8 Ağustos 2011 Pazartesi

Futbol Merhaba !

Futbolumuz nasıl gelişecek diye düşünürken birden hepimiz futbola hasret bulduk kendimizi. Geçtiğimiz haftasonu başlayan ligler ve maçlarla bir nebze olsun kendimize geldik. Manchester City-Manchester United Community Shield maçında ise zirve yaptık. City'nin mavi forması her zaman sempatik gelmiştir bana. Daha doğrusu rengi kırmızı olan hiç bir takımı sevmediğim gibi, açık mavi forma giyen pek çok takımı sevdiğimi söyleyeyim. Maç izlerken; illa bir taraf tutmak gerekir bazen. İşte dün hem bu yüzden, hem de İddaa'da City'ye oynadığım için City'nin kazanmasını istedim. Ancak kazanan yine Sir ve Kırmızı Şeytanlar'ı oldu.

Ashley Young'un Manchester United ayarında bir futbolcu olduğunu düşünüyorum. Transferi tam zamanında gerçekleşti. Ne çok geç, ne erken. Zaten dün gerek saha içi tavırları, gerek futboluyla takıma adapte olduğunun mesajını verdi. Yeni transferlerden merakla beklenen şüphesiz Agüero'ydu. Ancak Manchester City'ye yeni katılan Agüero'ya şans vermedi Mancini. Mancini'yi Lazio'dan dolayı severim. Dün çok doğru hamleler yapamasa da iyi hoca olduğunu düşünüyorum. Bu kadar yıldızlı bir takımı iyi oynatmaktan daha zor olan oyuncuları birbirine adapte edip başarılı olmaktır. City'nin geçen sezon takım olabildiğini ve başarılı olduğunu düşünüyorum. Biri küçük, biri büyük olmak üzere iki pürüz var sadece. Tevez ve Balotelli. Manchester United'ın yeni eldiveni De Gea'nın performansı da yediği iki hatalı golle birlikte eleştirildi. De Gea'nın erken bir transfer olduğunu düşünüyorum mesela. Ashley Young gibi değil o. Ancak ileride iyi bir kaleci olacağından şüphem yok. Sadece bu süreç içerisinde Manchester'ı kaç kere yakacak onu merak ediyorum. Maçın son dakikasına kadar sahada 2 yıldız vardı. Biri Manchester'ı fişekleyen Nani, diğeri Nani ve arkadaşlarını frenleyen Kompany. Maçın kader anı da 90+4'te bu ikiliyi karşı karşıya getirdi. Kompany takımını yakarken, Nani ellerini kupaya uzatan isim oldu.

Rooney'nin Gûizavâri bir fotoğrafı var arşivlik.

Bir de metalci halleri var tabi...

Futbolu özledik. Manchester takımlarıyla bir merhaba dedik... Yavaş yavaş adapte de olacağız illa ki, ancak Türkiye'de futbolun eski tadını yakalaması için birkaç yıla ihtiyaç olduğu da gerçek. Tabi bu iyimser yaklaşımım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder