Yazan : steven_stiffler 18 Aralık 2010 Cumartesi

Cumartesi maçlarını severim. Ancak bu kez hem Trabzonspor'un, hem de Bursaspor'un bizden önce maçlarını oynayıp kazanması; takım için bir dezavantajı da getirmiştir. Aykut Kocaman geçen hafta "Puan farkının 9a çıkmasından etkilendik" gibisinden bir açıklama yapmıştı. Bu maçtan önce de puan farkının 12ye çıkması etkileyecek diye çekiniyordum.Aykut Kocaman yine cesur ve kendine özgü bir hareket yaparak; Lugano'yu kenarda bırakma riskini aldı. Eğer bu maçı mükemmel futbol oynayıp kazanamasaydık bile Aykut hoca sırf bu kararından dolayı yerden yere vurulacaktı. Zira çok insan var pusuda; Aykut hata yapsa da yerden yere vursak diye bekleyen...

Geçtiğimiz haftalarda çok iyi hücum yapan bir takım olmamıza rağmen, savunmanın sol tarafında aksaklıklar yaşıyorduk. Hatta tek pozisyon verdiğimiz yerin savunmamızın solu olduğu maçlar vardı. Aykut hoca buna çare olarak ; Brezilya Milli Takımı'nın sol beki, bana göre takımın en yetenekli 2. oyuncusu Andre Santos'u kullanmakta çareyi buldu.Ancak ne yalan söyleyeyim, Santos'un oyunun başındaki laubali futbolu gözümü korkuttu. Ancak maç içerisinde savunmada zaman zaman yerinde hamleler yaptı. Hücumda ise çok büyük katkı sağladı. Çok kolay adam geçebilen Santos ve Dia ile bol bol pozisyon şansı bulduk. Ancak ceza sahasına yaklaştığımız an birşeyler oluyor takıma. Alex dışında pek kimse yeterli derecede sakin kalamıyor. Geçen haftaları baz alarak konuşacağım yine. Son yenildiğimiz Ankaragücü maçı dahil, ilk yarılarda bambaşka bir futbol oynadık hep. Çok arzulu, istekli, mücadele eden, zevk alan ve zevk veren bir oyun oynadık. Bazı puan kayıplarının buna rağmen gelmesi çok üzücü. Yalnız bugün oynadığımız en kötü ilk yarıyı oynadık. Sanki herşey bitmiş gibi başladık maça. Kopuk ve savruk başladık. Sivasspor'un 5 dakikalık istekli oyununu sonradan frenledik, ancak iyi başlayamadık yine de. Dia'nın çok rahat adam geçmesine rağmen, son vuruşlardaki inanılmaz beceriksizliği devam ediyor. Alex her zaman en büyük kozumuz. Alex'ten sonra Dia geliyor. Dia sahadayken içim bir rahat oluyor. Biliyorum ki; aldığı topla tehlikeli bir atak geliştirecek. O heyecanı yaşatacak. Yalnız tıpkı Mehmet Topuz gibi; Dia'da da bir şanssızlık var. İlk yarının golsüz geçilmesi, ikinci yarıda da baskılı oyuna rağmen bir türlü golü atamamak hem bizi,hem futbolcuları strese soktu tabi ki. Tribünde Fenerbahçe'ye maç kazandırabilecek taraftar potansiyeli de eskisi gibi olmadığı için saha avantajımızı da kullanamıyoruz. Saha avantajımızı kullanmamızın tek yanı; rakiplerin daha çekimser oynaması oluyor. Maç 0-0 ve stresli giderken; Aykut Kocaman'ın iki oyuncu birden değiştirerek saha içindeki taşlarla oynaması maçı bize getirdi diyebiliriz. Bir teknik direktör hamlesidir ve 3 puan için de yeterli oldu. Üzerinde fazla tartışmaya, maçı getirdi-getirmedi diye diretmeye lüzum yok bence. Niang'ı sola, Mehmet'i ortaya, Stoch'u sağa, Semih'i ileri aldı. 2 değişiklik 4 hamleyi getirdi. Dia yorulmuştu, Gökay etkisizdi. Diri bir Stoch takıma hareket getirdi. Zaten bu dakikaya kadar somut bir şey vermeyen hücumlarımız, daha somut bir hale dönüşerek ;bol pozisyonu yanında getirdi. Olayı bitirmek de Alex'in frikiğine kaldı. Büyük kaptan yine takımı ipten aldı. Yine kelimeleri kifayetsiz bıraktı. Revivo'nun Glasgow Rangers'a attığı frikik golü gözümde canlandı yine. Stefan Klos kovası da; köşeyi bomboş bırakmıştı.

Gelelim; TFF'nin en silik, en sümsük, en meymenetsiz hakemi olan Yunus Yıldırım'a. Maçın henüz başında başlayan Sivasspor kasaplıklarına kart ile karşılık vermeyerek maçın sert geçmesine davetiye çıkardı. Mehmet Nas'ın kasti faulüne kırmızı kart veremedi. Kadir Bekmezci'nin gol öncesi yaptığı harekete rağmen oyuncuyu 2. sarı kartla oyundan atamadı. Futbolcuların birbirini yemesini büyük bir keyifle izledi. Penaltıyı da es geçtiğini unutmamak gerek. Bunlar Fenerbahçe aleyhinde olduğu için çok konuşulmayacak. Mehmet Topuz'un Ceyhun'u mıncırması; Dia'nın kaleciye top atması falan konuşulacak muhtemelen. Hakem her türlü silik ve yetersizdi. Neyse ki; Yüce kaptan Alex attığı golle futbolun hakkını gereken tarafa vererek hakemin silikliğini gölgede bıraktı.

Tozlu Sayfalar

Öne Çıkan Yayın

Verona ile Kasıp Kavurduk - FM 2017

Çoluk çocuk sahibi olacak yaşa geldim ama hala Football Manager geleneğini sürdürmekten büyük keyif alıyorum. Benim için bu geleneklerden...

Takip Ettiklerim

Kategoriler

Yazar Kafe

Translator

- Copyright © Serkan Özerik -