Yazan : steven_stiffler 15 Ağustos 2015 Cumartesi

Geçen sezon futbol namına ülkede pek bir şey yoktu. Bu sene de olacağından şüpheliyim ama yeni yabancı kuralı, yeni statlar; Passolig'i gölgede bıraktı ve yeniden heyecan duymaya başladık. Fenerbahçeli olmak dünyanın en saf duygusu benim için. Anne sevgisiyle birlikte içimde kalan en temiz sevgi. Geçen sezon maçları izlemek, boş tribünlerle birlikte işkenceydi. Fenerbahçe'ye karşı algı değişmedikçe de takip etmek hep zor olacak ama algının değişmeyeceği de gerçek. Kumar oynayan başkanlara hesap sorulmazken, kumar oynamayan Mehmet Topal'ın kumar oynamakla lanse edildiği ülke futbolundan sağlıklı bir şey beklenmesi abes kaçar. Bize düşen içimizdeki temiz Fenerbahçe sevgisini yaşatmaya devam etmek ve yepyeni takımımızın bu sezon başarıya koşmasını sağlamak.

Shakthar Donetsk ile eşleştiğimizde elbette şansı az olan taraftık. Bizden daha kötü kadro ve takımlar Şampiyonlar Ligi'nde oynacak olsa da bizim kalibremiz daha çok Uefa Avrupa Ligi çeyrek final. Çeyrek finalden sonrası büyük heyecan olur, bu sezondan beklentim yine en az yarı finali görmek. Ligde ise şu kadroyla ve şu başlangıçla şampiyon olmalıyız. Başlangıçtan kastım sezon sonundan beri oluşturulan hava. Galatasaray'ın şampiyonluğu bizim transferlerimizle yine gölgede kaldı. Her ne kadar tarihe baktığında o sezonun şampiyonu Galatasaray yazacak olsa da; 20. şampiyonluk ve 4.yıldız mutlaka ulaşacağımız bir nokta. Böyle bir takım kurmak çok önemliydi o yüzden. İlk defa bu kadar profesyonel bir çalışmaya şahit olduk ve şu an çok merak ettiğimiz ve bizi heyecanlandıran bir takımımız var. Sadece yeni transferler değil; uzaktan bakan biri kadrodaki Alves, Meireles, Diego, Sow gibi isimleri de gördüğünde bir "oha" çekecektir.


Yeni takım, yeni sistem, yeni hoca; elbette konuşmak için çok erken. Dün akşam tribünde gördüğüm; taraftar çok hevesli ve maça çok iyi başladı. Özellikle üstlerden çok iyi görebildiğim için söylüyorum; "Vura vura vura kıra kıra kıra" performansı üst düzeydi. "Napardım bilmem" muazzamdı. İkinci yarı biraz laylayloma döndü tabi, böyle maçlarda olacaktır. Ben eninde sonunda 4-2-3-1'e döneceğimizi düşünsem de; ligde böyle maçlarda 4-4-2; daha doğrusu Diegolu 4-4-2 sırıtmaz. Günmüzde sistemler çok da yazıldığı gibi değil zaten. Pek çok oyuncu oyunun her alanına katkı vermek zorunda.

Dün akşam Volkan yine güven verdi. Şener özellikle ilk yarıda Cafu gibiydi. Ba-Alves'e çok iş düşmedi. Genelde temiz oynadılar. Hasan Ali çok iyiydi. Ben Nani'nin sürekli Hasan Ali'ye oynamasının Hasan Ali'ye özgüven hissettirdiğini düşünüyorum. Nani istekli, yer yer gösterişli ama hala tam kapasitesinden uzak. Ayrıca kendisine çok faullü oynandığı için Nani'nin de faul yapmasını yadırgamıyorum ben. Ezilmiyor, faul yapmaktan kaçınmıyor. Diego'yu da çok beğendim, çok aktif bir rol üstlendi ve mükemmel bir asist yaptı. Souza-Meireles ikilisi de başarılıydı. Tribünden izleyenler genelde Meireles'i çok beğenmiş. Souza'nın istatistikleri de çok iyi, çalıma tepki olarak doğmuş gibi. Sow-Fernandao golcülüklerini konuşturdu. Her ne kadar Sow'un satılacağını düşünsem de, bu ihtimali bazen hiç istemiyorum. 60 gol atmış bir oyuncu. Sonradan oyuna giren Van Persie büyük tecrübesine rağmen heyecanlı gözüktü. Bu bile hoşuma gitti, heyecanlı olması güzel bir şey. Alper mutlaka daha çok oynamalı. Mümkünse daha çok da çalışmalı. Mehmet Topal'a çok iş düşmedi, gol pozisyonunu değerlendirseydi iyiydi. Bu takıma daha Ozan, Volkan Şen katılacak. Van Persie 11 oynayacak. Kjaer savunmada güven verecek. Gökhan Gönül iyileşecek. Caner'in deli fişek ortaları gelecek. Harika bir sezon bizi bekliyor. Sonu şampiyonluk olsun.

Tozlu Sayfalar

Öne Çıkan Yayın

Verona ile Kasıp Kavurduk - FM 2017

Çoluk çocuk sahibi olacak yaşa geldim ama hala Football Manager geleneğini sürdürmekten büyük keyif alıyorum. Benim için bu geleneklerden...

Takip Ettiklerim

Kategoriler

Yazar Kafe

Translator

- Copyright © Serkan Özerik -