş. Stoch,Perez,Nkufo,Stam gibi oyuncuları tabi ki arıyorlar. Yalnız Bryan Ruiz koşusuyla bile yıldız adayı olduğunu belli ediyor. Ona ayak uyduracak tek isim Janko gibi gözüküyor. Ancak King ve Bassong gibi güçlü savunmacıların arasında oldukça etkisiz kaldı bu akşam.

Birbirinden çok farklı iki yarı izledik. İlk yarı Tottenham cesur değildi. İyi tempo tutturdular ama kaleye gidişlerde çok etkisiz kaldılar. Twente'nin kolay aşılan savunmasını aşmakta sıkıntı çektiler. Van der Vaart penaltıyı kaçırınca demoralize oldu ve rakibe sert girerek sarı kart gördü. Ardından bir de çok net bir golü kaçırdı Van der Vaart. Gecenin talihsiz ismi gibi gözüküyordu, ki hala öyle olduğunu düşünüyorum. Van der Vaart'ı çok severim. Ancak Tottenham'a ihtiyaç doğrultusunda alındığını düşünmüyorum. Bir de saha içi liderlik rolü Modric'e daha çok yakışıyordu. Duran topları kullanmak Modric'e daha çok yakışıyordu. Modric , Vaart'ın arkasında çok ikinci planda kalıyor gibi...

İkinci yarı başlar başlamaz Van der Vaart yazdı golü. Çok geçmeden gelen ikinci penaltı sonucunda Pavlyuchenko 2-0 yapınca; rüzgarı iyice arkasına aldı Tottenham. Benim fark beklentilerim arttı. Ancak Twente çok gecikmeden golü atarak maça ortak oldu. Ardından gecenin adamı Van der Vaart'ın kırmızı kartıyla rüzgar kısa bir süreliğine Twente lehine esmeye başladı. Twenteli oyuncular Crouch'un ceza sahası içinde koluna çarpan topta penaltı beklediler, hakem vermedi. Kısa bir süre sonra aynı pozisyon Tottenham lehine oldu ve hakem penaltıyı çaldı. Bu haksız penaltı maçın kırılma anı olarak gözükebilir. Ancak yine de maçı hak eden tarafın Tottenham olduğu barizdi. Maçın yıldızlarından birisi şüphesiz yine Gareth Bale'di. Kapanışı yapmak da Gareth Bale'e yakıştı. Yeni Giggs yakıştırması yapıyorlar adada. Yeni bir Giggs olup, yıllarca Tottenham'da forma giyse fena olmaz. Bir de ; eğer Ramos kalsaydı bu kadar bile forma şansı bulamayacaktı diyerek Redknapp'ın hakkını vermek lazım.

İlk yarı sıkıcı bir ilk yarıydı. İkinci 45 dakika ise gösteri maçı havasında geçti ve futbolseverleri tatmin etti. Tottenham güzel futbol oynadıkça kazanıyor. Inter maçını sabırsızlıkla bekliyorum...

One Response so far.

  1. Adsız says:

    interin gecip 1. olacaklarını sanmıyorum ,ceyrek final görür . Bu arada bu puma ne kadar igrenc forma yapıyor yahu .

Tozlu Sayfalar

Öne Çıkan Yayın

Verona ile Kasıp Kavurduk - FM 2017

Çoluk çocuk sahibi olacak yaşa geldim ama hala Football Manager geleneğini sürdürmekten büyük keyif alıyorum. Benim için bu geleneklerden...

Takip Ettiklerim

Kategoriler

Yazar Kafe

Translator

- Copyright © Serkan Özerik -