
Maç iki takımın ofansif bir şekilde birbirini tartmasıyla başladı. Tottenham da Arsenal da hücum etmek konusunda istekliydi. Ancak golü Arsenal, erken bir dakikada bularak psikolojik üstünlük sağladı. Nasri'nin golünden sonra Tottenham etkili bir futbol ortaya koydu. Çok aman aman bir üstünlük sağlayamadılar ancak hücumda daha etkili oldular. Arsenal Tottenham'ın bu ataklarına kontra ataklarla yanıt vermeye başladı. İlk önce Fabregas'ın kaçırdığı net bir pozisyon var. Daha sonra Chamakh'ın golü geldi ve maç 2-0 oldu. Tottenham yine de pes etmeyen bir görüntü çizerek rakip kaleye gitmeye çalıştı. Vaart ve Modric ile kaleyi yoklamaya başladı fakat ilk yarıda skor üretemedi.
İlk yarının zayıf halkalarından Aaron Lennon'ın yerine, ikinci yarı sakatlıktan dönen Defoe'yi aldı oyuna Redknapp. Defoe-Pavlyuchenko ile çift forvete dönüldü ve Tottenham'ın maçı kazanma arzusu kendisini göstermeye başladı. 49. dakikada Gareth Bale mükemmel formunu ve istikrarını sürdürürcesine golünü attı ve farkı 1e indirdi. Gollerin hepsinin Tottenham'ın taraftarlarının olduğu kaleye atıldığını da belirtelim. Zira Bale'in golünden sonra çok güzel bir görüntü oluştu orada. Defoe'nin girişiyle sağ kanat boşaldı ve Hutton'a çok fazla yük bindi orada. Ancak Hutton, Vaart'ın da zaman zaman yardım etmesiyle iyi bir maç çıkardı. Penaltı golüyle skor eşitlendi ve Arsenal taraftarlarını bir kuşku sardı. Tottenham maçı büyük bir istekle, arzuyla; Kaboul'un kafa golüyle kazanarak tarih yazdı. Tottenham evinde çok iyi maçlar çıkarıp,iyi sonuçlar da alsa; büyük takımlara karşı deplasmanda kazanamıyordu. Ayrıca Arsenal Wenger ile hiç böyle bir sonuç almamış. Hatta 92 yılından beri 2-0 öne geçtiği maçı vermemiş sahasında. Tottenham için çok büyük bir zafer sayılabilir bu. Zira Arsenal taraftarları büyük bir utanç duygusuyla izledi maçın son bölümlerini. Arsenal tribünlerinde kırmızı beyaz atkısıyla Thierry Henry'nin de olduğunu belirtelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder