Yazan : steven_stiffler 23 Mayıs 2013 Perşembe

Çok klasik başlık oldu ama Ankara'nın kupa uğruna inanmaya başladım. Ankara bizim için hep zor deplasman olmuştur. Nice şampiyonlukları Ankara'da bıraktık. Buna bu sezon lige havlu attığımız Gençlerbirliği maçı da dahil. Ancak 2 yıldır Ankara'da Türkiye Kupası'nı almak, Ankara'nın uğruna inanmama yetti. Ha bir de Mersin totemim var. Türkiye Kupası'nı 30 yıl önce Mersin'den almıştık. Aynı zamanda Mersin o yıldan sonra ortalıkta yoktu. Tıpkı bizim Türkiye Kupası hasretimiz gibi. Mersin İdman Yurdu 2 sezon önce Süper Lig'e çıktığında "Türkiye Kupası bizim, At FAV'a" şeklinde bir totem yapmıştım. 2 yıldır Mersin Süper Lig'de ve 2 yıldır kupa bizde... Totem bizim işimiz.

Türkiye Kupası'nı hiç önemsemediğimi ve bazen çok gereksiz olduğunu her zaman dile getiriyorum. Tek güzel yanı formada Türk bayrağı taşımaya aracı olması. Bir de Trabzonspor ile oynayacak olmamızdan dolayı elbette kazanmayı çok istiyordum. Trabzonspor maça "Türkiye Kupası tek umudumuz, alamazsak yandık bindik" düşüncesiyle şuursuz bir hücumla başladı. Zaten vasat oyunculardan kurulu bu takımın vasat savunması da Fenerbahçe'nin sevdiği boşlukları vermeye müsaitti. İlk pozisyonda da Sow golü attı. İşte kaliteli forvet farkı bu. Rakip tek kale oynar, senin kaliteli forvetin 1 pozisyonda işi bitirir. Sow'un son haftalardaki gole hasret oyunu da dün anlamlı bir şekilde son bulmuş oldu. Golden sonra kontrolü aldık ve çok pozisyon vermedik. Tolga Zengin'in kurtardığı pozisyonlar da farkı engelleyiciydi. İkinci yarıda oyunun kontrolü yine Fenerbahçe'de olsa da; Trabzonspor son dakikalarda can havliyle ciddi bir baskı yaptı. Dün akşam zaman zaman pozisyon vermiş olmamıza rağmen savunmamızın son müdahaleleri müthişti. Özellikle Yobo ve Hasan Ali savunmada hatasız oynadı. Oyunda olduğu sürede Bekir de öyle... Kritik müdahaleleri hep bizim futbolcularımız yaptı. Mehmet Topal da hasta olmasına rağmen çok üst düzey performans sergiledi ve özellikle sezonun ikinci yarısında yükselttiği performansını güzel bir final ile noktaladı. Didier Zokora'nın ise insanlık dışı hareketleri dün de devam etti. Geçen sene Süper Final'de Emre'yi öldüresine tekmeleyip halk kahramanı olan Fildişili, dün akşam da Emre'nin göğsüne attığı tekmeyle bir kez daha nefretimi kazandı. Son dönemde Fildişili futbolculara karşı acayip kin doluyum. Trabzonspor "şike" diye ağlamaya başladığından beri yaptığımız 7 karşılaşmada da bizi yenemedi.

Maçla ilgili son yorumum Tolunay Kafkas hakkında olacak. Tolunay Kafkas'ı hiç sevmem, bunu her yerde söylerim. Ancak bu sezon bir futbol adamı olarak çok takdir ettim. Trabzonspor'un başına geldiğinden beri ortamı yumuşatmak için somut adımlar atıyor. Açıklamaları düşmanlık beslercesine olmuyor. Dün akşam maç sonu basın mensubuyla tartışmasından bağımsız yazıyorum. O konu hakkında yorumum yok, hele ki "onu çekme bunu çek" diyenleri gördükten sonra... Ancak Tolunay hoca dün  akşam Zokora'yı oyundan çıkararak maçın gerginliği de azaltmıştır. "Futbolda olayları bitirelim bla bla bla" türü açıklama yapıp daha sonra ortamı geren davranışlarda bulunan pek çok futbol insanından daha samimi ve somut adımlar atan Tolunay Hoca'ya teşekkürler. Sabri Ugan'ın maç anlatmasını da çok özlemişim.

Dün akşamın yıldızı oynamamasına rağmen Meireles oldu. Yabancı oyuncularımızın kupa töreninde Ankara havaları oynamaları ortaya sempatik görüntüler çıkardı. Bunların akabinde Meireles'in takım otobüsünde yaptığı şov da herkesi güldürdü. Kulübün verdiği Türkçe dersleri oldukça faydalı olmuş. Kupa töreni esnasında Burak Yıldırım kardeşimizin fotoğrafını taşımak da küçük, faydasız ama ince düşünceli bir görüntüydü. İyisiyle, kötüsüyle bir sezonu daha geride bıraktık ve maç oynama rekoru kırdık. Ben izlerken yoruldum. Yeni sezonda daha büyük başarılarda görüşmek üzere...


One Response so far.

  1. Fenerbahçemizin yabancı oyuncuları , hücrelerindeki son enerjiye kadar mücadele edip takdiri hakediyorlar bence.
    Gamsız Cristian bile kendi maksimumunu yansıtıyor sahaya.
    Maksat yabancının Türkleşmesi değil ama, yine de Türk kültürünü benimseyip,severek bunu göstermeleri Samandıra'da tam bir aile havası estiğini gösteriyor.
    Burada Aykut hoca'yı tebrik edip,saygı duymak lazım.
    Bir bakın Sow'a , Kuyt'a sempatiye, bir de bakın Drogba'ya , Melo'ya , Riera'ya vs..
    Cemaatler imamına göre şekillenir...

Tozlu Sayfalar

Öne Çıkan Yayın

Verona ile Kasıp Kavurduk - FM 2017

Çoluk çocuk sahibi olacak yaşa geldim ama hala Football Manager geleneğini sürdürmekten büyük keyif alıyorum. Benim için bu geleneklerden...

Takip Ettiklerim

Kategoriler

Yazar Kafe

Translator

- Copyright © Serkan Özerik -