Archive for Mart 2016

Fenerbahçe 1 - 0 Braga


Kabul, çok güzel kuraydı. Ama futbol sahada oynanıyor. Braga'nın kadrosu çok vasat. Potansiyeli yüksek bir Ahmed Hassan'ın olduğunu düşünüyorum. Braga'nın Şampiyonlar Ligi'nde oynadığı dönemde bile kadrosu vasattı. O zamanki 11 oyuncularından ligimize gelenler de oldu. İlk akla gelen Mossoro. Bizimle kıyaslanamaz bir kadroları olsa da yüksek potansiyelli bir teknik direktörleri var ve çok iyi çalışmış da gelmiş. Kadıköy'de ilk yarılara hep baskılı başlıyoruz ama bu sefer yapamadık. Braga oyunu kilitlemeye hazırlanmıştı ve başardılar da. İlk yarı yüksek mücadele, az pozisyon, bol orta saha ile geçti. Tam da Braga'nın istediği gibi...

Televizyondan izlemedim, tribünde gözüme çarpan Braga'nın oyunu orta sahaya yığdığıydı. Basit bir düşünceyle kanatlardan gelsek faydalı olabileceğimizi düşündüm. Vitor Pereira da ikinci yarıya böyle başladı. İlk etapta Volkan Şen'in bireysel becerilerini de ön plana çıkararak sol kanattan gelmeye başladık. Tam etkili olmaya başlamışken Volkan Şen'in çıkması iyi olmadı. Kulübeyle diyalog halindeydi, muhtemelen kendisi çıkmak istedi. Alper daha etkisizdi, zira kısa süre sonra Alper de çıktı. Gol için ise Fernandao'ya ihtiyaç olduğu hissedildiğinde Pereira'nın bu değişikliği geldi. Mehmet Topal'ın attığı şık gol geç gelmiş olsa da geceyi güzel kıldı. Gol yemeden alınan her galibiyet önemli. Sonuçta Benfica'ya değil Braga'ya gideceğiz. Moskova deplasmanı gibi oynarsak sıkıntı olabilir. Biraz daha golü düşünmeliyiz. Volkan'ın maç 0-0 iken Josue'nin şutunu çıkarması maçın kırılma anı sayılabilir. Vitor Pereira'nın gol sonrası tepkisi ise çok iyiydi. Herkes kendi içinde bir şekilde Fenerbahçe'yi yaşıyor.
13 Mart 2016 Pazar
Yazan: steven_stiffler
Kategori : ,

Tottenham 2 - 2 Arsenal


Türkiye'de futbol olarak tatmin eden Fenerbahçe-Beşiktaş derbileri var. Bir de Fenerbahçe, Galatasaray'ı yendiğinde doyuyorum ben. Dünyada ise Kuzey Londra derbisinin yeri bende bambaşkadır. İki takım genelde 4.lük için kapışsa da; bu sefer işler bambaşkaydı. Son yılların en önemli Kuzey Londra derbisiydi. Haftaiçinde iki takım da mağlubiyet ile beklenmedik puanlar kaybetti ve Leicester City'nin puan kaybını fırsata çeviremediler. Bu maçta da yine senaryo Ranieri ve Leicester City lehine işledi. Ama maçta futbol adına her şey vardı, keyiften dört köşe eden bir maç oynandı.

Gece rüyamda çekik gözlü, Tottenham formalı bir insan gördüm. Son Heung Min'in gol atacağına yorumladım. İlk onbirde yoktu ama oyuna gireceği az çok belliydi. Pochettino, Vertonghen hariç ideal onbiriyle başladı. Arsenal'de ise eleştirilen Giroud yerine Welbeck başladı. Maç aslında Fenerbahçe-Beşiktaş maçı gibi başladı. Ev sahibi yoğun bir baskı ve istek içerisindeydi. Konuk ekip ise oyunun içine girmekte uzun süre zorlandı. Bu süreçte Arsenal'ın savunması -ki bu savunmada Bellerin ve Gabriel tecrübesiz oyuncular- pek pozisyon vermedi. Bulunan pozisyonlarda ise David Ospina başarılıydı. Gunners ilk tehlikeli pozisyonunda Ramsey'in nefis vuruşuyla öne geçti. Hugo Lloris son haftalarda beni korkutuyor. Kendine çok fazla güveni var, sürekli Neuerlik yapma peşinde. Bana göre Ramsey'in şutunu da kurtarabilirdi. Vuruş o kadar beklenmedik şekildeydi ki; Lloris hazırlıksız yakalandı. İlk yarı 1-0 Gunners lehine sona erdi.


İkinci yarıda Coquelin'in atılmasıyla Tottenham rüzgarı arkasına aldı. Önce Harry Kane kaçırdı. Sonra benzer pozisyonda Toby Alderweireld golü attı. Peşinden Harry Kane öyle bir gol attı ki; evin içinde Arap spiker coşkusu yaşayarak üç tur attım. Kane'in golünden ziyade Dele Alli'nin pası da mükemmeldi. İyi bir maç çıkaran Ospina'ya ancak bu kadar güzel bir gol atılabilirdi. 2-1'den sonra bastıran yağmur maçı daha da güzelleştirdi. Pochettino'nun yaptığı oyuncu değişikliğini ben pek anlayamadım. Lamela çıktı, Mason girdi. 10 kişi kalan Arsenal oyunda dengeyi kurdu ve elbette Özil'in asisti olacaktı. Alexis Sanchez attığı gol ile skora denge getirdi. Bu süre zarfında Tottenham'dan Eric Dier, Arsenal'dan ise Bellerin'e gösterilmesi gereken ikinci sarı kartlar gösterilemedi. Bana göre Son oyuna girerken çıkacak adam Dembele değil Dier olmalıydı. Dembele yeri geldiğinde 10 numara pozisyonda bile oynayabilen bir adam. "Gol atacak" diye beklediğim Son oyunda kaldığı sürede 2 top kaybı yaptı. Nefes kesen bir derbi beraberlikle sona erdi ve Tottenham avantajı kullanamadı. Akşam ise Leicester City galip gelerek puan farkını 5'e çıkardı. İpler artık iyice Ranieri'nin elinde...

Tottenham : Lloris; Walker, Alderweireld, Wimmer, Rose (78' Davies); Dier, Dembele (82' Son); Lamela (67' Mason), Alli, Eriksen; Kane.

Arsenal : Ospina; Bellerin, Mertesacker, Gabriel, Gibbs; Elneny (75' Giroud), Coquelin; Ramsey, Mesut (90' Campbell), Sanchez; Welbeck (85' Flamini).

Sarı Kartlar : Bellerin, Lamela, Coquelin, Sanchez, Dier.

Kırmızı Kart : 55' Coquelin.

Goller : 39' Ramsey, 60' Alderweireld, 62' Kane, 76' Sanchez.
6 Mart 2016 Pazar
Yazan: steven_stiffler
Kategori : ,

Fenerbahçe 2 - 0 Beşiktaş



Ne kadar galibiyetten emin olsam da son yıllarda maç öncesi en heyecanlandığım Beşiktaş maçıydı. Bir an önce oynanıp aradan çıkmasını istiyordum. Vitor Pereira'nın Alper-Nani hamlesi ilginç ve cesurcaydı. Kim oynarsa oynasın aynı iştahı gösterecekti, ona şüphem yok. Volkan Şen'in çalışılmış ve erken golüyle maça 1-0 önde başladık. İlk yarı boyunca da sürekli üretmeye çalıştık, sürekli aradık. Kaçan pozisyonları sayamadım. Aklımda kalan Volkan Şen'in iki pozisyonun birinde Diego'ya, birinde Van Persie'ye çıkarmayıp iki pozisyonu kendi harcaması. Alper Potuk oynadığı oyunla Nani'yi aratmadı, Nani'nin yapacağı her şeyi layığıyla yaptı. Sağdan atıp soldan geçmeler, tempolu bir oyun, boşa kaçmalar, sorumluluk almalar; hepsi vardı. Volkan Şen de ya eski hocasına ya da derbiye bilenmiş, üst düzey performans gösterdi. Her iki oyuncunun da eforu değerliydi. Volkan'ın sakatlanacağı belliydi. İlk yarıda bolca pozisyon bulduk ama Beşiktaş'ın iki tehlikeli pozisyonu da oldu. Mehmet Topal ve Souza gösterişsiz gözüktü ama Hutchinson-Oğuzhan-Sosa üçlüsünü iyi kilitlediler. Caner yine çok konuştu. Hakemin yönetimi kötüydü. Bol pozisyon ve yüksek tempo olunca sayamadım ama biri tartışmalı iki penaltımızı vermedi.

İkinci yarıda durulduk. Belki yüksek efordandır, oyundan düştük. Beşiktaş ise toparlandı, pozisyon buldukça da cesaret kazandı. 60. dakikada Vitor Pereira oyuna tam zamanında müdahale etti. Takım düşmüşken rakip için büyük tehdit oluşturacak Nani'yi ve orta alanda baskıyı arttıracak Ozan'ı oyuna aldı. Oyun dengelendi ve son bölümde Ozan'ın bireysel çabası ve eforuyla gelen gol ile fişi çektik. Volkan'ın sakatlanmasından sonra oyuna Hasan Ali'nin girmesi doğru hamleydi ama hoca 60'da Alper yerine Volkan'ı çıkarsa daha doğru olabilirdi. Yine de bu maçın kahramanlarından en dikkat çekeni Vitor Pereira'dır. Daha önce yazmıştım, Beşiktaş gibi haldır haldır top oynayan bir takımı bu sistemle çok rahat yenecektik. Bunda elbette Vitor Pereira'nın büyük payı var. Beşiktaş'ın vasat savunmacıları o kadar kötüydü ki; en uçta oynayan Van Persie'ye pozisyon bulma gereksinimi kalmadan işi kanat oyuncularımız bitirebildi. Souza ve Hasan Ali'nin paslaşmasında çekilen oleeeeyler anlamlıydı. Maçın sırf bu bölümünde tribünde olmak isterdim ama cezamızdan dolayı gidemedik. Galibiyet her şeye bedel elbette. Şampiyonluk bizim elimizde, Beşiktaş'ın şişirilmiş bir kadrosu ve daha kaybedeceği puanları var.


2-0 ile birlikte ikili averajı da aldık. Dualarım Şenol Güneş'e karşı bir kez daha averajla şampiyon olmak. Bu arada Kadıköy'deki inanılmaz derbi istatistiğim de gözardı edilmemeli.
1 Mart 2016 Salı
Yazan: steven_stiffler
Kategori : ,

Tottenham 2 - 1 Swansea


Çok güzel maç oldu be. Arsenal kaybederken Spurs'ün kazanması altın değerinde olacaktı. Swansea bu sezon kötü bir sezon geçiriyor. En etkili isimleri Ayew. Forvette Paloschi'ye bel bağlamışlar. Kesinlikle kötü futbolcu değil ama Premier Lig seviyesi için anca rotasyon oyuncusu olur. Bu maçta ilk golünü attı, takipçiliğini ön plana çıkardı. Gole kadar Rus Ruleti kıvamında maçtı. Her iki takım da karşılıklı pozisyonlara girebildi. Ancak golden sonrası tamamen Tottenham'ın kontrolündeydi. Swansea'nin pozisyonunu hatırlamıyorum. Maç Spurs ile Fabianski arasında geçmeye başladı. Fabianski büyük oynadı ancak Chadli'nin golünde kornerde topu yumruklaması tam Fabiano hareketiydi. Zaten isimleri de benziyor. Danny Rose'un golü iğne deliğinden geçti gitti. Arsenal'ın puan kaybettiği haftada Tottenham zirvede Leicester City ile rekabeti kızıştırdı. Yine de koskoca 11 maç var. Arsenal'dan değil de Manchester City'den çekiniyorum. Tam bir sinsi takım, bir anda kopup gelebilir. Spurs'ü buralarda görmek çok güzel.

Tottenham : Lloris; Walker, Alderweireld, Wimmer, Rose; Dier, Alli; Son (75' Mason), Eriksen, Lamela (63' Chadli); Kane (84' Onomah).

Swansea : Fabianski; Rangel, Fernandez, Williams, Taylor; Cork, Britton (75' Fer), Ki (83' Gomis); Ayew, Sigurdsson; Paloschi (88' Barrow).

Sarı Kartlar : Williams, Paloschi, Rose, Ayew, Walker.

Goller : 19' Paloschi, 70' Chadli, 77' Rose.
Yazan: steven_stiffler
Kategori : ,

Tozlu Sayfalar

Öne Çıkan Yayın

Verona ile Kasıp Kavurduk - FM 2017

Çoluk çocuk sahibi olacak yaşa geldim ama hala Football Manager geleneğini sürdürmekten büyük keyif alıyorum. Benim için bu geleneklerden...

Takip Ettiklerim

Kategoriler

Yazar Kafe

Translator

- Copyright © Serkan Özerik -