- Anasayfaya Dön »
- 2010 Dünya Kupası , Futbol , Milli Takımlar »
- Arjantin 0 - 4 Almanya
İşte turnuvanın başından beri beklediğim, domuşmuş bir Maradona suratı. Hocalıkla uzaktan yakından alakası olmayan ; "Hadi oğlum yapabilirsin" anlayışıyla hocalık yapan, bunun yanında Yılmaz Vuralvâri tavırlarıyla iyiden iyiyi antipatimi kazanan Maradona kadro seçiminde, onbir seçiminde yaptığı hataların bedelini Almanya karşısında ağır bir şekilde ödedi. Bu takımın sağ beki yok. Zanetti gibi joker oyuncuyu almayarak ; Otamendi'den , Jonas'tan sağ bek yaratmaya çalıştı Maradona kupa boyunca. Bir nevi Otamendi gibi genç bir yıldız adayının da kariyerini baltalama girişiminde bulundu. Otamendi'nin adı Real Madrid'e geçiyordu. Fakat stoper olarak. Büyük üstat,şovmen Maradona Otamendi'yi sağ bekte kullanarak oyuncunun performansını epey etkiledi. Haa herhangi bir transferini çok etkiler mi ? Sanmam. Ama geciktirir. Mesela bugün Otamendi 10.dakikada kırmızı kartla oyun dışı kalmalıydı. İlk gol pozisyonunda yaptığı hareket bariz sarı kart gerektiren bir hareket. Hakem maçın başı falan demeyip o kartı vermeliydi. Aynı hareketi 10. dakikada bir kez daha yapan Otamendi bu sefer sarı kart gördü. Fakat o kart, o dakikada kırmızı olsaydı Almanya eksik rakibini daha fazla rencide edecekti şüphesiz. Tam bir kütük Otamendi. Mascherano koskoca Arjantin'in orta sahasını tek başına toparlayacak oyuncu değil. Almanya gibi dirençli bir takıma karşı orta düzey bir hoca bile olsa bugün Veron-Mascherano ikilisiyle başlar ; takımının direncini arttırırdı. Maradona işte... Ayrıca zaten geç parlayan, geç yıldızlaşan ve 2010'da Dünya Kupası şansı yakalayan Milito'yu hiç kullanmayarak hakkını gasp etmiştir Maradona.
Almanya turnuvanın en iyi oynayan, kupayı en çok hak eden takımı. En çok gol atanı da aynı zamanda... Ve en zor rakipleri 4er 4er gol atarak eleyen takım Almanya. Bu saatten sonra da turnuvanın en büyük favorisidir. Yarı finalde İspanya'yı eleyeceğini düşünüyorum. Nasıl bir millet arkadaş !? Her turnuvada en az yarı finali gören, her zaman iyi bir jenerasyon yetiştiren bir ülke. Garip tarafı, en üst düzey oyuncuları Bundesliga'nın üst düzey takımlarında oynuyor. Yurtdışına pek adam gönderemiyorlar. Ee Bundesliga'nın üst düzey takımlarından Bayern hariç hiç biri İspanya-İtalya-İngiltere'nin üst düzey takımlarıyla boy ölçüşecek konumda da değil. Böyle bir disiplin, böyle bir futbol arzusu keşke Almanlar'ın değil de; bizim genlerimize işleseydi. Almanya yarı finalde Müeller'i aramaz. Yerine Trochowski'yi bekliyorum ben. Maçın yıldızı Schweinsteiger'i de hayranlıkla izledim bir kez daha. Yalnız gözlerim sürekli Euro 2008'e damgasını vuran, Şıvaynşıtayger'in biricik nişanlısı Sarah Brandner'i arıyor. Larissa Riquelme'ye daldık, Sarah'ı unuttuk sanmayın...
Gönlümden geçen Uruguay-Almanya finali. Kupayı da Uruguay'ın almasını istiyorum. Koskoca Dünya Kupası'nda sadece 4 maç kalması da zamanın nasıl aktığını bir kez daha vurguladı. Daha dün gün sayıyorduk...
arjantin yorumun harıka olmus üstad , pışpışlama ıle teknık dırektor olmus ,hıc bır bılgısı yok zaten ben almanyayı elerler dıye dusunuyordum helal olsun cok guzel takım kurmus löw , Larissa Riquelme ye gelınce futbolun f sını bılmez , guzel reklam yaptım son macta gogusunede axe yazıdırmısn ıyı reklam almıs :) ee erkeklerın yuzde 90 ı abazan olmasa bu tarz insanlar birim gormez haksızmıyım ustad ?
Öyle taraftarlar da lazım hocam :) Larissa'yı ben çok güzel bulmuyorum açıkçası. Fakat kupaya renk getirdiği kesin.