Yazan : steven_stiffler 13 Ağustos 2014 Çarşamba


Önceden "Fenerbahçe'de transfer bitmez" diyorduk. Şimdi ise Fenerbahçe transferde sessiz kalırken, kaos ortamından kurtulmak bilmiyor. Fenerbahçe'de artık kaos bitmiyor. Son 3 yılın yıpranmışlığı elbette var ama artık her şeyin bahanesini buna bağlamak yersiz. Takım geçen sezon şampiyon olmuşken, bu sezona da açık ara favori başlayacakken; Fenerbahçe'yi kaos içinde bulmak taraftarların yüreğini sızlatıyor.

Fenerbahçe için klişe hale gelen bir söz vardır ya; "Fenerbahçe'nin en büyük rakibi kendisidir" diye, şu son olaylarla birlikte bu durum yeniden söz konusu oldu. Her şey toz pembe gözükürken, takım içindeki sorunlar ayyuka çıktı. Yansıma şekli hiç hoş olmadığı gibi, süreç yönetim şekli de mide bulandırıcı noktalara geldi. Aziz Yıldırım'ın bugüne kadar taraftarın büyük bölümü her konuda arkasında durdu. Ancak bu sefer durum çok farklı bir hal almış gözüküyor. Başkan bu sefer büyük ölçüde destek kaybetti. Her teknik direktörle sorun yaşayan ve kriz yönetim konusunda zayıf kalan başkanımız için taraftarın basit ama etkili mantığı "Hep mi Aziz Yıldırım haklı ?" düşüncesi. Ersun Yanal konusunda, geldiğinde çekincelerim vardı. Bana da hep soğuk bir karakter gibi gelmiştir, kabul. İletişim konusunda da sıkıntılar yaşamış olabilir. Ancak geçen sezonun fotoğraflarına genel olarak bir göz gezdirdiğimde futbolcularla arasında büyük sorunlar varmış gibi de durmuyor. Aziz Yıldırım'ın önce basın açıklaması düzenleyip "Herkesin özel hayatına saygımız var, konunun bununla alakası yok. Sadece çalışma ve izinlerle ilgili" özetinde bir açıklaması olmuştu. Fakat dün yapılan röportajda Aziz Yıldırım yine açmış ağzını, yummuş gözünü ve hocanın özel hayatı hakkında hoş olmayan açıklamalar yapmış. 4 gün önceki açıklamalar bir anda ters döndü. Haliyle bu tutarsız davranışları Aziz Yıldırım'a olan güveni sorgulama sebebi olacaktır. Röportaj verdiği gazeteci de şike sürecinde "Fenerbahçe şikeci" tavrı takınan, bunu açık açık dile getiren, bu süreçten önce benim yorumlarını çok severek dinlediğim Tayfun Bayındır. E Fener'e şikeci diyene ben tahammül edemezken, başkan nasıl oluyor da röportaj verebiliyor ? Bu dava başkanın davası değil mi ? Neresinden bakarsan bak, elde kalan bir tutarsızlık söz konusu.

Soma Turnuvası önce başkanın yaptığı açıklamalar; Ersun Yanal'ı istifaya sürüklemiş, ertesi gün de bu haber gelmişti. Ersun Yanal geçen sezon Fenerbahçe ile çok başarılı olmuş, aynı zamanda takımı çok iyi çalıştırmış ve bunun meyvelerini almıştı. Yenilenen sözleşmeyle birlikte taraftarın da içi rahatlamıştı. Ben geçen sezon başında Ersun Hoca'yı yetersiz buluyordum. Sow-Emenike-Kuyt'lı sistemini beğenmiyordum. Ama sezon içinde bu sistemi öyle bir oturttu ki; Fenerbahçe taraftarı arkasına yaslanıp maç izleyebilir konuma geldi. Bu üçlü takımın en büyük silahı oldu. Çok daha erken gelebilecek şampiyonluk, Nisan ayında geldi. Her Fenerbahçeli gibi Ersun Yanal'ın da hayali Fenerbahçe'ydi. Kısa zamanda başarılı oldu ve en güzel duyguları haketti. Gönderilmesi yanlış, gönderiliş şekli acı vericiydi. Tıpkı öncekiler gibi... Üstelik istifasından sonra yayılan ses kaydı da bugüne kadar gördüğüm en çirkin şeylerdendi. Bu olaylarda futbolcuların ismi geçiyor ki; böyle bir durum var gibi gözüküyor, bu durum daha da acı veriyor. Fatih Terim'den bahsederken gözleri parlayıp "Fatih Hocam" çekip, Ersun Yanal'a bu şekilde davranan oyuncular varsa taraftarlık hakkımı helal etmiyorum.


İsmail Kartal sevdiğim bir Fenerbahçe karakteri. Aykut Kocaman'a da, Ersun Yanal'a da büyük katkıları illa ki olmuştur. Teknik Direktörlük kariyeri çok da önemli değil. Kısa vadede böyle bir müdahale en mantıklısı gibi gözüküyor, onu da kabullendim. Kabullenemediğim İsmail Hoca'nın geliş şekli. Ersun Yanal gönderildi. Aziz Yıldırım "Şampiyonlukta hocanın payı olmadığını" iddia etti. E Aykut Kocaman itibarsızlaştırıldı, Alex itibarsızlaştırıldı, Ersun Yanal öyle... İsmail Kartal'ın da böyle olmayacağının garantisini kimse veremiyor. Efsane kadrodan Toni Schumacher Türk olsaydı, belki sıra ona da gelirdi. Ben yaşlı kadromuzla bu sezon şampiyonluk için son şansımız olduğunu düşünüyorum. Bunun da 4.yıldız sezonuna denk gelmesi şans mı, şanssızlık mı bilemiyorum. Tek dileğim, gelecek sezon takımın yeniden yapılanması ve yönetim zihniyetinin değişmesi. Yoksa gelecek sezon beklentim olmayacak. Zaten başkanın sözleri takımın finansal açıdan da büyük sıkıntı içerisinde olduğunu gösteriyor. Yani gelecek sezon revizyon yapmak imkansız gözüküyor. Elbette İsmail Kartal'a büyük destek vereceğim. Zaten kimsenin İsmail Hoca'yla bir derdi olduğunu zannetmiyorum. Sadece bu durumda İsmail Hoca'ya güven ortamı yok, takıma güven ortamı yok. Umarım futbol şansı yanında olur da güzel bir sezon geçiririz. İsmail Kartal şanslı... Ersun Yanal kendisine çok büyük bir yıldız yaptığı Caner Erkin'i bıraktı.

Tozlu Sayfalar

Öne Çıkan Yayın

Verona ile Kasıp Kavurduk - FM 2017

Çoluk çocuk sahibi olacak yaşa geldim ama hala Football Manager geleneğini sürdürmekten büyük keyif alıyorum. Benim için bu geleneklerden...

Takip Ettiklerim

Kategoriler

Yazar Kafe

Translator

- Copyright © Serkan Özerik -