1 saat önce
- Anasayfaya Dön »
- Fenerbahçe , Futbol , SS Lazio »
- Lazio 1 - 1 Fenerbahçe | Kocaman Tarih
Yazan : steven_stiffler
12 Nisan 2013 Cuma
"Hep inandık, hiç yılmadık, en kötü gününde dimdik ayaktaydık" tezahüratı en sevdiğim tezahüratlardan biridir. Özellikle geçtiğimiz sezon söylemekten en keyif aldığım tezahürattı. "Yemin ettik biz bu sene, boyun eğecek herkes Fenerbahçe'ye" kısmı geçen sezon gerçekleşmemiş olsa da; bu sezon kısmen gerçekleşmiş ve tamamiyle gerçekleşme ihmali devam ediyormuş gibi gözüküyor.
Çok destansı maçlar oynamadık belki ama bileğimizin hakkıyla ve "antenör takımı" sıfatıyla geldiğimiz bu noktada Lazio deplasmanında kaybetmemek çok değerliydi. İtiraf etmeliyim ki; geçen hafta 2-0'dan sonra çok rahatladım. Ancak dün maç öncesi düşündüğümde; 2-0'lık mağlubiyetin maçı uzatmaya götürecek olma ihtimali beni çok tedirgin ediyordu. Takımımın nasıl oynayacağını da az çok biliyordum. Artık herkes öğrendi zaten. Memnun olunsa da, olunmasa da; Fenerbahçe bu. İlk yarım saat savunma güvenliğini bırakmayıp; az biraz önde basarak, genellikle de savunmada kalabalık durarak gol yememeye öncelik vereceğimizi biliyordum. Dolayısıyla ilk yarıdaki futboldan memnun olduğumu söyleyebilirim. İsteğim bu futbol değil ama hocanın isteğinin bu olması ve bunun doğru uygulanması beni memnun ediyor. Tarih kimin nasıl futbol oynadığını değil, kimin neyi başardığını yazıyor. Kötü futbolla da olsa, ite kaka da olsa; Allah'ın da izniyle Fenerbahçe'nin ismi finalistler arasında yazacak.
İkinci yarıda da ilk 15-20 dakikalık bölüm çok önemliydi. Gereğinden fazla arkaya yaslandığımızı kabul ediyorum. Özellikle Candreva, Ziegler karşısında çok bariz üstünlük sağladı ve mükemmel ortalar yaptı. Bu ortaların birine Kozak'ın kafa vurmaması önemliydi. Bir tane vurdu, dışarı gitti. İkinciye izin vermiyoruz derken Lulic'i hesaba katmadık. Golün zamanlaması Lazio için oldukça iyiydi. Maç boyunca yokları oynayan Cristian'ın yerine Salih'in girmesiyle; Fenerbahçe'nin kaderi bir kez daha değişti. Salih Uçan Fenerbahçe'nin uğuru oldu. Cristian'ın maç boyunca gitmediği bölgeye gitti. Aslında işareti oyuna girerken vermişti. "İleri ileri" işareti yaptı, ileri gitti ve golü getirdi. Caner'in her zaman böyle pozisyonları hiç etmişliği vardır. Lazio eşleşmesinin adamı bence Caner. Her iki maçta da direkt skora etki etti. Golde soğukkanlılıkla yaptığı vuruş çok iyiydi. 1-1'lik skoru hem Fenerbahçe'yi psikolojik olarak rahatlattı, hem de Lazio için yıkım oldu. Aykut Kocaman'ın öğrencileri bir kez daha beklentilerin üzerine çıktı ve takım olmanın gerekliliklerini sahaya yansıttılar.
Çok destansı maçlar oynamadık belki ama bileğimizin hakkıyla ve "antenör takımı" sıfatıyla geldiğimiz bu noktada Lazio deplasmanında kaybetmemek çok değerliydi. İtiraf etmeliyim ki; geçen hafta 2-0'dan sonra çok rahatladım. Ancak dün maç öncesi düşündüğümde; 2-0'lık mağlubiyetin maçı uzatmaya götürecek olma ihtimali beni çok tedirgin ediyordu. Takımımın nasıl oynayacağını da az çok biliyordum. Artık herkes öğrendi zaten. Memnun olunsa da, olunmasa da; Fenerbahçe bu. İlk yarım saat savunma güvenliğini bırakmayıp; az biraz önde basarak, genellikle de savunmada kalabalık durarak gol yememeye öncelik vereceğimizi biliyordum. Dolayısıyla ilk yarıdaki futboldan memnun olduğumu söyleyebilirim. İsteğim bu futbol değil ama hocanın isteğinin bu olması ve bunun doğru uygulanması beni memnun ediyor. Tarih kimin nasıl futbol oynadığını değil, kimin neyi başardığını yazıyor. Kötü futbolla da olsa, ite kaka da olsa; Allah'ın da izniyle Fenerbahçe'nin ismi finalistler arasında yazacak.
İkinci yarıda da ilk 15-20 dakikalık bölüm çok önemliydi. Gereğinden fazla arkaya yaslandığımızı kabul ediyorum. Özellikle Candreva, Ziegler karşısında çok bariz üstünlük sağladı ve mükemmel ortalar yaptı. Bu ortaların birine Kozak'ın kafa vurmaması önemliydi. Bir tane vurdu, dışarı gitti. İkinciye izin vermiyoruz derken Lulic'i hesaba katmadık. Golün zamanlaması Lazio için oldukça iyiydi. Maç boyunca yokları oynayan Cristian'ın yerine Salih'in girmesiyle; Fenerbahçe'nin kaderi bir kez daha değişti. Salih Uçan Fenerbahçe'nin uğuru oldu. Cristian'ın maç boyunca gitmediği bölgeye gitti. Aslında işareti oyuna girerken vermişti. "İleri ileri" işareti yaptı, ileri gitti ve golü getirdi. Caner'in her zaman böyle pozisyonları hiç etmişliği vardır. Lazio eşleşmesinin adamı bence Caner. Her iki maçta da direkt skora etki etti. Golde soğukkanlılıkla yaptığı vuruş çok iyiydi. 1-1'lik skoru hem Fenerbahçe'yi psikolojik olarak rahatlattı, hem de Lazio için yıkım oldu. Aykut Kocaman'ın öğrencileri bir kez daha beklentilerin üzerine çıktı ve takım olmanın gerekliliklerini sahaya yansıttılar.
Bireysel performanslarda Caner'in hakkını verip, Egemen'in hakkını vermemek olmaz. Kendisinden boy olarak oldukça uzun olan Kozak'ı adeta sahadan sildi. Yobo Dayı da çok iyiydi, takım halinde iyi savunma yaptık. Kuyt hem savunmaya yardım etti, hem önde savunma yaptı, hem hücumda insiyatif almaya çalıştı. Webo çırpındı ama gol yollarında etkili olamadı. Takım için mücadelesini ise tartışmam; çok çalıştı. Lazio'da Candreva en dikkat çeken oyuncuydu. Formda bir Candreva zaten birinci sınıf takımlarda her daim iş yapar. Savunmada ise en göze batan Ciani'ydi. Aykut Kocaman'ın bir dönem gündeminde olan Fransız stoper, her iki maçta da savunmada iyi bir görüntü vermedi. Lazio taraftarı Ciani'yi pek tutmuyor, onu da söyleyelim. Krasic'i uzun zaman sonra oyunda görmek sevindiriciydi. Hele oyuna girerken bir gülümsemesi vardı, beni mutlu etti. Oynasa da oynamasa da bu takımın bir parçası olduğunu ve çubuklu formayı benimsediğini gösterdi. Çok eleştirilen, yerden yere vurulan, desteğin yarısını kaybetmiş olan Aykut Kocaman; tüm bu olumsuz etkenlere rağmen Fenerbahçe'yi tarihinde ilk kez bir Avrupa Kupası'nda yarı finale çıkardı. Bir de TAM DESTEK olsaydı, neler olurdu siz düşünedurun...
Yarı finalde Benfica ile eşleşeceğimizi hissediyordum. Çok çekindiğim bir takım ama bu kupayı almak istiyorsak Benfica, gerekirse Chelsea'yi de yenmek zorundayız. Benfica demişken; herkes Cardozo falan diyecek, ben Ola John hastası olduğumu belirteyim. İçerideki maçta yine 2-0 gibi net bir skor alabilmek üzerine yoğunlaşmalıyız. Her zaman ilk maçın dışarıda olmasını avantaj kabul eden ben, Fenerbahçe sayesinde ilk maçın içeride olmasını avantaj kabul eder oldum. Hakkımızda hayırlısı... Lig yarışını unutmayalım. Bana göre Avrupa'daki beklentilerin üzerine çıkıldı ve orası için başarılıyız diyebiliriz. Ligde beklenti daha önemli. Sevinmesin başkaları...
teşekkürler fenerbahçem.Tüm olumsuzluklara rağmen bu yarıfinal gerçekten tüm olumsuzlukları ortadan kaldırdı.Futbolcuların kendine güveni geldi taraftarın onuru okşandı ve külüp tarih yazdı.
araba oyunları
teşekkürler fenerbahçem.Tüm olumsuzluklara rağmen bu yarıfinal gerçekten tüm olumsuzlukları ortadan kaldırdı.Futbolcuların kendine güveni geldi taraftarın onuru okşandı ve külüp tarih yazdı.
araba oyunları
'' Fenerbahçe '' bu dünyadaki en güzel kelimelerden birisi olsa gerek ...
''Fenerbahçe'' kelimesi dünyadaki en güzel kelimelerden birisi olsa gerek ...