Yazan : steven_stiffler 13 Eylül 2014 Cumartesi


Tottenham'ın Sunderland deplasmanını izleyemeyince, nihayet TV8 Premier Lig'i de yayınlayınca; Chelsea - Swansea maçıyla bu haftasonunun siftahını yaptım. Değişiklik olsun diye de yazmak istedim. Keyifli bir 90 dakikaydı. Premier Lig'den aksini beklemem, genelde keyifli olur. Ama bol gol izlemek elbette ekstra tat verdi. Fikret Engin anlatımını seviyorum ben de, gördüğüm kadarıyla sevmeyenler de var. Ama sevenler bir hayli fazla.

Her iki takım da 3'te 3 ile başlamıştı lige. Chelsea elbette net favoriydi, ancak Swansea maça daha etkili başlayan taraf oldu. Her iki takım da aynı saha dizilişini kullandı. Swansea "taş gibi takım" deyiminin hakkını vererek başladı, erken de gol buldu. Gomis'in ofsayt diye hareketlenmediği pozisyonda gelen gol, bana Sow'un ofsayt diye hareketlenmeyip; Cristian'ın Trabzon'da aşırttığı golü hatırlattı. John Terry'nin kendi kalesine attığı gol "yukarı tükürsem bıyık, aşağı tükürsem sakal" ile anlatılabilecek bir pozisyondu. Bir savunma futbolcusu için en zor anlardan biri, kendi kalesine gol kaçınılmaz... Swansea 1-0'ı yakaladıktan sonra da etkiliydi. Özellikle Bony'nin yerine ilk 11'de tercih edilen Bafetimbi Gomis çok etkiliydi. Nathan Dyer ve Sigurdsson maç boyu beklenen etkiyi gösteremedi. Bence Gomis için iyi fakat yalnız bir maçtı. Chelsea ilk yarının sonlarında dengeledi ve Diego Costa'nın kafa golüyle soyunma odasına beraberlikle gitti. Mourinho, etkisiz gözüken Schürrle'nin yerine Ramires'i oyuna aldı ve bu hamle maçı getirdi. Diego Costa hat-trick yaparak; 4 maçta 7 gole ulaştı ve 71 gibi erken bir dakikada alkışlanmak üzere oyundan alındı. Yerine giren Remy'yi ben çok tutmasam da; Remy de Chelsea kariyerine golle başladı. Üstelik doğru zamanda doğru yerde bulunma golüydü. Maçın son bölümlerinde Shelvey'in attığı golden ziyade Bony'nin asisti alkışlıktı. Swansea; ikinci yarıdaki etkisiz futbolun bedelini 4-2'lik mağlubiyetle ödedi. Diego Costa maçın yıldızıydı belki ama Ivanovic, Fabregas ve Hazard yine mükemmel oynadı.

Chelsea ligin favorisi. Tabi Manchester City de çok iyi ama ben de Gareth Bale gibi Chelsea'nin zirveyi göğüsleyeceğini düşünüyorum. Ayrıca kadro uzun yıllar başarılı olabilecek bir kadro. Mourinho daha önce de bu düzeni kurmuştu, ekmeğini Şampiyonlar Ligi'nde yiyememişti. Bu sefer yiyebilir. Swansea lige renk katıyor. Öncelikle; menajerleri Gary Monk geçen sezon futbolcuydu. Kariyerinde pek fazla Premier Lig maçı olmayan, vasat bir savunma oyuncusuydu. Geçen sezon Laudrup'tan sonra oyuncu-menajerlik; bu sezon ise direkt menajerlik ile sahne aldı. Kesinlikle çok iyi bir takım kurdu ve zaten Ağustos ayının da en iyi menajeri seçildi. Saha kenarında takım elbisesiyle jilet gibi görüntü de veriyor. Galler takımı olan Swansea de lige renk katmaya devam edecektir. Keşke bizde de bir KKTC takımı olsa...

Chelsea : Courtouis; Ivanovic, Cahill, Terry, Azpilicueta; Matic, Fabregas (82' Salah); Schürrle (46' Ramires), Oscar, Hazard - Diego Costa (72' Remy)

Swansea : Fabianski; Rangel, Amat (46' Fernandez),  Williams, Taylor; Shelvey, Ki; Dyer, Sigurdsson, Routledge (66' Montero); Gomis (76' Bony)

Sarı Kartlar : Amat, Shelvey, Taylor

Goller : 11' Terry (Kendi Kalesine), 45' 56' 67' Diego Costa, 86' Shelvey

Tozlu Sayfalar

Öne Çıkan Yayın

Verona ile Kasıp Kavurduk - FM 2017

Çoluk çocuk sahibi olacak yaşa geldim ama hala Football Manager geleneğini sürdürmekten büyük keyif alıyorum. Benim için bu geleneklerden...

Takip Ettiklerim

Kategoriler

Yazar Kafe

Translator

- Copyright © Serkan Özerik -