Vakit sıkıntım var.Yoğun iş temposu,açık öğretim vizeleri,İzmir,yoğun iş temposu,ehliyet sınavı diye uzayıp giden ; tek boş Pazar günümün kaldığı bir dönemdeyim.Bir süre bloga yazmayı bırak,blogları takip etmem bile şüpheli.Dolayısıyla ; iyi ki varsın Google Reader diyorum.

Lazio , Milan deplasmanından 1 puan çıkarmışken bloga not düşmemek olmaz dedim.Lichtsteiner düz topçusu hücum yönünü Lazio'ya geldiğinde geliştirmişti.Fakat son 3 haftada 2.golünü atması ilgi çekici ve şaşırtıcı bir nokta.

Voleybol Indesit Şampiyonlar Ligi Final Four'unu izleyebilmeyi ümit ediyorum.

Herkese iyi haftalar...

Hayatımda ilk defa Pazar günü çalışmak durumunda kaldım.O da derbi gününe denk geldi.Şanssız bir insanım,biliyorum ki ; çocuğumun doğumu,düğünüm vs. olaylar hep derbi gününe denk gelecek.Bugün 30 dakika kaçırdım,ama yoldayken futbol adına çok şey kaçırmayacağımı da düşündüm.

Maçtan önce ne bekliyorsam,bugün maçta onu gördüm.Tek eksik Emre'ydi.Emre'nin olmaması çok önemli eksikti.Emre olsaydı bu kadar sakin bir maç geçmezdi.Emre tahrik edilecek,belki karşılık da verecekti.Emre'nin yerine oynayan Topuz da pek etkili görünmedi.Keşke bu derbiyi bir de Emreli izleme fırsatımız olsa...

Yorgunum ama keyfim gıcır.Teknik,taktik konulardan konuşasım yok.Zaten konuşmam da gerekmiyor.Rutindi evet.Fenerbahçe'nin Galatasaray'a karşı olan galibiyeti rutindi.Ama son maçlardaki etkisiz oyunu,1-0 maç alma,hatta uzaktan şutla maç alma gibi rutinlikler de vardı.Tabi derbilerde önemsizdir bu.Özellikle deplasman derbilerinde.3 puanı bileğinin hakkıyla al da ,nasıl alırsan al.

Ligimizin kalitesi bu.En iyi iki takımımızın oynayabildiği futbol bu.Maçın güzel olaylarından birisi tribünde onca taşaklı adamın bulunmasıydı.Van Basten,Hiddink,Löw,Hooijdonk gibi kodaman insanlar tribündeki yerlerini almıştı.Tabi gönül isterdi,süper bir derbi olsun.Futbol ziyafeti olsun.Hiddink etkilensin,Van Basten Hollanda'daki dayıoğullarına,akrabalarına,ahbaplarına anlatsın.Ama hep diyoruz ya; ligimizin kalitesi bu! Haaa onca taşaklı adamın yanı sıra amigo locasında Haluk Ulusoy da vardı tabi.Olmasa ayıp olurdu.

Golü bulanın kazanacağı bir maç olur diye düşünüyordum.Golü biz bulunca da çok rahatladım.Galatasaray pek etkili atak geliştiremedi.Gol de Rijkaard ofansif değişiklikler yaptıktan sonra,uygun bir zaman diliminde geldi.

• Maçın en iyisi bence Andre Santos'tu.Keita'ya fazla fırsat tanımadı.Hücumda bulduğu boşlukları iyi değerlendirdi.Sahadaki mücadeleci futbolun,en göze çarpan oyuncusuydu bugün.
• Giovani Dos Santos kendini yere atmaya iyi alışmış.
• Tabi Keita'nın ölümleri de devam ediyor.Her maç ölen adam : Keita.
• Volkan'ın kıçıyla topu kontrol etmesine kimse kulp uydurmaya çalışmasın.Futbolun güzellikleri bunlar...En azından Hakan Balta gibi attığı golden sonra rakip taraftara kol hareketi yapmadı Volkan.
• Galatasaray'da Neill savunmaya sınıf atlatan bir oyuncu.Çok kritik müdahaleler yaptı.
• Selçuk Şahin gözümde her zaman gerçek bir Fenerbahçelidir.Yetenekleri kısıtlıdır,haz etmem,sempatik bulmam.Ama Fenerbahçelidir,desteğim tamdır.Bu akşam Fenerbahçeliliğini pekiştirdi yine.
• Ultra Süper yeteneğiniz Arda Turan'ın iyi oynadığı bir Fenerbahçe maçını söyleyin.
• İlk yarı Vederson,maç boyunca ise Özer çok kötü oynadılar.Vederson ikinci yarı toparladı ama Özer hiç yoktu sahada.Özer'i çok seviyor,çok büyük umutlar besliyoruz.Fakat bu kadar kötü oynaması da üzüyor tabi ki.Alex de kötüydü bugün,yine bir iki güzel pasıyla günü kurtardı.
• Haa şu da var.Sadece üst düzey mücadele vardı bugün sahada.İki takım da kazanmak,ama kazanamasa da kaybetmemek için sahadaydı.Böylesi mücadele gücünün yüksek olduğu bir maçta Alex ile Özer'in çok gözükmemesi yadırganmamalı.
• Leo Franco Galatasaray'a gelen kötü kalecilerden sadece birisi.
• Galatasaray'a golü atan Gerçek Fenerli oluyor ya; bu akşam yaptığı kurtarışla Volkan'ı da gol atmış gibi sayabiliriz.Her derbide yapıyor hemen hemen güzel kurtarışlar.Ama bu akşam yaptığı kurtarış çok başkaydı.
  
• Epeydir böyle gerilimsiz derbi izlemiyorduk,garip geldi bana.Nasıl da alışmışız gerilmeye ?
• Galatasaray'ın maç sonu için hazırladığı "Mustafa Ceceli - Kanaryam" şarkısı da elinde patlamış oldu.Aahahahaha bu da komik bir detay lan.
• Sergen'in kupon yattı yine.Galatasaray bankoydu,kupona koymuştu ünlü düşünür Sergen Yalçın.
  

Ligde hiç birşey bitmiş değil.Şampiyonluk yarışı 4 takım arasında son haftaya kadar devam eder.Fenerbahçe de bu yarıştan galip çıkan taraf olur.

Bizlere yine bir derbi galibiyeti yaşatan futbolcularımıza sonsuz teşekkürler.Geçen akşam SporMax'te "Ezeli Rekabette Son 10 Yıl" programını izledim.Ulan 3 maç biz yeniyoruz,arada Galatasaray yeniyor.4 maç biz,arada onlar.İzlemesi büyük keyif.Seneye o programa eklenecek bir galibiyetimiz daha oldu.İzlemesi daha da keyifli olacak.

Şampiyonluk içiiiiin,Saldıııııır Fenerbahçeee!

Futbolda en temiz,en sağlam skordur 2 - 0. Fenerbahçe bu sezon 2-0 ı yakalayamadığı maçlarda epey puan kaybederek,işi sağlama alamamanın bedelini ödemiştir.Tottenham ise son zamanlarda öyle farklı maçlar çıkarttıkça,düşmesi kesinleşen Portsmouth karşısında fark beklentileri oluştu.

Tottenham işi sıkmadan,2-0lık net skorla galip ayrıldı sahadan.Golleri de eski Portsmouthlu Crouch ve Kranjcar attı.Kranjcar'ın bu sezon transferi sürpriz yumurta misali oldu.Modric'in sakatlığından sonra aceleyle alındı.Ama iyi ki alınmış dedirtti.Geldiği günden bu yana istikrarlı oyunuyla dikkat çekiyor.Palacios'la beraber takımın en formda oyuncusu bence.

Bu arada Harry Redknapp önümüzdeki sezon için Gudjohnsen'in bonservisini almak istiyor.Hayırlısı olsun...

Şampiyonlar Ligi vizesine bir adım daha yaklaştı Tottenham.Maç eksiğiyle Liverpool'un 4 puan önünde.Maç fazlasıyla da City'nin 5 puan üzerinde bulunuyor.

Lorant'ın daha önce birkaç eski fotoğrafını görmüştüm ama bu seksi saç stiliyle hiç görmemiştim.Adamım yaaa...Tam 4.lig hocası olacak tip varmış taa o zaman bile.Saçlar son derece özenle ayrılmış,70lerin modası şeklinde.Zaten fotoğrafta 70li yılların sonu ya da 80li yılların başına aittir.Pes oynarken oluşturduğumuz oyunculara seçtiğimiz saç tiplerine benziyor.

Dün akşam Deivid de golü attıktan sonra hamile eşine hediye etti.Ligimizde,özellikle Fenerbahçe'de bir çocuk yapma modası almış başını gidiyor.Başbakanın 3 çocuk çağrısı yabancı futbolcularımızı pek ilgilendirmiyor.Özellikle Deivid'in kaçıncı çocuğu olacak merak ediyorum.Alex'in çocukları ekstra sevimli oluyor bir de...10 çocuk babası olsa,yakışır kaptana.

Lazio 2 maçtır kazanıyor.2 maçtır her gole bir başka seviniyorlar.Takımda bir kenetlenme var belli ki...O meymenetsiz başkanla takım kenetlense ne olacak gerçi ? Maçı izleyemedim.Cruz şık gol atmış artist.Udinese ile puanlar eşitlendi ve averajla üst sıraya çıkıldı.2 galibiyet daha işleri yolunda götürür Lazio'da...Siena'nın kurtulacağını sanmam.Juventus'la yaptıklar 3-3lük maç akıllarda kalır bu seneden sadece.

FA Cup dedin mi,her takımdan çekineceksin aslında.İngiltere'de pek çok örneği vardır.Alt lig takımları bu kupalarda sürpriz sonuçlar alırlar.Tottenham'ın bu sezon öyle bir kazası olmadı.Tottenham favoriydi ama Fulham'ın turu alması da sürpriz olmazdı.Juventus'u 4-1 eledikleri maça kadar da iyi oynayan bir takımdı Fulham.O maçta yaptı patlamayı.Londra'nın kıytırık bir takımıdır gözümde.Ama son dönemde oynadığı futbol göze hitap ediyor.Bobby Zamora da çok verimli bir dönem geçiriyor Fulham'da.

Tottenham bu sene hakikaten zevk veriyor.Atılan goller hep derslik goller.Türk futbolunda nadir göreceğimiz goller.FM'de taktiği oturmuş bir takım gibi oynuyor Tottenham.Harry Redknapp yine çok klas.İlk yarıyı 0-1 mağlup kapamışsın.Bizim hocalar izler.Bir 15-20 dakika bekler.Harry Redknapp zamanın kıymetini biliyor.İkinci yarıya 2 değişiklikle başlıyor.Saha içinde oyuncuların yerlerinde oynama yapıyor.Bentley ve Huddlestone'u oyuna alıp Ekotto ile Kranjcar'ı çıkarıyor.47.dakikada Alex-Luciano gollerini hatırlatan bir serbest vuruşla golü buluyor Tottenham.Bentley'in ortası Corluka'nın saçlarına temas edip gol oluyor.Skor dengeleniyor,oyun olumlu yönde değişiklik gösterebilecek.Ama Redknapp beklemiyor ve 53'te son kozunu oynuyor.Corluka çıkıyor Pavlyuchenko giriyor.İkisi pivot üçlü forvete dönüyor Tottenham.Pavlyuchenko yine bambaşka.Uzun,pivot santrfor deyince benim aklıma hep kalas tipli,hava hakimiyeti üst düzey,düz oyuncular gelir.Crouch öyledir mesela.Ama Pavlyuchenko değişik.Attığı gol bunun kanıtı.Adam usta...Haftasonu attığı golle kendini bulan Gudjohnsen perdeyi kapatıyor ve Tottenham 3-1 kazanarak yarı finale çıkıyor.11 Nisan 2010'da rakip Portsmouth.Diğer maç 1 gün önce Aston Villa ile Chelsea arasında.Chelsea ile Londra derbisi finali güzel olacak.

Fenerbahçe'nin de şöyle top oynadığı günleri de görürüz inşallah...

Yukarıdaki hatun futbol oynarsa nasıl bir biçim alır ? Aynen aşağıdaki gibi...

Vurursa gol olur,o ayrı.

İtalya'da nasıl bir futbol yönetimi var anlamıyorum.Juventus'u küme düşürdüklerinde "Helal olsun adamlar acımadı" dedirtebiliyorlar.Fakat her sezon liglerin sonları geldiğinde alenen,göz göre yapılan puan paylaşımlarına ses çıkarmıyorlar.Haftasonu Chievo ile Catania arasındaki maçın beraberlik oranı İddaa'da 1,70'di.Çalınan saçma bir penaltıyla maç 1-1 bitti.Ya da bitirildi.

Dün Serie B'de Frosinone ve Modena arasındaki maçın yurtdışı beraberlik bahis oranlarında büyük düşüşler gözüktü. 2,80-3,00 oranlar 2,00'a kadar düştü.Sonuç şaşırtmadı : 0-0 bitti maç.

Liglerin sonları geldikçe İtalya futbolu mide bulandırıyor.İyi yanı ise,bahisçilerin bu tip beraberlik maçlarını mutlaka değerlendirmesi gerektiği.Futbolu bahisten daha çok sevenler için durum oldukça kötü tabi...

Pablo Armero ismini ilk Fenerbahçe gündemine geldiğinde duymuştum.Denk geldikçe izlerim Brezilya lig özetlerini.Kaliteli ve kendini farkettiren bir sol bek oyuncusu Kolombiyalı Pablo Armero.

Brezilya'da özellikle Santos'lu Neymar,Robinho ve Andre attıkları her golden sonra dans şovu yapıyorlar adeta.Bu da yine bir Santos maçında.Bu sefer gole sevinen Palmeiraslı oyuncular.6 numaralı oyuncu Pablo Armero kopmuş,dünya ile bağlantısını kesmiş,uçmuş resmen.

Sabahtan beri izliyorum ve gülüyorum,çok güzel bir video...Mutlaka izleminizi öneririm.

Hayır abartı değil,Lazio tek kale oynadı bugün.Sezonun en iyi futbolunu oynadı belki de...Küme düşme potasından kaçan bir takım gibi değil de; şampiyonluk yarışındaki Inter'in,Milan'ın bu hafta oynayamadığı futbolu oynadı bugün.Erken atılan gollerle kopardı deplasmandan galibiyeti.Şu an 0-0 devam eden Sampdoria maçında Juventus galip gelemezse,Serie A'da haftanın deplasmanda kazanan tek takımı Lazio olacak.

Reja her maç farklı bir sistem deniyor neredeyse.Taşları ufak tefek hamleler ile oynatıyor.Bir bakıyoruz üçlü defans,bir bakıyor dörtlü.Bazen bekleri de geriye çekiyor,beşli defans yapıyor.Tabi bu takım Reja'nın kurdurduğu bir takım da değil sonuçta.Bir hocayı anlamak için sezon başında takımı ona kurdurtmak gerekir.Tek anlayamadığım ve şiddetle karşı çıktığım Hitzlsperger'in yedek kulübesinde oturması...Sezon bitecek neredeyse,hala faydalanmak aklına gelmedi hocanın.Ledesma geldiği için çok aksamıyor o bölge.Fakat Hitzlsperger'i çift yönlü olarak da kullanabilir Reja.

Floccari'nin golü haftanın en güzel gollerinden.İki kişinin arasından muazzam geçiş ve kolaylıkla atılan bir gol.Rocchi ile oynuyor Floccari.Fakat Zarate ile daha iyi oynaması mümkün.

Celtic'e ligde fark atan,şampiyonluğu garantiledi diyebileceğimiz Glasgow Rangers bugün St.Mirren'ı 9 kişiyle 1-0 yenerek kupaya da uzanmış oldu.İskoçya Premier Lig'ini de kaldıracakları için 2009-2010 sezonu Rangers'lıların unutamayacağı sezonlardan biri olacaktır şüphesiz.Bugün kazandığı Lig Kupası'yla birlikte 26. kez bu duyguyu yaşamış oldu Rangers.Bir gün Celtic ile Rangers'ın hegomonyasını da yıkan bir takım çıkar elbet...Bursaspor bizim ligi alırsa,İskoçya ligi için de ilerisi için ümitleneceğim.

Frankfurt'un Çek golcüsü Martin Fenin'in, Bayern Münih'e son dakikada attığı galibiyet golünden sonra göstermiş olduğu sevinç.Olayın görüntülerini izlediğimizde götün nasıl açıldığı hakkında bir fikir sahibi olamıyoruz.Bayern'e galibiyet golünü atmışsın,götün açılmış mühim değil...

Milan - Napoli maçının sıkmasıyla Hamburg - Schalke maçını açtım.Bundesliga'nın keyif veren futbol oynayan iki takımının karşılaşmasıyla futbola doyardım diye düşündüm.Fakat Kerem Öncel o kadar ruhsuz anlattı ki maçı,dakikalar ilerledikçe gollere rağmen uykum gelmeye başladı.Kerem Öncel alışık olduğumuz bir ses.Yıllardır maç anlatan bir abimiz.Sahada çok üst düzey bir futbol olmasa da,aman aman bir tempo olmasa da,4 gollü geçen,güzel bir maçı daha heyecanlı anlatabilirdi.

Magath'ın takımları üzerinde etkisi hakikaten büyük oluyor.Schalke yıllardır şampiyonluğa hasret.Az sayıdaki şampiyonluğuna rağmen,yıllardır zirveyi zorlamasıyla büyük takım olarak anılıyor Almanya'da.E tabi taraftarının da büyüklüğündeki katkısı yadsınamaz.Almanya'da Magath'ın hocalığını yaptığı her takım maçın favorisidir gözümde.Schalke'nin ilk yarıdaki istekli oyunu da bunu doğrularcasınaydı.Ta ki saçma sapan bir yerde yapılan faule kadar.Trochowski'nin sert frikiğinde kaleciden dönen topu usta ayak Van Nistelrooy tamamladı ve evsahibi ilk yarıyı 1-0 önde kapadı.İkinci yarıda Magath'ın Baumjohann hamlesi Schalke'ye ofansif anlamda artı bir ivme kazandırdı.Kazma olduğu kadar kaliteli de bir golcü olan,sene sonunda bol bol Fenerbahçe'ye transferi yazılacak isim Kevin Kuranyi skoru eşitledi.Daha sonra Ruud Van Nistelrooy'un ceza sahasında Baumjohann'a yaptığı hareketten dolayı kazanılan penaltıyı Rakitic gole çevirdi.Ruud Van Nistelrooy ve kendi ceza sahasında adam kovalamak...Maçın ilginç anlarından biriydi.Maçın bir diğer ilginç anı ise Schalke'nin forvet oyuncusu Edu'nun kaleciyi çalımlayıp boş kaleye gönderdiği topu Hamburg'lu Rincon'un kafayla çizgiden çıkarmasıydı.Rincon aynı zamanda pozisyonda ofsaytı bozan adamdı.Pozisyon hakikaten güzeldi,fotoğrafını bulursam bloga mutlaka eklemek isterim...Maçın kırılma anı olarak da görülebilecek bu pozisyondan sonra Hamburg, Pitroipa'nın golüyle skoru eşitledi ve maç 2-2 sona erdi.Sahi Pitroipa geçen sene Galatasaray'ın sağ tarafını bayağı zorlamıştı.Yetenekleri kısıtlı ve ele avuca sığmayan,hareketli bir oyuncu.

Bayern Münih ve Leverkusen'in puan kaybettiği hafta liderliği alamadı Schalke 04.

Bayern 56
Schalke 55
Leverkusen 53
Dortmund 48

şeklinde Bundesliga'da zirve mücadelesi.Magath'ın Schalke'si benim favorim.Fakat Dortmund mucizevi bir çıkış yakalayarak şampiyon olursa hayır demem.

Dün resmen g*te gelip izleyemediğim bir maç oldu Gaziantepspor maçı.Fenerbahçe'den önemli bir virajın dönüşünü beklediğim maçtı.Pazartesi günü Galatasaraylı bir arkadaşımın kredi kartıyla 2 Telekom bileti aldım.Kocaeli Biletix kapandığı için ve iş dolayısıyla hafta içi teslim alamayacağım için son güne bırakmak zorunda kaldım.Bir arkadaşım ile yola koyuldum sabahtan.Stat gişesine geldiğimde Mesut isimli Biletix personeli biletleri vermedi.Kart sahibi arkadaşımın kimliği yanındaydı,daha önce de bu şekilde en az 6-7 kere bilet almışlığım vardı.Fakat dün bu vatandaş ısrarla arkadaşın gelsin kendi alsın,kimlik olsa da sana vermem tarzı muhabbetler yaptı.Biletix'in satış sözleşmesinin bu şekilde olduğunu biliyorum.Fakat bugüne kadar hiç bu şekilde bilet teslim almamıştım.Kendi kredi kartımla arkadaşlarıma bilet aldığım zamanlar oldu,yine kendi kartımla kendime bilet aldığım zamanlar hiç kimlik gösterdiğimi hatırlamıyorum.Uzun süre tartışsak da sonuca varamadık.Pek fazla küfür etmeyen bir insan olan ben,Biletix'teki vatandaşın yedi sülalesiyle akraba oldum.Aynı şekilde eşi,dostu bilet alsa hiç sesini çıkarmadan verecek olan bu eleman; ısrarlı bir şekilde biletleri vermek istemedi.50 liram yanmış mühim değil.Maça ilk defa gelecek olan arkadaşıma da mahçup olmuş oldum.O elemanın bu kadar ısrarcı şekilde davranmasından dolayı Fenerbahçe'yi tutmadığını ve sırf ibnelik olsun diye yaptığını düşünüyorum ayrıca.Onun yüzünden voleybol maçımıza da gidemedim.Dünden beri sövmeye devam ediyorum.Madem kurallara uyulması gerekiyor,her zaman uysunlar o zaman!Kombinenin gözünü seveyim.Neyse sağlık olsun,maksat Fener'e gol olmasın...

Günün yorgun geçmesinden dolayı dışarıda maçı izleme iştahım da kalmadı.Zaten Fenerbahçe de farklı bir oyun oynamamış.Son haftalarda oynadığı futbolun aynısını oynamış.İç sahada böyle futbol oynamasına tabi ki hazmedemiyorum.Fakat bundan sonra iyi futbol değil de,ite kaka kazandığımız maçlar bekliyorum.Maçın özet görüntülerini izledim,1 tane gol pozisyonumuz yok.Güiza'nın kendinden beklenmeyecek şekilde attığı bir uzun şutla maçı 1-0 kazandık.Gaziantepspor'un pasif oyununun da işimizi kolaylaştırdığı görülüyor.3 maçtır kaleye gole kapatmak iyi de,sadece 2 gol atmak pek umut verici değil.Daum'un Emre'yi oyundan çıkarma hamlesi son derece yerinde bir hamleydi.Onu da ekleyip,haftalardır salladığımız hocamızın hakkını verelim.

Derbi havasına şimdiden girmeye başladık.Özellikle bu akşam Galatasaray puan kaybederse iyiden iyiye havaya gireriz.Fakat korkum; Daum'un Sami Yen'de takımı korkak oynatmasıdır.Her şeyin yeniden yeşereceği yada tamamen bitebileceği bir maç Galatasaray maçı.Şu aşamada beraberlik de kötü sonuç sayılmaz.Fakat Daum'un gemileri yakıp,takımı cesur bir şekilde oynatmasını umuyorum.

Kupa yarı finalinde oynayacağımız Manisa maçına motive olmak çok zor şu aşamada...

Tuncay'ın yine yedek başladığı ve alışılagelmiş 80'den sonra oyuna girdiği bir maç olmuş Stoke City-Tottenham maçı.Tottenham cephesinden baktığımızda ise Gudjohnsen'in kendini hatırlattığı bir maç olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Tottenham Şampiyonlar Ligi'ne kalmayı en çok hakeden takım şu an.Özellikle son haftalarda gösterdikleri performans da bunu kanıtlıyor.Gudjohnsen Chelsea forması giydiği dönemde Leeds United'a rövaşeta ile mükemmel bir gol atmıştı.Sağdan yapılan bir ortaydı,Chelsea'nin üst sıraları zorladığı,Abramovich'in el atmadığı bir dönemdi.O gün mahallede top oynayan bir veletken dikkatimi çekmiş,hayranlığımı kazanmış bir adamdı.Biraz da onun etkisiyle her zaman önemli bir golcü olmuştur gözümde.Medyada yazılan,çizilen isimler arasında Fenerbahçe'de görmek istediğim bir oyuncudur şu haliyle.Fakat bir o kadar da Tottenham'ın neden transfer ettiğini anlamadığım bir oyuncudur.Dünkü golü klasına yakışır bir şekilde kendini hatırlatmasına neden oldu.Kranjcar'ın golü ise yine hazırlanış bakımından takdir edilesi bir goldü.Fuller'in kaçırdığı bir pozisyon var ki akıllara zarar.

Tottenham 30 maç sonunda puanını 55 yaptı.Dün Aston Villa'nın puan kaybetmesi Tottenham açısından iyi oldu tabi ki.Ayrıca bugün Liverpool ve Manchester City'nin kaybettiği her puan Tottenham'ın ne kadar kârlı çıkacağını gösterecek.Liverpool'un puan kaybedeceğinden eminim.Önemli olan maç eksiği bulunan City'nin kaybedeceği puanlar.Tottenham bu kadar yüzmüş yüzmüş işin kuyruğuna yaklaşmışken,bu vizeyi kaçırmasını istemem.

Şampiyonlar Ligi çeyrek final kuraları pek tatmin etmedi beni.Eşleşmeler şu şekilde ;

30/31 Mart - 6/7 Nisan
Olympique Lyon - Bordeaux
Bayern Münih - Manchester United
Arsenal - Barcelona
Inter - CSKA Moskova


Yarı Final 20/21 Nisan - 27/28 Nisan
Bayern Münih / Manchester United vs Olympique Lyon / Bordeaux
Inter / CSKA Moskova vs Arsenal / Barcelona

Arsenal - Barcelona eşleşmesi futbol açısından bizi doyurabilir.Arsenal'in genç kadrosu ne kadar iyi oynarsa oynasın Barça'ya direnemez bence.Barcelona açısından tek dezavantaj,rakibin açık ve etkili bir oyun oynaması.Bir Bordeaux ile eşleşseydi mesela,Bordeaux kapalı bir anlayışla Barçaya karşılık vermeye çalışacaktı.

Inter,CSKA karşısında turu rahat alacaktır.Mourinho faktörü tabi ki rahatlatan faktör Inter'i.

Bayern - Manchester maçlarından biri berabere bitebilir.Diğerini Manchester kesin kazanır.

Fransızların kapışmasında ise gönlüm Bordeaux dese de mantığım Lyon turu geçer diyor.Ligde de pek şansı olmayan Lyon,bu yıl Şampiyonlar Ligi'nde en azından yarı final yaparak taraftarını tatmin edebilir.

Buna göre yarı final ;
Manchester United - Bordeaux
Inter - Barcelona

Final ise ;
Manchester United - Inter

şeklinde bir tahmin yapayım.

Juventus'un 40 yaşındaki 3.kalecisi Chimenti'yi; akşam oynanacak Fulham maçında kalede göreceğiz.Siena maçında 3 gol yeme başarısı göstererek,takımının 3-0 galibiyetten puan vermesinde büyük rol oynayan yılların tecrübesi akşam nasıl bir performans gösterecek merak ediyorum.Bu Chimenti 36-37 yaşlarında Lecce'de çok iyi maçlar çıkarmıştı.Fakat uzun süredir cismi değil,ismi var sadece.18-19 yaşlarında genç bir kaleci yerine Chimenti gibi 40 yaşında bir dayının oynaması da Juventus'un ismine ve vizyonuna yakışmıyor.

Sonucu şaşırtan bir maç oldu evet.Ben Galatasaray gibi vasat bir takıma set vermeyeceğimizi düşünüyordum.İlk seti başa baş bir oyunla,Ivana'nın etkili servisleriyle önde bitirdiler.Tabi ki sene başından beri yenilmeyen,2-3 günde bir maç yapan Fenerbahçe'nin set vermesi kadar normal bir şey yok.Galatasaray'a vasat takım demem de yanlış yorumlanmasın.Orta sınıf yabancıları var,ligde her türlü iş yaparlar.Elif gibi,Ayça gibi,Özlem gibi kalburüstü oyuncuları var.Fakat takımdaki vasat oyuncu sayısı da oldukça göze çarpıyor.Örneğin ; Bahanur ve Dilara.Vasat hatta kötü iki voleybolcu.Dilara'ya genç yetenek diyorlar bir de...Bir de Deniz Hakyemez var ki; milli takımda torpille oynayan vasat bir oyuncu.Bugün sahada olmaması Galatasaray için avantaj bile sayılabilirdi.İçimdeki Deniz Hakyemez aşkı bambaşka yine...

İkinci set yine başa baş gibi gözükse de,son bölümde peşpeşe alınan 2-3 sayıyla Galatasaray'ın direncini kırdık.Ben oyuncularımızda ilk defa bu kadar yorgunluk gördüm.Özellikle Eda Erdem'de.Hasta falan da olabilir,bana çok durgun geldi bu maç.Bu seti kazanınca yarı finali de garantilemiş olduk ve maçın geri kalanı temposuz geçti.Temposuz oynanan her maçı Fenerbahçe kazanır Türkiye ligi ve kupalarında.Hızlı bir tempoyla oynanan maçları daha çabuk kazanıyor,o da var tabi.Sonuç olarak; kazanıyoruz abi sene başından beri.İşin temposu falan yok.Fakat bir Alev Anakök vardı ki bugün,çıldırttı televizyon başında.Son dönemlerde yeni modamız spiker ve yorumcu eleştirmek.Fakat bu akşamki eleştirilmeyecek gibi değildi.Galatasaray geriden gelip skora ortak oluyor ; Alev Anakök dayım "İşte şimdi istediğimiz şeyleri görmeye başladık" diyor.Bunu bir kaç defa tekrar etti.Hele Fenerbahçe'nin aldığı bir sayıda "Aaahhh" çekti ki heyecanına yenik düştüğünü düşündüm.Galatasaray'ın blok auttan aldığı bir sayıda coşması da ayrı bir dava."Yok böyle bir blok-aut" diyecek diye bekledim...Böylesine tecrübeli,voleybol sporuyla yakından ilgili bir isme yakışmayan bir yorumculuk kalitesiydi.Umarım telafi eder.Ya da etmesin fark etmez benim için...

İddia İtalyan basınına ait.Real Madrid'in Kolarov için 15 milyon Euro bonservis bedelini gözden çıkardığı söyleniyor.Lazio'nun olmazsa olmaz adamlarından birisidir Kolarov.Fakat işin duygusallığı bir yana,mantıklı düşünüldüğü zaman Kolarov Real Madrid'e gitse futbol açısından hayırlı bir transfer gerçekleşmiş olur.Lazio yıllardır çıta yükseltemiyor.Bunun yanında elindeki değerleri de tutmayı beceremeyen bir yönetime sahip.Kolarov'un yaşı henüz 24.Avrupa'nın en iyi takımlarında oynayacak yeteneğe sahip.Marcelo'dan bir türlü memnun kalmayan Real Madrid'e ilaç olabilir.Aynı zamanda Real Madrid de Kolarov'un çıkabileceği en büyük basamak olur tabi ki.15 milyon Euro iyi para.Biraz pazarlıkla Real Madrid'e 20 milyon euroya satılabilir.

Hareketli bir transfer yazı bizi bekliyor yine...

Tottenham 23 yaşındaki defansif orta saha oyuncusu Tom Huddlestone ile 5 yıllık yeni sözleşme imzaladı dün.Bana pek sempatik gelmez ama 2005'ten beri 147 maçta Tottenham forması giymiş Huddlestone.Hedefleri büyümüş bir Tottenham'da iyi bir rotasyon oyuncusu olur.Tabi Tottenham hedef büyütmeyi becerebilirse...

Roman Pavlyuchenko'nun coşuşu aynı zamanda Tottenham'ın coşuşu oldu.Ara transfer döneminde takıma bir oyuncu alırsın,o adam coşar ve takımı zirveye taşır ya (Nobre-Fenerbahçe transferini örnek verebiliriz) ; öyle bir performans gösteriyor Pavlyuchenko.Yeni gibi,yepyeni bir sayfa açmış gibi...

Liverpool'da bir cacık olmayışı,bu yıl Man.City ve Tottenham'ın iştahını daha da kabartıyor.Tottenham özellikle istikrarlı bir şekilde iyi sonuçlar almaya başladı ve bir adım önde görüyorum ben CL vizesi için.Harry Redknapp yine formayı hak edene,Roman Pavlyuchenko'ya verdi.Roman da takımın kazanmasını sağladı.Defoe yine boş kaleye atmış bu arada...Defoe Türkiye Süper Ligi'nde oynasa,her golü boş kaleye atıyor diye eleştirilmez mi acep ? Bence eleştirilmemesi mümkün değil."Beleşçi" lakabı bile alır.Tottenham'ın ikinci golü ders verilecek tarzda bir gol.Futbol bu kadar basit oynanan bir oyun olsa,daha güzel olur.Bir kontra atak,ayağa basit paslar ve bizim futbolumuzdaki "illa ceza sahasına gireyim,bir 5 metre sürüp de vurayım" kaygısı olmadan vurulan bir şut.Gareth Bale sol açıkta mükemmel bir performans sergilemiş bu arada.

1997'de çıkmış Bundesliga'ya Hertha Berlin.O günden sonra kısa bir dönem de olsa Avrupa Kupaları'nda boy göstermiş,Bundesliga'da şampiyonluğa oynayan bir kulüp olarak hafızamda yer edinmiştir.Bu sezon başından beri kabus gibi günler geçiriyor.Atlatmak için yöntemler denediler,hoca vs. değiştirdiler.Fakat bir türlü kötü dönemi atlamadılar.Kadroları da aman aman kötü bir kadro değil.Her hafta düzelirler,ligden düşmezler diye bekliyorum.Her hafta daha da dibe batıyor sanki.26 haftada 15 puan topladı.Geçen sezon lig sonunda 63 puanla 4.sırada yer almış,bu sezon UEFA Avrupa Ligi'nde oynamaya hak kazanmıştı.Dün Nürnberg'e sahasında 2-1 mağlup oldu ve 6 puanlık maçı kaybetti.Taraftarlarının da surat ifadeleri korku içeriyor adeta.Artık ben de Hertha Berlin'in ligde kalacağına inanmıyorum.

Kalan Maçları :
Wolfsburg (D)
Dortmund (E)
Köln (D)
Stuttgart (E)
E.Frankfurt (D)
Schalke (E)
Leverkusen (D)
Bayern Münih (E)

Hertha Berlin'e şimdiden Bundesliga-2'de başarılar diliyorum...

Adam iştedir.Ya da önemli bir işi vardır.Maçı izleyemez.Akşam ahbaplarına sorar : "Maç nasıldı,ne kaçırdım?." Ahbabı,eşi,dostu anlatır.Adam çok şey kaçırdıysa üzülür.En azından golleri,tartışmalı pozisyonları merak eder.Özeti bekler,özeti izlemek ister.Bu akşam eve geldim.Mert sordu."Maç nasıldı kanka ?"

- "Bir Bilica'nın pozisyonu var,bir de Gökhan Ünal'ın direkten dönen kafası var.Gerisi itiş kakış." diye cevap verdim.Ben dışarıda maçı izledim.Mert maçı takip edemedi.Ben mi zaman kaybettim? Mert mi vaktini daha verimli değerlendirdi ? Karar veremedim.Öylesine saçma sapan bir maçtı işte...

İki korkak Alman hocanın maçıydı.İki takımın ortak noktası uzun zamandır alınamayan galibiyetlerdi.Fenerbahçe geçen hafta kazanırken bile korkak oynadı.Bu hafta ise eşeğin bir tarafına suyu kaçırdı resmen...Alex yokken çıkabilecek en mantıklı kadro sahadaydı bence.İç saha maçı olsa çift forvetle çıkılırdı.Ama deplasmanda genelde çift forvetle dikiş tutturamıyoruz biz.Bakıyoruz ; savunma ideal.Orta saha ideale yakın.Forvette ise formsuz Güiza ve Semih yerine formaya aç bir Gökhan Ünal var.

Gençlerbirliği'nde ise orta sahada ofansif yönü güçlü oyuncular var gibi gözüküyor.Tozo defansif oynuyor.Harbuzi,Vranjes,Sandro gibi adamlar ofansif ağırlıklı adamlar.Hadi Vranjes'in defansif yönü de var diyelim.Bu orta sahayı bu kadar korkak ancak Thomas Doll oynatabilirdi.Yanlış anlaşılmasın,Doll ligimizin kalitesine göre çok iyi bir hocadır.Lazio'da oynamışlığı olduğundan da sempati beslerim.Ama bu akşam hem Daum,hem Doll futbolun içine ettiler resmen.Uluslararası alanda İskandinav ülkelerinin birbirleriyle karşılaşmalarını hatırlattı bana maç.Alan razıııı,veren razıı...Taraftar mağdur.

Bilica sene başından beri ileri çıkıyor,sene başından beri rövaşata yapıyor.Bu akşam hediye gibi top önüne düştü.Sene başından beri ileri çıkmışsın,akılda pozisyonun ve golün yok.Bunu da atamazsan,kötü anılırsın.Gökhan Gönül için hep aynı şeyleri söylüyorum.Kimse bana orta yapmanın doğuştan gelen bir yetenek olduğunu söylemesin.Orta yapmak konusunda çok çalışsa,çok iyi ortalar yapabilir.Ama bir yandan da hak veriyorum.Takımda orta yapmayı bilen kanat oyuncusu yok ki! Belki biraz Uğur Boral...Vederson da istekli ama etkisiz.İlker Yağcıoğlu da öyleydi,selamlar olsun İlker abimize de...

Cristian son 1 aydır takımı eksik oynatıyor adeta.1 ay içerisinde 10 civarı maç yaptık.Cristian bir tanesinde verimli futbol oynamadı.Devre arası hiç yaramamış Cristian'a.Çok üst düzey bir oyuncu olmadığı ortada,fakat tam bir asker olarak görüyordum ben onu.Terayağından kıl çeker gibi kaptığı topları özlemedim desem yalan olur.Gökhan Ünal istekliydi,keşke Alex ile oynayabilseydi bugün.Emre takımın yine en iyi ismiydi.

"Fenerbahçe Alex'siz oynayamıyor" tezine şiddetle karşıyım.Alex gidince herşey tepetaklak olsun istemiyorum.Bu yüzden Alex'siz oynamayı da bilmemiz gerek her zaman.Fakat bu akşam gördüm ki; Alex'siz oynayamamayı bırak,serbest vuruş kullanamaz hale gelmişiz.Şampiyonluğun gittiğine inanmıyorum.Galatasaray'la Sami Yen'de yapacağımız maçı kazanmamız çok şeyi değiştirebilir.Bursa şampiyon olursa da üzülmem açıkçası şu saatten sonra.Çünkü şampiyonluğu hakettiğimizi düşünmüyorum.8 de 8 gibi bir başlangıcın ardından,şampiyonluğu hakedememek gerçekten üzücü bir durum.

Şampiyon olsak da,olmasak da şuna eminim: Artık Daum'u Fenerbahçe'nin başında görmek istemiyorum.Yavaş yavaş top oynayan bir Fenerbahçe de istemiyorum.Berabere giden maçın son 10-15 dakikası baskı kuramayan Fenerbahçe'yi ise hiç istemiyorum.

Düzenleme : Ulan başlığı 1-1 yazmışım,Canlıskor'dan hangi maça bakıyordum kim bilir ? :) Fotomaç'a çok salladım geçen,beddua aldım herhalde.Kusura bakmayın...

Kendimce tahminlerimi yazdım yine bir kenara...Bloga da paylaşayım,son günlerde fena tahmin yapmıyorum.Bir kuponda harmanlamak önemli tabi her zaman...

130 Twente - Den Haag İY1 1,50 (-)
135 Catania - Inter 2 1,80 (-)
136 Vicenza - Brescia X2Ç 1,30 (-)
190 Ipswich - Scunthorpe 1 1,50 (√)
197 Watford - Peterborough 1 1,50 (-)
275 Sporting Gijon - Ath.Bilbao X 2,90 (√)
296 Guadalajara - Pumas ÜST 1,50 (-)
335 St.Pauli - Oberhausen 1 1,30 (√)
355 Lazio - Bari 1 1,60 (-)
358 Udinese - Palermo TGS2-3 1,70 (-)
377 Tenerife - Espanyol ALT 1,55 (-)
391 Galatasaray - Ankaragücü İYX 2,35 (-)
395 Anderlecht - Genk ÜST 1,60 (-)
410 Sporting Lizbon - Guimaraes 1 1,50 (√)

Doğru Tahmin Oranı : %28

Cünüp haftasonu...

Yazı için son takımın belli olmasını bekledim.Az önce maç bitti ve Volley Bergamo,Scavolini Pesaro'yu 3-1 yenerek Final Four'a yükselen son takım oldu.

İlk maçı Scavolini Pesaro 3-1 kazanmıştı.Bugün ilk 2 seti kaybedince şanslarını zora soktular.Üçüncü seti alıp her ne kadar maça ortak olsalar da bu akşamki oyuna göre Final Four Volley Bergamo'nun hakkıydı diyebilirim.

Bizim maçı izleyemedim.3-0 biteceği çok bariz bir maçtı.Geçen Antu'da bir arkadaş bir espri yapmış,ismini hatırlamıyorum şimdi."Her hafta Ankaraspor'la oynuyor gibiyiz,her maç 3-0" demişti.Gayet hoş bir yaklaşım.Tek set kazanmamızın yeteceğini bilsek de yine de takım halinde maça asılıyoruz.Keşke futbol takımımız da böyle olsa hep...Bilirsiniz;futbolda şampiyonluğu garantiledikten sonra son hafta maçlarımızı mutlaka kaybederiz.(100.yıldaki Ankaragücü maçı hariç).Kızlar öyle değil,hep aynı istek,hep yüksek mücadele...Zaman zaman oyundan düşmeler oluyor.O setleri de geriden gelip az farkla da olsa kazanıyoruz.Bu akşam da o yüzden 20'nin üzerine çıkardık Odintsovo'yu.Yoksa 15-16 sayıyı aşamazlardı.

3 ve 4 Nisan'da Cannes'da yapılacak dörtlü final.Resmi sitemiz yine yanlış bilgi vermiş.Fenerbahçe'nin Bergamo-A.Novara galibiyle oynayacağını yazmış.Yanlış.CEV kuralı gereği aynı ülkeden iki takım Final Four'a kalırsa,birbiriyle oynuyor.Yani Asystel Novara ile Volley Bergamo oynayacak.Biz de ev sahibi Cannes ile oynayacağız.

Asystel Novara ligde Bergamo'nun epey gerisinde.İki takımın da çok üst düzey yıldızları var.İtalyan takımlarının bir noktası da; sonuna kadar direnmeleri ve mücadeleyi bırakmamaları.Ligde Asystel Novara 3-1 yenmişti Volley Bergamo'yu.Final Four öncesi 28 Mart'ta ligde tekrar karşılacaklar.Okuduğum kadarıyla çoğunluk Bergamo'yu favori görüyor.Ben aksini düşünüyorum.Ligde iyi bir konumda olmasa da Asystel Novara özellikle servislerde çok çok etkili olan,bence bireysel performansı daha belirleyici olan isimlere sahip.Benim favorim Asystel Novara.Gönül Scavolini Pesaro'yu isterdi.Gerek Skowronska faktörü olsun,gerek direnci daha kolay kırılabilen takım olması olsun.Vakıfbank'a kaybetmişlerdi grupta.

Bizim rakibimiz ise ev sahibi hedesiyle Final Four'da yer alan Cannes.Victoria Ravva gibi yılların tecrübesi bir oyuncuları var.Fakat takım olarak bizden iyi olduklarını düşünmüyorum tabi ki.Tek artıları seyirci faktörü olacak.Ne kadar ateşli bir taraftarı vardır,o da muamma...Ama çok ateşli taraftarı bile olsa en fazla 1 set almalarını sağlar.

Fenerbahçe-Novara finali bekliyorum.Finalin MVP'si de Gamova yada Flier olacaktır.

Kupa geliyor...

Birkaç günlük bir gazete haberi.Facebook'ta gördüm resmi.Gamova'nın Rus Playboy'undan teklif alması cart curt konularına girmeyeceğim.Sadece biz basını eleştirdiğimizde,QTM dediğimizde "Basın düşmanı" bir taraftar topluluğu olarak lanse ediliyoruz.Taraflı haber yazmaları,sallama haber yapmaları bir yana ; doğru düzgün bilgi veremeden yaptıkları haberlerin haddi hesabı yok.Son bomba yine Fotomaç'tan : Fenerbahçe Bayan Basketbol takımının dev yıldızı Gamova.O gazetede bu haberi yapan adam bu hatayı yapma lüksüne sahip olamaz!

Tabi işini doğru düzgün yapan abilerimize saygımız sonsuz,genelleme yapmıyorum.